395 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Firas, ona eş-Şa'bî, ona Abdullah b. Amr'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek büyük günahlardandır." Ravi Şu'be burada şüpheye düşmüş veya "yalan yere yemin etmek." demiştir. Muaz'ın dediğine göre ise Şube'nin rivayeti şu şekildedir: "Allah'a ortak koşmak, yalan yere yemin etmek ve anne-babaya isyan etmek" veya "cana kıymak büyük günahlardandır."
De ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı dost edineceğim! De ki: Bana müslüman olanların ilki olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma! (denildi).
Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.
İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona da Saîd b. Cubeyr şöyle demiştir: Abdurrahman b. Ebzâ bana, İbn Abbâs'a şu iki ayetin; "Onlar, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan kimselerdir" (Furkan, 68) ve "Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir" (Nisa, 93) durumunu ve hükümlerinin ne olduğunu sor, diye emretti. Ben de İbn Abbâs'a sordum, şöyle cevap verdi: "Furkan Suresi'ndeki ayet inince Mekkeli müşrikler biz Allah'ın haram kıldığı nefsi öldürdük, Allah'ın yanı sıra başka tanrıya dua ettik ve çirkin işler işledik, dediler. Bunun üzerine Allah 'Ancak tövbe edip inanan ve yararlı işlerde bulunanlar hariç. Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir.' (Furkan, 70) ayetini indirdi. İşte bu ayet, böyleleri içindir. Ama Nisâ Suresi'ndeki ayete gelince, İslâm Dinini ve onun hükümlerini kabul ettiği zaman, Müslüman kişi bundan sonra insan öldürürse, işte onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere, cehennemdir." Abdurrahman b. Ebzâ der ki: İbn Abbâs'ın bu sözünü Mucâhid'e söyledim, 'pişmanlık duyup tövbe eden (cehennemde ebedî kalmaktan) müstesnadır' cevabını verdi.