170 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Muaviye, ona Muhammed b. Amr b. Alkame el-Leysî, ona babası (Amr b. Alkame), ona dedesi Alkame, ona Bilal b. Hâris el-Müzenî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsan nereye varacağını bilmeden Allah azze ve cellenin rızasına uygun öyle bir söz söyler ki, o söz sayesinde Allah'a kavuşacağı güne kadar Allah azze ve celle ona rızasını yazar. Yine insan nereye varacağını bilmeden Allah'ın öfkesine sebep olacak öyle bir söz söyler ki, o söz sebebiyle Allah'a kavuşacağı güne kadar Allah azze ve celle ona gazabını yazar." [Hadisi nakleden ravi, Alkame'nin (bu hadisi naklettikten sonra) şöyle dediğini söylemiştir: (Bazen söylemeyi düşündüğüm) nice sözler var ki, Bilal b. el-Hâris'in naklettiği bu hadis beni bu sözleri söylemekten alıkoymuştur'.]
Açıklama: Amr b. Alkame'den sadece oğlu Muhammed b. Amr rivâyette bulunmuştur. İbn Hibbân onu Sikât'ında zikretmektedir. Muhammed b. Amr b. Alkame hasenü'l-hadistir.
Bize İshak b. Mansur, ona Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. İbrahim b. el-Haris et-Teymî, ona İbn Câbir, ona da babası (Cabir b. Atîk) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bazı kıskançlıklar vardır ki Allah onları sever. Bazılarını ise sevmez. Yine Allah böbürlenmenin bir kısmını sever, bir kısmını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeyler konusunda olandır. Allah’ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Allah’ın sevdiği böbürlenme kişinin savaş sırasında (düşmanın kalbine korku salmak) ve sadaka verirken (teşvik etmek için) bunu yapmasıdır. Allah’ın kızdığı büyüklenme ise kişinin zulümde bu işi yapmasıdır."
Bize Ali b. Asım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Ömer b. Kays, ona da Muhammed b. Eş'as, Hz. Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: 'Ben Allah Elçisi'nin (sav) yanında iken Yahudi bir adam yanına girmek için izin istedi. Rasulullah (sav) onu kabul etti. Adam: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Nebi (sav) de: 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' karşılığını verdi. Hz. Âişe şöyle demiştir: 'Bu durum karşısında ben tam bir söz söylemeye niyetlenmiştim ki, içeriye ikinci bir (Yahudi) adam daha girdi girdi ve aynı sözü söyledi. Peygamber (sav) yine, 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' buyurdu. Hz. Âişe sözüne devamla, 'Sonra bir üçüncüsü girip, 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' deyince ben de: 'Bilakis ölüm de, Allah'ın gazabı da sizin üzerinize olsun. Maymunların ve domuzların kardeşleri sizi! Siz Rasulullah'ı (sav) Allah'ın O'nu selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz?' dedim. Hz. Âişe sözünü şöyle sürdürdü: 'Hz. Peygamber (sav) bana baktı ve: "Yavaş ol! Şüphesiz Allah (cc) çirkin işi ve kötü sözü sevmez. Onlar bir söz söyledi; biz de onlara sözlerini (aynen) iade ettik. Bu bize bir zarar vermez ama (bizim sözümüz) onları kıyamet gününe kadar takip eder. Şüphesiz onlar, Allah'ın bize doğru olanı gösterip onları yanılttığı cuma günü, Allah'ın bizi doğruya yöneltip onları saptırdığı kıble ve imamın arkasında 'âmîn' dememiz hususlarında bizi kıskandıkları kadar başka hiçbir şeyi kıskanmazlar." buyurdu.'
Bana, Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona da Ata b. Yesar’ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah’ım, kabrimi, kendisine ibadet edilen bir put kılma! Nebilerinin kabirlerini mescitler haline getiren kavme Allah’ın gazabı pek şiddetli olur."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ لاَ تَجْعَلْ قَبْرِى وَثَنًا يُعْبَدُ