Öneri Formu
Hadis Id, No:
13196, M006956
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ عَنْ قُطْبَةَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ عُمَارَةَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ سُوَيْدٍ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى عَبْدِ اللَّهِ أَعُودُهُ وَهُوَ مَرِيضٌ فَحَدَّثَنَا بِحَدِيثَيْنِ حَدِيثًا عَنْ نَفْسِهِ وَحَدِيثًا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم] وَقَالَ « مِنْ رَجُلٍ بِدَاوِيَّةٍ مِنَ الأَرْضِ » .
Tercemesi:
Bu hadisi bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Âdem, ona Kutbe b. Abdülaziz, ona el-A‘meş de bu isnad ile rivayet etmiştir [Umare b. Umeyr’e el-Hâris b. Suveyd rivayetle dedi ki: Ben Abdullah’ın yanına hasta iken ziyaret etmek üzere girdim. O bize birisi kendisinden diğeri de Rasulullah’tan (sav) olmak üzere iki hadis rivayet etti] ve rivayetinde (kurak ve ıssız arazi anlamındaki “Deviyye” lafzı yerine aynı anlamda): “dâviye, bir yerdeki bir adam” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6956, /1126
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Haris b. Süveyd et-Teymi (Haris b. Süveyd)
3. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Kutbe b. Abdülaziz el-Esedi (Kutbe b. Abdülaziz b. Siyah)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
7. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13258, M006979
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ جَمِيعًا عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ ابْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ أَخْبَرَنِى الْعَلاَءُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ يَعْلَمُ الْمُؤْمِنُ مَا عِنْدَ اللَّهِ مِنَ الْعُقُوبَةِ مَا طَمِعَ بِجَنَّتِهِ أَحَدٌ وَلَوْ يَعْلَمُ الْكَافِرُ مَا عِنْدَ اللَّهِ مِنَ الرَّحْمَةِ مَا قَنِطَ مِنْ جَنَّتِهِ أَحَدٌ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr, hepsine İsmail b. Cafer rivayet etti, İbn Eyyûb dedi ki: Bize İsmail, ona el-Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Mümin, Allah nezdindeki azap ve cezayı bilse, hiçbir kimse onun cennetini ummaz. Kâfir de Allah nezdindeki rahmeti bilse, hiçbir kimse onun cennetinden ümit kesmez.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6979, /1130
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13197, M006957
Hadis:
وَحَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ حَدَّثَنَا عُمَارَةُ بْنُ عُمَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ الْحَارِثَ بْنَ سُوَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ حَدِيثَيْنِ أَحَدُهُمَا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالآخَرُ عَنْ نَفْسِهِ فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَلَّهُ أَشَدُّ فَرَحًا بِتَوْبَةِ عَبْدِهِ الْمُؤْمِنِ » . بِمِثْلِ حَدِيثِ جَرِيرٍ [سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لَلَّهُ أَشَدُّ فَرَحًا بِتَوْبَةِ عَبْدِهِ الْمُؤْمِنِ مِنْ رَجُلٍ فِى أَرْضٍ دَوِيَّةٍ مَهْلَكَةٍ مَعَهُ رَاحِلَتُهُ عَلَيْهَا طَعَامُهُ وَشَرَابُهُ فَنَامَ فَاسْتَيْقَظَ وَقَدْ ذَهَبَتْ فَطَلَبَهَا حَتَّى أَدْرَكَهُ الْعَطَشُ ثُمَّ قَالَ أَرْجِعُ إِلَى مَكَانِى الَّذِى كُنْتُ فِيهِ فَأَنَامُ حَتَّى أَمُوتَ . فَوَضَعَ رَأْسَهُ عَلَى سَاعِدِهِ لِيَمُوتَ فَاسْتَيْقَظَ وَعِنْدَهُ رَاحِلَتُهُ وَعَلَيْهَا زَادُهُ وَطَعَامُهُ وَشَرَابُهُ فَاللَّهُ أَشَدُّ فَرَحًا بِتَوْبَةِ الْعَبْدِ الْمُؤْمِنِ مِنْ هَذَا بِرَاحِلَتِهِ وَزَادِهِ » ].
Tercemesi:
Bana İshak b. Mansur, ona Ebu Usame, ona el-A‘meş, ona Umare b. Umeyr’in şöyle dediğini rivayet etti: El-Hâris b. Süveyd’i dinledim, dedi ki: Bana Abdullah (b. Mesud) birisi Rasulullah’tan (sav) rivayetle, diğeri de kendinden olmak üzere iki hadis zikretti ve dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah’ın, … mümin kulunun tevbe etmesinden dolayı sevinmesi… daha fazladır” diyerek Cerir’in hadisinin aynısını rivayet etti. [Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Şüphesiz ıssız, öldürücü bir yerde, beraberinde üzerinde yiyeceği ve içeceği bulunan devesi olan bir adamın, uyuyup uyandığı zaman devesinin gittiğini görmesi üzerine, devesini aramaya koyulması, sonunda oldukça susaması, sonra da: Daha önce olduğum yerime geri döneyim de ölünceye kadar uyuyayım diyerek, başını ölmek üzere kolunun üzerine yaslayıp, uyandığı vakit devesini üzerinde azığı, yiyeceği ve içeceği bulunduğu halde yanı başında bulması halinde bir adamın duyduğu sevinci var ya, Allah’ın, kulunun tevbe etmesinden dolayı sevinmesi, bu kimsenin devesini ve azığını bulmasından dolayı sevinmesinden daha fazladır.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6957, /1126
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Haris b. Süveyd et-Teymi (Haris b. Süveyd)
3. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13199, M006958
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا أَبُو يُونُسَ عَنْ سِمَاكٍ قَالَ خَطَبَ النُّعْمَانُ بْنُ بَشِيرٍ فَقَالَ « لَلَّهُ أَشَدُّ فَرَحًا بِتَوْبَةِ عَبْدِهِ مِنْ رَجُلٍ حَمَلَ زَادَهُ وَمَزَادَهُ عَلَى بَعِيرٍ ثُمَّ سَارَ حَتَّى كَانَ بِفَلاَةٍ مِنَ الأَرْضِ فَأَدْرَكَتْهُ الْقَائِلَةُ فَنَزَلَ فَقَالَ تَحْتَ شَجَرَةٍ فَغَلَبَتْهُ عَيْنُهُ وَانْسَلَّ بَعِيرُهُ فَاسْتَيْقَظَ فَسَعَى شَرَفًا فَلَمْ يَرَ شَيْئًا ثُمَّ سَعَى شَرَفًا ثَانِيًا فَلَمْ يَرَ شَيْئًا ثُمَّ سَعَى شَرَفًا ثَالِثًا فَلَمْ يَرَ شَيْئًا فَأَقْبَلَ حَتَّى أَتَى مَكَانَهُ الَّذِى قَالَ فِيهِ فَبَيْنَمَا هُوَ قَاعِدٌ إِذْ جَاءَهُ بَعِيرُهُ يَمْشِى حَتَّى وَضَعَ خِطَامَهُ فِى يَدِهِ فَلَلَّهُ أَشَدُّ فَرَحًا بِتَوْبَةِ الْعَبْدِ مِنْ هَذَا حِينَ وَجَدَ بَعِيرَهُ عَلَى حَالِهِ » . قَالَ سِمَاكٌ فَزَعَمَ الشَّعْبِىُّ أَنَّ النُّعْمَانَ رَفَعَ هَذَا الْحَدِيثَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَمَّا أَنَا فَلَمْ أَسْمَعْهُ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası, ona Ebu Yûnus, ona Simâk’ın şöyle dediğini rivayet etti: En-Numan b. Beşir bir hutbe vererek dedi ki: “Şüphesiz Allah’ın kulunun tevbesine sevinmesi, azığını ve su kırbasını bir deveye yükleyip yola koyulmuş, nihayet yerin geniş bir düzlüğünde iken öğle vakti dinlenme zamanı geldiği için bineğinden inerek, bir ağacın altında öğle uykusuna dalmış, gözlerine hâkim olamadığı için uyumuş, devesi de bu arada sessizce sıvışıp gitmiş, uyandığında yüksekçe bir yere çıkarak (onu araştırmış) fakat hiçbir şey görmeyince ikinci bir yüksek yere çıktığı halde bir şey görmemiş, üçüncü bir yüksekliğe çıkıp bakınca yine bir şey göremeyince, öğle uykusuna yattığı yere tekrar geri dönmüş, kendisi oturmakta iken, devesinin yürüyerek kendisine doğru geldiğini ve sonunda yularını sahibinin eline teslim ettiğini görmüş kimsenin sevinmesinden daha fazladır. Evet, şüphesiz Allah’ın kulunun tevbesine sevinmesi böyle bir kimsenin devesini ilk hali üzere bulmasından ötürü sevinmesinden çok daha fazladır.”
Simâk dedi ki: Eş-Şa‘bî, en-Numan’ın (ra) hadisi Nebi’ye (sav) ref’ edip nispet ettiğini ileri sürdüğü halde, ben onun bu şekilde ref’ ettiğini duymadım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6958, /1126
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ عَنْ يَحْيَى عَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ - رُبَّمَا ذَكَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ « إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ مِنِّى شِبْرًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ ذِرَاعًا وَإِذَا تَقَرَّبَ مِنِّى ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا أَوْ بُوعًا » . وَقَالَ مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى سَمِعْتُ أَنَسًا { عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ } عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30710, B007537
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ عَنْ يَحْيَى عَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ - رُبَّمَا ذَكَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ « إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ مِنِّى شِبْرًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ ذِرَاعًا وَإِذَا تَقَرَّبَ مِنِّى ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا أَوْ بُوعًا » . وَقَالَ مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى سَمِعْتُ أَنَسًا { عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ } عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona et-Teymî, ona Enes b. Mâlik, ona da Ebu Hureyre’nin –bazen Nebi’yi (sav) zikrederek– şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kul bana bir karış yaklaştığı zaman ben ona bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç –ya da birçok kulaç- yaklaşırım.”
Mu’temir dedi ki: Ben babamı dinledim. O, Enes’i Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav), onun da aziz ve celil Rabbi’nden bu hadisi rivayet ettiğini dinlemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 50, 2/778
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hadis, Kudsi Hadis
Hitabet, sembolik anlatım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13201, M006959
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَجَعْفَرُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ جَعْفَرٌ حَدَّثَنَا وَقَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ إِيَادِ بْنِ لَقِيطٍ عَنْ إِيَادٍ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَيْفَ تَقُولُونَ بِفَرَحِ رَجُلٍ انْفَلَتَتْ مِنْهُ رَاحِلَتُهُ تَجُرُّ زِمَامَهَا بِأَرْضٍ قَفْرٍ لَيْسَ بِهَا طَعَامٌ وَلاَ شَرَابٌ وَعَلَيْهَا لَهُ طَعَامٌ وَشَرَابٌ فَطَلَبَهَا حَتَّى شَقَّ عَلَيْهِ ثُمَّ مَرَّتْ بِجِذْلِ شَجَرَةٍ فَتَعَلَّقَ زِمَامُهَا فَوَجَدَهَا مُتَعَلِّقَةً بِهِ » . قُلْنَا شَدِيدًا يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَا وَاللَّهِ لَلَّهُ أَشَدُّ فَرَحًا بِتَوْبَةِ عَبْدِهِ مِنَ الرَّجُلِ بِرَاحِلَتِهِ » . قَالَ جَعْفَرٌ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ إِيَادٍ عَنْ أَبِيهِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Cafer b. Humeyd rivayet etti, Cafer: Haddesenâ dedi, Yahya: Ahberanâ: Bize haber verdi dedi, (onlara) Ubeydullah b. İyâd b. Lakît, ona İyâd, ona el-Berâ b. Âzib’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Devesini elinden kaçırarak, yiyecek ve içeceğin bulunmadığı, kendisinin yiyecek ve içeceğinin de devesinin üzerinde olduğu ve bu devesini bulmak istemekle birlikte, bu hususta çokça zorlukla karşılaşmış, sonra bir ağacın dibinden geçen devesinin yuları o ağaca takıldığı için devesini ona takılmış halde bulan bir adamın sevinci hakkındaki düşünceniz nedir?” Biz: Çok aşırı şekilde sevinir, ey Allah’ın Rasulü dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Şimdi ben de Allah adına yemin ediyorum ki, Allah’ın kulunun tevbesine sevinmesi, o adamın devesini bulması dolayısıyla sevinmesinden çok daha fazladır.”
Cafer de: Bize Ubeydullah b. Ziyâd, ona da babası rivayet etti, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6959, /1127
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. İyad b. Lekît es-Sedusi (İyad b. Lekît)
3. Ebu Selîl Ubeydullah b. İyad es-Sedusi (Ubeydullah b. İyad b. Lekît)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
4. Cafer b. Humeyd el-Absi (Cafer b. Humeyd)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47160, DM003020
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتِ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ مَوْلَى مَنْ لاَ مَوْلَى لَهُ ، وَالْخَالُ وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Müslim, ona Tâvus, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti. Allah ve Rasulü velisi olmayanın velisidir, dayı da mirasçısı olmayanın mirasçısı olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ferâiz 27, 4/1946
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Amr b. Müslim el-Yemani (Amr b. Müslim)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Yargı, miras Hukuku
حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ - وَاللَّفْظُ لِحَسَنٍ - حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَنَّهُ قَالَ قَدِمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَبْىٍ فَإِذَا امْرَأَةٌ مِنَ السَّبْىِ تَبْتَغِى إِذَا وَجَدَتْ صَبِيًّا فِى السَّبْىِ أَخَذَتْهُ فَأَلْصَقَتْهُ بِبَطْنِهَا وَأَرْضَعَتْهُ فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَرَوْنَ هَذِهِ الْمَرْأَةَ طَارِحَةً وَلَدَهَا فِى النَّارِ » . قُلْنَا لاَ وَاللَّهِ وَهِىَ تَقْدِرُ عَلَى أَنْ لاَ تَطْرَحَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَلَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13256, M006978
Hadis:
حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ - وَاللَّفْظُ لِحَسَنٍ - حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَنَّهُ قَالَ قَدِمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَبْىٍ فَإِذَا امْرَأَةٌ مِنَ السَّبْىِ تَبْتَغِى إِذَا وَجَدَتْ صَبِيًّا فِى السَّبْىِ أَخَذَتْهُ فَأَلْصَقَتْهُ بِبَطْنِهَا وَأَرْضَعَتْهُ فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَرَوْنَ هَذِهِ الْمَرْأَةَ طَارِحَةً وَلَدَهَا فِى النَّارِ » . قُلْنَا لاَ وَاللَّهِ وَهِىَ تَقْدِرُ عَلَى أَنْ لاَ تَطْرَحَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَلَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا » .
Tercemesi:
Bana el-Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Muhammed b. Sehl et-Temimî –lafız el-Hasan’a aittir-, onlara İbn Ebu Meryem, ona Ebu Ğassân, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona Ömer b. el-Hattab’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ın (sav) huzuruna birkaç esir getirildi, esirler arasından bir kadının (çocuğunu) aradığını gördük. Esirler arasında küçük bir yavru buldu mu, derhal onu tutar, bağrına bastırır, ona süt emzirirdi. Rasulullah (sav) bize: “Sizce bu kadın yavrusunu ateşe atar mı” buyurdu. Biz: Onu atmama gücüne sahip olduğu halde vallahi atmaz, dedik. Rasulullah (sav): “Muhakkak Allah’ın kullarına merhameti bu kadının yavrusuna merhametinden daha çoktur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6978, /1129
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebû Ğassân Muhammed b. Mutarrif el-Leysî (Muhammed b. Mutarrif b. Davud b. Mutarrif b. Abdullah)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
6. Muhammed b. Sehl et-Temimî (Muhammed b. Sehl b. Asker)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35451, MU000574
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ رَجُلٌ لَمْ يَعْمَلْ حَسَنَةً قَطُّ لأَهْلِهِ إِذَا مَاتَ فَحَرِّقُوهُ ثُمَّ اذْرُوا نِصْفَهُ فِى الْبَرِّ وَنِصْفَهُ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ اللَّهُ عَلَيْهِ لَيُعَذِّبَنَّهُ عَذَابًا لاَ يُعَذِّبُهُ أَحَدًا مِنَ الْعَالَمِينَ . فَلَمَّا مَاتَ الرَّجُلُ فَعَلُوا مَا أَمَرَهُمْ بِهِ فَأَمَرَ اللَّهُ الْبَرَّ فَجَمَعَ مَا فِيهِ وَأَمَرَ الْبَحْرَ فَجَمَعَ مَا فِيهِ ثُمَّ قَالَ لِمَ فَعَلْتَ هَذَا قَالَ مِنْ خَشْيَتِكَ يَا رَبِّ وَأَنْتَ أَعْلَمُ . قَالَ فَغَفَرَ لَهُ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hiçbir iyilik işlememiş bir adam, aile fertlerine, öldüğü takdirde kendisini yakmalarını, sonra da (küllerinin) yarısını karaya, öbür yarısını denize savurmalarını söyledi. Vallahi, eğer Allah’ın ona kudreti yetecek olursa, âlemlerden hiç kimsenin bilemeyeceği bir azap ile mutlaka kendisini azaplandıracaktır (diye ekledi). Adam ölünce, aile halkı kendilerine vermiş olduğu emri ona uyguladılar. Allah, karaya verdiği emir üzerine, kara içindekileri toplayıp bir araya getirdi, denize de verdiği emir üzerine, içinde olanları toplayıp bir araya getirdi. Sonra da: Neden bunu yaptın, dedi. Adam: Sen elbette daha iyi bilirsin, senden korktuğum için Rabbim, dedi. (Rasulullah): Allah da ona günahlarını bağışladı” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cenâiz 574, 1/80
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kulluk, Allah korkusu ve ondan dolayı ağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38873, MU001746
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَوْ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ فِى عِبَادَةِ اللَّهِ وَرَجُلٌ قَلْبُهُ مُتَعَلِّقٌ بِالْمَسْجِدِ إِذَا خَرَجَ مِنْهُ حَتَّى يَعُودَ إِلَيْهِ وَرَجُلاَنِ تَحَابَّا فِى اللَّهِ اجْتَمَعَا عَلَى ذَلِكَ وَتَفَرَّقَا عَلَيْهِ وَرَجُلٌ ذَكَرَ اللَّهَ خَالِيًا فَفَاضَتْ عَيْنَاهُ وَرَجُلٌ دَعَتْهُ ذَاتُ حَسَبٍ وَجَمَالٍ فَقَالَ إِنِّى أَخَافُ اللَّهَ وَرَجُلٌ تَصَدَّقَ بِصَدَقَةٍ فَأَخْفَاهَا حَتَّى لاَ تَعْلَمَ شِمَالُهُ مَا تُنْفِقُ يَمِينُهُ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensarî, ona Hafs b. Âsım, ona Ebu Saîd el-Hudrî’nin ya da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Yüce Allah, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmayacağı bir günde, şu yedi kişiyi gölgesinde barındıracaktır. Adaletli bir yönetici, Allah’a ibadet ederek yetişmiş bir genç, mescitten çıkacak olursa tekrar oraya dönünceye kadar kalbi mescide bağlı bir adam, Allah için bir birini seven, bu uğurda bir araya gelen ve bunun için birbirinden ayrılan iki adam, tenhada (yalnız başına) iken Allah’ı anarak gözlerinden yaş boşalan bir adam ve makam sahibi güzel bir kadın kendisini davet etiği halde, ben Allah’tan korkarım diyen bir adam, bir de sol eli sağ elinin neyi infak ettiğini bilmeyecek kadar gizlice bir sadaka veren bir adam.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Şe'ar 1746, 1/372
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, kıyamet günü çağrılacak ilk kimseler