39 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Hâlid, ona Züheyr, ona Ebu İshak, el-Berâ’nın şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) Medine’ye ilk geldiğinde Ensâr'dan olan dedelerinin (Berâ, ya da Ensâr’dan dayıları dedi) yurduna misafir oldu. On altı veya on yedi ay Beytü’l-Makdis’e doğru namaz kıldı. Halbuki kıblesinin Beytü’l-Harâm’a doğru olmasını arzu ediyordu. Kâ’be’ye yönelerek ilk kıldığı namaz, ikindi namazı olmuştu. Bir cemaat de onunla birlikte kıldı. Hemen ardından Rasul-i Ekrem’le (sav) birlikte namaz kılanlardan biri çıktı. Mescidin birinde namaz kılmakta olan bir cemaate rast geldi. Onlara 'Rasulullah ile (sav) birlikte Mekke’ye doğru namaz kıldığıma Allah için şehâdet ederim' deyince (namazlarını bozmadan) oldukları gibi Beytullah’a döndüler. Rasulullah (sav) Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kıldığı zamanlarda Yahûdîler ve Hırıstiyanlar O'ndan memnundular. Kâ’be'ye doğru yüzünü döndürünce, bu fiilini beğenmediler." [Züheyr’in Ebu İshak’tan nakline göre Berâ bu hadisinde şöyle demiştir: "Kıble Beytullah’a çevrilmeden önce, ilk kıbleye doğru namaz kılarak vefat etmiş, öldürülmüş kimseler de vardı. Bunlar hakkında nasıl bir hüküm vereceğimizi bilemedik. Bunun üzerine Yüce Allah 'Allah imanınızı asla zayi edecek değildir' (el-Bakara 2/143) mealindeki âyeti indirdi."]
Bize Ebu Numan, ona Yezid b. Zürey', ona Davud, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said el-Hudrî şunu rivayet etti: "Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın huzuruna girmek için üç kez izin istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. O da geri döndü. Ömer; 'Seni geri döndüren sebep nedir?' diye sordu. Ebu Musa el-Eşe'arî şöyle cevap verdi: 'Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "'Kişi, üç kez izin istediği vakit kendisine izin verilirse ne âlâ. Aksi halde geri dönsün.'" Bunun üzerine Ömer; 'Vallahi, ya bu konuya dair senin lehine şahitlik edecek birini getirirsin ya da sana şöyle şöyle yaparım.' dedi. Ebu Musa hemen bizim yanımıza geldi. Bu esnada ben, mescitte Rasulullah'ın (sav) ashabından oluşan bir topluluğun arasındaydım. Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer'in kendisine yönelik tehdidinden dolayı endişe içerisindeydi. Karşımızda durdu ve 'Allah aşkına, aranızda bunu Rasulullah'tan (sav) duyan biri bu konuda mutlaka benim lehime bir şahitlik yapsa?' dedi. Bunun üzerine kafamı kaldırdım ve 'Ömer'e, benim de bu konuda seninle beraber olduğumu haber ver.' dedim. Derken bunu başkaları da söyledi. Böylece Ebu Musa'nın üzerindeki korku ve endişe dağılmış oldu.
Bize Abdurrezzak, ona Ma’mer, ona Sa’id el-Cerirî, ona Ebu Nadra, Ebu Sa’id el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Kays Ebu Musa el-Eş’arî, Hz. Ömere (Huzuruna girmek için izin almak üzere) üç kez selam verdi. (Fakat) kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine Ebu Musa geri döndü. Hz. Ömer geri gelmesi için arkasından haber gönderdi. (Ebu Musa Hz. Ömer’in huzuruna gelince ona) "Niçindönüp gittin? diye sordu. Ebu Musa, "Ben Hz. Peygamber’in ‘Herhangi biriniz üç kez selam verir de selamına cevap verilmezse geri dönsün’ buyurduğunu işittim" dedi. Hz. Ömer, "Ya bu dediğine delil (şahit) getirirsin ya da ben (sana şöyle şöyle) yaparım" dedi. Ömer bu sözüyle onu tehdit etti. Ebu Sa’id el-Hudri şöyle dedi: Ebu Musa bize geldi. Beti benzi atmıştı. Ben de birkaç kişiyle birlikte oturuyordum. Kendisine "Sorunun nedir?" dedik. Bize "Ömer’e selam verdim” diye söze başladı ve başından geçen olayı anlattı. Sonra da "Sizden Hz. Peygamber’den bu sözü duyan oldu mu?" dedi. Arkadaşlar "Hepiniz duyduk" dediler. sonra da aralarından birini Ebu Musa ile gönderdiler. Bu kişi (Ömer’e) geldi ve bu rivayeti ona bildirdi.
Bize İshak b. İbrahim, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdurrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona da İbn Müseyyeb; Hassan, içlerinde Ebu Hureyre'nin bulunduğu bir mecliste, ey Ebu Hureyre! Allah aşkına söyle, Hz. Peygamber'in buyurduğunu işittin mi diye sordu diyerek yukarıdaki hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin metni için M006386 numaralı hadise bakınız.
Bize Abdullah b. Abdülvahhab, ona Malik, ona Davud, ona Ebu Süfyan, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Araya satışında beş vesk veya beş veskten daha az miktarına izin verdi. Übeydullah b. Rebi, Malik'e "sana Davud, ona Ebu Süfyân, ona da Ebu Hureyre bu hadis rivayet etti mi?" diye sormuş. Malik de "evet" cevabını vermiştir.
Açıklama: Araya: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Vesk: Kabaca bir deve yükü, bir veya iki denk miktarı, yaklaşık 122,4 kg. bir kuru gıda ağırlık ölçü birimidir.
Bize Amr b. Muhammed b. Bükeyr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyneyne, -vallahi- ona Yezid b. Husayfe, ona da Büsr b. Said, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etti: Medine'de ensarın meclisinde oturuyordum. Ebu Musa yanımıza korkmuş veya telaşlı olarak geldi. Sana ne oldu dedik. Ömer bana yanına gitmem için haber göndermiş. Kapısına gittim ve ona üç kere selam verdim. Ancak selamımı almadı. Ben de geri döndüm. Sonra Ömer bana niçin yanımıza gelmedin diye sordu. Sana geldim ve kapında üç defa selam verdim. Selamımı kimse almadı. Bunun üzerine geri döndüm. Rasulullah da (sav); "biriniz üç defa izin isteyip de kendisine izin verilmezse geri dönsün" buyurmuştur dedim. Ömer; bu hadis hakkında şahit getir yoksa canını yakarım dedi. Übey b. Ka'b; onunla ancak bu meclisin en küçüğü şahit olarak gidecektir dedi. Ebu Said; ben bu topluluğun en küçüğüyüm deyince Übey, öyleyse onunla sen git dedi.
Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimi, ona Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: Hassan b. Sabit el-Ensârî, Ebu Hureyre'den şahitlik talep ederek; Allah aşkına söyle, Peygamber'in (sav); "ey Hassan! (Müşriklere) Hz. Peygamber (sav) adına cevap ver. Allah'ım! Onu Ruhu'l-Kudüs ile destekle" buyurduğunu işittin mi dedi. Ebu Hureyre de evet cevabını verdi.