166 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim ramazan ayından kaza orucu borcum olurdu da (ertesi yılın) şaban ayı gelinceye dek onu kaza edemezdim."
Bize Ali b. Münzir, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr ve Yahya b. Said, onlara da Ebu Seleme, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Üzerimde ramazan ayından kalma oruç borcum olurdu da şaban ayı gelene dek onları kaza edemezdim."
Açıklama: Başka rivayetlerde bu durumunun Hz. Âişe'nin Hz. Peygamber'le meşgul olmasından kaynaklandığı bildirilmektedir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona da Abdullah b. Hâris, Ümmü Hâni'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mekke'nin fethi gününde Fatıma gelip Rasulullah'ın (sav) soluna oturdu. Ben (Ümmi Hâni) de Hz. Peygamber'in (sav) sağında idim. Küçük bir kız çocuğu, içerisinde içecek olan bir kap getirip onu Nebî'ye (sav) verdi. Hz. Peygamber (sav) ondan içti ve sonra onu bana (Ümmü Hani'e) verdi. Ben de ondan içtim. Derken 'Ya Rasulallah! Ben oruçluydum, orucumu bozdum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Kaza orucu mu tutuyordun?' diye sordu. 'Hayır' deyince, 'Nafile ise bir zararı olmaz' buyurdu."
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona İbn Hâd, ona Urve'nin azatlısı olan Zümeyl, ona da Urve b. Zübeyr, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken, bana ve Hafsa'ya hediye olarak bir yemek getirildi. (Onu yiyip) orucumuzu bozduk. Ardından Hz. Peygamber (sav) odaya girince ona, 'Ya Rasulallah! Bize bir (yemek) hediye sunuldu. Onu canımız çekti, biz de (yiyip) orucumuzu bozduk' dedik. Hz. Peygamber (sav) 'Zararı yok, onun yerine başka bir gün oruç tutun' buyurdu."
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeyde, ona İbrahim, ona da Esved, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî'nin (sav) yanında hayız görürdük, da o bize ramazan orucunu kaza etmeyi emrederdi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Humeyd b. Abdurrahman, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelip 'Helak oldum!' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Seni helak eden de nedir' buyurdu. O, 'Ramazan (ayında) hanımımla beraber oldum' dedi. Nebî (sav) 'Bir köle azat etmelisin' buyurdu. O 'Bulamam ki' deyince, Rasulullah (sav) 'Peş peşe iki ay oruç tutmalısın' buyurdu. Adam 'Ona da tâkat getiremem' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'O zaman altmış fakiri doyurmalısın' buyurdu. Adam 'Onu da yapamam' deyince, Nebî (sav) 'Otur' buyurdu. Adam da oturdu. O otururken 'arak denilen (hurma dolu) bir sepet getirildi. Rasulullah (sav) adama 'Git, bunları sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Yâ Rasulallah! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, Medine'nin iki taşlığı arasında bizden daha muhtaç bir ev halkı yoktur' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Al götür bunu ve ailene yedir' buyurdu." [Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Abdülcebbâr b. Ömer, ona Yahya b. Said, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) '(Bozduğun) orucun yerine bir gün oruç tut' buyurduğunu rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Ebu Üsâme, ona Hişâm b. Urve, ona da Fâtıma bt. Münzir, Esmâ bt. Ebu Bekir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) zamanında, bulutlu bir günde (güneşin battığını düşünerek) oruçlarımızı açtık. Bir süre sonra güneş ortaya çıkıverdi. (Râvi Ebu Üsâme), Hişâm'a, 'O orucu kaza etmeleri emredildi mi peki?' diye sorunca, 'Kaza etmeleri gerekir zaten' cevabını verdi."
Bize Ubeydullah b. Abdülkerim, ona Hakem b. Musa, ona İsa b. Yunus; (T) Bize Ubeydullah, ona Ebu Şa'sâ Ali b. Hasan b. Süleyman, ona Hafs b. Ğıyâs, onlara Hişâm, ona İbn Sîrîn, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Elinde olmadan kusan kimsenin orucunu kaza etmesi gerekmez. Kendi isteğiyle kusanın ise orucunu kaza etmesi gerekir."
Bize Ahmed b. Sa'd b. Hakem, ona amcası (Said b. Ebu Meryem), ona Nâfi b. Yezid, ona İbn Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizden biri ramazan ayında orucunu tutamadığında, (ertesi yılın) şaban ayı girene kadar kaza etmeye güç yetiremezdi. Rasulullah (sav) şaban ayında tuttuğu kadar başka hiçbir ayda oruç tutmamıştır. Bazen şabanın tamamına yakınını, hatta tamamını oruçlu geçirdiği olurdu."
Bana Yahya (b. Yahya), ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazanda orucunu bozmuştu. Rasulullah (sav) da ondan; bir köle azat etmesini veya peş peşe iki ay oruç tutmasını ya da altmış yoksulu doyurmak suretiyle kefaret ödemesini istedi. Adam ise '(Bunları yapacak imkanı) bulamam' dedi. O esnada Rasulullah'a (sav) bir hurma sepeti getirildi. O da adama 'Al bunları, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Yâ Rasulallah! Bunlara benden daha muhtaç bir kimse yok ki!' deyince, Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükene dek gülüverdi. Sonra da '(O halde) onu sen ye' buyurdu."