Öneri Formu
Hadis Id, No:
18013, B002395
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ قُتِلَ يَوْمَ أُحُدٍ شَهِيدًا ، وَعَلَيْهِ دَيْنٌ فَاشْتَدَّ الْغُرَمَاءُ فِى حُقُوقِهِمْ ، فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُمْ أَنْ يَقْبَلُوا تَمْرَ حَائِطِى وَيُحَلِّلُوا أَبِى فَأَبَوْا ، فَلَمْ يُعْطِهِمِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَائِطِى ، وَقَالَ « سَنَغْدُو عَلَيْكَ » . فَغَدَا عَلَيْنَا حِينَ أَصْبَحَ ، فَطَافَ فِى النَّخْلِ ، وَدَعَا فِى ثَمَرِهَا بِالْبَرَكَةِ ، فَجَدَدْتُهَا فَقَضَيْتُهُمْ ، وَبَقِىَ لَنَا مِنْ تَمْرِهَا .
Tercemesi:
Bize Abdân [İbn Osman], ona Abdullah [İbn Mübarek], ona Zührî [İbn Şihab], ona İbn Ka'b b. Malik, ona da Cabir b. Abdullah'ın naklettiğine göre babası (Abdullah) Uhut'ta şehit olmuştu. Onun borçları vardı ve alacaklılar haklarını almak için sıkıştırıp duruyorlardı. (Cabir şöyle devam etti:) "Bunun üzerine ben Rasulullah'a (s.a) geldim. Rasulullah (s.a) onlardan, bahçemdeki hurmaları almalarını ve karşılığında babamın borcunu silmelerini istedi. Fakat onlar kabul etmediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a) hurmalarımı onlara vermedi ve bana "Sabah senin yanına geleceğim" dedi. Ertesi sabah bana geldi ve hurmalığımı dolaştı. Mahsulünün bereketlenmesi için dua etti. Ben sonrasında hurmaları kesip topladım, alacaklılara borcu ödedim ve hala bize bir miktar hurma kaldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kitâb fî'l-İstikrâz ve Edâi'd-Duyûn ve'l-Hacr ve't 8, 1/666
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Hattab Abdurrahman b. Ka'b el-Ensarî (Abdurrahman b. Ka'b b. Malik b. Ebu Kayn)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Hz. Peygamber, bereket duası
İFLAS
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21696, T001805
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ أَبُو رَجَاءٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ الْبَرَكَةَ تَنْزِلُ وَسَطَ الطَّعَامِ فَكُلُوا مِنْ حَافَتَيْهِ وَلاَ تَأْكُلُوا مِنْ وَسَطِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ إِنَّمَا يُعْرَفُ مِنْ حَدِيثِ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ . وَقَدْ رَوَاهُ شُعْبَةُ وَالثَّوْرِىُّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe Ebu Reca, ona Cerir, ona Atâ b. es-Sâib, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Bereket yemeğin ortasına iner, dolayısıyla siz yemeği ortasından değil kenarlarından yiyin.”
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu hadis sadece Atâ b. es-Sâib’in rivâyetiyle bilinmektedir. Hadisi, Şu’be ve Sevrî de Atâ b. es-Sâib’den rivayet etmişlerdir. Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Et'ime 12, 4/260
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أُمِّ هَانِئٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهَا « اتَّخِذِى غَنَمًا فَإِنَّ فِيهَا بَرَكَةً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23665, İM002304
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أُمِّ هَانِئٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهَا « اتَّخِذِى غَنَمًا فَإِنَّ فِيهَا بَرَكَةً » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî' [b. Cerrah], ona Hişam b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Ümmü Hânî'nin haber verdiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona; "Koyun ve keçi edinesin. Çünkü bu hayvanlarda bereket vardır.” buyurmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 69, /368
Senetler:
1. Ümmü Hani Fahite bt. Ebu Talib el-Haşimiyye (Fahite bt. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Adbümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Hayvancılık, hayvancılığa teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28082, N004642
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى بْنِ الطَّبَّاعِ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُغِيرَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَابِرٍ قَالَ غَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى نَاضِحٍ لَنَا ثُمَّ ذَكَرْتُ الْحَدِيثَ بِطُولِهِ ثُمَّ ذَكَرَ كَلاَمًا مَعْنَاهُ فَأُزْحِفَ الْجَمَلُ فَزَجَرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَانْتَشَطَ حَتَّى كَانَ أَمَامَ الْجَيْشِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا جَابِرُ مَا أَرَى جَمَلَكَ إِلاَّ قَدِ انْتَشَطَ » . قُلْتُ بِبَرَكَتِكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « بِعْنِيهِ وَلَكَ ظَهْرُهُ حَتَّى تَقْدَمَ » . فَبِعْتُهُ وَكَانَتْ لِى إِلَيْهِ حَاجَةٌ شَدِيدَةٌ وَلَكِنِّى اسْتَحْيَيْتُ مِنْهُ فَلَمَّا قَضَيْنَا غَزَاتَنَا وَدَنَوْنَا اسْتَأْذَنْتُهُ بِالتَّعْجِيلِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ . قَالَ « أَبِكْرًا تَزَوَّجْتَ أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ بَلْ ثَيِّبًا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو أُصِيبَ وَتَرَكَ جَوَارِىَ أَبْكَارًا فَكَرِهْتُ أَنْ آتِيَهُنَّ بِمِثْلِهِنَّ فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّبًا تُعَلِّمُهُنَّ وَتُؤَدِّبُهُنَّ فَأَذِنَ لِى وَقَالَ لِى « ائْتِ أَهْلَكَ عِشَاءً » . فَلَمَّا قَدِمْتُ أَخْبَرْتُ خَالِى بِبَيْعِىَ الْجَمَلَ فَلاَمَنِى فَلَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَدَوْتُ بِالْجَمَلِ فَأَعْطَانِى ثَمَنَ الْجَمَلِ وَالْجَمَلَ وَسَهْمًا مَعَ النَّاسِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Abdullah, ona Muhammed b. İsa b. Tabbâ', ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Muğira (b. Miksem), ona Şa'bî (Amir b. Şerâhil), ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte deveme binerek savaşa çıkmıştım. Hadisin tamamını zikrettim. (Ravi:) Sonra da buna benzer bir şekilde (olayı) anlattı. Deve çok yorulmuştu. Rasulullah (sav) onu deveyi zorlayınca deve daha da güçlendi hatta ordunun önüne geçti. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Ey Cabir! Görüyorum ki deven çok kuvvetlendi" dedi. Ben de: "Sizin bereketinizle Ey Allah'ın Rasulü!" dedim. O da: "O deveyi bana sat (Medine'ye) gidinceye kadar da ona bin" buyurdular. Ben de deveye çok ihtiyacım olduğu halde Peygamber'den (sav) çok utandığım için (bir şey diyemedim ve) devemi O'na sattım. Savaştan dönüp (Medine'ye) yaklaşınca evime çabuk gitmek için Peygamber'e (sav): "Ey Allah'ın Rasulü yeni evliyim izin ver de erken gideyim" dedim. O da: "Bir kızla mı evlendin yoksa dul bir kadınla mı?" buyurdu. Ben de: "Dul bir kadınla evlendim Ey Allah'ın Rasulü! Babam, Abdullah b. Amr şehit düştü ve genç kızlar bıraktı. Ben de onlar gibi genç biriyle evlenmeyi hoş görmedim ve onları terbiye edip bir şeyler öğretmesi için dul biriyle evlenmiştim" dedim. Bunun üzerine bana izin vererek; "(Geç kalma) gece olmadan evine git" buyurdu. Medine'ye vardığımda deveyi sattığımı dayıma haber verdim, bana kızdı. Rasulullah (sav) Medine'ye geldiği günün ertesi sabahı deveyi teslim etmek üzere götürdüm. Bana hem devenin parasını, hem deveyi hem de insanlarla birlikte ganimetten payımı verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 77, /2387
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Cimri, Cimrilik
Ticaret, ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35677, DM000045
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبَانُ - هُوَ الْعَطَّارُ - حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدٍ : أَنَّهُ طَبَخَ لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قِدْراً ، فَقَالَ لَهُ :« نَاوِلْنِى ذِرَاعَهَا ». وَكَانَ يُعْجِبُهُ الذِّرَاعُ ، فَنَاوَلَهُ الذِّرَاعَ ، ثُمَّ قَالَ :« نَاوِلْنِى ذِرَاعاً ». فَنَاوَلَهُ ذِرَاعاً ، ثُمَّ قَالَ :« نَاوِلْنِى ذِرَاعاً ». فَقُلْتُ : يَا نَبِىَّ اللَّهِ وَكَمْ لِلشَّاةِ مِنْ ذِرَاعٍ؟ فَقَالَ :« وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ أَنْ لَوْ سَكَتَّ لأُعْطِيتُ أَذْرُعاً مَا دَعَوْتُ بِهِ ».
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Ebân -ki o el-Attâr'dır-, ona Katâde, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Ubeyd şöyle demiştir: Kendisi Nebî'ye (sav) bir tencere (yemek) pişirdi. Hz. Peygamber (sav) ona "Onun kolunu bana ver" buyurdu. -Zira Hz. Peygamber (sav)- kolu severdi. O da hemen kolu verdi. Sonra "Kolu bana ver" buyurdu. Kolu ona (sav) verdi. Sonra (tekrar) "Kolu bana ver" buyurdu. Bunun üzerine "Ey Allah'ın Nebisi koyunun kaç kolu var ki?" dedim. O (sav) de "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki şayet sussaydın, (senden) istediğim sürece bana kol verilecekti" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 7, 1/189
Senetler:
1. Ubeyd Mevla Rasulullah (Ubeyd)
2. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Hz. Peygamber, bereket duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43850, DM002479
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ حَدِيدٍ عَنْ صَخْرٍ الْغَامِدِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« اللَّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِى فِى بُكُورِهَا ». وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا بَعَثَ سَرِيَّةً بَعَثَهَا مِنْ أَوَّلِ النَّهَارِ. قَالَ : فَكَانَ هَذَا الرَّجُلُ رَجُلاً تَاجِراً فَكَانَ يَبْعَثُ غِلْمَانَهُ مِنْ أَوَّلِ النَّهَارِ فَكَثُرَ مَالُهُ.
Tercemesi:
Bize Saîd b. Âmir, ona Şu’be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona Umâre b. Hadîd, ona da Sahr el-Ğâmidî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allah’ım! Ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl.” Rasulullah (sav), bir seriyye gönderdiği zaman, onları sabahleyin erkenden gönderirdi. Umâre, “Bu adam (Sahr) tüccar biri idi. Hizmetçilerini (ticaret için) sabah erkenden yola çıkarırdı. Bu sebeple malı çoğaldı.” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 1, 3/1581
Senetler:
1. Sahr b. Vedâ'a el-Ğamidî (Sahr b. Vedâ'a)
2. Umare b. Hadîd el-Becelî (Umare b. Hadîd)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Bereket, sabah vaktinin bereketi
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ وَعَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَسَحَّرُوا فَإِنَّ فِى السَّحُورِ بَرَكَةً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277490, N002148-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ وَعَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَسَحَّرُوا فَإِنَّ فِى السَّحُورِ بَرَكَةً » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona (el-Vaddâh b. Abdullah) Ebu Avâne, ona Katâde ve Abdülaziz, onlara da Enes Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Sahur yapınız, zira sahurda bereket vardır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 18, /2228
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Oruç, Bereket, sahurdaki bereket
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا أَنَسٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ تُوُفِّىَ ، وَتَرَكَ عَلَيْهِ ثَلاَثِينَ وَسْقًا لِرَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ ، فَاسْتَنْظَرَهُ جَابِرٌ ، فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ ، فَكَلَّمَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَشْفَعَ لَهُ إِلَيْهِ ، فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَلَّمَ الْيَهُودِىَّ لِيَأْخُذَ ثَمَرَ نَخْلِهِ بِالَّذِى لَهُ فَأَبَى ، فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ ، فَمَشَى فِيهَا ثُمَّ قَالَ لِجَابِرٍ « جُدَّ لَهُ فَأَوْفِ لَهُ الَّذِى لَهُ » . فَجَدَّهُ بَعْدَ مَا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَوْفَاهُ ثَلاَثِينَ وَسْقًا ، وَفَضَلَتْ لَهُ سَبْعَةَ عَشَرَ وَسْقًا ، فَجَاءَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُخْبِرَهُ بِالَّذِى كَانَ ، فَوَجَدَهُ يُصَلِّى الْعَصْرَ ، فَلَمَّا انْصَرَفَ أَخْبَرَهُ بِالْفَضْلِ ، فَقَالَ « أَخْبِرْ ذَلِكَ ابْنَ الْخَطَّابِ » . فَذَهَبَ جَابِرٌ إِلَى عُمَرَ ، فَأَخْبَرَهُ . فَقَالَ لَهُ عُمَرُ لَقَدْ عَلِمْتُ حِينَ مَشَى فِيهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُبَارَكَنَّ فِيهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18017, B002396
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا أَنَسٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ تُوُفِّىَ ، وَتَرَكَ عَلَيْهِ ثَلاَثِينَ وَسْقًا لِرَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ ، فَاسْتَنْظَرَهُ جَابِرٌ ، فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ ، فَكَلَّمَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَشْفَعَ لَهُ إِلَيْهِ ، فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَلَّمَ الْيَهُودِىَّ لِيَأْخُذَ ثَمَرَ نَخْلِهِ بِالَّذِى لَهُ فَأَبَى ، فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ ، فَمَشَى فِيهَا ثُمَّ قَالَ لِجَابِرٍ « جُدَّ لَهُ فَأَوْفِ لَهُ الَّذِى لَهُ » . فَجَدَّهُ بَعْدَ مَا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَوْفَاهُ ثَلاَثِينَ وَسْقًا ، وَفَضَلَتْ لَهُ سَبْعَةَ عَشَرَ وَسْقًا ، فَجَاءَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُخْبِرَهُ بِالَّذِى كَانَ ، فَوَجَدَهُ يُصَلِّى الْعَصْرَ ، فَلَمَّا انْصَرَفَ أَخْبَرَهُ بِالْفَضْلِ ، فَقَالَ « أَخْبِرْ ذَلِكَ ابْنَ الْخَطَّابِ » . فَذَهَبَ جَابِرٌ إِلَى عُمَرَ ، فَأَخْبَرَهُ . فَقَالَ لَهُ عُمَرُ لَقَدْ عَلِمْتُ حِينَ مَشَى فِيهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُبَارَكَنَّ فِيهَا .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. el-Munzir, ona Enes, ona Hişâm, ona Vehb b. Keysân, ona da Câbir b. Abdullah şunları haber vermiştir:
Babasının Yahudi bir adama otuz vesk (3.918 kg) borcu varken vefat etti. Câbir bu borcu ödemek için Yahudi’den süre istemişse de o, bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Câbir, Rasulullah’a (sav) Yahudi’nin (borucunu ertelemesi konusunda) ricada bulunması için konuştu. Akabinde Rasulullah (sav) gelip Yahudi’nin alacağına karşılık, hurmalığın meyvesini alması için onunla konuştu; fakat o bunu da kabul etmedi. Rasulullah (sav) de hurma bahçesine girip içinde yürüdükten sonra Câbir’e “Hurmayı topla ve ona ait olan borcu tamamını ver” dedi. Allah’ın Rasulü (sav) döndükten sonra Câbir mahsulü toplayıp Yahudi’nin otuz vesk borcunun tamamını verdi. Ayrıca mahsulden kendisine on iki vesk de kaldı. Bu sebeple Câbir, Rasulullah’e (sav) olup biteni haber vermek için geldi de, O’nu (sav) ikindi namazını kılarken gördü. Namazını bitirince Rasulullah’a (sav), kendisine kalan fazlalığı haber verdi. Allah’ın Rasulü (sav) de “Bunu, İbn Hattab’a ilet” buyurdu. Câbir, Ömer’e gidip durumu haber verdi. Ömer de ona, “Rasulullah (sav) bahçede yürüdüğünde kesinlikle oranın bereketleneceğini anlamıştım” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kitâb fî'l-İstikrâz ve Edâi'd-Duyûn ve'l-Hacr ve't 9, 1/666
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Damra Enes b. İyaz el-Leysî (Enes b. İyaz b. Damra)
5. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Borç, ödemek, en güzel şekilde
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35644, DM000030
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْجَوَّابِ عَنْ عَمَّارِ بْنِ رُزَيْقٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : زُلْزِلَتِ الأَرْضُ عَلَى عَهْدِ عَبْدِ اللَّهِ ، فَأُخْبِرَ بِذَلِكَ فَقَالَ : إِنَّا كُنَّا أَصْحَابَ مُحَمَّدٍ -صلى الله عليه وسلم- نَرَى الآيَاتِ بَرَكَاتٍ ، وَأَنْتُمْ تَرَوْنَهَا تَخْوِيفاً ، بَيْنَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى سَفَرٍ إِذْ حَضَرَتِ الصَّلاَةُ وَلَيْسَ مَعَنَا مَاءٌ إِلاَّ يَسِيرٌ ، فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِمَاءٍ فِى صَحْفَةٍ ، وَوَضَعَ كَفَّهُ فِيهِ ، فَجَعَلَ الْمَاءُ يَنْبَجِسُ مِنْ بَيْنِ أَصَابِعِهِ ، ثُمَّ نَادَى :« حَىَّ عَلَى الْوَضُوءِ ، وَالْبَرَكَةُ مِنَ اللَّهِ ». فَأَقْبَلَ النَّاسُ فَتَوَضَّئُوا وَجَعَلْتُ لاَ هَمَّ لِى إِلاَّ مَا أُدْخِلُهُ بَطْنِى لِقَوْلِهِ :« وَالْبَرَكَةُ مِنَ اللَّهِ ». فَحَدَّثْتُ بِهِ سَالِمَ بْنَ أَبِى الْجَعْدِ فَقَالَ : كَانُوا خَمْسَ عَشَرَةََ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Ebu'l-Cevvâb, ona Ammâr b. Ruzeyk, ona A'meş [Süleyman b. Mihran], ona İbrahim [en-Nehaî], ona da Alkame [b. Kays en-Nehaî] şöyle demiştir: "Abdullah b. Mesud döneminde yer sarsıntısı (zelzele) olmuştu. Kendisine bu haber verilince o şöyle dedi: "Bizler, Muhammed'in (sav) ashabı, böyle olağan dışı olayları bereketler olarak görürdük. Siz ise onları korkutma olarak telakki ediyorsunuz. Biz, birinde Rasulullah (s.a) ile yolculuktayken namaz vakti gelmişti ve yanımızda çok az su vardı. Bunun üzerine Rasulullah (s.a) bir kap su istedi ve elini suyun içine koydu. Su parmaklarının arasından fışkırmaya başladı. Sonra şöyle seslendi: "Haydi herkes abdestini alsın. Bereket Allah'tandır." Bunun üzerine insanlar O'na (sav) geldiler ve abdestlerini aldılar. Bense Rasulullah; "Bereket Allah'tandır." buyurunca o suyu içmeye gayret ettim."
Alkame diyor ki: "Ben bunu Salim b. Ebu'l-Ca'd'e anlatınca o; "Onlar on beş kişilerdi" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 5, 1/177
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Ahvas Ammar b. Rüzeyk ed-Dabbi (Ammar b. Rüzeyk)
6. Ebu Cevvab Ahvas b. Cevvab ed-Dabbî (Ahvas b. Cevvab)
7. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Doğal afetler, Deprem, kuraklık
Hz. Peygamber, mucizeleri
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, çektikleri sıkıntılar