174 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona İsmail es-Süddî, ona Abdullah el-Behiy, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Ben, ramazan orucu borcumu, Rasulullah (sav) vefat edene dek ancak şaban ayında kaza edebilirdim." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Yahya b. Said el-Ensârî, Ebu Seleme vasıtasıyla Aişe'den benzer bir rivayet nakletmiştir.]
Bize Muhammed b. Avf, ona Said b. Ebu Meryem, ona İbn Ebu Zinâd, ona Abdurrahman b. Hâris, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr, ona Abbâd b. Abdullah, ona da Âişe, bu kıssayı nakletmiş ve "İçerisinde yirmi 20 sâ' (yaklaşık 60 kg hurma) olan bir sepet getirildi" demiştir.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim ramazan ayından kaza orucu borcum olurdu da (ertesi yılın) şaban ayı gelinceye dek onu kaza edemezdim."
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr, ona Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında mescitte Rasulullah'ın (sav) yanına gelip 'Ya Rasulallah! Yandım' dedi. Nebî (sav), adama ne olduğunu sordu. Adam '(Oruçlu iken) hanımımla beraber oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'İnfakta bulunmalısın' buyurdu. Adam 'Vallahi benim bir şeyim yoktur! O dediğine de güç yetiremem' dedi. Rasulullah (sav) 'Otur' buyurunca o da oturdu. Adam bu hâlde iken, üzerinde yiyecek olan bir eşeği sürerek bir adam çıkageldi. Nebî (sav) 'Az önce yandım diyen nerede?' buyurunca, adam hemen kalktı. Hz. Peygamber (sav) 'Al, bunları infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Bizden başkasına mı (infak edeyim)? Vallahi, biz açız. Yiyecek hiçbir şeyimiz yoktur' dedi. Rasulullah (sav) '(O zaman) onu siz yiyin' buyurdu."
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Ubeyde, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bizler, Hz. Peygamber (sav) döneminde hayız görür, ardından temizlenirdik. Rasulullah (sav) bize, hayızdan dolayı (tutamadığımız) oruçları kazâ etmemizi emreder, (kılamadığımız) namazları kazâ etmeyi ise emretmezdi." [Ebu İsa bu hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Bu, hasen bir hadistir. Aynı şekilde Muâze vasıtasıyla Aişe'den de nakledilmiştir. İlim ehli nezdinde amel, bu hadise göredir. Onlar arasında, hayız gören kadının orucu kazâ edip namazı kazâ etmeyeceğine dair bir ihtilaf bilmiyoruz. (Senetteki) Ubeyde, İbn Muattib ed-Dabbî el-Kûfî olup, künyesi Ebu Abdülkerîm'dir.]
Bize Harun b. Abdullah, ona Muhammed b. Alâ, -mana olarak- onlara Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Hişâm b. Urve, ona Fâtıma bt. Münzir, ona Esma bt. Ebu Bekir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) döneminde ramazanda bulutlu bir günde oruçlarımızı açmıştık. Sonra güneş (tekrar) göründü." [Ebu Üsame, Hişâm'a 'Onlara oruçlarını kaza etmeleri emredildi mi?' diye sordu. Hişam 'Tabi ki, zorunlu olarak' dedi.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona da Abdullah b. Hâris, Ümmü Hâni'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mekke'nin fethi gününde Fatıma gelip Rasulullah'ın (sav) soluna oturdu. Ben (Ümmi Hâni) de Hz. Peygamber'in (sav) sağında idim. Küçük bir kız çocuğu, içerisinde içecek olan bir kap getirip onu Nebî'ye (sav) verdi. Hz. Peygamber (sav) ondan içti ve sonra onu bana (Ümmü Hani'e) verdi. Ben de ondan içtim. Derken 'Ya Rasulallah! Ben oruçluydum, orucumu bozdum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Kaza orucu mu tutuyordun?' diye sordu. 'Hayır' deyince, 'Nafile ise bir zararı olmaz' buyurdu."
Bana Yahya (b. Yahya), ona Mâlik (b. Enes), ona Zeyd b. Eslem, ona da kardeşi Hâlid b. Eslem şöyle rivayet etmiştir: "Ömer b. Hattâb, ramazan ayında bulutlu bir günde, akşamın olduğunu ve güneşin battığını düşünerek iftarını yaptı. Derken bir adam gelip 'Ey müminlerin emiri! Güneş ortaya çıktı' dedi. Ömer de 'Kazası kolaydır. İçtihad ettik (ama yanıldık)' dedi." [Mâlik şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb 'الْخَطْبُ يَسِيرٌ' sözü ile doğrusunu Allah bilir ama bildiğim kadarıyla orucu kaza etmeyi kastetmiştir. (Aynı şekilde) kaza etmenin hafifliğini ve kolaylığını kastederek de 'Onun yerine bir gün oruç tutarız' demiştir.]
Bana Mâlik, ona da Nâfi' şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Ömer; hastalık ya da yolculuktan dolayı ramazan oruçlarını tutmayan kimsenin, kazalarını peş peşe tutması gerektiğini söylerdi."
Bana Mâlik, ona da Nâfi, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken zorla (isteyerek) istifra eden kimsenin orucunu kaza etmesi gerekir. Elinde olmadan istifra eden kimsenin ise kaza etmesi gerekmez."