66 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da bir gurup insan (T); yine bana Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Ebu Cehil'in ne yaptığını kim bir bakıp araştırır?" buyurdu. Bunun üzerine İbn Mesud gitti ve Afra kadının oğullarının (Muâz ve Muavviz) vurduğu Ebu Cehil'i ölmek üzereyken buldu ve sakalından tutarak "Ebu Cehil sen misin?" diye sordu. Ebu Cehil de "sizin vurduğunuz dışında kimse var mı" ya da "kendi kavminin vurduğundan başka bir kimse var mı" dedi Ahmed b. Yunus der ki: İbn Mesud "(أَنْتَ أَبُو جَهْلٍ) Sen Ebu Cehil misin?" şeklinde sormuştur.
Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.
Bize Haccâ b. Minhal, ona Hüşeym, ona Ebu Hâşim, ona Ebu Miclez, ona da Kays b. Ubâd şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Zer (ra) "Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır" (Hac, 19) ayetinin, Bedir Günü karşılıklı çarpışan Hamza ve iki arkadaşı (Ali ve Ubeyde) ile Utbe ve iki arkadaşı (Şeybe ve Velid) hakkında indiğine yemin ederdi. Süfyân bu hadisi Ebu Hâşim'den rivayet etmiştir. Osman'ın Cerîr'den, onun Mansûr'dan, onun Ebu Hâşim'den, onun da Ebû Miclez'den rivayetine göre Osman bu hadisin Ebu Zer'in sözü (mevkuf) olduğunu söylemiştir.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Füleyh b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona da İbn Şihâb, " İşte Hz. Peygamber'in (sav) gazaları"diyerek hadisi aktardı ve şöyle dedi: Rasulullah (sav) (Bedir şehitlerinin) cenazelerini gömerken onlara "Sizler Rabbinizin vadettiği şeyi gerçekten buldunuz mu?" buyurdu. Musa b. Ukbe der ki: Nâfi'nin Abdullah'den rivayetine göre Sahabeden bir kısım insanlar "ey Allah'ın Rasulü, ölmüş insanlara mı sesleniyorsun" dediler. Hz. Peygamber (sav) de "Sizler benim dediklerimi, onlardan daha iyi duyuyor değilsiniz" buyurdu. Ebu Abdullah der ki: Bedir savaşına katılıp da kendisine için pay ayrılan Kureyşlilerin toplamı seksenbir kişidir. Urve b. Zübeyir der ki: Zübeyir "(Bedir'e katılanların) payları bölüştürüldü. Kureyş'ten yüz kişiydiler." dedi. Doğrusunu en iyi Allah bilir.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da bir gurup insan (T); yine bana Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Ebu Cehil'in ne yaptığını kim bir bakıp araştırır?" buyurdu. Bunun üzerine İbn Mesud gitti ve Afra kadının oğullarının (Muâz ve Muavviz) vurduğu Ebu Cehil'i ölmek üzereyken buldu ve sakalından tutarak "Ebu Cehil sen misin?" diye sordu. Ebu Cehil de "sizin vurduğunuz dışında kimse var mı" ya da "kendi kavminin vurduğundan başka bir kimse var mı" dedi Ahmed b. Yunus der ki: İbn Mesud "(أَنْتَ أَبُو جَهْلٍ) Sen Ebû Cehl misin?" şeklinde sormuştur.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Füleyh b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona da İbn Şihâb, " İşte Hz. Peygamber'in (sav) gazaları"diyerek hadisi aktardı ve şöyle dedi: Rasulullah (sav) (Bedir şehitlerinin) cenazelerini gömerken onlara "Sizler Rabbinizin vadettiği şeyi gerçekten buldunuz mu?" buyurdu. Musa b. Ukbe der ki: Nâfi'nin Abdullah'den rivayetine göre Sahabeden bir kısım insanlar "ey Allah'ın Rasulü, ölmüş insanlara mı sesleniyorsun" dediler. Hz. Peygamber (sav) de "Sizler benim dediklerimi, onlardan daha iyi duyuyor değilsiniz" buyurdu. Ebu Abdullah der ki: Bedir savaşına katılıp da kendisine için pay ayrılan Kureyşlilerin toplamı seksenbir kişidir. Urve b. Zübeyir der ki: Zübeyir "(Bedir'e katılanların) payları bölüştürüldü. Kureyş'ten yüz kişiydiler." dedi. Doğrusunu en iyi Allah bilir.