89 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Abdullah b. Yezid, ona babası (Abdullah b. Yezid), ona Abdullah b. Mübarek, ona Muhammed b. Aclân, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Allah'ın, üç (sınıf insanın) hepsine yardım etmesi üzerine aldığı bir iştir: Allah yolundaki mücahid, namuslu kalmak isteyen evli kimse ve borcunu ödemeyi isteyen sözleşmeli köle (mükâteb).
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama: İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası (Ukbe el-Ukaylî), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek üç sınıf insan bana gösterildi: Şehit, iffetli ve kanaatkâr kimse ile Allah'a güzelce ibadet edip efendilerinin hakkını gözeten köle." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen olduğunu söylemiştir.]
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Aclân, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenâb-ı Hak, Allah yolunda cihat eden mücahidi, borcunu ödeme gayretinde olan antlaşmalı köle ve iffetini korumak için nikahlanan kimse olmak üzere üç sınıf insana yardım etmeyi kendi üzerine almıştır." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir.]
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Ubeydullah, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Yedi gurup insanı Allah hiçbir gölgenin bulunmadığı bir günde kendi arşının gölgesinde gölgelendirecektir: 1- Adaletli devlet başkanı. 2- Allah’a ibadet ederek yetişen genç. 3- Tenha yerlerde Allah’ı hatırlayarak gözlerinden yaş akıtan kimse. 4- Kalbi Allah’ın mescidlerine bağlı olan kimse, 5- Allah rızası için birbirini seven dostlar, 6- İtibarlı ve güzel bir kadının kendisine çağırdığı halde, Allah’tan korkarım diyerek ona yanaşmayan bir kimse, 7- Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."
Bize Ebu Ğassan el-Misma'î, Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr b. Osman, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Katade (b. Diame), ona Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir, ona da Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i, Rasulullah'ın (sav) bir gün hutbede iken şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dikkat edin, Rabbim benden bana öğrettiklerinden sizin bilmediğiniz bazı şeyleri bugün size öğretmemi istedi. (Buyurdu ki) kuluma verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımın hepsini hanif (tevhide yatkın) olarak yaratmışımdır. Ama (insanlardan, cinlerden) bazı şeytanlar gelerek onları dinlerinden uzaklaştırıp, benim kendilerine helal kıldıklarımı haram etmişler ve benim hakkında hiçbir delil indirmediğim şeyleri, bana ortak koşmalarını onlara emretmişlerdir. Sonuçta Allah yeryüzü halkına bakarak, ehl-i kitaptan bazı kimseler hariç onların Arabına da Acemine de buğzetmiştir. Ayrıca (bana) şöyle buyurdu: Ben seni ve seninle de başkalarını imtihan edeyim diye peygamber olarak gönderdim. Sana uyurken de uyanıkken de okuyabileceğin, suyla yıkanıp silinemeyecek bir kitap indirdim. Allah bana Kureyş'i cayır cayır yakmamı da emretti. Ben 'Yâ Rabbi! O zaman benim başımı yarar ve onu (dilimlenmiş) bir ekmek parçasına çevirirler' dediğimde, 'Onlar seni nasıl memleketinden çıkardılarsa sen de onları çıkar. Onlara savaş aç ki, sana yardım edelim. İnfakta bulun, biz de sana lütuf ve keremde bulunalım. Sen bir ordu gönder. Biz (katımızdan) onun beş mislini gönderelim. Sana itaat edenlerle birlikte, isyan edenlere karşı savaş' buyurdu. Allah (cc) cennetliklerin de üç kısım olduğunu söyledi: Adaletli olan, insanlara iyilikte bulunup bu isteğine muvaffak kılınan iktidar sahipleri. Her bir akrabasına ve müslümana karşı merhametli ve ince kalpli olan kimseler. Bir de çoluk çocuk sahibi olup iffetli (harama bulaşmayan) ve onurlu davranan (ailesi için kimseye el açmayan) kimseler. Cehennemliklerin de şu beş kısım olduğunu (bana) bildirdi: Hiç bir aile ve mal edinmeden aranızda yaşayan ve sınır tanımadan haram işlemekten kaçınmayan zayıf kimseler. İlk fırsatta ihanetini açığa vuracak olan, aç gözlülüğü aşikar hainler. Sabah akşam seni ailen ve malın hakkında aldatmaya çalışan (onlarda gözü olan) kimseler. Allah (cc) bunlar arasında cimriliği yahut yalanı da zikretmiş, son olarak da kötü huylu küfürbaz kimselerdir demiştir." [Ebu Ğassan; infak et, biz de sana infak edeceğiz cümlesini rivayet etmemiştir.]
Bize Yahya b. Eyyüb ve Kuteybe b. Said, o ikisine İsmail b. Cafer, ona Şerik, ona Meymune'nin azatlısı Ata b. Yesar, ona da Ebu Hureyre, Allah'ın Rasulü'nden (sav) şunu rivayet etmiştir: "(Gerçek) yoksul, bir veya iki hurma, bir veya iki lokma ile baştan savılan (dilenciler) değildir. Gerçek yoksul, (utancından dolayı) ihtiyacını dile getiremeyen kişilerdir. İsterseniz 'elâlemden ısrarla istekte bulunmazlar' (Bakara, 2/273) ayetini okuyunuz."
Bize Ebu Tahir Muhammed b. Muhammed b. Mahmeş el-Fakih, ona Hacib b. Ahmed, et-Tusî ona Ebu Abdurrahman el-Mervezi, ona İbn Mübarek (T) Bize Ebu Abdullah el-Hafız, ona Ebu Muhammed Hasan b. Muhammed b. Halim b. Ahmed b. Halim b. İbrahim b. Meymun es-Sâiğ (Merv'de), ona Ebu Müveccih, ona Abdan, ona Abdullah, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."