Giriş

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Veki, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona İbn Abbas, ona da Fadl b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), telbiye getirmeyi Akabe cemresine taş atıncaya kadar sürdürmüştür."


    Öneri Formu
11252 D001815 Ebu Davud, Menasik, 27

Bize İbrahim b. Mehdi, ona Ali b. Mushir, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona Süleyman b. Amr b. Ahvas, ona da annesi (Ümmü Cündeb) şöyle demiştir: "Ben, Rasulullah'ı (sav) binek üzerinde vadinin iç tarafından Cemreye taş atarken gördüm. Her bir attığı taş ile birlikte 'Allahu Ekber' diyerek tekbir getiriyordu. Arkasında da bir adam onu (sıcağa karşı) koruyordu. O adamın kim olduğunu sordum, 'Fadl b. Abbas' dediler. Ahali izdiham yapınca Nebi (sav) 'Ey insanlar, birbirinizi öldürmeyesiniz, Cemreye taş attığınız zaman fiske taşları gibi taşlar atınız' buyurdu."


    Öneri Formu
11586 D001966 Ebu Davud, Menasik, 77

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyan, ona Abdurrahman b. Hâris b. Ayyâş b. Ebu Rabia, ona Zeyd b. Ali, ona babası (Ali Zeynelâbidîn b. Hüseyin), ona Ubeydullah b. Ebu Râfi, Ali b. Ebu Talib şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Arafat’ta vakfe yaptı ve 'Burası Arafat’tır, vakfe yapılacak yer de burasıdır. Arafat’ın tamamı vakfe yapılacak yerdir' buyurdu. Daha sonra güneş batınca Arafat’tan ayrıldı. Üsâme b. Zeyd’i terkisine bindirdi. İnsanlar da sağdan soldan koşuştururken, o onlara yönelerek eliyle işaret edip 'Ey insanlar, sükunetinizi koruyun' demeye başladı. Daha sonra Cem’e (Müzdelife’ye) geldi, onlara o iki namazı (akşam ve yatsı) cem etti. Sabah olunca Kuzah tepesine gidip üzerinde vakfe yaptı ve 'İşte bu Kuzah’tır. Burası vakfe yapılacak yerdir, bununla birlikte Müzdelife’nin tamamı vakfe yeridir' buyurdu. Sonra oradan da ayrıldı, Muhassir vadisine varınca devesini kamçıladı, devesi koştu, nihayet vadiyi aşınca orada durup Fadl’ı terkisine bindirdi, sonra da (Büyük) cemreye geldi, cemreye taş attıktan sonra kurban kesim yerine geldi ve 'İşte burası kurban kesim yeridir, bununla birlikte Minâ’nın tamamı kurban kesilecek yerdir' buyurdu. Has’am kabilesinden genç bir kızcağız ondan bir fetva sorarak, 'Babam oldukça yaşlı birisidir, Allah’ın hac farizası ona da erişmiş bulunuyor, benim onun yerine hac etmem geçerli olur mu?' dedi. Rasulullah (sav) 'Baban yerine hac et' buyurdu. (Ali) der ki: Bu arada (genç bir kıza bakana) Fadl’ın boynundan (tutup) çevirdi. Abbas 'Ey Allah’ın Rasulü, amcan oğlunun boynunu niye çevirdin?' deyince, 'Ben genç bir erkek ve genç bir kız gördüğüm için, onlar adına şeytanın onlara kötülük yapacağından emin olamadım' buyurdu. Daha sonra yanına bir başka adam gelerek 'Ey Allah’ın Rasulü, ben tıraş olmadan önce ifada tavafını yapıverdim', dedi. Allah Rasulü 'Tıraş ol ya da saçlarını kısalt bir sakıncası yok' buyurdu. Bir başkası gelerek 'Ey Allah’ın Rasulü, cemreye taş atmadan önce kurbanımı kesiverdim' dedi. Rasulullah (sav) 'Cemre’ye taş at bir sakıncası yok' buyurdu. (Ali) devamla der ki: Sonra Beyt’e gelerek Kâbe’yi tavaf ettikten sonra Zemzem’e geldi ve 'Ey Abdülmuttalib oğulları! İnsanların sizi ondan (su dağıtım işinden) mahrum etmelerinden çekinmeseydim, şüphesiz ben de (kuyudan) su çekerdim' buyurdu." [(Tirmizi) der ki: Bu hususta Câbir’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) der ki: Ali’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Biz bu hadisi, Ali’nin rivayet ettiği bir hadis olarak sadece bu yoldan, Abdurrahman b. Hâris b. Ayyâş’ın bir rivayeti olarak biliyoruz. Bu hadisi Sevrî’den birden fazla kişi bu şekilde rivayet etmiştir. İlim ehli nezdinde buna göre amel edilir. Onların kanaatine göre öğle ve ikindi namazları öğle vaktinde Arafat’ta cem‘ edilerek (birlikte) kılınır. Kimi ilim ehli de şöyle demişlerdir: Bir kişi eğer kendi konakladığı yerde namaz kılar, imam ile birlikte de cemaate katılmazsa, dilerse kendisi tıpkı imamın yaptığı gibi iki namazı birlikte kılabilir. (Tirmizi) der ki: Zeyd b. Ali, Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib’in oğludur.]


    Öneri Formu
14920 T000885 Tirmizi, Hac, 54

Bize Hafs b. Ömer ve Müslim b. İbrahim, onlara Şube, ona Hakem, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "İbn Mesud, büyük cemreye varınca Kâbe'yi sol tarafına Mina'yı sağ tarafına alarak cemreye yedi küçük taş attıktan sonra 'İşte üzerine Bakara suresinin indirildiği o Zat böyle taş atmıştı' dedi."


    Öneri Formu
11594 D001974 Ebu Davud, Menasik, 77

Bize Hafs b. Ömer, ona Şu‘be, ona Hakem, ona İbrahim, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah (b. Mesud) (ra) büyük cemreye vardı, Kâbe’yi sol tarafına, Mina’yı da sağ tarafına alarak yedi taş attı ve 'Üzerine Bakara suresinin nazil olduğu o Zat (sav) böylece taş atmıştı' dedi."


    Öneri Formu
11999 B001748 Buhari, Hac, 136

Bize Yusuf b. İsa, ona İbn Numeyr, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) taş atacağı zaman Cemreye yürüyerek gider, yürüyerek dönerdi." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. İlim ehlinin çoğunluğuna göre de buna göre amel edilir. Bazıları da: 'Kurban bayramı birinci günü binekle gider, sonraki günlerde ise yayan gider' demişlerdir. Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu görüş sahipleri, Nebi’nin (sav) fiilî uygulamasına uymayı istemişlerdir. Çünkü rivayet edildiğine göre, Nebi (sav) kurban bayramı birinci günü taş atmaya binekle gitmiştir. Kurban bayramı birinci günü sadece Akabe cemresine taş atılır.]


    Öneri Formu
14951 T000900 Tirmizi, Hac, 63

Bize Harmele b. Yahya el-Mısrî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyir, ona da Câbir şöyle demiştir: "Rasulullah’ı (sav) kuşluk vaktinde (Akabe’deki) cemreye taş atarken gördüm. Bundan sonrakilerde ise güneşin zevalinden sonra taş atardı."


    Öneri Formu
30854 İM003053 İbn Mâce, Menâsik, 75

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdürrahim b. Süleyman, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona Süleyman b. Amr b. Ahvas, ona da Ümm Cundeb şöyle demiştir: "Rasulullah’ı (sav) kurban bayramı birinci günü, vadinin iç tarafından, Akabe cemresine taş atarken gördüm, sonra oradan ayrılıp gitti. Yanında konuşamama hastalığına yakalanmış, küçük bir çocuğu bulunan Has’amlı bir kadın da onu arkasından gitti ve 'Ey Allah’ın Rasulü, şüphesiz bu benim oğlum ve ailemin fertlerinden geriye kalan tek kişidir. Bu, konuşamamak musibetine maruz kalmıştır' dedi. Rasulullah (sav) 'Bana biraz su getirin' buyurdu. Ona biraz su getirildi, ellerini yıkayıp ağzını çalkaladı sonra kadına vererek 'O çocuğa bu sudan bir miktar içir, bir miktarını da ona dök ve Allah’tan ona şifa vermesini dile' buyurdu. (Ümmü Cündeb) der ki: Sonra kadınla karşılaştım, ona 'O sudan birazını bana bağışlasan olur mu?' dedim, 'Bu su sadece bu hasta çocuğa aittir' dedi. (Ümm Cündeb) der ki: Ertesi sene, o kadın ile karşılaştım, ona çocuğun durumunu sordum, annesi 'İyileşti ve diğer insanların akıllarına benzemeyen (üstün) bir akla sahip oldu' dedi."


    Öneri Formu
32691 İM003532 İbn Mâce, Tıb, 40

Bize Hafs b. Ömer ve Müslim b. İbrahim, onlara Şube, ona Hakem, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "İbn Mesud, büyük cemreye varınca Kâbe'yi sol tarafına Mina'yı sağ tarafına alarak cemreye yedi küçük taş attıktan sonra 'İşte üzerine Bakara suresinin indirildiği o Zat böyle taş atmıştı' dedi."


    Öneri Formu
275857 D001974-2 Ebu Davud, Menasik, 77

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle demiştir: "Abdullah b. Mesud, Akabe cemresine, vadinin iç tarafından, her bir taşı attıkça tekbir getirerek yedi küçük çakıl taşı attı. Ona 'Bazı kimseler bu cemreye üst tarafından taş atıyorlar' denilince Abdullah b. Mesud 'Kendisinden başka hiçbir ilah olmayana yemin olsun ki, burası, kendisine Bakara Suresi indirilen zatın durduğu yerdir' dedi."


    Öneri Formu
9053 M003131 Müslim, Hac, 305