82 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				 Giriş
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize Yakub, ona Babası, ona İbn İshak, ona Selît b. Eyyûb b. Hakem b. Sulaym, ona da Allah Rasulü'nün teyzelerinden, onunla birlikte iki kıbleye yönelip namaz kılan, Adî b. Neccâr oğulları kadınlarından olan annesi Selmâ bt. Kays şöyle demiştir: "Ensâr’dan bir grup kadınla birlikte gelip Rasulullah'a (sav) biat ettim. Hz. Peygamber (sav) bize, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamayı, hırsızlık etmemeyi, zina etmemeyi, çocuklarımızı öldürmemeyi, ellerimizle ve ayaklarımızla uydurup iftira etmemeyi ve maruf olan hususlarda kendisine isyan etmemeyi şart koşup 'Eşlerinize hile yapmayın' buyurdu. Biz de biat ettik ve ayrıldık. Bunun üzerine ben, kadınlardan birine 'Dön ve Rasulullah’a 'eşlerimize hile yapmak nedir?' diye sor' dedim. Kadın geri döndü ve sordu. Rasulullah (sav) 'Kadın eşinin malını alır, başkasına hediye eder (ona kayırmacılık yapar)' buyurdu."
Bize Yakub b. İbrahim, ona Babası, ona İbn İshak, ona Muhammed b. Munkedir, ona da Ümeyme bt. Rukayka et-Teymiye şöyle rivayet etmiştir: "Biat etmek üzere bir grup Müslüman kadınla birlikte Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldik ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Allah'a hiçbir ortak koşmayacağımıza, hırsızlık yapmayacağımıza, zina etmeyeceğimize, çocuklarımızı öldürmeyeceğimize, zina iftirasında bulunmayacağımıza ve uygun işlerde senin emirlerini çiğnemeyeceğimize dair sana biat etmek üzere geldik' dedik. Rasulullah (sav) 'Gücünüzün yettiği, takat getirebildiğiniz konularda' buyurdu. Kadınlar 'Allah ve Rasulü, bize kendimizden daha merhametli! Ey Allah'ın Rasulü! Bizim biatimizi kabul buyur' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Hadi gidin, sizin biatinizi kabul ettim. Benim bir kadına söylediğim söz, yüz kadına söylediğim söz gibidir' buyurdu. Ümeyme der ki: Rasulullah (sav) bizden hiç bir kadınla tokalaşmadı."
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman, ona Süfyân, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Ümeyme bt. Rukayka şöyle demiştir: "Ensar'dan bir gurup kadınla biat etmek üzere Rasulullah'ın (sav) yanına geldik ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmayacağımıza, hırsızlık yapmayacağımıza, zina etmeyeceğimize ve hiçbir kimseye iftira etmeyeceğimize ve dinin emirleri konusunda sana karşı gelmeyeceğimize söz veriyor ve sana biat ediyoruz' dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav), 'Gücünüzün yettiği, takat getirebildiğiniz konularda' buyurdu. Kadınlar 'Allah ve Rasulü, bize kendimizden daha merhametli! Ey Allah'ın Rasulü! Gel, sana biat edelim' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Ben kadınlarla tokalaşmam. Benim yüz kadına söylediğim söz, bir kadına söylediğim söz gibidir' buyurdu."
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Hâlid, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Eş'as, ona da Ubâde b. Sâmit şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), kadınlardan yahut (genel olarak) insanlardan biat aldığı şartları üzerine bizden biat aldı. Biz, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, Hırsızlık yapmamak, Zina etmemek, Çocuklarımızı öldürmemek, Gıybet etmemek, Birbirimize eziyet ve iftira etmemek, Marûf olan hususlarda kendisine karşı gelmemek üzere biat ettik. Kim bunlardan herhangi birini işler de hakkında had cezası uygulanırsa, bu onun için kefaret olur. Kimin de cezası ertelenirse (dünyada had cezası uygulanmazsa), işi Allah Teâlâ’ya kalmıştır. Dilerse ona azap eder, dilerse bağışlar."
Bize Muhammed b. Abdürrahim, ona Harun b. Maruf, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir: "Allah Rasulü (sav), Ebu Bekir, Ömer ve Osman ile Ramazan Bayramı namazlarında bulundum. Hepsi de namazı hutbeden önce kılıyorlar, sonra hutbe veriyorlardı. (Bir hutbe sonrası) Allah Rasulü (sav) (hutbe sonrası) indi, -elleriyle adamları oturtmak isteyişini görüyor gibiyim.- sonra insanları yararak kadınların yanına kadar geldi, beraberinde Bilal vardı. Allah Rasulü (sav) 'Ey Peygamber! Mü’min kadınlar sana gelip de Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemek, dine ve akla uygun hiçbir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana bey‘at etmek istediklerinde, sen de onların bey‘atını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir.' (Mümtehine, 60/12) ayetini okudu, bitirince de 'Siz hala bu (bey'atiniz) üzere misiniz?' diye sordu. Aralarından sadece bir tek kadın cevap verdi ve 'Evet ey Allah'ın Rasulü!' dedi. [Ravi Hasan bu kadının kim olduğu bilemedi] Rasulullah (sav) 'o halde sadaka verin' buyurdu. Bilal elbisesini açtı, onlar da bilezikleri, yüzükleri Bilal'in elbisesine atmaya başladılar."
Bize Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyân, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Ümeyme bt. Rukayka şöyle demiştir: "Bazı kadınlarla birlikte biat etmek üzere, Nebî'nin (sav) yanına vardım. Rasulullah (sav) bizden, Kur'an'da [Mümtehine, 60/12] zikredilen şartlar üzerine biat aldı ve 'Gücünüz yettiği ve itaat ettiğiniz sürece (bunu yerine getirin)' buyurdu. Biz de 'Allah ve Rasulü, bize kendi nefislerimizden daha merhametlidir’ dedik. Sonra 'Ey Allah’ın Rasulü! Bizimle tokalaşmayacak mısınız?' dedik. Bunun üzerine 'Ben kadınlarla musâfaha etmem. Benim bir kadına söylemiş olduğum söz, yüz kadına söylemiş olduğum söz gibidir.' buyurdu."
Bize İshak b. İsa, ona Mâlik, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Ümeyme bt. Rukayka şöyle demiştir: "Bir grup kadınla birlikte, biat etmek üzere Rasulullah' (sav) geldim ve 'Ey Allah’ın Rasulü! Sana, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, elimizle ve ayaklarımızla uydurduğumuz hiçbir iftiraya başvurmamak ve sana maruf (iyi ve meşru olan) işlerde isyan etmemek üzere biat ediyoruz' dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Gücünüzün yettiği ve yapabildiğiniz kadarıyla' buyurdu. Biz de 'Allah ve Rasulü, bize kendimizden daha merhametlidir. Bizim biatimizi kabul etseniz ey Allah’ın Rasulü!' dedik. Rasulullah (sav) 'Ben kadınlarla tokalaşmam. Benim yüz kadına söylediğim söz, bir kadına söylediğim söz gibidir' buyurdu."