حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِى ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ يَجِىءُ مِنْ بَعْدِهِمْ قَوْمٌ تَسْبِقُ شَهَادَتُهُمْ أَيْمَانَهُمْ وَأَيْمَانُهُمْ شَهَادَتَهُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23490, B006429
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِى ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ يَجِىءُ مِنْ بَعْدِهِمْ قَوْمٌ تَسْبِقُ شَهَادَتُهُمْ أَيْمَانَهُمْ وَأَيْمَانُهُمْ شَهَادَتَهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona el-A’meş, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah (ra) Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “İnsanların hayırlısı benim çağdaşlarımdır. Sonra, onlardan sonra gelenler, sonra onlardan sonra gelenler. Onlardan sonra ise, şahitlikleri yeminlerinden önce, yeminleri şahitliklerinden önce gelecek bir topluluk gelecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 7, 2/565
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abide b. Amr el-A'ver (Abide b. Amr)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hamza Muhammed b. Meymun el-Mervezî (Muhammed b. Meymun)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Sahâbe, sahabe ve tabiunun fazileti
Yargı, Şahitliğin önemi
Yemin, yeminle istenileni vermek
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Seyyar, Muğîra b. Miksem, Davud (b. Ebu Hind), Mücalid (b. Said) ve İsmail b. Salim, onlara (beş raviye) (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle demiştir. Babam bana bir bağışta bulunmuştu. -İsmail b. Salim (muhaddis) topluluğunun içindeyken bunun bir köle olduğunu söylemiştir- Annem Amre bt. Revaha, (babama) Hz. Peygamber'e (sav) git ve onu şahit tut, dedi. Babam, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek onu şahit tuttu ve durumu şöyle anlattı. Ben oğluma bir bağışta bulundum. Ancak Amre, buna seni şahit tutmamı istedi, dedi. Hz. Peygamber (sav) Beşir'e; "senin bunun dışında çocuğun var mı?" diye sordu. Beşir de evet dedi. Hz. Peygamber (sav); "Numan'a verdiğin gibi hepsine verdin mi?" diye sordu. Beşir de hayır dedi. Muhaddislerin (ravilerin) bazıları burada "işte bu haksızlıktır" dediğini nakletmişlerdir. Bazıları da "bu hoş olmayan bir uygulamadır, benden başkasını şahit tut" dediğini nakletmişlerdir.
[Muğira (b. Miksem) rivayetinde, Hz. Peygamber (sav); "çocuklarının iyilikte ve lütufta sana eşit davranmaları seni sevindirmez mi?" dedi. Beşir evet deyince Hz. Peygamber (sav); "buna benden başkasını şahit tut" buyurdu.]
[Mücalid (b. Said) rivayetinde, (Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi) "onların sana iyilikte bulunmaları nasıl senin hakkınsa, senin de onlara adil muamelede bulunman onların senin üzerindeki hakkıdır."]
[Ebu Davud, Zühri'nin rivayetinde "bütün oğullarına (verdin mi?) diye sordu. Bazı raviler, "çocuklarına" diye nakletmiştir.]
[İbn Ebu Halid, Şa'bî rivayetinde "senin ondan başka oğulların var mı?" diye sordu.]
[Ebu Duha, Numan b. Beşir'den "ondan başka çocuğun var mı?" diye sordu, diyerek nakletmişlerdir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22675, D003542
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ وَأَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ وَأَخْبَرَنَا دَاوُدُ عَنِ الشَّعْبِىِّ وَأَنْبَأَنَا مُجَالِدٌ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ أَنْحَلَنِى أَبِى نُحْلاً - قَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ نِحْلَةً غُلاَمًا لَهُ - قَالَ فَقَالَتْ لَهُ أُمِّى عَمْرَةُ بِنْتُ رَوَاحَةَ إِيتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهِدْهُ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهَدَهُ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَحَلْتُ ابْنِى النُّعْمَانَ نُحْلاً وَإِنَّ عَمْرَةَ سَأَلَتْنِى أَنْ أُشْهِدَكَ عَلَى ذَلِكَ قَالَ فَقَالَ
"أَلَكَ وَلَدٌ سِوَاهُ." قَالَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ:
"فَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَ النُّعْمَانَ" قَالَ لاَ قَالَ فَقَالَ بَعْضُ هَؤُلاَءِ الْمُحَدِّثِينَ
"هَذَا جَوْرٌ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ
"هَذَا تَلْجِئَةٌ فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى."
[ قَالَ مُغِيرَةُ فِى حَدِيثِهِ " أَلَيْسَ يَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا لَكَ فِى الْبِرِّ وَاللُّطْفِ سَوَاءً." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى." وَذَكَرَ مُجَالِدٌ فِى حَدِيثِهِ
"إِنَّ لَهُمْ عَلَيْكَ مِنَ الْحَقِّ أَنْ تَعْدِلَ بَيْنَهُمْ كَمَا أَنَّ لَكَ عَلَيْهِمْ مِنَ الْحَقِّ أَنْ يَبَرُّوكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ فِى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ قَالَ بَعْضُهُمْ "أَكُلَّ بَنِيكَ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ "وَلَدِكَ."]
[وَقَالَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِيهِ "أَلَكَ بَنُونَ سِوَاهُ."]
[وَقَالَ أَبُو الضُّحَى عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ "أَلَكَ وَلَدٌ غَيْرُهُ."]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Seyyar, Muğîra b. Miksem, Davud (b. Ebu Hind), Mücalid (b. Said) ve İsmail b. Salim, onlara (beş raviye) (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle demiştir. Babam bana bir bağışta bulunmuştu. -İsmail b. Salim (muhaddis) topluluğunun içindeyken bunun bir köle olduğunu söylemiştir- Annem Amre bt. Revaha, (babama) Hz. Peygamber'e (sav) git ve onu şahit tut, dedi. Babam, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek onu şahit tuttu ve durumu şöyle anlattı. Ben oğluma bir bağışta bulundum. Ancak Amre, buna seni şahit tutmamı istedi, dedi. Hz. Peygamber (sav) Beşir'e; "senin bunun dışında çocuğun var mı?" diye sordu. Beşir de evet dedi. Hz. Peygamber (sav); "Numan'a verdiğin gibi hepsine verdin mi?" diye sordu. Beşir de hayır dedi. Muhaddislerin (ravilerin) bazıları burada "işte bu haksızlıktır" dediğini nakletmişlerdir. Bazıları da "bu hoş olmayan bir uygulamadır, benden başkasını şahit tut" dediğini nakletmişlerdir.
[Muğira (b. Miksem) rivayetinde, Hz. Peygamber (sav); "çocuklarının iyilikte ve lütufta sana eşit davranmaları seni sevindirmez mi?" dedi. Beşir evet deyince Hz. Peygamber (sav); "buna benden başkasını şahit tut" buyurdu.]
[Mücalid (b. Said) rivayetinde, (Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi) "onların sana iyilikte bulunmaları nasıl senin hakkınsa, senin de onlara adil muamelede bulunman onların senin üzerindeki hakkıdır."]
[Ebu Davud, Zühri'nin rivayetinde "bütün oğullarına (verdin mi?) diye sordu. Bazı raviler, "çocuklarına" diye nakletmiştir.]
[İbn Ebu Halid, Şa'bî rivayetinde "senin ondan başka oğulların var mı?" diye sordu.]
[Ebu Duha, Numan b. Beşir'den "ondan başka çocuğun var mı?" diye sordu, diyerek nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 85, /820
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Aile, korunması
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, Şahitliğin önemi
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Yahya, ona Ömer b. Kesîr, ona Ebu Katâde'nin azatlısı Ebu Muhammed, ona da Ebu Katade şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Huneyn savaşında "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben de bir müşriki öldürdüğüme dair şahit bulmak üzere ayağa kalktım ama şahitlik edecek kimseyi bulamayınca oturdum. Sonra aklıma geldi, olayı Rasulullah'a (sav) anlattım. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in yanında oturan bir adam “sözünü ettiği o maktulün silahı bendedir. Buna karşılık onu başka bir şeyle razı et” dedi. Hz. Ebu Bekir hemen müdahale ederek “hayır, vallahi olmaz. Allah ve Rasulü yolunda savaşan Allah’ın aslanlarından birinin hakkını alıp Kureyş’ten bir sırtlancığa veremez” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) emretti, o adam o malı bana verdi. Ben de bununla bir bahçe satın aldım. Müslüman olduktan sonra edindiğim ilk mal varlığım bu oldu.
Bana Ebu Abdullah ona da Leys'in dediğine göre Ebu Katâde “Peygamber (sav) kalktı ve o maktulün eşyalarını bana teslim etti” demiştir.
Hicaz ehli der ki: Hâkim, hâkimliği sırasında ya da daha önce gördüğü bir konuda sadece bilgisiyle hüküm veremez. Bazı fakihlerin görüşüne göre, eğer bir hasım, hâkimin yanında mahkemede, diğer bir kimse lehine bir hakkı itiraf etse, hakim, ayrıca iki şahit çağırıp onlarında ikrarını almadan, sadece bu itiraf üzerine hüküm veremez.
Irak ehli de der ki: Hakim, mahkemede işittiği yahut gördüğü şeyle hükmedebilir. Mahkeme dışında duyduğu ve gördüğü şeyle ancak hazır bulunduracağı iki şahidin şehadetiyle hükmedebilir. Irak ehlinden bir başka gurup da der ki: Hâkim, iki şahit olmadan da hüküm verebilir, çünkü hâkim kendisine itimad edilen ve güvenilen bir kimsedir. Zaten şahitlikten maksat da gerçeği bilinmesidir. Hâkimin bilgisi şahitlikten çok daha geçerlidir.
Irak ehlininbir kısmı da der ki: Hâkim, mali davalarda kendi bilgisi ile hüküm verir, fakat mali boyutu olmayan davalarda ise kendi ilmi ile hükmedemez. Kasım der ki: Hâkimin, kendisinden başka kimsenin bilgisi olmadığı bir hususta, kendi bilgisi şahitlikten daha öncelikli olmasına rağmen, sadece kendi bilgisi ile bir hüküm verip infaz etmesi uygun olmaz. Çünkü delilsiz olarak sırf kendi bilgisiyle hüküm vermek Müslümanlar arasında, onu töhmet altında bırakır ve insanların suizanna kapılmasına yol açar. Nitekim Hz. Peygamber (sav) de suizannı hoş karşılamadığı için (yanındaki kadını tanıtarak) "Bu kadın Safiye'dir" buyurmuştur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27976, B007170
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى عَنْ عُمَرَ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى مُحَمَّدٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ أَنَّ أَبَا قَتَادَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ حُنَيْنٍ « مَنْ لَهُ بَيِّنَةٌ عَلَى قَتِيلٍ قَتَلَهُ ، فَلَهُ سَلَبُهُ » . فَقُمْتُ لأَلْتَمِسَ بَيِّنَةً عَلَى قَتِيلٍ ، فَلَمْ أَرَ أَحَدًا يَشْهَدُ لِى ، فَجَلَسْتُ ، ثُمَّ بَدَا لِى فَذَكَرْتُ أَمْرَهُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ جُلَسَائِهِ سِلاَحُ هَذَا الْقَتِيلِ الَّذِى يَذْكُرُ عِنْدِى . قَالَ فَأَرْضِهِ مِنْهُ . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ كَلاَّ لاَ يُعْطِهِ أُصَيْبِغَ مِنْ قُرَيْشٍ وَيَدَعَ أَسَدًا مِنْ أُسْدِ اللَّهِ يُقَاتِلُ عَنِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ . قَالَ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَدَّاهُ إِلَىَّ فَاشْتَرَيْتُ مِنْهُ خِرَافًا فَكَانَ أَوَّلَ مَالٍ تَأَثَّلْتُهُ . قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ عَنِ اللَّيْثِ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَدَّاهُ إِلَىَّ . وَقَالَ أَهْلُ الْحِجَازِ الْحَاكِمُ لاَ يَقْضِى بِعِلْمِهِ ، شَهِدَ بِذَلِكَ فِى وِلاَيَتِهِ أَوْ قَبْلَهَا . وَلَوْ أَقَرَّ خَصْمٌ عِنْدَهُ لآخَرَ بِحَقٍّ فِى مَجْلِسِ الْقَضَاءِ ، فَإِنَّهُ لاَ يَقْضِى عَلَيْهِ فِى قَوْلِ بَعْضِهِمْ ، حَتَّى يَدْعُوَ بِشَاهِدَيْنِ فَيُحْضِرَهُمَا إِقْرَارَهُ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِرَاقِ مَا سَمِعَ أَوْ رَآهُ فِى مَجْلِسِ الْقَضَاءِ قَضَى بِهِ ، وَمَا كَانَ فِى غَيْرِهِ لَمْ يَقْضِ إِلاَّ بِشَاهِدَيْنِ . وَقَالَ آخَرُونَ مِنْهُمْ بَلْ يَقْضِى بِهِ ، لأَنَّهُ مُؤْتَمَنٌ ، وَإِنَّمَا يُرَادُ مِنَ الشَّهَادَةِ مَعْرِفَةُ الْحَقِّ ، فَعِلْمُهُ أَكْثَرُ مِنَ الشَّهَادَةِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ يَقْضِى بِعِلْمِهِ فِى الأَمْوَالِ ، وَلاَ يَقْضِى فِى غَيْرِهَا . وَقَالَ الْقَاسِمُ لاَ يَنْبَغِى لِلْحَاكِمِ أَنْ يُمْضِىَ قَضَاءً بِعِلْمِهِ دُونَ عِلْمِ غَيْرِهِ ، مَعَ أَنَّ عِلْمَهُ أَكْثَرُ مِنْ شَهَادَةِ غَيْرِهِ ، وَلَكِنَّ فِيهِ تَعَرُّضًا لِتُهَمَةِ نَفْسِهِ عِنْدَ الْمُسْلِمِينَ ، وَإِيقَاعًا لَهُمْ فِى الظُّنُونِ ، وَقَدْ كَرِهَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظَّنَّ فَقَالَ « إِنَّمَا هَذِهِ صَفِيَّةُ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Yahya, ona Ömer b. Kesîr, ona Ebu Katâde'nin azatlısı Ebu Muhammed, ona da Ebu Katade şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Huneyn savaşında "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben de bir müşriki öldürdüğüme dair şahit bulmak üzere ayağa kalktım ama şahitlik edecek kimseyi bulamayınca oturdum. Sonra aklıma geldi, olayı Rasulullah'a (sav) anlattım. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in yanında oturan bir adam “sözünü ettiği o maktulün silahı bendedir. Buna karşılık onu başka bir şeyle razı et” dedi. Hz. Ebu Bekir hemen müdahale ederek “hayır, vallahi olmaz. Allah ve Rasulü yolunda savaşan Allah’ın aslanlarından birinin hakkını alıp Kureyş’ten bir sırtlancığa veremez” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) emretti, o adam o malı bana verdi. Ben de bununla bir bahçe satın aldım. Müslüman olduktan sonra edindiğim ilk mal varlığım bu oldu.
Bana Ebu Abdullah ona da Leys'in dediğine göre Ebu Katâde “Peygamber (sav) kalktı ve o maktulün eşyalarını bana teslim etti” demiştir.
Hicaz ehli der ki: Hâkim, hâkimliği sırasında ya da daha önce gördüğü bir konuda sadece bilgisiyle hüküm veremez. Bazı fakihlerin görüşüne göre, eğer bir hasım, hâkimin yanında mahkemede, diğer bir kimse lehine bir hakkı itiraf etse, hakim, ayrıca iki şahit çağırıp onlarında ikrarını almadan, sadece bu itiraf üzerine hüküm veremez.
Irak ehli de der ki: Hakim, mahkemede işittiği yahut gördüğü şeyle hükmedebilir. Mahkeme dışında duyduğu ve gördüğü şeyle ancak hazır bulunduracağı iki şahidin şehadetiyle hükmedebilir. Irak ehlinden bir başka gurup da der ki: Hâkim, iki şahit olmadan da hüküm verebilir, çünkü hâkim kendisine itimad edilen ve güvenilen bir kimsedir. Zaten şahitlikten maksat da gerçeği bilinmesidir. Hâkimin bilgisi şahitlikten çok daha geçerlidir.
Irak ehlininbir kısmı da der ki: Hâkim, mali davalarda kendi bilgisi ile hüküm verir, fakat mali boyutu olmayan davalarda ise kendi ilmi ile hükmedemez. Kasım der ki: Hâkimin, kendisinden başka kimsenin bilgisi olmadığı bir hususta, kendi bilgisi şahitlikten daha öncelikli olmasına rağmen, sadece kendi bilgisi ile bir hüküm verip infaz etmesi uygun olmaz. Çünkü delilsiz olarak sırf kendi bilgisiyle hüküm vermek Müslümanlar arasında, onu töhmet altında bırakır ve insanların suizanna kapılmasına yol açar. Nitekim Hz. Peygamber (sav) de suizannı hoş karşılamadığı için (yanındaki kadını tanıtarak) "Bu kadın Safiye'dir" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 21, 2/704
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Nafi' b. Ayyaş Mevla Ebu Katade (Nafi' b. Abbas)
3. Ömer b. Kesir el-Medenî (Ömer b. Kesir b. Eflah)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ganimet, savaşta, öldürülenin eşyasının öldürene ait olması
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Siyer, Huneyn gazvesi
Yargı, Hakimlik
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22793, D003596
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ و أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الْهَمْدَانِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى عَمْرَةَ الأَنْصَارِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِ الشُّهَدَاءِ الَّذِى يَأْتِى بِشَهَادَتِهِ أَوْ يُخْبِرُ بِشَهَادَتِهِ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلَهَ." شَكَّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ أَيَّتَهُمَا قَالَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ مَالِكٌ الَّذِى يُخْبِرُ بِشَهَادَتِهِ وَلاَ يَعْلَمُ بِهَا الَّذِى هِىَ لَهُ.]
[قَالَ الْهَمْدَانِىُّ وَيَرْفَعُهَا إِلَى السُّلْطَانِ.]
[قَالَ ابْنُ السَّرْحِ أَوْ يَأْتِى بِهَا الإِمَامَ. وَالإِخْبَارُ فِى حَدِيثِ الْهَمْدَانِىِّ.]
[قَالَ ابْنُ السَّرْحِ ابْنَ أَبِى عَمْرَةَ. لَمْ يَقُلْ عَبْدَ الرَّحْمَنِ.]
Tercemesi:
Bize (Ahmed) b. Serh ve Ahmed b. Said el-Hemdânî, o ikisine (Abdullah) b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona babası (Ebu Bekir b. Amr), ona Abdullah b. Amr b. Osman b. Affan, ona Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensarî, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Size kendisinden talep edilmeden şahitlik yapan veya gördüklerini haber veren kimsenin durumunu haber vereyim mi?" -Abdullah b. Ebu Bekir hangisini söylediği konusunda şüphe etmiştir-
[Ebû Davud şöyle demiştir: Malik bu hadisi şu lafızlarla aktarmıştır: Davalılardan birinin lehine olan bilmediği haber konusunda (kendisinden talep edilmeden) şahitlik yapan Hemdânî; Bu haberi sultana ileten diyerek nakletti.]
[(Ahmed) b. Serh de "haberi yöneticiye getirir" diyerek rivayet etti.]
[(Ahmed b. Said) el-Hemdânî de hadisi ihbar (ahberena yani haber verdi) sigasıyla nakletti.]
[(Ahmed) b. Serh, İbn Ebu Amra demiş, Abdurrahman ismini zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 13, /831
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Abdullah b. Amr el-Kuraşî (Abdullah b. Amr b. Osman b. Affan)
4. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
5. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
6. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
7. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
8. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Yargı, Şahitliğe teşvik
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22875, D003625
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى أَبُو الأَصْبَغِ حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ - يَعْنِى ابْنَ سَلَمَةَ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الْحَدِيثِ وَبِإِسْنَادِهِ قَالَ
"حَدَّثَنِى رَجُلٌ مِنْ مُزَيْنَةَ مِمَّنْ كَانَ يَتَّبِعُ الْعِلْمَ وَيَعِيهِ يُحَدِّثُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمَعْنَاهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, aynı isnadla (önceki) hadisi nakletmiş ve (isnattaki ravi hakkında) şöyle demiştir.
"Bana Müzeyne'den ve ilim peşinde olan ve onu ezberleyip öğrenen bir adam nakletti ve (isnadda) Said b. Müseyyeb'i zikretti. Zührî hadisin benzerini nakletmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 27, /837
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
4. Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya el-Bekkâi (Abdulaziz b. Yahya b. Yusuf)
Konular:
Şahitlik, ehl-i kitabın birbiri arasınada
Yargı, Şahitliğin önemi
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271870, D003542-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ وَأَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ وَأَخْبَرَنَا دَاوُدُ عَنِ الشَّعْبِىِّ وَأَنْبَأَنَا مُجَالِدٌ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ أَنْحَلَنِى أَبِى نُحْلاً - قَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ نِحْلَةً غُلاَمًا لَهُ - قَالَ فَقَالَتْ لَهُ أُمِّى عَمْرَةُ بِنْتُ رَوَاحَةَ إِيتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهِدْهُ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهَدَهُ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَحَلْتُ ابْنِى النُّعْمَانَ نُحْلاً وَإِنَّ عَمْرَةَ سَأَلَتْنِى أَنْ أُشْهِدَكَ عَلَى ذَلِكَ قَالَ فَقَالَ
"أَلَكَ وَلَدٌ سِوَاهُ." قَالَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ:
"فَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَ النُّعْمَانَ" قَالَ لاَ قَالَ فَقَالَ بَعْضُ هَؤُلاَءِ الْمُحَدِّثِينَ
"هَذَا جَوْرٌ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ
"هَذَا تَلْجِئَةٌ فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى."
[ قَالَ مُغِيرَةُ فِى حَدِيثِهِ " أَلَيْسَ يَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا لَكَ فِى الْبِرِّ وَاللُّطْفِ سَوَاءً." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى." وَذَكَرَ مُجَالِدٌ فِى حَدِيثِهِ
"إِنَّ لَهُمْ عَلَيْكَ مِنَ الْحَقِّ أَنْ تَعْدِلَ بَيْنَهُمْ كَمَا أَنَّ لَكَ عَلَيْهِمْ مِنَ الْحَقِّ أَنْ يَبَرُّوكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ فِى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ قَالَ بَعْضُهُمْ "أَكُلَّ بَنِيكَ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ "وَلَدِكَ."]
[وَقَالَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِيهِ "أَلَكَ بَنُونَ سِوَاهُ."]
[وَقَالَ أَبُو الضُّحَى عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ "أَلَكَ وَلَدٌ غَيْرُهُ."]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Seyyar, Muğîra b. Miksem, Davud (b. Ebu Hind), Mücalid (b. Said) ve İsmail b. Salim, onlara (beş raviye) (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle demiştir. Babam bana bir bağışta bulunmuştu. -İsmail b. Salim (muhaddis) topluluğunun içindeyken bunun bir köle olduğunu söylemiştir- Annem Amre bt. Revaha, (babama) Hz. Peygamber'e (sav) git ve onu şahit tut, dedi. Babam, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek onu şahit tuttu ve durumu şöyle anlattı. Ben oğluma bir bağışta bulundum. Ancak Amre, buna seni şahit tutmamı istedi, dedi. Hz. Peygamber (sav) Beşir'e; "senin bunun dışında çocuğun var mı?" diye sordu. Beşir de evet dedi. Hz. Peygamber (sav); "Numan'a verdiğin gibi hepsine verdin mi?" diye sordu. Beşir de hayır dedi. Muhaddislerin (ravilerin) bazıları burada "işte bu haksızlıktır" dediğini nakletmişlerdir. Bazıları da "bu hoş olmayan bir uygulamadır, benden başkasını şahit tut" dediğini nakletmişlerdir.
[Muğira (b. Miksem) rivayetinde, Hz. Peygamber (sav); "çocuklarının iyilikte ve lütufta sana eşit davranmaları seni sevindirmez mi?" dedi. Beşir evet deyince Hz. Peygamber (sav); "buna benden başkasını şahit tut" buyurdu.]
[Mücalid (b. Said) rivayetinde, (Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi) "onların sana iyilikte bulunmaları nasıl senin hakkınsa, senin de onlara adil muamelede bulunman onların senin üzerindeki hakkıdır."]
[Ebu Davud, Zühri'nin rivayetinde "bütün oğullarına (verdin mi?) diye sordu. Bazı raviler, "çocuklarına" diye nakletmiştir.]
[İbn Ebu Halid, Şa'bî rivayetinde "senin ondan başka oğulların var mı?" diye sordu.]
[Ebu Duha, Numan b. Beşir'den "ondan başka çocuğun var mı?" diye sordu, diyerek nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 85, /820
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hakem Seyyâr b. Ebu Seyyâr el-Anezî (Seyyâr b. Verdân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Aile, korunması
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
İnfak, Bağış
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271872, D003542-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ وَأَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ وَأَخْبَرَنَا دَاوُدُ عَنِ الشَّعْبِىِّ وَأَنْبَأَنَا مُجَالِدٌ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ أَنْحَلَنِى أَبِى نُحْلاً - قَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ نِحْلَةً غُلاَمًا لَهُ - قَالَ فَقَالَتْ لَهُ أُمِّى عَمْرَةُ بِنْتُ رَوَاحَةَ إِيتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهِدْهُ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهَدَهُ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَحَلْتُ ابْنِى النُّعْمَانَ نُحْلاً وَإِنَّ عَمْرَةَ سَأَلَتْنِى أَنْ أُشْهِدَكَ عَلَى ذَلِكَ قَالَ فَقَالَ
"أَلَكَ وَلَدٌ سِوَاهُ." قَالَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ:
"فَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَ النُّعْمَانَ" قَالَ لاَ قَالَ فَقَالَ بَعْضُ هَؤُلاَءِ الْمُحَدِّثِينَ
"هَذَا جَوْرٌ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ
"هَذَا تَلْجِئَةٌ فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى."
[ قَالَ مُغِيرَةُ فِى حَدِيثِهِ " أَلَيْسَ يَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا لَكَ فِى الْبِرِّ وَاللُّطْفِ سَوَاءً." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى." وَذَكَرَ مُجَالِدٌ فِى حَدِيثِهِ
"إِنَّ لَهُمْ عَلَيْكَ مِنَ الْحَقِّ أَنْ تَعْدِلَ بَيْنَهُمْ كَمَا أَنَّ لَكَ عَلَيْهِمْ مِنَ الْحَقِّ أَنْ يَبَرُّوكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ فِى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ قَالَ بَعْضُهُمْ "أَكُلَّ بَنِيكَ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ "وَلَدِكَ."]
[وَقَالَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِيهِ "أَلَكَ بَنُونَ سِوَاهُ."]
[وَقَالَ أَبُو الضُّحَى عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ "أَلَكَ وَلَدٌ غَيْرُهُ."]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Seyyar, Muğîra b. Miksem, Davud (b. Ebu Hind), Mücalid (b. Said) ve İsmail b. Salim, onlara (beş raviye) (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle demiştir. Babam bana bir bağışta bulunmuştu. -İsmail b. Salim (muhaddis) topluluğunun içindeyken bunun bir köle olduğunu söylemiştir- Annem Amre bt. Revaha, (babama) Hz. Peygamber'e (sav) git ve onu şahit tut, dedi. Babam, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek onu şahit tuttu ve durumu şöyle anlattı. Ben oğluma bir bağışta bulundum. Ancak Amre, buna seni şahit tutmamı istedi, dedi. Hz. Peygamber (sav) Beşir'e; "senin bunun dışında çocuğun var mı?" diye sordu. Beşir de evet dedi. Hz. Peygamber (sav); "Numan'a verdiğin gibi hepsine verdin mi?" diye sordu. Beşir de hayır dedi. Muhaddislerin (ravilerin) bazıları burada "işte bu haksızlıktır" dediğini nakletmişlerdir. Bazıları da "bu hoş olmayan bir uygulamadır, benden başkasını şahit tut" dediğini nakletmişlerdir.
[Muğira (b. Miksem) rivayetinde, Hz. Peygamber (sav); "çocuklarının iyilikte ve lütufta sana eşit davranmaları seni sevindirmez mi?" dedi. Beşir evet deyince Hz. Peygamber (sav); "buna benden başkasını şahit tut" buyurdu.]
[Mücalid (b. Said) rivayetinde, (Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi) "onların sana iyilikte bulunmaları nasıl senin hakkınsa, senin de onlara adil muamelede bulunman onların senin üzerindeki hakkıdır."]
[Ebu Davud, Zühri'nin rivayetinde "bütün oğullarına (verdin mi?) diye sordu. Bazı raviler, "çocuklarına" diye nakletmiştir.]
[İbn Ebu Halid, Şa'bî rivayetinde "senin ondan başka oğulların var mı?" diye sordu.]
[Ebu Duha, Numan b. Beşir'den "ondan başka çocuğun var mı?" diye sordu, diyerek nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 85, /820
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Aile, korunması
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
İnfak, Bağış
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271873, D003542-4
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ وَأَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ وَأَخْبَرَنَا دَاوُدُ عَنِ الشَّعْبِىِّ وَأَنْبَأَنَا مُجَالِدٌ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ أَنْحَلَنِى أَبِى نُحْلاً - قَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ نِحْلَةً غُلاَمًا لَهُ - قَالَ فَقَالَتْ لَهُ أُمِّى عَمْرَةُ بِنْتُ رَوَاحَةَ إِيتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهِدْهُ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهَدَهُ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَحَلْتُ ابْنِى النُّعْمَانَ نُحْلاً وَإِنَّ عَمْرَةَ سَأَلَتْنِى أَنْ أُشْهِدَكَ عَلَى ذَلِكَ قَالَ فَقَالَ
"أَلَكَ وَلَدٌ سِوَاهُ." قَالَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ:
"فَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَ النُّعْمَانَ" قَالَ لاَ قَالَ فَقَالَ بَعْضُ هَؤُلاَءِ الْمُحَدِّثِينَ
"هَذَا جَوْرٌ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ
"هَذَا تَلْجِئَةٌ فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى."
[ قَالَ مُغِيرَةُ فِى حَدِيثِهِ " أَلَيْسَ يَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا لَكَ فِى الْبِرِّ وَاللُّطْفِ سَوَاءً." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى." وَذَكَرَ مُجَالِدٌ فِى حَدِيثِهِ
"إِنَّ لَهُمْ عَلَيْكَ مِنَ الْحَقِّ أَنْ تَعْدِلَ بَيْنَهُمْ كَمَا أَنَّ لَكَ عَلَيْهِمْ مِنَ الْحَقِّ أَنْ يَبَرُّوكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ فِى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ قَالَ بَعْضُهُمْ "أَكُلَّ بَنِيكَ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ "وَلَدِكَ."]
[وَقَالَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِيهِ "أَلَكَ بَنُونَ سِوَاهُ."]
[وَقَالَ أَبُو الضُّحَى عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ "أَلَكَ وَلَدٌ غَيْرُهُ."]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Seyyar, Muğîra b. Miksem, Davud (b. Ebu Hind), Mücalid (b. Said) ve İsmail b. Salim, onlara (beş raviye) (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle demiştir. Babam bana bir bağışta bulunmuştu. -İsmail b. Salim (muhaddis) topluluğunun içindeyken bunun bir köle olduğunu söylemiştir- Annem Amre bt. Revaha, (babama) Hz. Peygamber'e (sav) git ve onu şahit tut, dedi. Babam, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek onu şahit tuttu ve durumu şöyle anlattı. Ben oğluma bir bağışta bulundum. Ancak Amre, buna seni şahit tutmamı istedi, dedi. Hz. Peygamber (sav) Beşir'e; "senin bunun dışında çocuğun var mı?" diye sordu. Beşir de evet dedi. Hz. Peygamber (sav); "Numan'a verdiğin gibi hepsine verdin mi?" diye sordu. Beşir de hayır dedi. Muhaddislerin (ravilerin) bazıları burada "işte bu haksızlıktır" dediğini nakletmişlerdir. Bazıları da "bu hoş olmayan bir uygulamadır, benden başkasını şahit tut" dediğini nakletmişlerdir.
[Muğira (b. Miksem) rivayetinde, Hz. Peygamber (sav); "çocuklarının iyilikte ve lütufta sana eşit davranmaları seni sevindirmez mi?" dedi. Beşir evet deyince Hz. Peygamber (sav); "buna benden başkasını şahit tut" buyurdu.]
[Mücalid (b. Said) rivayetinde, (Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi) "onların sana iyilikte bulunmaları nasıl senin hakkınsa, senin de onlara adil muamelede bulunman onların senin üzerindeki hakkıdır."]
[Ebu Davud, Zühri'nin rivayetinde "bütün oğullarına (verdin mi?) diye sordu. Bazı raviler, "çocuklarına" diye nakletmiştir.]
[İbn Ebu Halid, Şa'bî rivayetinde "senin ondan başka oğulların var mı?" diye sordu.]
[Ebu Duha, Numan b. Beşir'den "ondan başka çocuğun var mı?" diye sordu, diyerek nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 85, /820
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Aile, korunması
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
İnfak, Bağış
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271874, D003542-5
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ وَأَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ وَأَخْبَرَنَا دَاوُدُ عَنِ الشَّعْبِىِّ وَأَنْبَأَنَا مُجَالِدٌ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ أَنْحَلَنِى أَبِى نُحْلاً - قَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ سَالِمٍ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ نِحْلَةً غُلاَمًا لَهُ - قَالَ فَقَالَتْ لَهُ أُمِّى عَمْرَةُ بِنْتُ رَوَاحَةَ إِيتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهِدْهُ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَشْهَدَهُ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَحَلْتُ ابْنِى النُّعْمَانَ نُحْلاً وَإِنَّ عَمْرَةَ سَأَلَتْنِى أَنْ أُشْهِدَكَ عَلَى ذَلِكَ قَالَ فَقَالَ
"أَلَكَ وَلَدٌ سِوَاهُ." قَالَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ:
"فَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَ النُّعْمَانَ" قَالَ لاَ قَالَ فَقَالَ بَعْضُ هَؤُلاَءِ الْمُحَدِّثِينَ
"هَذَا جَوْرٌ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ
"هَذَا تَلْجِئَةٌ فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى."
[ قَالَ مُغِيرَةُ فِى حَدِيثِهِ " أَلَيْسَ يَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا لَكَ فِى الْبِرِّ وَاللُّطْفِ سَوَاءً." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى." وَذَكَرَ مُجَالِدٌ فِى حَدِيثِهِ
"إِنَّ لَهُمْ عَلَيْكَ مِنَ الْحَقِّ أَنْ تَعْدِلَ بَيْنَهُمْ كَمَا أَنَّ لَكَ عَلَيْهِمْ مِنَ الْحَقِّ أَنْ يَبَرُّوكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ فِى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ قَالَ بَعْضُهُمْ "أَكُلَّ بَنِيكَ." وَقَالَ بَعْضُهُمْ "وَلَدِكَ."]
[وَقَالَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ فِيهِ "أَلَكَ بَنُونَ سِوَاهُ."]
[وَقَالَ أَبُو الضُّحَى عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ "أَلَكَ وَلَدٌ غَيْرُهُ."]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Seyyar, Muğîra b. Miksem, Davud (b. Ebu Hind), Mücalid (b. Said) ve İsmail b. Salim, onlara (beş raviye) (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle demiştir. Babam bana bir bağışta bulunmuştu. -İsmail b. Salim (muhaddis) topluluğunun içindeyken bunun bir köle olduğunu söylemiştir- Annem Amre bt. Revaha, (babama) Hz. Peygamber'e (sav) git ve onu şahit tut, dedi. Babam, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek onu şahit tuttu ve durumu şöyle anlattı. Ben oğluma bir bağışta bulundum. Ancak Amre, buna seni şahit tutmamı istedi, dedi. Hz. Peygamber (sav) Beşir'e; "senin bunun dışında çocuğun var mı?" diye sordu. Beşir de evet dedi. Hz. Peygamber (sav); "Numan'a verdiğin gibi hepsine verdin mi?" diye sordu. Beşir de hayır dedi. Muhaddislerin (ravilerin) bazıları burada "işte bu haksızlıktır" dediğini nakletmişlerdir. Bazıları da "bu hoş olmayan bir uygulamadır, benden başkasını şahit tut" dediğini nakletmişlerdir.
[Muğira (b. Miksem) rivayetinde, Hz. Peygamber (sav); "çocuklarının iyilikte ve lütufta sana eşit davranmaları seni sevindirmez mi?" dedi. Beşir evet deyince Hz. Peygamber (sav); "buna benden başkasını şahit tut" buyurdu.]
[Mücalid (b. Said) rivayetinde, (Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi) "onların sana iyilikte bulunmaları nasıl senin hakkınsa, senin de onlara adil muamelede bulunman onların senin üzerindeki hakkıdır."]
[Ebu Davud, Zühri'nin rivayetinde "bütün oğullarına (verdin mi?) diye sordu. Bazı raviler, "çocuklarına" diye nakletmiştir.]
[İbn Ebu Halid, Şa'bî rivayetinde "senin ondan başka oğulların var mı?" diye sordu.]
[Ebu Duha, Numan b. Beşir'den "ondan başka çocuğun var mı?" diye sordu, diyerek nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 85, /820
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. İsmail b. Salim el-Esedi (İsmail b. Salim)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Aile, korunması
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
İnfak, Bağış
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272164, D003596-2
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ و أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الْهَمْدَانِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى عَمْرَةَ الأَنْصَارِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِ الشُّهَدَاءِ الَّذِى يَأْتِى بِشَهَادَتِهِ أَوْ يُخْبِرُ بِشَهَادَتِهِ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلَهَ." شَكَّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ أَيَّتَهُمَا قَالَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ مَالِكٌ الَّذِى يُخْبِرُ بِشَهَادَتِهِ وَلاَ يَعْلَمُ بِهَا الَّذِى هِىَ لَهُ.]
[قَالَ الْهَمْدَانِىُّ وَيَرْفَعُهَا إِلَى السُّلْطَانِ.]
[قَالَ ابْنُ السَّرْحِ أَوْ يَأْتِى بِهَا الإِمَامَ. وَالإِخْبَارُ فِى حَدِيثِ الْهَمْدَانِىِّ.]
[قَالَ ابْنُ السَّرْحِ ابْنَ أَبِى عَمْرَةَ. لَمْ يَقُلْ عَبْدَ الرَّحْمَنِ.]
Tercemesi:
Bize (Ahmed) b. Serh ve Ahmed b. Said el-Hemdânî, o ikisine (Abdullah) b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona babası (Ebu Bekir b. Amr), ona Abdullah b. Amr b. Osman b. Affan, ona Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensarî, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Size kendisinden talep edilmeden şahitlik yapan veya gördüklerini haber veren kimsenin durumunu haber vereyim mi?" -Abdullah b. Ebu Bekir hangisini söylediği konusunda şüphe etmiştir-
[Ebû Davud şöyle demiştir: Malik bu hadisi şu lafızlarla aktarmıştır: Davalılardan birinin lehine olan bilmediği haber konusunda (kendisinden talep edilmeden) şahitlik yapan Hemdânî; Bu haberi sultana ileten diyerek nakletti.]
[(Ahmed) b. Serh de "haberi yöneticiye getirir" diyerek rivayet etti.]
[(Ahmed b. Said) el-Hemdânî de hadisi ihbar (ahberena yani haber verdi) sigasıyla nakletti.]
[(Ahmed) b. Serh, İbn Ebu Amra demiş, Abdurrahman ismini zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 13, /831
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Abdullah b. Amr el-Kuraşî (Abdullah b. Amr b. Osman b. Affan)
4. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
5. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
6. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
7. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
8. Ahmed b. Said el-Kurtubî (Ahmed b. Said b. Beşr b. Ubeydullah)
Konular:
Yargı, Şahitliğe teşvik
Yargı, Şahitliğin önemi