267 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Şihâb, ona İbn Avn, ona Mücâhid, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ka‘b b. Ucre şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) yanına gittim, bana 'Yaklaş' buyurdu. Ben de yaklaştım. '(Başındaki) bitlerin sana rahatsızlık veriyor mu?' buyurdu. Ben 'evet' dedim. Bunun üzerine '(saçlarını tıraş et ve) fidye olarak oruç tut, yahut sadaka ver, ya da kurban kes' buyurdu." [(İbn Şihâb) der ki: İbn Avn bana, Eyyub'un şöyle dediğini rivayet etti: Tutulacak oruç, üç gün; kesilecek kurban, bir koyun; sadaka verilecek yoksul sayısı ise altıdır.]
Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda çekişenlere de ki: Geliniz, sizler ve bizler de dahil olmak üzere, siz kendi çocuklarınızı biz de kendi çocuklarımızı, siz kendi kadınlarınızı, biz de kendi kadınlarımızı çağıralım, sonra da dua edelim de Allah'tan yalancılar üzerine lânet dileyelim.
Bize Ali b. Muhammed, ona Veki, ona İsmail b. Rafi, ona Halid b. Yezid, ona da Ukbe b. Amir el-Cühenî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ne adadığını belirtmeksizin adakta bulunan kimsenin kefareti, yemin kefaretidir."
Açıklama: Elbani bu hadisin وَلَمْ يُسَمِّهِ lafzı dışında sahih olduğunu ifade etmiştir
Bana Ebu Rabî ez-Zehrânî, ona Hammâd (b. Zeyd), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da Muhammed (b. Sîrîn), Ümmü Atiyye'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bey'at esnasında, bizden ağıt yakmayacağımıza dair de söz almıştı. Fakat beş kadın hariç içimizden hiçbiri bu sözüne sadık kalamadı. Bunlar; Ümmü Süleym, Ümmü Alâ, Muâz'ın karısı olan Bint. Ebu Sebre ya da Bint. Ebu Sebre ile Muâz'ın karısıdır."
Bize Sehl b. Ebu Sehl, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona amcası (Muaviye b. Amr), ona da İmran b. Husayn rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Günah olan şey adak olarak adanmaz. Ademoğlu sahip olmadığı bir şeyi adak olarak adayamaz."
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda adak adanmaz. (Eğer adanmışsa) bunun kefareti yemin kefareti (gibidir)."
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Bükeyr, ona İbn Lehia, ona Amr b. Dinar, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Bir kadın Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Annem, nezrettiği oruçları tutamadan vefat etti' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Velisi, onun yerine tutsun' buyurdu."
Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve 'Buna ne oldu' diye sordu. Oradakiler 'Bu adam kendisini oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adadı' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Ona söyleyin, konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu da tamamlasın' buyurdu." [Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kimsenin -yahut kardeşinin- malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Yüce Allah bunun tasdiki olarak şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77)
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kimsenin -yahut kardeşinin- malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Yüce Allah bunun tasdiki olarak şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77)