217 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Abdullah b. Ali el-Mencûfî, ona Ravh, ona Avf, ona el-Hasen ve Muhammed, onlara da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Rasul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim iman ederek ve karşılığını yalnız Allah'tan bekleyerek bir Müslümanın cenazesine katılır ve namazı kılınıp defni bitinceye kadar orada bulunursa, iki kırat ecir ile döner ki, her bir kırat Uhut dağı gibidir. Her kim o cenazenin namazını kılar ve defnedilmeden önce geri dönerse bir kırat ecir ile dönmüş olur." Osman el-Müezzin, bu hadisi Avf, ona Ravh, ona Muhammed, ona Ebu Hüreyre, ona da Hz. Peygamber tarikiyle naklederek Ravh'a mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Osman b. Ömer arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Sinan, ona Süleym b.Hayyân, ona Said b. Mînâ, ona da Cabir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav), Necaşi Ashama için (gıyabi) cenaze namazı kıldırdı ve namazda dört defa tekbir aldı. [Yezid b. Harun ve Abdüssamed'in Suleym’den rivayetlerinde de “Ashama” ifadesi geçmiştir. Abdüssamed, (Selim'den rivayetinde) Muhammed b. Sinan'a mütabaatta bulunmuştur.]
Bize Ebu Ubeyd Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn el-Medînî, ona Muhammed b. Seleme el-Harrânî, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze namazını kıldığınız vakit, mevtaya samimiyetle dua edin."
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir cenaze namazını kıldırdığı vakit şöyle dua ederdi: 'Allah’ım! Yaşayanlarımıza da ölmüşlerimize de, burada hazır olanımıza da olmayanımıza da, küçüğümüze de büyüğümüze de, erkeğimize de kadınımıza da mağfiret et. Allah’ım! Bizden hayatta olanlarımızı İslam üzere yaşat. Ölenlerimizin canını da iman üzere al. Allah’ım! Bu cenazeye vereceğin mükafattan bizi de mahrum bırakma. Ondan sonra da bizi saptırma."
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona Velid b. Müslim, ona Mervan b. Cenah, ona da Yunus b. Meysere b. Halbes, Vâsile b. Eska‘ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Müslümanlardan bir adamın cenaze namazını kıldırdı. Ben onun şöyle buyurduğunu işittim: 'Allah’ım! Şüphesiz filan oğlu filan senin himayende ve koruman altındadır. Sen onu kabir fitnesinden ve cehennem azabından koru. Sen vaadini eksiksiz yerine getiren ve her şeyi hak ile yapansın. O halde ona mağfiret buyur, ona rahmetini ihsan et. Şüphesiz ki sen, günahları bağışlayansın ve pek merhametlisin."
Bize Ebu Rabi, ona İbn Uyeyne, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona Cabir (ra) şunu rivayet etti: Necaşi vefat ettiğinde Nebi (sav) "Bugün, salih bir adam öldü. Haydi, kalkın kardeşiniz Ashama’nın namazını kılın" buyurdu.
Bize Yahya b. Hakîm, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona Ferac b. Fedâle, ona İsme b. Râşid, ona Habib b. Ubeyd, ona da Avf b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) Ensar'dan bir adamın cenaze namazını kıldırdığına şahit oldum. Ona şöyle dua etmişti: 'Allah’ım! Ona salat et, günahını bağışla, ona merhamet eyle, ona afiyet ver, onu affet. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden arındığı gibi, küçük büyük günahlardan onu arındır. Ona dünyadaki evinden daha hayırlı bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile ihsan et: Onu kabrin fitnesinden ve cehennem azabından koru.' Avf (hadisi naklettikten sonra)'Gerçekten orada, ölmüş olan o adamın yerinde olmayı çok istedim' demiştir."
Bize Ahmed b. Amr b. Serh, ona İbn Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Ebu Hamza b. Süleym, ona Abdurrahman b. Cubeyr, ona babası, ona da Avf b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah’ın (sav) bir cenazenin namazını kılarken şöyle dua ettiğini duydum: 'Allah’ım! Onu bağışla, ona mağfiret et, günahlarını affet, ona afiyet ver, ona huzurunda ikramda bulun, girdiği yeri (kabrini) genişlet. Onu su, kar ve dolu ile yıka, beyaz bir elbisenin kirden arındığı gibi onu da günahlarından arındır. Ona bu yurdundan daha hayırlı bir yurt, bu ailesinden daha hayırlı bir aile, zevcesinden daha hayırlı zevce ver. Onu kabir azabından ve cehennem azabından koru.' Hadisi nakleden Avf dedi ki: Rasulullah’ın (sav), mevtaya yaptığı bu duadan dolayı, ölmüş kişinin yerinde olmayı temenni ettim."
Bize Harun b. Abdullah, ona Ma‘n, ona Muaviye b. Salih, ona Habib b. Ubeyd el-Kelâî, ona Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî, ona da Avf b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah’ın (sav) bir cenaze namazı kıldırırken dua ettiği esnada, şunları söylediğini duydum: Allah’ım! Onu bağışla, ona merhamet et, ona afiyet ver, günahlarını affet, ona ikramda bulun, gireceği yeri (kabrini) genişlet. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden ayıklandığı gibi onu günahlardan arındır. Ona bu yurdundan daha hayırlı bir yurt, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha hayırlı bir eş ver. Onu cennete koy, cehennem ateşinden onu koru, –ya da- kabir azabından onu koru."
Bize Ahmed b. Abdullah b. Ali el-Mencûfî, ona Ravh, ona Avf, ona el-Hasen ve Muhammed, onlara da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Rasul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim iman ederek ve karşılığını yalnız Allah'tan bekleyerek bir Müslümanın cenazesine katılır ve namazı kılınıp defni bitinceye kadar orada bulunursa, iki kırat ecir ile döner ki, her bir kırat Uhut dağı gibidir. Her kim o cenazenin namazını kılar ve defnedilmeden önce geri dönerse bir kırat ecir ile dönmüş olur." Osman el-Müezzin, bu hadisi Avf, ona Ravh, ona Muhammed, ona Ebu Hüreyre, ona da Hz. Peygamber tarikiyle naklederek Ravh'a mütâbaat etmiştir.