596 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, onlara Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardı. Geçen yirminci gecenin akşamı olup da yirmi birinci günü karşılayacağı zaman evine dönerdi. Kendisiyle birlikte itikafa girenler de evlerine dönerlerdi. Rasulullah itikafa girdiği bir Ramazan ayında evine dönmeyi adet haline getirdiği gece itikaf yerinde kaldı ve insanlara bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında (hutbe), insanlara Allah'ın dilediği kadar konuştu. Sonra şöyle buyurdu: Ben Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardım. Sonra bana şu son on gün içinde itikaf etme fikri zahir oldu. Şimdi kim benimle birlikte itikaf yapmışsa itikafa girdiği yerde kalsın. Kadir gecesi bana gösterildi sonra o bana unutturuldu. Siz onu son on gün içinde arayınız. Ve yine siz onu bu on gün içindeki tek sayılı gecelerde arayınız. Ben (rüyada) kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördüm." (Biz gökyüzünde bulut göremiyorduk.) Bu gece gök boşandı ve şiddetli bir yağmur yağdı. Mescitte yirmi birinci gece Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı yere su aktı. Ben Peygamber (sav) sabah namazından ayrıldığında kendisine baktım ve yüzünün çamur ve su ile kaplandığını gördüm.
Açıklama: مَا شَاءَ اللَّهُ ifadesi Hz. Peygamber'in konuştuğu sürenin uzunluğundan kinayedir. Yani mana "Allah'ın dilediği süre kadar konuştu" olur. Diğer mana ise 'Allah'ın dilediği şeyleri emretti' olur.
Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ebu Selem b. Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre, Rasulüllah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim Ramazan orucunun (farz olduğuna ve faziletine) inanarak ve mükafaatını Allah'tan bekleyerek tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. Aynı şekilde kim de kadir gecesinin (faziletine) inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek (ibadetle veya teravih namazını kılarak) ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır."
Açıklama: Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Oruç ibadeti, diğer ibadetler gibi sadece Allah rızası için tutulursa Müslüman için geçmiş günahlarının bağışlanmasına vesile olur. Yani bir anlamda Ramazan ayı müminler için manevi arınma ayıdır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Bekir b. Mudar, ona İbn Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), ramazan ayının ortasındaki on günde itikâfa girer, yirmi gün geçip yirmi birinci gün geldiğinde evine döner, onunla itikâfa girenler de evlerine dönerdi. Sonraki (senelerden birinde) Hz. Peygamber (sav), itikâftan evine döndüğü yirminci gecede, (evine dönmeyip) mescitte kaldı ve insanlara hutbe verdi. Onlara Allah'ın dilediği bazı şeyleri emredip ardından şöyle buyurdu: 'Ben bu ortadaki on günde itikâfa giriyordum. Sonra bana bu son on günde itikâfa girmem ilham olundu. Benimle itikâfa girenler, itikâf mahallinde kalsınlar. Ben kadir gecesinin hangi güne denk geldiğini rüyamda gördüm, ancak o bana unutturuldu. Artık onu son on günün tekli gecelerinde arayın! Ayrıca rüyamda su ve toprak içerisinde secde ettiğimi de gördüm." Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: Yirmi birinci gecede (mescidde) yağmura tutulduk. Mescidin çatısından Rasulullah'ın namaz kıldığı yere doğru yağmur suları sızmıştı. Ben Hz. Peygamber'e (sav) baktım, sabah namazında selam verdiğinde yüzünde çamur ve su lekesi vardı.
Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), ramazan ayının son on gününde itikâfa girer ve 'Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın' buyururdu." [Bu konuda; Ömer, Übey, Câbir b. Semüre, Câbir b. Abdullah, İbn Ömer, Feletân b. Âsım, Enes, Ebu Said, Abdullah b. Üneys ez-Zübeyrî, Ebu Bekre, İbn Abbas, Bilal ve Ubâde b. Sâmit'ten de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aişe hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Hadisteki 'yücâvirü' lafzı 'itikâfa girerdi' demektir. Nebî'den (sav) nakledilen rivayetlerin büyük çoğunluğuna göre o 'Kadir gecesini, ramazanın son on günündeki tekli gecelerde arayın' buyurmuştur. Hz. Peygamber'den (sav), kadir gecesinin ramazan ayının yirmi birinci, yirmi üçüncü, yirmi beşinci, yirmi yedinci, yirmi dokuzuncu ve son günü olduğuna dair de rivayetler aktarılmıştır. Ebu İsa, Şâfiî'nin bu konuda şöyle dediğini aktarır: 'Allah daha iyisini bilir ama, bana göre Hz. Peygamber (sav) kadir gecesi hakkında kendisine sorulan soruya göre cevap veriyor ve kendisine 'Şu gecede mi arayalım?' denildiğinde, o da 'O gecede arayın' buyuruyordu.' Yine Şâfiî, 'Bu konudaki bana göre en sağlam rivayetler, yirmi birinci gece olduğuna dair olanlardır' demiştir. Ebu İsa şöyle de demiştir: Übey b. Kâb'dan nakledildiğine göre o, kadir gecesinin yirmi yedinci gece olduğuna dair yemin edip, şöyle derdi: 'Rasulullah (sav), bize onun alametlerini haber verdi. Biz de onları saydık ve ezberledik.' Ebu Kilâbe'den aktarıldığına göre o da, kadir gecesinin ramazan ayının son on geceleri arasında dönüp durduğunu söylemiştir. Bu bilgiyi bize bu şekilde Abdurrahman b. Humeyd, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da Eyyûb vasıtasıyla Ebu Kilâbe nakletmiştir.]
Bize İbn Ebu Ömer, ona Abdülaziz ed-Derâverdî, ona Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ramazan ayının ortasındaki on günde itikâfa girerdi." [Sonra (ravi) hadisi benzer bir şekilde nakletmiştir. Ancak, (önceki hadisten farklı olarak) hadisi 'İtikâf mahallinde dursun' ve 'Alnı çamur ve suya bulanmıştı' şeklinde rivayet etmiştir.]
Bize Muhammad b. Abdula'lâ, ona Mu'temir, ona Umâre b. Ğaziyye el-Ensârî, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme, Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ramazan ayının ilk on gününde itikâfa girmişti. Sonra ortasındaki on günde de kapısında hasır olan bir Türk çadırında itikâfa girdi. Nebî (sav) hasırı eliyle alıp onu çadırın kenarına koydu. Ardından başını çıkarıp insanlara bir şeyler söyledi. İnsanlar ona yaklaşınca da şöyle buyurdu: 'Ben kadir gecesini aramak için ilk on gün itikâfa girmiştim. Ardından ramazanın ortasındaki on günde de itikâfta kaldım. Daha sonra bana melek gelip kadir gecesinin son on günde olduğunu söyledi. Artık sizden itikâfa (son on günde de) girmek isteyen girsin.' İnsanlar da onunla (sav) beraber itikâfa devam ettiler. Sonra Hz. Peygamber (sav) 'Bana kadir gecesinin tekli bir gecede olduğu ve o gecenin sabahında çamur ve su içinde secde ettiğim gösterildi' buyurdu. Yirmi birinci gün olduğunda Hz. Peygamber (sav) sabah namazını kıldırmak için kalktı. Derken yağmur başladı ve mescidi su bastı. Ben mescidin su ve çamur olduğunu gördüm. Nebî (sav) sabah namazını kılınca, alnında ve burnunun ucunda çamur olduğu halde namazgahından çıktı. İşte o gün, ramazan ayının son on günündeki yirmi birinci günün gecesi idi."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Ebu Âmir, ona Hişam, ona da Yahya, Ebu Seleme'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kadir gecesini(n vaktini) aramızda müzakere ettik. Sonra Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) yanına geldim. O benim dostumdu. Ona 'Benimle hurmalığa kadar gelir misin' diye ricada bulundum. Üzerinde işaretli kare bir elbise (hamîsa) olduğu halde benimle geldi. Ona 'Rasulullah'tan (sav) kadir gecesine dair bir şeyler duydun mu?' diye sordum. O da 'Evet' deyip şöyle anlattı: 'Rasulullah (sav) ile ramazan ayının ortasındaki on günde itikâfa girmiştik. Yirminci günün sabahında itikâftan çıktık. Hz. Peygamber (sav) bize hutbe verip şöyle buyurdu: "Kadir gecesi bana rüyamda gösterildi. Ama onu unuttum, -râvilerden biri şüpheye düşüp 'o bana unutturuldu' demiştir.- Siz onu son on günün tekli gecelerinde arayın. Rüyamda aynı zamanda su ve çamur içinde secde ettiğimi de gördüm. Rasulullah (sav) ile devam etmek isteyen itikâfa geri dönsün." Bizler itikâfa geri döndük. Gök yüzünde bulut (falan da) görmemiştik. Derken bir bulut geldi ve yağmura tutulduk. Öyle ki hurma dallarından olduğu için mescidin çatısı aktı. Sonra sabah namazına kalkıldı ve namaz kılındı. Ben Rasulullah'ın (sav) su ve çamur içinde secdeye gittiğini gördüm. Hatta çamur izini Nebî'nin (sav) alnında gördüm.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Ebu Bekir b. Hallâd, o ikisine Abdüla'lâ, ona Said, ona da Ebu Nadre, Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), kendisine vakti açıklanmadan önce kadir gecesini aramak için ramazan ayının ortasındaki on günde itikâfa girerdi. İlk on gün bittiğinde, çadırının kurulmasını istedi ve kuruldu. Ardından kendisine, kadir gecesinin ramazan ayının son on gününde olduğu bildirildi. O da çadırının tekrar kurulmasını istedi ve çadırı tekrar kuruldu. Daha sonra insanların yanına çıkıp şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Kadir gecesinin vakti bana bildirilmişti. Ben onu size haber vermek için yanınıza çıktığımda, hak-hukuk davası güden ve beraberlerinde şeytanın da olduğu iki adam çıkageldi. Bundan dolayı bana onun vakti unutturuldu. Artık onu ramazan ayının son on gününde; yani yedinci, dokuzuncu ve beşinci günlerinde arayın." Ebu Nadre anlatmaya şöyle devam etmiştir: 'Ey Ebu Said! Sizler bu sayıları bizden daha iyi bilirsiniz' dediğimde, Ebu Said 'Tabi ki de biz bunu sizden daha iyi biliriz' dedi. Ben 'Peki dokuzuncu, yedinci ve beşinci günler de nedir? dedim. Ebu Said 'Ramazan ayının yirmi bir günü geçtiğinde, onu takip eden yirmi ikinci gün, dokuzuncu; yirmi üç gün geçtiğinde, onu takip eden, yedinci; yirmi beş gün geçtiğinde de onu takip eden, beşinci gündür' dedi. [Râvilerden İbn Hallad, 'hak-hukuk davası güden (iki adam)' yerine 'davalaşan (iki adam)' ifadesini zikretmiştir.]
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, onlara Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardı. Geçen yirminci gecenin akşamı olup da yirmi birinci günü karşılayacağı zaman evine dönerdi. Kendisiyle birlikte itikafa girenler de evlerine dönerlerdi. Rasulullah itikafa girdiği bir Ramazan ayında evine dönmeyi adet haline getirdiği gece itikaf yerinde kaldı ve insanlara bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında (hutbe), insanlara Allah'ın dilediği kadar konuştu. Sonra şöyle buyurdu: Ben Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardım. Sonra bana şu son on gün içinde itikaf etme fikri zahir oldu. Şimdi kim benimle birlikte itikaf yapmışsa itikafa girdiği yerde kalsın. Kadir gecesi bana gösterildi sonra o bana unutturuldu. Siz onu son on gün içinde arayınız. Ve yine siz onu bu on gün içindeki tek sayılı gecelerde arayınız. Ben (rüyada) kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördüm." (Biz gökyüzünde bulut göremiyorduk.) Bu gece gök boşandı ve şiddetli bir yağmur yağdı. Mescitte yirmi birinci gece Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı yere su aktı. Ben Peygamber (sav) sabah namazından ayrıldığında kendisine baktım ve yüzünün çamur ve su ile kaplandığını gördüm.