Açıklama: Hadisin isnadı kavidir.Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
74376, HM023746
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ وَسَمِعْتُهُ أَنَا مِنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ جُمَيعٍ حَدَّثَنَا أَبُو الطُّفَيْلِ حَدَّثَنَا حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ قَالَ
مَا مَنَعَنِي أَنْ أَشْهَدَ بَدْرًا إِلَّا أَنِّي خَرَجْتُ أَنَا وَأَبِي حُسِيْلٍ فَأَخَذَنَا كُفَّارُ قُرَيْشٍ فَقَالُوا إِنَّكُمْ تُرِيدُونَ مُحَمَّدًا قُلْنَا مَا نُرِيدُ إِلَّا الْمَدِينَةَ فَأَخَذُوا مِنَّا عَهْدَ اللَّهِ وَمِيثَاقَهُ لَنَنْصَرِفَنَّ إِلَى الْمَدِينَةِ وَلَا نُقَاتِلُ مَعَهُ فَأَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَخْبَرْنَاهُ الْخَبَرَ فَقَالَ انْصَرِفَا نَفِي بِعَهْدِهِمْ وَنَسْتَعِينُ اللَّهَ عَلَيْهِمْ
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed ve ben de Abdullah b. Ebu Şeybe'den işittim, ona Ebu Usame, ona el-Velid b. Cumey', ona Ebu et-Tıfl ona da Huzeyfe b. el-Yemân rivayet ederek deki ki şu olay benim Bedir savaşına katılmama engel olmuştu. Beni ve babam Huseyl'i Kureyş kafirleri yakalayarak 'siz Muhammed'in yanına gitmek istiyorsunuz', dediler, biz de sadece Medine'ye gitmek istiyoruz, dedik. Bunun üzerine bizden sadeceye Medine'ye gideceğimize ve onunla (Muhammed sav) birlikte savaşa katılmayacağımıza dair Allah adına ahit ve söz aldılar. Rasulullah'ın (sav) yanına gelerek olayı anlatınca şöyle buyurdu: "Savaşa katılmayın, sözünüze sadık kalın. Biz onlara karşı Allah'tan yardım dileriz."
Açıklama:
Hadisin isnadı kavidir.Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Huzeyfe b. Yeman 23746, 7/724
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Müslüman, Anlaşmalara riayet etmek, ahde vefa
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
74431, HM023764
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ حَدَّثَنِي بَعْضُ أَصْحَابِنَا عَنْ حُذَيْفَةَ
أَنَّ الْمُشْرِكِينَ أَخَذُوهُ وَأَبَاهُ فَأَخَذُوا عَلَيْهِمْ أَنْ لَا يُقَاتِلُوهُمْ يَوْمَ بَدْرٍ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَوَالِهِمْ وَنَسْتَعِينُ اللَّهَ عَلَيْهِمْ
Tercemesi:
Bize Abdurrahman, ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona bazı arkadaşlarımız onlara da Huzeyfe rivayet etti ki Müşrikler onu ve babasını ele geçirdiler ve kendileriyle Bedir'de savaşmamaları üzerine söz aldılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu "Onlara verdiğin sözü yerine getir, biz onlara karşı Allah'ın yardımına güveniyoruz."
Açıklama:
Hadis mütabileriyle birlikte hasendir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Huzeyfe b. Yeman 23764, 7/729
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Müslüman, Anlaşmalara riayet etmek, ahde vefa
Siyer, Bedir Savaşı
Bize Affân, ona Hammâd, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Süfyân'ın (kervanı ile beraber) geliş haberi kendisine ulaştığında Hz. Peygamber (sav), ashâbıyla istişarede bulundu. Ebu Bekir fikrini söyledi ancak Hz. Peygamber (sav) onun sözüne tepki vermedi. Sonra Ömer fikrini söyledi, aynı şekilde onu da dikkate almadı. Bunun üzerine Sa'd b. Ubâde kalkıp "Ey Allah'ın Elçisi, Sen bizim (Ensâr'ın fikrini) soruyorsun herhalde! Canımı kudretinde bulunduran (Allah'a) yemin ederim ki, atlarımızı denize sürmemizi emretsen onları süreriz! Atlarımızı Berkü'l-ğimâd'a koşturmamızı emretsen, onu da yaparız!" dedi. Affan derki bana Süleym, ona Avn, ona da Amr b. Saîd el-Ğimâd şöyle dedi: Allah Rasulü (sav) insanları savaşa çağırdı ve Bedir'e varana dek yol aldılar. Karşılarına Kureyş'in sucuları çıkıverdi ve içlerinde Haccâc oğullarından kara bir oğlan vardı. Onu (esir) aldılar. Hz. Peygamber'in (sav) ashâbı, ona, Ebu Süfyân ve ashâbı hakkında soruyor, o da "Ebu Süfyân'a dair bilgim yok, ama Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Ümeyye b. Halef işte (burdalar)!" diyordu. Bunu dediğinde onu dövdüler. Dövdüklerinde "Tamam size Ebu Süfyân'ın da burada olduğunu bildiriyorum!" diyor, bırakıp sorduklarında ise "Ebu Süfyân'a dair bilgim yok, ama, işte Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Ümeyye insanların içindeler!" diyordu. Yine dövdüler. O esnada Hz. Peygamber (sav) da kalkmış namaz kılıyordu. Bu durumu görünce namazını bıraktı ve "Canımı kudretinde bulunduran (Allah'a) yemin olsun ki, size doğru söylediğinde onu dövüyor, size yalan söylediğinde de onu bırakıyorsunuz!" buyurdu. Daha sonra Nebî (sav), "Bu, falancanın yarın vurulup düşeceği yerdir!" buyurdu, bir yandan da "İşte buraya, işte şuraya" (diyerek) elini söylediği yere koydu. Onların hiç biri Hz. Peygamber'in (sav) elini koyduğu yerden öteye geçemedi (oracıkta öldüler).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
63359, HM013739
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شَاوَرَ حَيْثُ بَلَغَهُ إِقْبَالُ أَبِي سُفْيَانَ قَالَ فَتَكَلَّمَ أَبُو بَكْرٍ فَأَعْرَضَ عَنْهُ ثُمَّ تَكَلَّمَ عُمَرُ فَأَعْرَضَ عَنْهُ فَقَالَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ إِيَّانَا تُرِيدُ يا رَسُولُ اللَّهِ وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَوْ أَمَرْتَنَا أَنْ نُخِيضَهَا الْبِحَارَ لَأَخَضْنَاهَا وَلَوْ أَمَرْتَنَا أَنْ نَضْرِبَ أَكْبَادَهَا إِلَى بِرْكِ الْغِمَادِ لَفَعَلْنَا قَالَ عفان قَالَ سُلَيْمٌ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَعِيدٍ الْغمَادِ فَنَدَبَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ النَّاسَ فَانْطَلَقُوا حَتَّى نَزَلُوا بَدْرًا وَوَرَدَتْ عَلَيْهِمْ رَوَايَا قُرَيْشٍ وَفِيهِمْ غُلَامٌ أَسْوَدُ لِبَنِي الْحَجَّاجِ فَأَخَذُوهُ وَكَانَ أَصْحَابُ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَسْأَلُونَهُ عَنْ أَبِي سُفْيَانَ وَأَصْحَابِهِ فَيَقُولُ مَا لِي عِلْمٌ بِأَبِي سُفْيَانَ وَلَكِنْ هَذَا أَبُو جَهْلِ بْنُ هِشَامٍ وَعُتْبَةُ بْنُ رَبِيعَةَ وَشَيْبَةُ وَأُمَيَّةُ بْنُ خَلَفٍ فَإِذَا قَالَ ذَاكَ ضَرَبُوهُ فَإِذَا ضَرَبُوهُ قَالَ نَعَمْ أَنَا أُخْبِرُكُمْ هَذَا أَبُو سُفْيَانَ فَإِذَا تَرَكُوهُ فَسَأَلُوهُ قَالَ مَا لِي بِأَبِي سُفْيَانَ عِلْمٌ وَلَكِنْ هَذَا أَبُو جَهْلٍ وَعُتْبَةُ وَشَيْبَةُ وَأُمَيَّةُ فِي النَّاسِ قَالَ فَإِذَا قَالَ هَذَا أَيْضًا ضَرَبُوهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَائِمٌ يُصَلِّي فَلَمَّا رَأَى ذَلِكَ انْصَرَفَ فَقَالَ وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ إِنَّكُمْ لَتَضْرِبُونَهُ إِذَا صَدَقَكُمْ وَتَتْرُكُونَهُ إِذَا كَذَبَكُمْ قَالَ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هَذَا مَصْرَعُ فُلَانٍ غَدًا يَضَعُ يَدَهُ عَلَى الْأَرْضِ هَاهُنَا وَهَاهُنَا فَمَا أَمَاطَ أَحَدُهُمْ عَنْ مَوْضِعِ يَدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Tercemesi:
Bize Affân, ona Hammâd, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Süfyân'ın (kervanı ile beraber) geliş haberi kendisine ulaştığında Hz. Peygamber (sav), ashâbıyla istişarede bulundu. Ebu Bekir fikrini söyledi ancak Hz. Peygamber (sav) onun sözüne tepki vermedi. Sonra Ömer fikrini söyledi, aynı şekilde onu da dikkate almadı. Bunun üzerine Sa'd b. Ubâde kalkıp "Ey Allah'ın Elçisi, Sen bizim (Ensâr'ın fikrini) soruyorsun herhalde! Canımı kudretinde bulunduran (Allah'a) yemin ederim ki, atlarımızı denize sürmemizi emretsen onları süreriz! Atlarımızı Berkü'l-ğimâd'a koşturmamızı emretsen, onu da yaparız!" dedi. Affan derki bana Süleym, ona Avn, ona da Amr b. Saîd el-Ğimâd şöyle dedi: Allah Rasulü (sav) insanları savaşa çağırdı ve Bedir'e varana dek yol aldılar. Karşılarına Kureyş'in sucuları çıkıverdi ve içlerinde Haccâc oğullarından kara bir oğlan vardı. Onu (esir) aldılar. Hz. Peygamber'in (sav) ashâbı, ona, Ebu Süfyân ve ashâbı hakkında soruyor, o da "Ebu Süfyân'a dair bilgim yok, ama Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Ümeyye b. Halef işte (burdalar)!" diyordu. Bunu dediğinde onu dövdüler. Dövdüklerinde "Tamam size Ebu Süfyân'ın da burada olduğunu bildiriyorum!" diyor, bırakıp sorduklarında ise "Ebu Süfyân'a dair bilgim yok, ama, işte Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Ümeyye insanların içindeler!" diyordu. Yine dövdüler. O esnada Hz. Peygamber (sav) da kalkmış namaz kılıyordu. Bu durumu görünce namazını bıraktı ve "Canımı kudretinde bulunduran (Allah'a) yemin olsun ki, size doğru söylediğinde onu dövüyor, size yalan söylediğinde de onu bırakıyorsunuz!" buyurdu. Daha sonra Nebî (sav), "Bu, falancanın yarın vurulup düşeceği yerdir!" buyurdu, bir yandan da "İşte buraya, işte şuraya" (diyerek) elini söylediği yere koydu. Onların hiç biri Hz. Peygamber'in (sav) elini koyduğu yerden öteye geçemedi (oracıkta öldüler).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Enes b. Malik 13739, 4/657
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Müslüman, peygamber sevgisi
Savaş, başlamadan önce yapılması gerekenler
Siyer, Bedir Savaşı
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Cehil ve karısı
Tarihsel Şahsiyetler, Şeybe b. Rabia
Tarihsel Şahsiyetler, Ümeyye b. Halef
Tarihsel Şahsiyetler, Utbe b. Rabia
Yönetim, casus (lar), Hz. Peygamber döneminde
Yönetim, İstişare / Danışma
Bize Muhammed b. Abdullah b. Zübeyir, ona Abdurrahman b. Ğasîl, ona Abbas b. Sehl veya Hamza b. Ebu Üseyd, ona da Babası (Ebû Üseyd Mâlik b. Rebîa) şöyle rivayet etmiştir:
Bedir günü düşmanla karşılaştığımızda Hz. Peygamber (sav) o gün bize "Düşman size yaklaştığında yâni size kalabalık geldikleri zaman onlara ok atınız da (uzaktalarken atmayıp) oklarınızı kendi yanlarınızda alıkoyunuz" dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62680, HM016157
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْغَسِيلِ عَنْ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلٍ أَو حَمْزَةَ بْنِ أَبِي أُسَيْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
لَمَّا الْتَقَيْنَا نَحْنُ وَالْقَوْمُ يَوْمَ بَدْرٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَئِذٍ لَنَا إِذَا أَكْثَبُوكُمْ يَعْنِي غَشُوكُمْ فَارْمُوهُمْ بِالنَّبْلِ وَأُرَاهُ قَالَ وَاسْتَبْقُوا نَبْلَكُمْ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Zübeyir, ona Abdurrahman b. Ğasîl, ona Abbas b. Sehl veya Hamza b. Ebu Üseyd, ona da Babası (Ebû Üseyd Mâlik b. Rebîa) şöyle rivayet etmiştir:
Bedir günü düşmanla karşılaştığımızda Hz. Peygamber (sav) o gün bize "Düşman size yaklaştığında yâni size kalabalık geldikleri zaman onlara ok atınız da (uzaktalarken atmayıp) oklarınızı kendi yanlarınızda alıkoyunuz" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Useyd es-Saidî 16157, 5/512
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Siyer, Bedir harbine katılan sahabiler
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16175, D002663
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سُلَيْمَانَ بْنِ الْغَسِيلِ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ أَبِى أُسَيْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ اصْطَفَفْنَا يَوْمَ بَدْرٍ
"إِذَا أَكْثَبُوكُمْ - يَعْنِى إِذَا غَشُوكُمْ - فَارْمُوهُمْ بِالنَّبْلِ وَاسْتَبْقُوا نَبْلَكُمْ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Sinan, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyr, ona Abdurrahman b. Süleyman b. Ğasîl, ona Hamza b. Ebu Üseyd, ona da babası (Malik b. Rabî'a) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Bedir günü bizi konuşlandırdığında, "(düşman) size yaklaştığında salın okları! (Uzaklaştıklarında ise) oklarınızı atmayın!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 117, /615
Senetler:
1. Ebu Üseyd Malik b. Rabî'a es-Sâ'îdî (Malik b. Rabî'a b. Amir b. Avf b. Harise)
2. Ebu Malik Hamza b. Ebu Üseyd el-Ensari (Hamza b. Malik b. Rabî'a b. Yedâ b. Âmir)
3. Ebu Süleyman Abdurrahman b. Ğasîl (Abdurrahman b. Süleyman b. Abdullah b. Hanzala)
4. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
5. Ebu Cafer Ahmed b. Sinan el-Kattan (Ahmed b. Sinan b. Esed b. Hibban)
Konular:
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16218, D002664
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ نَجِيحٍ - وَلَيْسَ بِالْمَلْطِىِّ - عَنْ مَالِكِ بْنِ حَمْزَةَ بْنِ أَبِى أُسَيْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ بَدْرٍ
"إِذَا أَكْثَبُوكُمْ فَارْمُوهُمْ بِالنَّبْلِ وَلاَ تَسُلُّوا السُّيُوفَ حَتَّى يَغْشَوْكُمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona İshak b. Necîh, ona Malik b. Hamza b. Üseyd es-Sâ'idî, ona babası (Hamza b. Ebu Üseyd), ona da (Malik'in) dedesi (Malik b. Rabî'a) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Bedir günü "(düşman) size yaklaştığında salın okları! (Düşman) sizi sarana dek kılıçları sıyırmayın!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 118, /615
Senetler:
1. Ebu Üseyd Malik b. Rabî'a es-Sâ'îdî (Malik b. Rabî'a b. Amir b. Avf b. Harise)
2. Ebu Malik Hamza b. Ebu Üseyd el-Ensari (Hamza b. Malik b. Rabî'a b. Yedâ b. Âmir)
3. ibn Ebu Üseyd Malik b. Hamza Ensarî (Malik b. Hamza b. Ebu Üseyd)
4. Ebu Salih İshak b. Necîh (İshak b. Necîh)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
BEDİR GAZVESİ
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16445, D002709
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالَ أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ - يَعْنِى ابْنَ يُوسُفَ بْنِ إِسْحَاقَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ السَّبِيعِىَّ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ السَّبِيعِىِّ حَدَّثَنِى أَبُو عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"مَرَرْتُ فَإِذَا أَبُو جَهْلٍ صَرِيعٌ قَدْ ضُرِبَتْ رِجْلُهُ فَقُلْتُ يَا عَدُوَّ اللَّهِ يَا أَبَا جَهْلٍ قَدْ أَخْزَى اللَّهُ الأَخِرَ. قَالَ وَلاَ أَهَابُهُ عِنْدَ ذَلِكَ. فَقَالَ أَبْعَدُ مِنْ رَجُلٍ قَتَلَهُ قَوْمُهُ فَضَرَبْتُهُ بِسَيْفٍ غَيْرِ طَائِلٍ فَلَمْ يُغْنِ شَيْئًا حَتَّى سَقَطَ سَيْفُهُ مِنْ يَدِهِ فَضَرَبْتُهُ بِهِ حَتَّى بَرَدَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ', ona İbrahim b. Yusuf b. İshak b. Ebu İshak es-Sebi'i, ona babası (Yusuf b. İshak), ona Ebu İshak es-Sebiî, ona Ebu Ubeyde, ona da babası (Abdullah b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir:
"(Bedir'de, savaş meydanında) dolandım da Ebu Cehil'in ayağından darbe almış vaziyette boylu boyunca yattığını (gördüm)! Ey Allah'ın düşmanı! dedim. Allah, (senin gibi bir) rezili kepaze etti işte! Bu esnada ondan korkmadım da. (Ebu Cehil), Birini kavminden birinin öldürmesi kadar doğal ne olabilir ki! dedi. Ben de pek keskin olmayan bir kılıçla ona darbe indirdim. Elindeki kılıcı düşene dek bir şey yapamadı. Ölünceye kadar kendi kılıcı ile ona darbe indirdim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 142, /626
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzeli (Amir b. Abdullah b. Mes'ud)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Yusuf b. İshak es-Sebi'i (Yusuf b. İshak b. Ebu İshak)
5. İbn Ebu İshak İbrahim b. Yusuf es-Sebi'î (İbrahim b. Yusuf b. İshak b. Amr b. Abdullah)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Siyer, Bedir Savaşı
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Cehil ve karısı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16219, D002665
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ حَارِثَةَ بْنِ مُضَرِّبٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ تَقَدَّمَ - يَعْنِى عُتْبَةَ بْنَ رَبِيعَةَ - وَتَبِعَهُ ابْنُهُ وَأَخُوهُ فَنَادَى مَنْ يُبَارِزُ فَانْتَدَبَ لَهُ شَبَابٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ مَنْ أَنْتُمْ فَأَخْبَرُوهُ فَقَالَ لاَ حَاجَةَ لَنَا فِيكُمْ إِنَّمَا أَرَدْنَا بَنِى عَمِّنَا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"قُمْ يَا حَمْزَةُ قُمْ يَا عَلِىُّ قُمْ يَا عُبَيْدَةُ بْنَ الْحَارِثِ." فَأَقْبَلَ حَمْزَةُ إِلَى عُتْبَةَ وَأَقْبَلْتُ إِلَى شَيْبَةَ وَاخْتُلِفَ بَيْنَ عُبَيْدَةَ وَالْوَلِيدِ ضَرْبَتَانِ فَأَثْخَنَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا صَاحِبَهُ ثُمَّ مِلْنَا عَلَى الْوَلِيدِ فَقَتَلْنَاهُ وَاحْتَمَلْنَا عُبَيْدَةَ .
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Osman b. Ömer, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Harise b. Mudarrib, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir:
(Bedir'de) Utbe b. Rabî'a öne atıldı. Oğlu ve kardeşi de onu izledi. (Utbe), kim düelloya yapacak? diye nidâ etti. Ensarlı gençler onun meydan okumasını kabul ettiler. (Utbe), siz kimsiniz? dedi. Onlar da kendilerini tanıttılar. (Utbe), bizim sizinle işimiz yok! Sadece amca oğulları(mızı) istiyoruz! dedi. (Bunun üzerine) Rasulullah (sav), "Ey Hamza! Kalk (bakalım)! Ey Ali! (Haydi) kalk! Ey Ubeyde b. Haris! (Sen de) kalk!" buyurdu. Hamza, Utbe'ye hücum edip (onu öldürdü). Ben de Şeybe hücum edip (onu öldürdüm). Ubeyde ile Velid arasında (ki düello ise karşılıklı) iki kılıç darbesi ile sonuçlandı. İkisi de birbirlerini yaralayıp düşürdüler. Ardından (ben ve Hamza) Velid'e hücum edip (onu öldürdük). Ubeyde'yi de taşıdık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 119, /615
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Harise b. Mudarrib el-Abdi (Harise b. Mudarrib)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
6. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
BEDİR GAZVESİ
Siyer, Bedir Savaşı
حَدَّثَنَا مَحْبُوبُ بْنُ مُوسَى أَبُو صَالِحٍ أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْفَزَارِىُّ عَنْ كُلَيْبِ بْنِ وَائِلٍ عَنْ هَانِئِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ - يَعْنِى يَوْمَ بَدْرٍ - فَقَالَ
"إِنَّ عُثْمَانَ انْطَلَقَ فِى حَاجَةِ اللَّهِ وَحَاجَةِ رَسُولِ اللَّهِ وَإِنِّى أُبَايِعُ لَهُ." فَضَرَبَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَهْمٍ وَلَمْ يَضْرِبْ لأَحَدٍ غَابَ غَيْرُهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17178, D002726
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْبُوبُ بْنُ مُوسَى أَبُو صَالِحٍ أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْفَزَارِىُّ عَنْ كُلَيْبِ بْنِ وَائِلٍ عَنْ هَانِئِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ - يَعْنِى يَوْمَ بَدْرٍ - فَقَالَ
"إِنَّ عُثْمَانَ انْطَلَقَ فِى حَاجَةِ اللَّهِ وَحَاجَةِ رَسُولِ اللَّهِ وَإِنِّى أُبَايِعُ لَهُ." فَضَرَبَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَهْمٍ وَلَمْ يَضْرِبْ لأَحَدٍ غَابَ غَيْرُهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Salih Mahbub b. Musa, ona Ebu İshak el-Fezârî, ona Küleyb b. Vail, ona Hânî b. Kays, ona Habib b. Ebu Müleyke, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Bedir günü kalkıp "Osman, Allah'ın ve Rasulullah'ın ihtiyacı için savaştan geri kalmıştır ve ben, onun adına biat ediyorum" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) onun için ganimetten pay verdi. Ondan başka savaştan geri kalan kimse için ganimetten pay vermedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 151, /631
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Sevr Habib b. Ebu Müleyke en-Nehdî (Habib b. Ebu Müleyke)
3. Hânî b. Kays el-Kufî (Hânî b. Kays)
4. Küleyb b. Vail el-Bekri (Küleyb b. Vail el-Bekri)
5. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed el-Fezârî (İbrahim b. Muhammed b. Hâris b. Esma b. Harice)
6. Mahbub b. Musa el-Antâkî (Mahbub b. Musa)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Siyer, Bedir Savaşı
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَدَبَ أَصْحَابَهُ فَانْطَلَقُوا إِلَى بَدْرٍ فَإِذَا هُمْ بِرَوَايَا قُرَيْشٍ فِيهَا عَبْدٌ أَسْوَدُ لِبَنِى الْحَجَّاجِ فَأَخَذَهُ أَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلُوا يَسْأَلُونَهُ أَيْنَ أَبُو سُفْيَانَ فَيَقُولُ وَاللَّهِ مَا لِى بِشَىْءٍ مِنْ أَمْرِهِ عِلْمٌ وَلَكِنْ هَذِهِ قُرَيْشٌ قَدْ جَاءَتْ فِيهِمْ أَبُو جَهْلٍ وَعُتْبَةُ وَشَيْبَةُ ابْنَا رَبِيعَةَ وَأُمَيَّةُ بْنُ خَلَفٍ. فَإِذَا قَالَ لَهُمْ ذَلِكَ ضَرَبُوهُ فَيَقُولُ دَعُونِى دَعُونِى أُخْبِرْكُمْ . فَإِذَا تَرَكُوهُ قَالَ وَاللَّهِ مَا لِى بِأَبِى سُفْيَانَ مِنْ عِلْمٍ وَلَكِنْ هَذِهِ قُرَيْشٌ قَدْ أَقْبَلَتْ فِيهِمْ أَبُو جَهْلٍ وَعُتْبَةُ وَشَيْبَةُ ابْنَا رَبِيعَةَ وَأُمَيَّةُ بْنُ خَلَفٍ قَدْ أَقْبَلُوا. وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى وَهُوَ يَسْمَعُ ذَلِكَ فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ
"وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنَّكُمْ لَتَضْرِبُونَهُ إِذَا صَدَقَكُمْ وَتَدَعُونَهُ إِذَا كَذَبَكُمْ هَذِهِ قُرَيْشٌ قَدْ أَقْبَلَتْ لِتَمْنَعَ أَبَا سُفْيَانَ." قَالَ أَنَسٌ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"هَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا." وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى الأَرْضِ
"وَهَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا." وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى الأَرْضِ
"وَهَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا." وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى الأَرْضِ فَقَالَ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا جَاوَزَ أَحَدٌ مِنْهُمْ عَنْ مَوْضِعِ يَدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُخِذَ بِأَرْجُلِهِمْ فَسُحِبُوا فَأُلْقُوا فِى قَلِيبِ بَدْرٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16275, D002681
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَدَبَ أَصْحَابَهُ فَانْطَلَقُوا إِلَى بَدْرٍ فَإِذَا هُمْ بِرَوَايَا قُرَيْشٍ فِيهَا عَبْدٌ أَسْوَدُ لِبَنِى الْحَجَّاجِ فَأَخَذَهُ أَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلُوا يَسْأَلُونَهُ أَيْنَ أَبُو سُفْيَانَ فَيَقُولُ وَاللَّهِ مَا لِى بِشَىْءٍ مِنْ أَمْرِهِ عِلْمٌ وَلَكِنْ هَذِهِ قُرَيْشٌ قَدْ جَاءَتْ فِيهِمْ أَبُو جَهْلٍ وَعُتْبَةُ وَشَيْبَةُ ابْنَا رَبِيعَةَ وَأُمَيَّةُ بْنُ خَلَفٍ. فَإِذَا قَالَ لَهُمْ ذَلِكَ ضَرَبُوهُ فَيَقُولُ دَعُونِى دَعُونِى أُخْبِرْكُمْ . فَإِذَا تَرَكُوهُ قَالَ وَاللَّهِ مَا لِى بِأَبِى سُفْيَانَ مِنْ عِلْمٍ وَلَكِنْ هَذِهِ قُرَيْشٌ قَدْ أَقْبَلَتْ فِيهِمْ أَبُو جَهْلٍ وَعُتْبَةُ وَشَيْبَةُ ابْنَا رَبِيعَةَ وَأُمَيَّةُ بْنُ خَلَفٍ قَدْ أَقْبَلُوا. وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى وَهُوَ يَسْمَعُ ذَلِكَ فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ
"وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنَّكُمْ لَتَضْرِبُونَهُ إِذَا صَدَقَكُمْ وَتَدَعُونَهُ إِذَا كَذَبَكُمْ هَذِهِ قُرَيْشٌ قَدْ أَقْبَلَتْ لِتَمْنَعَ أَبَا سُفْيَانَ." قَالَ أَنَسٌ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"هَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا." وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى الأَرْضِ
"وَهَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا." وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى الأَرْضِ
"وَهَذَا مَصْرَعُ فُلاَنٍ غَدًا." وَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى الأَرْضِ فَقَالَ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا جَاوَزَ أَحَدٌ مِنْهُمْ عَنْ مَوْضِعِ يَدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُخِذَ بِأَرْجُلِهِمْ فَسُحِبُوا فَأُلْقُوا فِى قَلِيبِ بَدْرٍ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ashabını (gazâ için) çağırdı da Bedir'e doğru yola koyuldular. (Derken, yolda) Kureyş (ordusuna) su çeken (insanları gördüler)! İçlerinde Haccac oğullarına ait siyah bir köle vardı. Hz. Peygamber'in (sav) ashabı onu (esir) alıp Ebu Süfyan'ın nerede olduğunu sormaya başladılar. (Köle), Vallahi! Onun durumuna dair bir bilgim yok! Ancak işte Kureyş! Geldiler (ve) içlerinde Ebu Cehil, Rabî'a'nın oğulları Utbe ile Şeybe ve Ümeyye b. Halef bulunmaktadır dedi. Onlara bunu dediğinde (ashab), onu dövdüler. (Köle), Bırakın beni, bırakın beni! Size anlatacağım dedi. Onu bıraktıklarında Vallahi! Ebu Süfyan'a dair bilgim yok! Ancak işte Kureyş! Geldiler ve) içlerinde Ebu Cehil, Rabî'a'nın oğulları Utbe ile Şeybe ve Ümeyye b. Halef bulunmaktadır. Geldiler! dedi. Nebî (sav) de namaz kılıyor ve bunu işitiyordu. (Namazı) bitince "canımı kudretinde bulundurana and olsun ki, size doğru söylediğinde onu dövüyorsunuz, size yalan söylediğinde ise onu bırakıyorsunuz. İşte Kureyş! Ebu Süfyan'ı korumak için geldiler" buyurdu. Enes şöyle demiştir:
Hz. Peygamber(sav), "bu, yarın falancanın düşeceği yerdir" dedi ve elini o yere koydu. (Sonra) "Bu, yarın falancanın düşeceği yerdir" dedi ve elini o yere koydu. (Ardından) "Bu, yarın falancanın düşeceği yerdir" dedi ve elini o yere koydu. Canımı kudretinde bulundurana and olsun ki, (müşriklerden hiç) kimse Rasulullah'ın (sav) elini koyduğu yeri geçmeyip (o yerde öldürüldü)! Hz. Peygamber (sav) onların ayaklarından tutulup sürüklenmelerini ve Bedir kuyusuna atılmasını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 125, /619
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
BEDİR GAZVESİ
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Siyer, Bedir gazvesi, öldürülen müşrikler
Siyer, Bedir Savaşı