303 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris ve Veki', ona Şube, ona da Muaviye b. Kurra, ona da Abdullah b. el-Muğaffel el-Müzenî'yi şöyle derken dinledim: Nebi (sav) Mekke’nin fethi senesinde bir yolculuğu esnasında devesi üzerinde bulunduğu halde Fetih suresini okudu ve okuyuşunda tercî (nağme) yaptı. Muaviye der ki: Şayet ben insanların etrafımda toplanacaklarından korkmasaydım, size onun okuyuşunu taklit ederdim dedi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Usame, ona Misar, ona Amr b. Murre, ona İbrahim'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav), Abdullah b. Mesud'a "bana Kur'an oku" buyurdu. Abdullah “Kur'an senin üzerine indirilmişken sana mı Kur'an okuyayım?” dedi. O "ben onu başkasından dinlemeyi de seviyorum" buyurdu. Abdullah ona Nisa suresinin baş tarafından itibaren "acaba her bir ümmetten birer şahit getirip, bunlara karşı da seni şahit getireceğimiz zaman durumları ne olur?" (Nisa 4/41) buyruğuna kadar okudu. Allah Rasulü de ağladı. Misar der ki: Bana Ma'n, ona Cafer b. Amr b. Hureys, ona babası, ona da İbn Mesud'un rivayet ettiğine göre Nebi (sav) "sen aralarında kaldığın sürece" ya da "aralarında bulunduğun sürece" buyurdu. Buradaki lafızda tereddüt eden Mis'ar'dır.
Bize Yahya b. Kaza'a, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Abdullah b. Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) hayırda yapmada insanların en cömerdiydi. En cömert olduğu zaman da Ramazan Ayı idi. Çünkü Ramazan Ayının her gecesi Rasulullah (sav), Cebrail ile buluşur ve Kur'an'ı arz ederdi. Cebrail ile buluştuğu zaman hayır dağıtmakta, kesintisiz esen rüzgârdan daha cömert olurdu.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Ebu İyâs, ona da Abdullah b. Muğaffel şöyle demiştir: Ben Mekke'nin fethi günü, Hz. Peygamber'i (sav) gördüm, devesi üzerinde Fetih Suresi'ni okuyordu.
Bize Rebî b. Yahya, ona Zâide, ona Hişâm, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sav) mescitte Kur'an okumakta olan bir adamın sesini işitti ve "Allah ona rahmeti ile muamele eylesin, bana, falanca sûrede düşürmüş olduğum filanca ayetleri hatırlatmıştır" buyurdu. Peygamber (sav) mescitte Kur'an okumakta olan bir kimsenin sesini işitti ve "Allah ona merhamet eylesin. Yemin olsun o bana, fulân sûreden şu şu âyetleri hatırlatmıştır" buyurdu. Buradaki rivayette Bize Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn, ona İsa, ona da Hişâm (Hz. Peygamber'in) "ben o ayetleri falanca sûreden düşürmüştüm" dediğini rivayet etmiştir. Ali b. Mushir ve Abde b. Süleyman bu hadisi Hişâm'dan rivayet etmede Muhammed b. Ubeyd'e mutâbaat etmişlerdir.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Ebu İmran el-Cevni, ona da Cundub b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Bize Hakem b. Nâfi, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Zühri, ona da Amir b. Vasile şöyle rivayet etmiştir: Hz. Ömer'in Mekke'ye vali olarak atadığı Nâfi b. Abdülhâris, Usfân'da Hz. Ömer b. Hattâb ile karşılaşıp ona selâm verdi. Hz. Ömer “Vadi (yani Mekke) ahalisinin başına, yerine kimi bıraktın?” diye sordu. Nafi de “onların başına İbn Ebzâ'yı bıraktım” cevabını verdi. Hz. Ömer “İbn Ebzâ da kim?” diye sordu. Nâfi “azatlılarımızdan birisi” dedi. Hz. Ömer “şimdi onların başına, yerine bir azatlı mı bıraktın” demiş. O da “ey Emirü'l-Müminin, o gerçekten Allah'ın Kitabı'nı okuyup anlayan, onunla amel eden, dinin hükümlerini bilen biridir” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi: Şunu iyi bil ki, Rasulullah (sav) "Şüphesiz Allah bu Kitap'la bazı toplulukları yükseltir, bazılarını alçaltır" buyurdu.
Bize Rebî b. Yahya, ona Zâide, ona Hişâm, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sav) mescitte Kur'an okumakta olan bir adamın sesini işitti ve "Allah ona rahmeti ile muamele eylesin, bana, falanca Suredeki filanca ayetleri hatırlatmıştır" buyurdu. Bize Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn, ona İsa, ona da Hişâm (Hz. Peygamber'in) "o ayetlerin falanca Surede olduğu aklımdan çıkmıştı" dediğini rivayet etmiştir. Ali b. Mushir ve Abde b. Süleyman bu hadisi Hişâm'dan rivayet etmede Muhammed b. Ubeyd'e mutâbaat etmişlerdir.
Bize Rebî b. Yahya, ona Zâide, ona Hişâm, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sav) mescitte Kur'an okumakta olan bir adamın sesini işitti ve "Allah ona rahmeti ile muamele eylesin, bana, falanca Suredeki filanca ayetleri hatırlatmıştır" buyurdu. Bize Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn, ona İsa, ona da Hişâm (Hz. Peygamber'in) "o ayetlerin falanca Surede olduğu aklımdan çıkmıştı" dediğini rivayet etmiştir. Ali b. Mushir ve Abde b. Süleyman bu hadisi Hişâm'dan rivayet etmede Muhammed b. Ubeyd'e mutâbaat etmişlerdir.
Bize Rebî b. Yahya, ona Zâide, ona Hişâm, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sav) mescitte Kur'an okumakta olan bir adamın sesini işitti ve "Allah ona rahmeti ile muamele eylesin, bana, falanca Suredeki filanca ayetleri hatırlatmıştır" buyurdu. Bize Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn, ona İsa, ona da Hişâm (Hz. Peygamber'in) "o ayetlerin falanca Surede olduğu aklımdan çıkmıştı" dediğini rivayet etmiştir. Ali b. Mushir ve Abde b. Süleyman bu hadisi Hişâm'dan rivayet etmede Muhammed b. Ubeyd'e mutâbaat etmişlerdir.