550 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Mansur, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzım, ona babası (Seleme b. Dînar), ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Vallahi! Senin vesilen ile bir kimsenin hidayete ermesi senin için kırmızı develerden (bile) daha hayırlıdır."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, ona da babası (İbn Mesud), Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, sözümü işitip onu iyice belleyen, ezberleyen ve başkalarına ulaştıran kimsenin yüzünü nurlandırsın. Nice fıkıh taşıyan (ilim aktaran) kimse vardır ki, kendisinden daha fakih (derin anlayışlı) olana ulaştırır. Müslümanın kalbi şu üç özelliğe sahip olduğunda aldanmaz: Ameli yalnız Allah için yapmak, Müslümanların yöneticilerine karşı samimi olmak ve Müslüman toplumundan ayrılmamak. Zira Allah’ın rahmeti, birlik içindeki Müslümanları kuşatır."
Açıklama: ''فَإِنَّ الدَّعْوَةَ تُحِيطُ مِنْ وَرَائِهِمْ'' ifadesinin, tercümedeki gibi anlaşılabilceğine dair bk. Aliyyü'l-Kârî, Mirkâtü'l-mefâtih, I, 307.
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Cerir, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Abdullah, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Hadisler) işiteceksiniz. Sizlerden de (hadisler) işitilecek. Sizlerden (hadisler) işitenlerden de (hadisler) işitilecektir."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) burada sahabe, tabiîn ve tebe-i tabiînin ilmin intikalindeki yerine işaret etmektedir.
Bize Ahmed, ona Zaide, ona Hişam, ona da Hasan ve İbn Sirin rivayet etti: "Arzularına uyanlarla ne beraber oturunuz, ne onlarla mücadeleye girişiniz, ne de onlara kulak veriniz."
Açıklama: Kulak vermek ifadesi, bilgi almayı dolayısıyla onlardan hadis rivayet etmeyi de içermektedir.
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe'nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud (ra) şöyle demiştir: "İnsanlara kavrayamayacağı bir hadisi rivayet edersen, bu onlardan bazıları için fitneye sebep olur."
Bize Ebu Saîd el-Eşec, ona Veki', ona el-A'meş, ona el-Müseyyeb b. Rafi', ona Âmir b. Abede'nin Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: "Şüphesiz şeytan, bir adam kılığına girer ve bir topluluğun yanına gelir; onlara yalan şeyler anlatır, onlar da (dinledikten sonra) dağılıp giderler. Aralarından bir kişi de ben yüzünü tanıdığım fakat adını bilmediğim bir kişiyi şunları anlatırken dinledim der (ve onlara anlatır).
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Cerir, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Abdullah, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Benim sözlerimi dinliyorsunuz. Sizlerden de (bu hadisler) dinlenecek. Sizlerden (bu hadisleri) işitenlerden de (bu hadisler) dinlenecek."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muâz b. Muâz, ona İbn Avn, ona Müslim el-Betîn, ona İbrahim et-Teymî, ona babası (Yezid b. Şerîk), ona da Amr b. Meymûn şöyle rivayet etmiştir: Perşembe günleri İbn Mesud ile görüşmeyi kaçırmayıp o gün yanına giderdim de herhangi bir şey için 'Rasulullah (sav) şöyle buyurdu' dediğini kendisinden hiç işitmedim. Bir (perşembe) akşamı 'Rasulullah (sav) şöyle buyurdu' deyiverdi! (Derken) başını indirdi. Ona baktım; ayakta, gömleğinin düğmeleri çözülmüş, gözlerinden yaşlar boşanmış, boyun damarları şişmiş! (Sonra İbn Mesud), '(Dediğim gibi) buyurdu, bunun gibi, bundan biraz fazla, buna yakın ya da buna benzer şekilde!' dedi.
Bana Ebû't-Tâhir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’nin rivâyet ettiğine göre Abdullah b. Mesûd (ra) şöyle demiştir: "Bir topluluğa akıllarının ermeyeceği bir hadis rivâyet edersen, bu onlar için fitne sebebi olur."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنْتَ مِنِّى بِمَنْزِلَةِ هَارُونَ مِنْ مُوسَى إِلاَّ أَنَّهُ لاَ نَبِىَّ بَعْدِى