156 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes (annesi) Ümmü Süleym'in şöyle dediğini nakletmiştir: Ey Allah'ın Rasulü! Bu Enes sana hizmet etmektedir. Onun için Allah'a dua etsen! Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle dua etti: "Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!"
Bize Züheyr b. Harb, ona Haşim b. el-Kasım, ona Süleyman, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav) yanımıza girdi. İçeride ben, annem ve teyzem Ümmü Haram vardık. Annem; ey Allah'ın Rasulü! Şu küçük hizmetçin için Allah'a dua etseniz dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) benim için her türlü hayrı diledi ve duasının sonunda şunları söyledi: "Allah'ım onun malını ve evladını artır. Ve onun için bunları bereketli eyle."
Bize Ebu Ma'n er-Rakâşî, ona Ömer b. Yunus, ona İkrime, ona İshak, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Annem Ümmü Enes beni Rasullah'a (sav) getirdi. Örtüsünün yarısını altıma diğer yarısını da üstüme sarmıştı. Annem; ‘Ey Allah'ın Rasulü! Bu oğlum Enescik. Onu hizmet etsin diye sana getirdim. Onun için Allah'a dua etseniz deyince Rasulullah (sav); "ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır" diye dua etti. [Enes; Allah'a yemin olsun ki bugün malım çoktur ve çocuklarım ile torunlarımın sayısı da yaklaşık yüz civarındadır demiştir.]
Bize Abdân (Abdullah b. Osman), ona Abdullah (b. Mübarek), ona Yunus (b. Yezid)(T); Bize Leys b. Sa'd, ona Yunus (b. Yezid), ona İbn Şihâb, ona da (Abdurrahman) b. Ka'b b. Malik, Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Babam (Abdullah b. Amr) Uhud günü şehit oldu. Bir süre sonra alacaklıları haklarını istemekte ısrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah'a (sav) geldim ve durumu ona anlattım. Rasulullah (sav) alacaklılardan, hurmalığın olan mahsulünü kabul etmelerini ve babama da geride kalan haklarını helal etmelerini istedi. Fakat alacaklılar bu teklifi kabul etmediler. Rasulullah (sav) da onlara hurmalığımı vermedi ve onlar için mahsulünü de kestirmedi. Bana dönüp 'Yarın kuşluk vakti sana geleceğim' buyurdu. Ertesi günü sabah olunca, kuşluk vakti geldi, hurmalıkta dolaştı, mahsul için bereket duasında bulundu. Sonra da ben bahçenin mahsulünü topladım. Onunla alacaklıların haklarını tas tamam verdiğim gibi, bize de geriye bir şeyler kaldı. Sonra Rasulullah'a (sav) geldim, oturuyordu. Ona olanları haber verdiğimde, yanında oturmakta olan Hz. Ömer'e 'Ey Ömer! Cabir'in söylediğine kulak ver' buyurdu. Hz. Ömer de 'Biz zaten senin Allah’ın Rasulü olduğunu biliyoruz. Vallahi, sen muhakkak Allah’ın peygamberisin!' diye cevap verdi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Affân (b. Müslim), ona Ğassân b. Bürzîn; (T) Bize Abdullah b. Muâviye el-Cumahî, ona Ğassân b. Bürzîn, ona Seyyâr b. Selâme, ona Berâ es-Selîtî, ona da Nukâde el-Esedî şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) beni, bir dişi deve bağışlaması talebiyle bir kişiye gönderdi. Adam, bağışlamayı reddetti. Sonra beni başka bir adama gönderdi. Bu ise Rasulullah’a (sav) bir deve gönderdi. Rasulullah (sav) deveyi görünce 'Allah’ım! Bu deveyi ve onu göndereni bereketli kıl' diye dua etti. Nukâde, Rasulullah’a (sav) 'Onu getireni de (duaya ilave etsek)' deyince, Nebî (sav) 'O deveyi getireni de bereketli kıl' buyurdu. Sonra devenin sağılmasını emretti. Deve sağıldı ve bol süt verdi. Rasulullah (sav), deveyi vermeyen ilk kimse için 'Allah’ım! Falancanın malını arttır'; deveyi gönderen için ise 'Falancanın rızkını da gün gün ver' diye dua etti."