174 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Münzir, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr ve Yahya b. Said, onlara da Ebu Seleme, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Üzerimde ramazan ayından kalma oruç borcum olurdu da şaban ayı gelene dek onları kaza edemezdim."
Açıklama: Başka rivayetlerde bu durumunun Hz. Âişe'nin Hz. Peygamber'le meşgul olmasından kaynaklandığı bildirilmektedir.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Yahya b. Said, ona da Ebu Seleme, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Üzerimde ramazan ayından kalan oruç borcu olurdu da (ertesi senenin) şaban ayı gelene dek onu kaza edemezdim."
Açıklama: Hz. Âişe başka rivayetlerde, bunun sebebinin Hz. Peygamber'le meşgul olmaktan kaynaklandığını bildirmiştir.
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Ali b. Hüseyin, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "(Allah Teâlâ), (Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye verir) buyurmuş, bundan dolayı insanlardan fidye vermek suretiyle fakir doyurmak isteyen fidye verir ve böylece onun orucu tamam olurdu. (Ardından Allah Teâlâ), (Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse), o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için çok daha hayırlıdır) buyurdu. (Sonrasında ise), (Sizden Ramazan'a erişenler o ayda oruç tutsun. Hasta veya yolcu olanlar ise diğer günlerde tutamadıkları oruçlarını tamamlasın) buyurmuştur."
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona İbn Hâd, ona Urve'nin azatlısı olan Zümeyl, ona da Urve b. Zübeyr, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken, bana ve Hafsa'ya hediye olarak bir yemek getirildi. (Onu yiyip) orucumuzu bozduk. Ardından Hz. Peygamber (sav) odaya girince ona, 'Ya Rasulallah! Bize bir (yemek) hediye sunuldu. Onu canımız çekti, biz de (yiyip) orucumuzu bozduk' dedik. Hz. Peygamber (sav) 'Zararı yok, onun yerine başka bir gün oruç tutun' buyurdu."
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeyde, ona İbrahim, ona da Esved, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî'nin (sav) yanında hayız görürdük, da o bize ramazan orucunu kaza etmeyi emrederdi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Ebu Üsâme, ona Hişâm b. Urve, ona da Fâtıma bt. Münzir, Esmâ bt. Ebu Bekir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) zamanında, bulutlu bir günde (güneşin battığını düşünerek) oruçlarımızı açtık. Bir süre sonra güneş ortaya çıkıverdi. (Râvi Ebu Üsâme), Hişâm'a, 'O orucu kaza etmeleri emredildi mi peki?' diye sorunca, 'Kaza etmeleri gerekir zaten' cevabını verdi."
Bize Ahmed b. Sa'd b. Hakem, ona amcası (Said b. Ebu Meryem), ona Nâfi b. Yezid, ona İbn Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizden biri ramazan ayında orucunu tutamadığında, (ertesi yılın) şaban ayı girene kadar kaza etmeye güç yetiremezdi. Rasulullah (sav) şaban ayında tuttuğu kadar başka hiçbir ayda oruç tutmamıştır. Bazen şabanın tamamına yakınını, hatta tamamını oruçlu geçirdiği olurdu."
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Said, ona Katâde, ona da Muâze el-Adeviyye şöyle rivayet etmiştir: "Bir kadın Âişe'ye gelip 'Hayızlı kadın, temizlendiğinde namazları kaza eder mi?' diye sordu. Âişe ona 'Sen Harûrî (Hâricî) misin?' deyip şöyle ekledi: 'Bizler Rasulullah (sav) döneminde hayız olup temizlenince, Hz. Peygamber (sav) bize oruçları kaza etmemizi emreder, namazları ise kaza etmemizi emretmezdi'."
Bize Ubeydullah b. Abdülmecid, ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında orucunu bozmuştu... diyerek söz konusu hadisi zikretti."
Bize Yezid b. Harun, ona Yahya b. Said el-Ensârî, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr, ona Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) soru sorup, yanıp mahvolduğunu söyledi. Hz. Peygamber (sav) ona ne olduğunu sorunca, ramazan ayında hanımı ile beraber olduğunu söyledi. O esnada Rasulullah'a (sav) 'arak' denilen ve içerisinde hurma bulunan bir sepet getirildi. Nebî (sav) 'Yanıp mahvolan nerede?' buyurunca, adam ayağa kalktı. Hz. Peygamber (sav) de 'Al bunları sadaka olarak dağıt' buyurdu."