550 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ârim, ona Mutemir b. Süleyman, ona babası, ona Ebu Temîme, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Üsame b. Zeyd (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) beni alıp dizine oturtur, sonra Hasan'ı da alıp diğer dizine oturtur ve ardından bizi bağrına basarak şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Bu ikisine merhamet et, çünkü ben ikisine de merhamet ediyorum." (Buhari dedi ki:) bize Ali, ona Yahya, ona Süleyman, ona Ebu Osman rivayet etti. Bir önceki senedde yer alan et-Teymî (Süleyman b. Tarhan) dedi ki: İçime bu hadis ile ilgili bir şüphe düştü. Dedim ki: Ben bu hadisi şöyle şöyle (Ebu Temime vasıtasıyla Ebu Osma'dan) rivayet ettim, Ebu Osman'dan doğrudan işitmedim. Şüphemi gidermek için notlarıma baktım da bu hadisi (işittiğim gibi) yazılı olarak (Ebu Osman'dan doğrudan aldığım haliyle) buldum.
Açıklama: Süleyman b. Tarhan et-Teymî ilgili rivayeti kimden aldığı hususunda şüpheye düşmüş, ardından yanındaki notlarına bakarak bu şüphesini gidermiştir.
Bize Mervân b. Şücâ Ebu Amr el-Cezerî, ona Kudüs ahalisinden Mervan b. Ebu Able el-Ukaylî, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer ile Abdullah b. Amr b. Âs, Merve Tepesi’nde buluşmuşlardı. Sohbet ettiler. Sonra Abdullah b. Amr oradan ayrıldı, Abdullah b. Ömer de gözleri yaşlı orada kaldı. Bir adam “Ey Ebu Abdurrahman! Neden ağlıyorsun?” diye sordu. Abdullah b. Ömer “Bu (Abdullah b. Amr), Hz. Peygamber’i (sav) şöyle derken duyduğunu söyledi: "Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan kimseyi, Allah, (alçaltılmış olarak) yüzüstü cehenneme atar."
Açıklama: Buhari'ye göre sahihtir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ârim, ona Mutemir b. Süleyman, ona babası, ona Ebu Temîme, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Üsame b. Zeyd (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) beni alıp dizine oturtur, sonra Hasan'ı da alıp diğer dizine oturtur ve ardından bizi bağrına basarak şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Bu ikisine merhamet et, çünkü ben ikisine de merhamet ediyorum." (Buhari dedi ki:) bize Ali, ona Yahya, ona Süleyman, ona Ebu Osman rivayet etti. Bir önceki senedde yer alan et-Teymî (Süleyman b. Tarhan) dedi ki: İçime bu hadis ile ilgili bir şüphe düştü. Dedim ki: Ben bu hadisi şöyle şöyle (Ebu Temime vasıtasıyla Ebu Osma'dan) rivayet ettim, Ebu Osman'dan doğrudan işitmedim. Şüphemi gidermek için notlarıma baktım da bu hadisi (işittiğim gibi) yazılı olarak (Ebu Osman'dan doğrudan aldığım haliyle) buldum.
Açıklama: Süleyman b. Tarhan et-Teymî ilgili rivayeti kimden aldığı hususunda şüpheye düşmüş, ardından yanındaki notlarına bakarak bu şüphesini gidermiştir. Buhari'nin bu rivayeti Ali b. el-Medinî'den doğrudan mı yoksa dolaylı olarak mı aldığı konusunda İbn Hacer kesin bir kanaatte bulunmamıştır (Fethü'l-Bârî, X, 434-5).
Bize Heddab b. Hâlid el-Ezdî, ona Hemmam, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesâr, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Benden bir şey yazmayın. Her kim benden Kur'an dışında bir şey yazdıysa, onu hemen imha etsin. Benden hadis rivayet edin, bunda bir sakınca yoktur. Ama her kim benim adıma —Hemmam 'zannederim şöyle buyurdu' demiştir. — bile bile yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazır olsun."
Bize Kuteybe b. Said ve İbn Ebu Ömer, o ikisine Süfyan, ona da Yezid b. Husayfe bu hadisi aynı isnad ile rivayet etti. İbn Ebu Ömer kendi rivayetinde şu ifadeyi de ekledi: "Ebu Said şöyle dedi: Ben de Ebu Musa ile kalktım ve Ömer'e giderek şahitlik ettim."
Bize Abdullah b. İshak, ona Ebu Asım, ona Said b. Abdülaziz, ona Süleyman b. Musa, ona da Muhammed b. Ebu Süfyan, ölüm anında onu şiddetli bir sıkıntı yakaladığında “Kız kardeşim Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan'ın bana rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu” demiştir: "Her kim öğleden önce dört sonra da dört rekât namaz kılmayı alışkanlık haline getirirse, Allah o kimseye Cehennem ateşini haram kılar."
Bize Ebu Hasan Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah, ona Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona da Ukbe b. Hâris şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi Ebu İhâb b. Aziz'in kızı ile evlenmişti. Bir kadın ona gelip 'Ben Ukbe'yi ve onun evlendiği kızı emzirdim' dedi. Ukbe, ona, 'ne senin beni emzirdiğini ne de (önceleri) bana (bunu) anlattığını biliyorum' dedi. Medine'ye (meseleyi) Rasulullah'a (sav) sormak için geldi. Rasulullah (sav), "bu söz söylendikten sonra nasıl (evli) olunur" buyurdu. Ukbe de ondan ayrıldı, (kız da) başkası ile evlendi.
Bize Amr b. Muhammed b. Bükeyr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyneyne, -vallahi- ona Yezid b. Husayfe, ona da Büsr b. Said, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etti: Medine'de ensarın meclisinde oturuyordum. Ebu Musa yanımıza korkmuş veya telaşlı olarak geldi. Sana ne oldu dedik. Ömer bana yanına gitmem için haber göndermiş. Kapısına gittim ve ona üç kere selam verdim. Ancak selamımı almadı. Ben de geri döndüm. Sonra Ömer bana niçin yanımıza gelmedin diye sordu. Sana geldim ve kapında üç defa selam verdim. Selamımı kimse almadı. Bunun üzerine geri döndüm. Rasulullah da (sav); "biriniz üç defa izin isteyip de kendisine izin verilmezse geri dönsün" buyurmuştur dedim. Ömer; bu hadis hakkında şahit getir yoksa canını yakarım dedi. Übey b. Ka'b; onunla ancak bu meclisin en küçüğü şahit olarak gidecektir dedi. Ebu Said; ben bu topluluğun en küçüğüyüm deyince Übey, öyleyse onunla sen git dedi.
Bize Muhammed b. Yahya, ona Muhammed b. Yusuf, ona İbn Sevbân Abdurrahman b. Sâbit b. Sevbân, ona Hassân b. Atiyye, ona Ebu Kebşe es-Selûlî, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benden bir ayet bile olsa (başkalarına) ulaştırın. İsrailoğullarından rivayette bulunmanızda ise bir sakınca yoktur. Benim adıma yalan söyleyen de cehennemdeki yerine hazırlansın." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Asım, ona Evzâî, ona Hassân b. Atiyye, ona Ebu Kebşe es-Selûlî, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber (sav)'den benzeri bir hadis rivayet etmiştir. Bu (hadis) de, sahih bir hadistir.]
Açıklama: Hadis sahih isnad ise zayıftır. Enes b. Hakîm el-Dabbî'nin Alî b. el-Medinî ve İbnü'l-Kattân el-Fârisî ve el-Mizzî meçhûl olduğunu söylemişlerdir. Alî b.Zeyd zayıftır.