110 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr; (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, onlara İsmail b. Halid, (T) Bize Yahya b. Habib el-Hârisî, -lafız ona aittir- ona Mu'temir, ona İsmail şöyle rivayet etmiştir: Kays'ı Ebu Mesud'dan şöyle rivayet ederken işittim: Hz. Peygamber (sav) eliyle Yemen'e doğru işaret etti ve şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz. İman buradadır (Yemen'dedir). Sertlik ve katı kalplilik ise develerin kuyrukları peşinden koşanlarda şeytanın iki boynuzunun doğduğu tarafta Rebîa ve Mudar kabilelerindedir."
Bize Müsedded, ona Halid, ona Beyân, ona Kays, ona da Cerîr şöyle demiştir: Cahiliye döneminde Yemen'de Zu'l-Halasa, Ka'betu'l-Yemâniye ve Ka'betu'ş-Şâmiye denilen bir Puthane vardı. Peygamber (sav) bana "beni şu Zu'l-Halasa'dan kurtaramaz mısınız?" buyurdu. Bunun üzerine yüz elli süvari ile birlikte gidip o Puthaneyi yıktık, orada bulduklarımızı da öldürdük. Ardından ben gelip Peygamber'e (sav) durumu bildirdim, O da bize ve Ahmes Kabilesi'ne dua etti.
Bana Amr b. Ali, ona Ebu Asım, ona Süfyân, ona Ebu Sahra Câmi b. Şeddâd, ona Safvân b. Muhriz el-Mâzinî, ona da İmrân b. Husayn şöyle demiştir: Temîm oğulları heyeti Rasulullah'a (sav) geldi. Rasulullah onlara "ey Temîm oğulları, size verdiğim müjdeyi kabul edip sevinin" buyurdu. Onlar “sen bize yeteri kadar çok müjde verdin, biraz da dünyalık da ver” dediler. Bu cevap üzerine Rasulullah'ın (sav) yüzü asıldı. Ardından Yemen ahalisinden bir heyet çıkageldi. Peygamber (sav) onlara "Temim oğullarının kabul etmediği bu müjdeyi kabul edin" buyurdu. Onlar da “bizler kabul ettik ey Allah'ın Rasulü” dediler.
Bana Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî, ona Vehb b. Cerîr, ona Şu'be, ona İsmail b. Ebu Hâlid, ona Kays b. Ebu Hâzım, ona da Ebu Mesûd el-Ensârî şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) eliyle Yemen tarafına işaret ederek "iman şu tarafta, kabalık ve katı kalplilik ise şeytanın boynuzunun doğduğu yerde, Rabia ve Mudar kabilelerinde, develerin kuyruklarının ardından bağırıp çağıran kimselerdedir."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Büreyd b. Abdullah, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musu el-Eş'arî (ra) şöyle demiştir: Biz Yemen'de iken Muhammed'in (sav) peygamber olarak gönderildiği haberi bize ulaştı. Bunun üzerine bir gemiye bindik, ancak gemimiz bizi Habeş hükümdarı Necâşî'nin memleketinin sahiline götürdü. Orada Cafer b. Ebu Talib ile buluştuk. Bir müddet onunla beraber Habeşistan'da kaldık. Nihayet hepimiz yola çıktık ve Medine'ye geldik. Peygamber'e Hayber'i fethettiği sırada kavuştuk. Peygamber (sav) "Ey gemi yoldaşları, sizin için iki hicret sevabı vardır" buyurdu.
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ', ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İman, Yemen(dedir). Küfür, doğu tarafındadır. Sükûnet, koyun çobanlarındadır. Riya da at ve deve sahipleri olup yaygara ile sürülerini güden çobanlardadır."
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ', ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İman, Yemen(dedir). Küfür, doğu tarafındadır. Sükûnet, koyun çobanlarındadır. Riya da at ve deve sahipleri olup yaygara ile sürülerini güden çobanlardadır."