Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona Ebu Hasan -Ebu Davud: Ebu Hasan, Muhacir'dir-, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir:
Biz, Hz. Peygamber ile beraberdik. Müezzin öğle ezanını okumak istedi. Hz. Peygamber, ona "serinliğe bırak" buyurdu. Sonra müezzin yine ezanı okumak istedi. Hz. Peygamber, -iki ya da üç defa-"serinliğe bırak" buyurup bizler, şu tepeciklerin gölgesini görene kadar (ezanı okuma) dedi. Ardından, "şüphesiz ki sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin yayılıp yükselmesindendir; bundan dolayı sıcaklık şiddetli olduğunda namazı serinliğe bırakın" buyurdu.
Açıklama: Sıcaklığın şiddetinin, Cehennem ateşi ile ilişkilendirilmesi, mecazi bir anlatımdır. Cehennem sıcağında insan kendi derdine düşecektir, dolayısıyla aşırı sıcakta kılınacak namazda da insan, huşu içinde olamayacaktır. Bu nedenle güneşin yakıcı olduğu zamanlarda öğle namazının biraz geçiktirilerek kılınması istenmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4629, D000401
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى أَبُو الْحَسَنِ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْحَسَنِ هُوَ مُهَاجِرٌ - قَالَ سَمِعْتُ زَيْدَ بْنَ وَهْبٍ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا ذَرٍّ يَقُولُ كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَرَادَ الْمُؤَذِّنُ أَنْ يُؤَذِّنَ الظُّهْرَ فَقَالَ
"أَبْرِدْ." ثُمَّ أَرَادَ أَنْ يُؤَذِّنَ فَقَالَ
"أَبْرِدْ." مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا حَتَّى رَأَيْنَا فَىْءَ التُّلُولِ ثُمَّ قَالَ
"إِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ فَإِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ فَأَبْرِدُوا بِالصَّلاَةِ ."
Tercemesi:
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona Ebu Hasan -Ebu Davud: Ebu Hasan, Muhacir'dir-, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir:
Biz, Hz. Peygamber ile beraberdik. Müezzin öğle ezanını okumak istedi. Hz. Peygamber, ona "serinliğe bırak" buyurdu. Sonra müezzin yine ezanı okumak istedi. Hz. Peygamber, -iki ya da üç defa-"serinliğe bırak" buyurup bizler, şu tepeciklerin gölgesini görene kadar (ezanı okuma) dedi. Ardından, "şüphesiz ki sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin yayılıp yükselmesindendir; bundan dolayı sıcaklık şiddetli olduğunda namazı serinliğe bırakın" buyurdu.
Açıklama:
Sıcaklığın şiddetinin, Cehennem ateşi ile ilişkilendirilmesi, mecazi bir anlatımdır. Cehennem sıcağında insan kendi derdine düşecektir, dolayısıyla aşırı sıcakta kılınacak namazda da insan, huşu içinde olamayacaktır. Bu nedenle güneşin yakıcı olduğu zamanlarda öğle namazının biraz geçiktirilerek kılınması istenmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 4, /103
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Hasan Muhacir et-Teymi (Muhacir)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Cehennem, öğle sıcağının cehennemin kükremesiyle ilişkilendirilmesi
Namaz, aşırı sıcakta
Namaz, vakti
Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona Vehb, ona Üsame b. Zeyd el-Leysî, ona da İbn Şihab şöyle rivayet etti: Ömer b. Abdülaziz minberde oturuyordu, ikindi namazını biraz geciktirmişti. Urve b. Zübeyr, ona Dikkat edin, Cebrâil (as), Mahammed'e (sav) namaz vakitlerini bildirmiştir dedi. Bunun üzerine Ömer, ona ne dediğini bil de konuş dedi. Urve de ona bana Beşîr b. Ebu Mesud, ona da Ebu Mesud, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cebrail (as) geldi ve bana namaz vakitlerini bildirdi; benimle öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarını kıldı. (Bu esnada) Hz. Peygamber, parmakları ile beş vakit namazı sayıyordu. Ben (Ebu Mesud el-Ensarî), Hz. Peygamber'i, öğle namazını güneş batıya meylederken -ki belki de sıcağın şiddetinden dolayı namazı geciktirmişti-; ikindi namazını, güneş tepede, ışıklarını saçıp sarılığın nüfuz etmesinden önce -öyle ki, birisi, ikindi namazını kılıp güneş batmadan Zü'l-huleyfe'ye gelebilirdi-; akşam namazını güneş batarken; yatsı namazını ufuk kararırken - belki de insanların toplanabilmesi için geciktirdi-; sabah namazını ise bir defasında ortalık karanlık iken, bir defasında da ortalık aydınlık iken kıldığını gördüm. Sonraları ise sabah namazını vefatına kadar alaca karanlıkta kılar, günün aydınlanmasına kadar geciktirmedi."
[Ebu Davud dedi ki: Bu hadisi Zührî'den Ma'mer, Mâlik, İbn Uyeyne, Şuayb b. Ebu Hamza, Leys b. Sa'd ve başkaları rivayet ettiler. Ancak ne Hz. Peygamber'in namaz kıldığı vakitleri zikrettiler ne de tefsir ettiler.]
[Aynı şekilde bu hadisi, Hişam b. Urve ve Habîb b. Ebu Merzûk Urve'den; Mamer ve ashabının rivayetine benzer şekilde rivayet ettiler. Bunlardan sadece Habib, Beşir'i zikretmedi.
Bu hadisi Vehb b. Keysân, Cabir b. Abdullah'dan, o da Hz. Peygamber'den akşam namazının vakti hakkında, Sonra Cebrâil -ertesi gün-, güneş battığında akşam namazı için Hz. Peygamber'e geldi ve aynı vakitte (namazı, onunla kıldı.) şeklinde rivayet etti.]
[Ebu Davud dedi ki: Aynı şekilde Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den ertesi gün (Cebrail), akşam namazını aynı vakitte benimle beraber kıldı şeklinde rivayet etti.]
[Bu hadis aynı şekilde, Hassan b. Atiyye'den, o Amr b. Şuayb'dan, o babasından, o Amr'ın dedesi Abdullah b. Amr b. Âs'dan, o da Hz. Peygamber'den naklen rivayet edilmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4622, D000394
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ الْمُرَادِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ اللَّيْثِىِّ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ كَانَ قَاعِدًا عَلَى الْمِنْبَرِ فَأَخَّرَ الْعَصْرَ شَيْئًا فَقَالَ لَهُ عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ أَمَا إِنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَخْبَرَ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم بِوَقْتِ الصَّلاَةِ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ اعْلَمْ مَا تَقُولُ . فَقَالَ عُرْوَةُ سَمِعْتُ بَشِيرَ بْنَ أَبِى مَسْعُودٍ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"نَزَلَ جِبْرِيلُ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَنِى بِوَقْتِ الصَّلاَةِ فَصَلَّيْتُ مَعَهُ ثُمَّ صَلَّيْتُ مَعَهُ ثُمَّ صَلَّيْتُ مَعَهُ ثُمَّ صَلَّيْتُ مَعَهُ ثُمَّ صَلَّيْتُ مَعَهُ. يَحْسُبُ بِأَصَابِعِهِ خَمْسَ صَلَوَاتٍ فَرَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلَّى الظُّهْرَ حِينَ تَزُولُ الشَّمْسُ وَرُبَّمَا أَخَّرَهَا حِينَ يَشْتَدُّ الْحَرُّ وَرَأَيْتُهُ يُصَلِّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ بَيْضَاءُ قَبْلَ أَنْ تَدْخُلَهَا الصُّفْرَةُ فَيَنْصَرِفُ الرَّجُلُ مِنَ الصَّلاَةِ فَيَأْتِى ذَا الْحُلَيْفَةِ قَبْلَ غُرُوبِ الشَّمْسِ وَيُصَلِّى الْمَغْرِبَ حِينَ تَسْقُطُ الشَّمْسُ وَيُصَلِّى الْعِشَاءَ حِينَ يَسْوَدُّ الأُفُقُ وَرُبَّمَا أَخَّرَهَا حَتَّى يَجْتَمِعَ النَّاسُ وَصَلَّى الصُّبْحَ مَرَّةً بِغَلَسٍ ثُمَّ صَلَّى مَرَّةً أُخْرَى فَأَسْفَرَ بِهَا ثُمَّ كَانَتْ صَلاَتُهُ بَعْدَ ذَلِكَ التَّغْلِيسَ حَتَّى مَاتَ وَلَمْ يَعُدْ إِلَى أَنْ يُسْفِرَ . "
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَى هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الزُّهْرِىِّ مَعْمَرٌ وَمَالِكٌ وَابْنُ عُيَيْنَةَ وَشُعَيْبُ بْنُ أَبِى حَمْزَةَ وَاللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ وَغَيْرُهُمْ لَمْ يَذْكُرُوا الْوَقْتَ الَّذِى صَلَّى فِيهِ وَلَمْ يُفَسِّرُوهُ وَكَذَلِكَ أَيْضًا رَوَاهُ هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ وَحَبِيبُ بْنُ أَبِى مَرْزُوقٍ عَنْ عُرْوَةَ نَحْوَ رِوَايَةِ مَعْمَرٍ وَأَصْحَابِهِ إِلاَّ أَنَّ حَبِيبًا لَمْ يَذْكُرْ بَشِيرًا] [وَرَوَى وَهْبُ بْنُ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقْتَ الْمَغْرِبِ قَالَ ثُمَّ جَاءَهُ لِلْمَغْرِبِ حِينَ غَابَتِ الشَّمْسُ - يَعْنِى مِنَ الْغَدِ - وَقْتًا وَاحِدًا.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَلِكَ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ثُمَّ صَلَّى بِىَ الْمَغْرِبَ يَعْنِى مِنَ الْغَدِ وَقْتًا وَاحِدًا]
[وَكَذَلِكَ رُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ مِنْ حَدِيثِ حَسَّانَ بْنِ عَطِيَّةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona Vehb, ona Üsame b. Zeyd el-Leysî, ona da İbn Şihab şöyle rivayet etti: Ömer b. Abdülaziz minberde oturuyordu, ikindi namazını biraz geciktirmişti. Urve b. Zübeyr, ona Dikkat edin, Cebrâil (as), Mahammed'e (sav) namaz vakitlerini bildirmiştir dedi. Bunun üzerine Ömer, ona ne dediğini bil de konuş dedi. Urve de ona bana Beşîr b. Ebu Mesud, ona da Ebu Mesud, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cebrail (as) geldi ve bana namaz vakitlerini bildirdi; benimle öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarını kıldı. (Bu esnada) Hz. Peygamber, parmakları ile beş vakit namazı sayıyordu. Ben (Ebu Mesud el-Ensarî), Hz. Peygamber'i, öğle namazını güneş batıya meylederken -ki belki de sıcağın şiddetinden dolayı namazı geciktirmişti-; ikindi namazını, güneş tepede, ışıklarını saçıp sarılığın nüfuz etmesinden önce -öyle ki, birisi, ikindi namazını kılıp güneş batmadan Zü'l-huleyfe'ye gelebilirdi-; akşam namazını güneş batarken; yatsı namazını ufuk kararırken - belki de insanların toplanabilmesi için geciktirdi-; sabah namazını ise bir defasında ortalık karanlık iken, bir defasında da ortalık aydınlık iken kıldığını gördüm. Sonraları ise sabah namazını vefatına kadar alaca karanlıkta kılar, günün aydınlanmasına kadar geciktirmedi."
[Ebu Davud dedi ki: Bu hadisi Zührî'den Ma'mer, Mâlik, İbn Uyeyne, Şuayb b. Ebu Hamza, Leys b. Sa'd ve başkaları rivayet ettiler. Ancak ne Hz. Peygamber'in namaz kıldığı vakitleri zikrettiler ne de tefsir ettiler.]
[Aynı şekilde bu hadisi, Hişam b. Urve ve Habîb b. Ebu Merzûk Urve'den; Mamer ve ashabının rivayetine benzer şekilde rivayet ettiler. Bunlardan sadece Habib, Beşir'i zikretmedi.
Bu hadisi Vehb b. Keysân, Cabir b. Abdullah'dan, o da Hz. Peygamber'den akşam namazının vakti hakkında, Sonra Cebrâil -ertesi gün-, güneş battığında akşam namazı için Hz. Peygamber'e geldi ve aynı vakitte (namazı, onunla kıldı.) şeklinde rivayet etti.]
[Ebu Davud dedi ki: Aynı şekilde Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den ertesi gün (Cebrail), akşam namazını aynı vakitte benimle beraber kıldı şeklinde rivayet etti.]
[Bu hadis aynı şekilde, Hassan b. Atiyye'den, o Amr b. Şuayb'dan, o babasından, o Amr'ın dedesi Abdullah b. Amr b. Âs'dan, o da Hz. Peygamber'den naklen rivayet edilmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 2, /101
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Beşir b. Ebu Mesud el-Ensari (Beşir b. Ukbe b. Amr)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
Melekler, Cebrail
Namaz, Cebrail (a.s.)'ın Peygamber (a.s.)'a öğretmesi
Namaz, vakti
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Bedr b. Osman, ona Ebu Bekir b. Ebu Musa, ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etti:
"Birisi Hz. Peygamber'e (namaz vakitleri hakkında) sordu, o ise cevap vermeyerek Bilal'e ezan okumasını emretti ve fecir doğduğu zaman sabah namazını kıldı. Öyle ki bu esnada kişi, arkadaşının yüzünü tanıyamıyor ya da yanında saf tutanı bilemiyordu. Sonra Hz. Peygamber, Bilal'e ezan okumasını emretti ve öğle namazını güneş batıya meylettiği zaman kıldı. Öyle ki (cemaatin) en bilgilisi, gündüzün ortasında (mı kılıyor)! dedi. Daha sonra Hz. Peygamber, Bilal'e ezan okumasını emretti ve güneş ışınları beyaz ve kendisi de yüksekte iken ikindi namazını kıldı. Daha sonra, Bilal'e ezan okumasını emretti ve güneş battığında akşam namazını kıldı. Daha sonra Bilal'e ezan okumasını emretti ve şafak kaybolduğunda yatsı namazını kıldı. Ertesi gün olunca sabah namazını kıldı ve (mescitten) ayrıldı; öyle ki biz güneş doğdu! dedik. Sonra öğle namazını, ikindi vaktinden hemen önce kıldı. İkindi namazını, güneş sarardığında -ya da batarken- kıldı. Akşam namazını, şafak kaybolmadan önce kıldı. Yatsı namazını ise gecenin üçte birine doğru kıldı. Daha sonra: 'Namaz vakitleri hakkında soran nerededir?' diye sordu. Ardından da 'Namaz vakti, bu iki vakit arasındadır' buyurdu."
[Ebu Davud şöyle dedi: Süleyman b. Musa, Ata'dan, o Cabir'den, o da Hz. Peygamber'den, akşam namazının vakti hakkında yukarıdaki hadise benzer bir hadis rivayet etti ve dedi ki: Sonra yatsı namazını kıldı.] [Bazıları, gecenin üçte birine doğru; bazıları, gece yarısına doğru dediler. Aynı şekilde bunu, İbn Büreyde, babası Büreyde b. Husayb'dan, o da Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4623, D000395
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ حَدَّثَنَا بَدْرُ بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى مُوسَى عَنْ أَبِى مُوسَى:
" أَنَّ سَائِلاً سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يَرُدَّ عَلَيْهِ شَيْئًا حَتَّى أَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ لِلْفَجْرِ حِينَ انْشَقَّ الْفَجْرُ فَصَلَّى حِينَ كَانَ الرَّجُلُ لاَ يَعْرِفُ وَجْهَ صَاحِبِهِ أَوْ إِنَّ الرَّجُلَ لاَ يَعْرِفُ مَنْ إِلَى جَنْبِهِ ثُمَّ أَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الظُّهْرَ حِينَ زَالَتِ الشَّمْسُ حَتَّى قَالَ الْقَائِلُ انْتَصَفَ النَّهَارُ . وَهُوَ أَعْلَمُ ثُمَّ أَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ بَيْضَاءُ مُرْتَفِعَةٌ وَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الْمَغْرِبَ حِينَ غَابَتِ الشَّمْسُ وَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الْعِشَاءَ حِينَ غَابَ الشَّفَقُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ الْغَدِ صَلَّى الْفَجْرَ وَانْصَرَفَ فَقُلْنَا أَطَلَعَتِ الشَّمْسُ فَأَقَامَ الظُّهْرَ فِى وَقْتِ الْعَصْرِ الَّذِى كَانَ قَبْلَهُ وَصَلَّى الْعَصْرَ وَقَدِ اصْفَرَّتِ الشَّمْسُ - أَوْ قَالَ أَمْسَى - وَصَلَّى الْمَغْرِبَ قَبْلَ أَنْ يَغِيبَ الشَّفَقُ وَصَلَّى الْعِشَاءَ إِلَى ثُلُثِ اللَّيْلِ ثُمَّ قَالَ : أَيْنَ السَّائِلُ عَنْ وَقْتِ الصَّلاَةِ الْوَقْتُ فِيمَا بَيْنَ هَذَيْنِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ سُلَيْمَانُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَغْرِبِ بِنَحْوِ هَذَا قَالَ ثُمَّ صَلَّى الْعِشَاءَ قَالَ بَعْضُهُمْ إِلَى ثُلُثِ اللَّيْلِ وَقَالَ بَعْضُهُمْ إِلَى شَطْرِهِ.]
[وَكَذَلِكَ رَوَاهُ ابْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Bedr b. Osman, ona Ebu Bekir b. Ebu Musa, ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etti:
"Birisi Hz. Peygamber'e (namaz vakitleri hakkında) sordu, o ise cevap vermeyerek Bilal'e ezan okumasını emretti ve fecir doğduğu zaman sabah namazını kıldı. Öyle ki bu esnada kişi, arkadaşının yüzünü tanıyamıyor ya da yanında saf tutanı bilemiyordu. Sonra Hz. Peygamber, Bilal'e ezan okumasını emretti ve öğle namazını güneş batıya meylettiği zaman kıldı. Öyle ki (cemaatin) en bilgilisi, gündüzün ortasında (mı kılıyor)! dedi. Daha sonra Hz. Peygamber, Bilal'e ezan okumasını emretti ve güneş ışınları beyaz ve kendisi de yüksekte iken ikindi namazını kıldı. Daha sonra, Bilal'e ezan okumasını emretti ve güneş battığında akşam namazını kıldı. Daha sonra Bilal'e ezan okumasını emretti ve şafak kaybolduğunda yatsı namazını kıldı. Ertesi gün olunca sabah namazını kıldı ve (mescitten) ayrıldı; öyle ki biz güneş doğdu! dedik. Sonra öğle namazını, ikindi vaktinden hemen önce kıldı. İkindi namazını, güneş sarardığında -ya da batarken- kıldı. Akşam namazını, şafak kaybolmadan önce kıldı. Yatsı namazını ise gecenin üçte birine doğru kıldı. Daha sonra: 'Namaz vakitleri hakkında soran nerededir?' diye sordu. Ardından da 'Namaz vakti, bu iki vakit arasındadır' buyurdu."
[Ebu Davud şöyle dedi: Süleyman b. Musa, Ata'dan, o Cabir'den, o da Hz. Peygamber'den, akşam namazının vakti hakkında yukarıdaki hadise benzer bir hadis rivayet etti ve dedi ki: Sonra yatsı namazını kıldı.] [Bazıları, gecenin üçte birine doğru; bazıları, gece yarısına doğru dediler. Aynı şekilde bunu, İbn Büreyde, babası Büreyde b. Husayb'dan, o da Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 2, /102
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bekir b. Ebu Musa el-Eşarî (Amr b. Abdullah b. Kays)
3. Bedr b. Osman el-Kuraşî (Bedr b. Osman)
4. Abdullah b. Davud el-Hureybî (Abdullah b. Davud b. Amir b. Rabi')
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber'in namaz kılmayı öğretmesi
Namaz, vakti
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى أُوَيْسٍ عَنْ أَخِيهِ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ أَنَّهُ سَمِعَ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ يَقُولُ:
"كُنْتُ أَتَسَحَّرُ فِى أَهْلِى ثُمَّ يَكُونُ سُرْعَةٌ بِى أَنْ أُدْرِكَ صَلاَةَ الْفَجْرِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4000, B000577
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى أُوَيْسٍ عَنْ أَخِيهِ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ أَنَّهُ سَمِعَ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ يَقُولُ:
"كُنْتُ أَتَسَحَّرُ فِى أَهْلِى ثُمَّ يَكُونُ سُرْعَةٌ بِى أَنْ أُدْرِكَ صَلاَةَ الْفَجْرِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ."
Tercemesi:
Bize İsmail b. Ebu Uveys, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Ebu Hazim’in rivayet ettiğine göre o, Sehl b. Sa‘d’ı şöyle derken dinlemiştir:
"Ben ailem arasında sahur yemeğini yer, sonra da Rasulullah (sav) ile birlikte sabah namazını kılmaya yetişmek için acele ederdim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 27, 1/308
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
4. Abdülhamid b. Ebu Üveys el-Esbahî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4001, B000578
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ أَنَّ عَائِشَةَ أَخْبَرَتْهُ قَالَتْ:
"كُنَّ نِسَاءُ الْمُؤْمِنَاتِ يَشْهَدْنَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلاَةَ الْفَجْرِ مُتَلَفِّعَاتٍ بِمُرُوطِهِنَّ ، ثُمَّ يَنْقَلِبْنَ إِلَى بُيُوتِهِنَّ حِينَ يَقْضِينَ الصَّلاَةَ ، لاَ يَعْرِفُهُنَّ أَحَدٌ مِنَ الْغَلَسِ ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona da Urve b. Zubeyr’in rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir:
"Mümin hanımlar da örtülerine bürünmüş halde Rasulullah (sav) ile birlikte sabah namazında bulunurlardı. Namazı kıldıktan sonra evlerine geri döndüklerinde de karanlık olduğu için kimse onları tanıyamazdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 27, 1/308
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Kadın, mescitte namaz kılması
KTB, NAMAZ,
Namaz, kadın elbisesine bürünerek
Namaz, sonrasında kadın sahabilerin nasıl davrandığı
Namaz, vakti
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ أَدْرَكَ رَكْعَةً مِنَ الصَّلاَةِ فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلاَةَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4003, B000580
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ أَدْرَكَ رَكْعَةً مِنَ الصَّلاَةِ فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلاَةَ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kim namazın bir rekatına yetiştirirse, o namaza yetişmiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 29, 1/308
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4006, B000583
Hadis:
وَقَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"إِذَا طَلَعَ حَاجِبُ الشَّمْسِ فَأَخِّرُوا الصَّلاَةَ حَتَّى تَرْتَفِعَ ، وَإِذَا غَابَ حَاجِبُ الشَّمْسِ فَأَخِّرُوا الصَّلاَةَ حَتَّى تَغِيبَ."
تَابَعَهُ عَبْدَةُ.
Tercemesi:
Yine o (Urve b. ez-Zübeyr) dedi ki: Ayrıca İbn Ömer'in bana rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Güneşin kıyısı doğdu mu, artık güneş yükselinceye kadar namaz kılmayı geciktirin, güneşin kıyısı battı mı artık namazı kılmayı güneş batıncaya kadar geciktirin (kılmayın)."
Bu hususta Abde de ona (Yahya b. Said el-Kattan’a) mutâbaat etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 30, 1/308
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لاَ يَتَحَرَّى أَحَدُكُمْ فَيُصَلِّى عِنْدَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَلاَ عِنْدَ غُرُوبِهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4008, B000585
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لاَ يَتَحَرَّى أَحَدُكُمْ فَيُصَلِّى عِنْدَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَلاَ عِنْدَ غُرُوبِهَا."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nafi‘, ona da İbn Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz güneşin doğuşu ve batışı sırasında, o vakitleri araştırırcasına namaz kılmaya kalkışmasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 31, 1/309
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4009, B000586
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَطَاءُ بْنُ يَزِيدَ الْجُنْدَعِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"لاَ صَلاَةَ بَعْدَ الصُّبْحِ حَتَّى تَرْتَفِعَ الشَّمْسُ ، وَلاَ صَلاَةَ بَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغِيبَ الشَّمْسُ."
Tercemesi:
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa‘d, ona Salih, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid el Cünde‘î, ona Ebu Said el-Hudri'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Güneş yükselinceye kadar sabah namazından sonra, güneş batıncaya kadar da ikindi namazından sonra namaz kılmak olmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 31, 1/309
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Nafile Namaz, nafile ibadetin vakti
Namaz, sabah ve ikindiden sonra nafile ibadet,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4010, B000587
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبَانَ قَالَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ قَالَ سَمِعْتُ حُمْرَانَ بْنَ أَبَانَ يُحَدِّثُ عَنْ مُعَاوِيَةَ قَالَ:
"إِنَّكُمْ لَتُصَلُّونَ صَلاَةً ، لَقَدْ صَحِبْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَمَا رَأَيْنَاهُ يُصَلِّيهَا ، وَلَقَدْ نَهَى عَنْهُمَا ، يَعْنِى الرَّكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْعَصْرِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Eban, ona Gunder, ona Şu‘be, ona Ebu Teyyah, ona Humran b. Eban, ona da Muaviye şöyle rivayet etmiştir:
"Yemin olsun, bizler Rasulullah (sav) ile birlikte sohbet ve arkadaşlığımız olduğu halde kendisinin kıldığını görmediğimiz bir namaz kılmaktasınız. Hatta o bu iki rekâtı –ikindiden sonraki iki rekâtı kast etmektedir- kılmayı yasaklamış bulunuyor."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 31, 1/309
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Humran b. Eban en-Nemri (Humran b. Eban b. Halid b. Abduamr)
3. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Eban el-Belhi (Muhammed b. Eban b. Vezir)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Nafile Namaz, nafile ibadetin vakti
Namaz, sabah ve ikindiden sonra nafile ibadet,
Namaz, vakti