133 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Hüseyin b. Hüreys, ona Süfyân, ona İbrahim b. Ukbe, ona Muhammed b. Ebu Harmele, ona Küreyb ona da İbn Abbas, Üsâme b. Zeyd'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan inerken Üsâme'yi bineğinin arkasına almıştı. Vadiye gelince bineğinden indi ve bevletti. Üsâme burada 'su döktü' dememiş de 'bevletti' demiştir. (Üsâme dedi ki:) Hz. Peygamber'e bir kaptan su döktüm, O da hafif bir abdest aldı. O'na "Namaz (kılacak mıyız?)" diye sorunca "Namaz ileride (kılınacak)" buyurdu. Müzdelife'ye gelince akşam namazını kıldı. Sonra ashab bineklerinden eşyalarını indirdiler. Hz. Peygamber daha sonra yatsı namazını kıldı.
Açıklama: Hadiste geçen "hafif bir abdest aldı" ifadesiyle, Hz. Peygamber'in (sav) abdesti tam almakla birlikte abdest âzâlarını yıkarken aşırıya kaçmadığı kastedilmektedir.
Bize Hüseyin b. Hüreys, ona Süfyân, ona İbrahim b. Ukbe ve Muhammed b. Ebu Harmele, onlara Küreyb ona da İbn Abbas, Üsâme b. Zeyd'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav), Arafat'tan inerken Üsâme'yi bineğinin arkasına almıştı. Vadiye gelince bineğinden indi ve bevletti. Üsâme burada 'su döktü' dememiş de 'bevletti' demiştir. (Üsâme dedi ki:) Hz. Peygamber'e (sav) kaptan su döktüm, O da hafif bir abdest aldı. O'na "Namaz (kılacak mıyız?)" diye sorunca "Namaz ileride (kılınacak)" buyurdu. Müzdelife'ye gelince akşam namazını kıldı. Sonra ashab bineklerinden eşyalarını indirdiler. Hz. Peygamber (sav) daha sonra yatsı namazını kıldı.
Açıklama: Hadiste geçen "hafif bir abdest aldı" ifadesiyle , Hz. Peygamber'in (sav) abdesti tam almakla birlikte abdest âzâlarını birer kez yıkamakla yetindiği anlatılmaktadır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babası (Cübeyr b. Muti'm) şöyle söylemiştir: 'Devemi arıyordum.' (T) Bize Müsedded, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Cübeyr, ona da babası Cübeyr b. Mut'im şöyle söylemiştir: Bir devemi kaybetmiştim, Arefe gününde onu aramaya gittim. Nebi'yi (sav) Arafat'ta vakfe yaparken gördüm. Vallahi Hz. Peygamber (sav) 'Hums' denilen kimselerdendir. Onun burada işi ne, dedim.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Mâlik, ona Salim, ona Umeyr mevla Ümü Fadl, ona da Ümmü Fadl; (T) Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Nadr mevla Ömer b. Ubeydullah, ona Umeyr mevla Abdullah b. Abbas, ona da Ümmü Fadl bt. Hâris şöyle söylemiştir: İnsanlar Arefe gününde Ümmü Fadl'ın yanında Nebî'nin orucu(lu olup olmadığı) hakkında tartıştılar. Bir kısmı Hz. Peygamber'in (sav) oruçlu olduğunu söylerken bir kısmı da oruçlu olmadığını ifade etti. Ben de devesi üzerinde bekler vaziyette iken kendisine bir bardak süt gönderdim. Hz. Peygamber (sav) de onu içti.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona İbrahim b. Süveyd, ona Muttalib’in azatlısı Amr b. Ebu Amr, ona da Vâlibe’nin azatlısı Said b. Cübeyr el-Kûfî şöyle demiştir: İbn Abbas (r.anhumâ) Arefe gününde Nebi (sav) ile Arafat’tan ayrıldı. Nebi (sav) arka taraflarında develerin hızlıca sürülmek maksadı ile onlara vurulduğunu ve bağırıp çağırış seslerini işitince onlara kamçısıyla işaret ederek: "Ey insanlar! sükûnetle hareket edin. Hiç şüphesiz iyilik, süratle elde edilmez" buyurdu. "Evdaû" hızlıca sürdüler; "Hilâlekum" (Tevbe, 9/47) aranıza girmek, sızmak; "Feccarnâ hilâlehumâ" İkisinin arasında (bir ırmak) fışkırttık (Kehf, 18/33) anlamlarına gelmektedir.
Bize Muhammed b. Hâtim el-Müeddib, ona Ali b. Sâbit, ona Esed oğullarından Kays b. Rabî, ona Ağarr b. Sabbâh, ona Halife b. Husayn, ona da Ali b. Ebu Talib “Rasulullah (sav) Arefe günü vakfe sırasında en çok yaptığı dua şuydu” demiştir. "Allahumme leke’l hamdu kellezî nekulu ve hayren mimmâ nekul, Allahumme leke salâtî ve nusukî, ve mahyâye ve memâtî, ve ileyke meâbî ve leke rabbî turâsî, Allahumme innî eûzu bike min azabi’l-kabri ve vesveseti’s-sadri ve şetâti’l-emr, Allahumme innî eûzu bike min şerri mâ teciu bihi’r-rîh" "Allah’ım! Sana, dilimiz yettiğince hamd ederiz, ama söyleyebildiğimiz hamdlerden daha hayırlısı Sana aittir. Allah’ım! Namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm Senin içindir. Dönüşüm de yalnız Sanadır. Rabbim! tüm varlığım Senindir. Allah’ım! Kabir azabından, içimiz sıkan kuruntulardan, işlerin darmadağın olmasından Sana sığınırım. Allah’ım! Rüzgârın beraberinde getireceği şerden Sana sığınırım." [(Tirmizi) der ki: Bu hadis, bu tarikle garip bir hadistir, senedi de pek sağlam değildir.]
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babası (Cübeyr b. Muti'm) şöyle söylemiştir: 'Devemi arıyordum.' (T) Bize Müsedded, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Cübeyr, ona da babası Cübeyr b. Mut'im şöyle söylemiştir: Bir devemi kaybetmiştim, Arefe gününde onu aramaya gittim. Nebi'yi (sav) Arafat'ta vakfe yaparken gördüm. Vallahi Hz. Peygamber (sav) 'Hums' denilen kimselerdendir. Onun burada işi ne, dedim.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Mâlik, ona Salim, ona Umeyr mevla Ümü Fadl, ona da Ümmü Fadl; (T) Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Nadr mevla Ömer b. Ubeydullah, ona Umeyr mevla Abdullah b. Abbas, ona da Ümmü Fadl bt. Hâris şöyle söylemiştir: İnsanlar Arefe gününde Ümmü Fadl'ın yanında Nebî'nin orucu(lu olup olmadığı) hakkında tartıştılar. Bir kısmı Hz. Peygamber'in (sav) oruçlu olduğunu söylerken bir kısmı da oruçlu olmadığını ifade etti. Ben de devesi üzerinde bekler vaziyette iken kendisine bir bardak süt gönderdim. Hz. Peygamber (sav) de onu içti.