675 Kayıt Bulundu.
Bize Mahled b. Halid ile el-Hasan b. Ali ve Muhammed b. Ebu's-Serî -mana ile), onlara Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Safvan b. Süleym, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ensardan Basra adında bir adam rivayet etmiştir. -İbn Ebu's-Serî, Hz. Peygamber'in ashabından dedi, Ensardan biri demedi-. O şöyle dedi: Kendi evinde yaşayan ve bâkire olduğunu (zannettiğim) bir kadınla evlenmiştim. Ama gerdeğe girince, hâmile olduğunu anladım. (Meseleyi Hz. Peygamber'e söyleyince) Rasulullah (sav) bana; "ondan faydalanıp ilişkide bulunduğun için mehrini ver! Doğuracağı çocuk ise senin kölendir" dedi ve aramızı ayırdı. (Hadisin ravilerinden Hasan b. Ali) dedi ki: (Hz. Peygamber); "Kadın doğurunca kendisine celde vurun –veya had vurun-!" dedi. el-Hasan dedi ki: Hz. Peygamber (Basra'ya hitaben), "kadına celde vur" dedi. Diğer râvi İbn Ebu's-Serî de şöyle dedi: Hz. Peygamber (çoğul sigasıyla), "ona celde vurunuz -veya had uygulayın-" buyurdu. [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Katade, Said b. Yezid vasıtasıyla İbnu'l-Müseyyeb'den rivayet etmiştir. Yahya b. Ebu Kesir'de Yezid b. Nuaym vasıtasıyla Saîd b. el-Müseyyeb'den rivayet etmiştir. Ata el-Horasânî ise doğrudan Saîd b. el-Müseyyeb'den rivayet etmiştir. Bunların hepsi de hadisi mürsel olarak rivayet etmişlerdir. Yahya b. Ebu Kesir'in rivayetinde, Basra b. Eksem, bir kadınla evlendi denir. Hepsinin rivayetinde de çocuğu kendisine köle yaptı cümlesi bulunmaktadır.]
Açıklama: Ebû Davud’da muhtelif yollarla rivayet edilen bu hadisin bütün senedleri mürseldir. Bunu Ebû Davud da belirtmektedir. Hattâbî şöyle der: "Fukahadan hiç kimsenin bu hadîsle hükmettiğini bilmiyorum. Bu, mürsel bir rivayettir. Ulemadan hiç kimsenin, zina mahsûlü bir çocuğun –eğer hür bir kadından doğmuş ise- hür olacağı konusunda ihtilaf ettiğini de bilmiyorum. Hür bir kadından doğan bu çocuk nasıl köle yapılabilir?” Sonra da şöyle devam eder: “Eğer bu rivayet sahihse, manası şöyle olmalıdır: Hz. Peygamber adama, çocuk buluğa erince kendisinden hizmet görebilmesi için çocuğa iyi davranmasını, onu koruyup gözetmesini, iyi yetiştirmesini ve iyi terbiye etmesini tavsiye etmiştir. Böylece çocuğun da, kendisine yapılan iyiliğe karşılık olarak, itâat konusunda bir köle gibi saygılı davranacağını söylemiştir. Eğer hadîs sahîh ise, mensûh olması da muhtemeldir.”
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ammar b. Ebu Ferve, ona Muhammed b. Müslim, ona Urve, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Âişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Câriye zina ettiği zaman ona (elli) sopa vurun. Eğer yine zina ederse yine sopa vurun. Yine zina ederse yine sopa vurun. Yine zina ederse ona sopa vurun, sonra da bükülmüş (değersiz) bir ip karşılığında bile olsa onu satın."
Bize İbrahim b. Münzir, ona Ebu Damre, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Yahudiler, içlerinden zina etmiş bir erkek ile bir kadını Hz. Peygamber'e (sav) getirdiler. Peygamber (sav) onlara "Siz içinizden zina edenlere nasıl ceza uyguluyorsunuz?" diye sordu. Yahudiler “biz zina eden erkek ve kadının yüzlerine kömür sürüp karartır ve onları döveriz” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Siz Tevrat'ta recmi bulmuyor musunuz?" dedi. Yahudiler “biz Tevrat'ta böyle bir şey bulmuyoruz” dediler. Bunun üzerine Abdullah b. Selâm onlara “yalan söylüyorsunuz, "Doğru sözlü iseniz Tevrat'ı getirip okuyun" (Ali İmran, 93)” dedi. Onlardan, Tevrat'ı okutan âlimleri elini recim ayeti üzerine koyarak ve recim ayetini okumadan, önceki ve sonraki ayetleri okumağa başladı. Abdullah b. Selâm onun elini recim ayetinin üstünden çekti ve “bu nedir?” dedi. Yahudiler bu ayeti görünce “işte bu, recim ayetidir” dediler. Peygamber (sav) emretti, zina edenler, mescidin yanında, cenazelerin konduğu yerin yakınında, recmedildiler. Ben o zina eden erkeği, kadını taşlardan korumak için, kadının üzerine kapanmış halde iken gördüm.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Zühri, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl şöyle demişlerdir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip; "Allah aşkına, aramızda sadece “Allah'ın Kitabıyla hükmet” dedi. Daha anlayışlı olan hasmı da “doğru söyledi. Aramızda "Allah'ın Kitabı'yla hükmet ve ey Allah'ın Rasulü, müsaade edin anlatayım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "anlat" buyurdu. O da şöyle konuştu: “Oğlum bu adamın ailesinin yanında işçiydi. Derken onun karısıyla zina etmiş. Bundan dolayı ben ona yüz koyun ile bir hizmetçi fidye verdim. Sonra ben hakikaten ilim ehlinden bazı adamlara sordum da onlar bana bildirdiler ki, oğluma yüz değnek ve bir yıl sürgün, bunun karısına ise recim gerekir.” Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Canım elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, mutlaka aranızda Allah'ın Kitabı'yla hükmedeceğim. Yüz koyun ile hizmetçi sana geri verilecek. Oğluna yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası gerekir. Ey Üneys, sen de şunun karısına git de ona sor ve eğer itiraf ederse, onu recmet" Kadın zina ettiğini itiraf etti, O da onu recmetti.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Zühri, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl şöyle demişlerdir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip; "Allah aşkına, aramızda sadece “Allah'ın Kitabıyla hükmet” dedi. Daha anlayışlı olan hasmı da “doğru söyledi. Aramızda "Allah'ın Kitabı'yla hükmet ve ey Allah'ın Rasulü, müsaade edin anlatayım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "anlat" buyurdu. O da şöyle konuştu: “Oğlum bu adamın ailesinin yanında işçiydi. Derken onun karısıyla zina etmiş. Bundan dolayı ben ona yüz koyun ile bir hizmetçi fidye verdim. Sonra ben hakikaten ilim ehlinden bazı adamlara sordum da onlar bana bildirdiler ki, oğluma yüz değnek ve bir yıl sürgün, bunun karısına ise recim gerekir.” Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Canım elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, mutlaka aranızda Allah'ın Kitabı'yla hükmedeceğim. Yüz koyun ile hizmetçi sana geri verilecek. Oğluna yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası gerekir. Ey Üneys, sen de şunun karısına git de ona sor ve eğer itiraf ederse, onu recmet" Kadın zina ettiğini itiraf etti, O da onu recmetti.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl (r.anhüm) şöyle demişlerdir: Bir adam (hasmı ile birlikte) geldi ve Hz. Peygamber'e (sav) “Allah'a aşkına, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet” dedi. Daha dirayetli ve edepli olan hasmı “doğru söyledi. Aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet ve bana müsaade et, anlatayım” dedi. Hz. Peygamber (sav) "söyle" buyurdu. Bunun üzerine söz verilen hasım “benim oğlum bunun yanında işçiydi ve bunun karısı ile zina etti. Bu nedenle ben yüz koyun ve bir hizmetçi fidye vererek oğlumu kurtardım. Sonra ben ilim ehlinden birkaç adama sordum. Onlar oğluma yüz değnek ve bir yıl sürgün, bu adamın karışma da recim cezası gerektiği bilgisini aldım” dedi. Bundan sonra Rasulullah (sav) "canım elinde olana yemin ederim ki aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Verdiğin yüz koyun ve hizmetçi sana geri verilecek. Oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası gerekir. Ey Üneys, sen de bunun karısına git. Eğer suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu." Üneys kadına gitti. Kadın suçunu itiraf etti. Üneys de kadını recmetti.