418 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Humeyd b. Mes’ade, ona Süfyan b. Habib, ona Abdülmelik b. Cüreyc ve Abdülmelik b. Ebu Süleyman, onlara Atâ, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Fadl b. Abbas Nebi’nin (sav) terkisine binmişti, (Allah Rasulü) cemreye taş atıncaya kadar telbiye getirmeyi sürdürdü."
Bize Ubeyydullah b. Saîd, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyir, ona Ebu Ma‘bed, ona Abdullah b. Abbas, ona da Fadl b. Abbas şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), İnsanların Arafat’tan ayrıldığı akşam ve Müzdelife sabahında, (izdiham endişesinden dolayı) onlara 'sükunetinizi muhafaza edin' uyarısında bulundu. Bu arada kendisi devesinin dizginlerini oldukça kısıp (onun yavaş gitmesini sağlıyordu). Sonunda Mina’ya girdi, sonra aşağıya doğru inip, Muhassir’e geldi ve 'Cemreye taş atmak üzere fiske taşları büyüklüğünde taş toplamaya bakınız' buyurdu. (Fadl) der ki: Nebi (sav) bunu söylerken eliyle bir kimsenin fiske taşı atmasını gösteriyordu."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, Abdullah b. Saîd, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyir, ona da Câbir b. Abdullah şöyle demiştir: "Ben Rasulullah’ı (sav), devesi üzerinde cemreye taş atarken gördüm, 'Ey insanlar! Hac ibadetinizi benden öğrenin, çünkü bilemiyorum, belki de bu yıldan sonra bir daha hac edemeyebilirim' buyuruyordu."
Bize Amr b. Ali, ona Abdüla'lâ b. Abdüla'lâ, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Taifî, ona Atâ b. Ebu Rebah, ona Âişe bt. Talha, ona da teyzesi, müminlerin annesi Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Müzdelife gecesinde, Rasulullah (sav), hanımlarından birisine, Müzdelife’den ayrılıp Akabe cemresine taş atmasını ve konakladığı yerde sabahlamasını emretmişti. Atâ da ölünceye kadar böyle yapmıştır."
Bize Hasan b. Muhammed ez-Zaferânî ve Mâlik b. Halil, onlara İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Hakem ve Mansur, onlara İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle demiştir: "Abdullah, Kâbe'yi sol tarafına, Arafat’ı sağ tarafına alarak Akabe cemresine yedi çakıl taşı büyüklüğünde taş attıktan sonra 'İşte, kendisine Bakara Suresi inen zatın durduğu yer tam burasıdır' dedi." [Ebu Abdurrahman (Nesaî) der ki: Ben, bu hadisin rivayetinde, İbn Ebu Adiy’den başka, Mansur’un adını zikreden kimse bilmiyorum, yüce Allah en iyi bilendir.]
Bize Humeyd b. Mes’ade, ona Süfyan b. Habib, ona Abdülmelik b. Cüreyc ve Abdülmelik b. Ebu Süleyman, onlara Atâ, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Fadl b. Abbas Nebi’nin (sav) terkisine binmişti, (Allah Rasulü) cemreye taş atıncaya kadar telbiye getirmeyi sürdürdü."
Bize Abbas b. Abdülazim el-Anberî, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona da Zührî şöyle demiştir: "Bize ulaştığına göre, Rasulullah (sav) Mina’daki kurban kesme yerinin yakınında bulunan cemreye, her bir taş attıkça tekbir getirerek, yedi taş attı. Sonra cemrenin ön tarafına geçti, kıbleye dönüp ellerini kaldırarak durdu, dua etti. Uzunca bir vakfe yaptıktan sonra ikinci cemreye gitti, oraya da yedi taş attı. Her bir taş attıkça tekbir getiriyordu. Daha sonra sol tarafa dönüp ellerini kaldırarak yüzünü Kâbe'ye doğru dönüp durdu, dua etti. Daha sonra Akabe’nin yakınındaki cemreye gitti, orada da yedi taş attı fakat durup beklemedi." [Zührî der ki: Bana Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) bu hadisi Hz. Nebi’den (sav) diye rivayet etmiştir. İbn Ömer de böyle yapardı.]
Bize Hasan b. Muhammed ez-Zaferânî ve Mâlik b. Halil, onlara İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Hakem ve Mansur, onlara İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle demiştir: "Abdullah, Kâbe'yi sol tarafına, Arafat’ı sağ tarafına alarak Akabe cemresine yedi çakıl taşı büyüklüğünde taş attıktan sonra 'İşte, kendisine Bakara Suresi inen zatın durduğu yer tam burasıdır' dedi." [Ebu Abdurrahman (Nesaî) der ki: Ben, bu hadisin rivayetinde, İbn Ebu Adiy’den başka, Mansur’un adını zikreden kimse bilmiyorum, yüce Allah en iyi bilendir.]
Bize Hasan b. Muhammed ez-Zaferânî ve Mâlik b. Halil, onlara İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Hakem ve Mansur, onlara İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle demiştir: "Abdullah, Kâbe'yi sol tarafına, Arafat’ı sağ tarafına alarak Akabe cemresine yedi çakıl taşı büyüklüğünde taş attıktan sonra 'İşte, kendisine Bakara Suresi inen zatın durduğu yer tam burasıdır' dedi." [Ebu Abdurrahman (Nesaî) der ki: Ben, bu hadisin rivayetinde, İbn Ebu Adiy’den başka, Mansur’un adını zikreden kimse bilmiyorum, yüce Allah en iyi bilendir.]
Bize Hasan b. Muhammed ez-Zaferânî ve Mâlik b. Halil, onlara İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Hakem ve Mansur, onlara İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle demiştir: "Abdullah, Kâbe'yi sol tarafına, Arafat’ı sağ tarafına alarak Akabe cemresine yedi çakıl taşı büyüklüğünde taş attıktan sonra 'İşte, kendisine Bakara Suresi inen zatın durduğu yer tam burasıdır' dedi." [Ebu Abdurrahman (Nesaî) der ki: Ben, bu hadisin rivayetinde, İbn Ebu Adiy’den başka, Mansur’un adını zikreden kimse bilmiyorum, yüce Allah en iyi bilendir.]