550 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, ona Ömer b. Ali b. Mukaddemî, ona Süfyan b. Hüseyin şöyle demiştir: "İyas b. Muaviye bana, senin Kur'ân ilmine düşkün olduğunu görüyorum. Bana bir sure okuyup onu tefsir et de neler bildiğini bir göreyim dedi. Ben de istediği şeyi yaptım. Bana şöyle dedi: Söylediklerimi iyice belle. Kötü şeyleri söylemekten ve konuşmaktan sakın. Kötü sözleri söyleyip de kendini zelil kılmayan ve sözünde yalancı çıkmayan çok az kişi vardır."
Bize Müsedded ve Süleyman b. Harb manen rivayet ettiler. O ikisine Hammad, ona Hişam b. Urve, babasının şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ayşe Hz. Peygamber'e (sav) Ey Allah'ın Rasulü! Benim her arkadaşımın künyesi var dedi. Hz. Peygamber (sav), onun kız kardeşinin oğlu (Abdullah b. Zübeyr'i) kastederek "sen de oğlun gibi olan Abdullah'ın künyesini kullan" buyurur. [Müsedded (adı geçen Abdullah'ın) Abdullah b. ez-Zübeyr olduğunu ve Hz. Ayşe'nin Ümmü Abdullah şeklinde künyelendiğini söylemiştir.] [Ebû Davud der ki: Bu hadisin benzerini yine aynı şekilde Kurrân b. Temmâm ile Ma'mer de Hişam'dan rivayet etmişlerdir. Ebu Üsame ise aynı hadisi Hişam vasıtası ile Abbad b. Hamza'dan rivayet etmiştir. Hammad b. Seleme ile Mesleme b. Ka'neb de Ebu Üsame gibi yine Hişam'dan rivayet etmişlerdir.]
Açıklama: Yani, bir kısım zahitler gibi rivayet ilminde titizlik göstermeyenler, ister istemez rivayet esnasında yanılgıya düşmektedirler. Söz konusu yanılgı bazen o kadar ciddi olur ki, bundan dolayı onlar yalancı olarak adlandırılırlar. Halbuki onlar bile isteye peygamber adına yalan uydurmak istemezler.