Giriş


Açıklama: Bu isnad hasendir.

    Öneri Formu
61772 HM006917 İbn Hanbel, II, 205


    Öneri Formu
282858 M002165-2 Müslim, Cenaiz, 33

Bize Asbağ’, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Sa’id b. el-Hâris el-Ensari, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bir keresinde Sa’d b. Ubade bir hastalığa yakalanmıştı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav), Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Abdullah b. Mes’ud ile birlikte Sa’d’ı ziyarete geldi. Sa’d’ın yanına girdiği zaman, onu aile fertleri tarafından kuşatılmış bir halde buldu. Resul-i Ekrem "Sa’d öldü mü?" diye sordu. Oradakiler 'Hayır ey Allah’ın elçisi! Ölmedi' dediler. Hz. Peygamber (duygulanıp) ağladı. Orada bulunanlar, Rasulullah’ın (sav) ağladığını görünce, onlar da ağladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "İşitmez misiniz? Şüphesiz ki, Allah gözyaşı ve kalp üzüntüsü sebebiyle azab etmez. Lakin" - mübarek diline işaret ederek- "işte bunun yüzünden ya azab eder, ya da merhamet eder. Şübhesiz ölü, ailesinin kendisine (yasaklanmış bir ağlayışla) ağlamasından dolayı azab görür" dedi. Hz. Ömer de (Cahiliyye adeti üzere) ağlandığında (ağlayanı) sopa ile döver, üzerine çakıl taşları atar ve toprak saçardı.


Açıklama: Buhârî, bu hadiste geçen, ailesinin feryadı sebebiyle ölünün azap göreceğine dair tehdidin, hayattayken ailesini bu konuda eğitmeyen kimseler için geçerli olduğunu belirtir. "Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun" (Tahrim 6) ve "Hepiniz çobansınız..." hadisini bu hususta delil olarak gösterir. Buhârî, hayatta iken ailesine gerekli uyarı ve bilgilendirmeyi yaptığı halde ailesi yine de arkasından ağlarsa böyle bir kimse için bu hadisteki tehdidin söz konusu olmadığını kaydeder. Bu hususta da "Kimse kimsenin günahını yüklenmez" (En'am 164) ayetini delil gösterir. Bkz. Buhârî, Cenâiz, 32.

    Öneri Formu
9741 B001304 Buhari, Cenaiz, 44

Bize Ahmed b. Muhammed b. Sabit el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkid, ona babası, ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra); "Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye onların evlenmelerine de mâni olmayın. Ancak açıkça fuhşiyâtı irtikâb ederlerse müstesna" (Nisâ, 19), mealindeki ayet hakkında şöyle dedi: (Câhiliyyette) bir adam, yakınlarından bir kadına vâris olur, o kadın ölünceye veya (evlenirse kocasından alacağı) mehri kendisine verinceye kadar onu evlenmekten menederdi. Allah bunu yasakladı ve bu hareketten insanları menetti.


    Öneri Formu
11985 D002090 Ebu Davud, Nikah, 21, 22

Bize Ahmed b. Şebbuye el-Mervezî, ona Abdullah b. Osman, ona İsa b. Ubeyd, ona Ubeydullah Mevlâ Ömer, ona da ed-Dahhak, önceki hadisi manen rivayet etti ve sonunda şunu ekledi: "Allah bu konuda size öğüdü vermektedir."


    Öneri Formu
11986 D002091 Ebu Davud, Nikah, 21, 22

Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri, üzüme kerm demesin! Kerm (şerefli) olan ancak Müslüman kişidir."


    Öneri Formu
44451 HM008175 İbn Hanbel, II, 316


    Öneri Formu
12951 B001803 Buhari, Umre, 18


    Öneri Formu
25697 İM002485 İbn Mâce, Rühûn, 21


    Öneri Formu
28329 İM002628 İbn Mâce, Diyât, 5


    Öneri Formu
271253 İM002287-2 İbn Mâce, Ticaret, 63