41 Kayıt Bulundu.
Bana Muhammed b. Hâtim b. Meymun, ona Velid b. Salih, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Uneyse, ona Abdülmelik el-Âmirî, ona Yusuf b. Mâhek, ona Abdullah b. Safvan, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu Beyt’e –yani Kâbe’ye- kendilerini koruyacak güçleri, yeterli, sayıları, araç ve gereçleri olmayan bir topluluk sığınacak, sonra bunların üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir." Yusuf der ki: Şam ahalisi o gün Mekke’ye gidiyorlardı. Abdullah b. Safvan “Allah’a yemin ederim ki bahsedilen ordu, bu ordu değildir” dedi. [Zeyd der ki: Ayrıca bana Abdülmelik el-Âmirî, ona Abdurrahman b. Sabit, ona Haris b. Ebu Rabia, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme), bu hadisi, Yusuf b. Mâhek’in rivayet ettiği gibi rivayet etmiş, ancak rivayetinde Abdullah b. Safvan’ın sözünü ettiği orduyu zikretmemiştir.]
Bize Ali, ona Süfyan, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum." [Bu hadisi ez-Zührî'den rivayetinde Ma'mer ve Süleyman Süfyan'a mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mamer b. Raşid arasında inkita vardır.
Bize Ali, ona Süfyan, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum." [Bu hadisi ez-Zührî'den rivayetinde Ma'mer ve Süleyman Süfyan'a mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Süleyman b. Kesir b. Raşid arasında inkita vardır.
Bize Ali, ona Süfyan, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum." [Bu hadisi ez-Zührî'den rivayetinde Ma'mer ve Süleyman Süfyan'a mutâbaat etmiştir.]
Bize İbrahim b. Münzir, ona Velid, ona Ebu Amr, ona İshak, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Deccâl, Mekke ile Medine haricindeki her şehri çiğneyecektir. Medine'nin giriş çıkış deliklerinden her biri üzerinde, orayı korumakta olan saf saf melekler bulunur. Sonra Medine, ahalisiyle beraber üç defa sarsılır ve Allah Medine'deki her bir kafir ve münafığı Medine dışına çıkarıp atar."
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ubeydulah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bize deccal hakkında uzunca bir konuşma yaptı ve o konuşmasında şunları da söyledi: "Deccal gelir, ama kendisine Medine'nin kapılarından girmesi yasaktır. Bu yüzden Medine'nin etrafındaki çorak arazide konaklar. O zaman hayırlı insanlardan veya insanların en hayırlısından bir adam ona doğru çıkar ve “Allah'a yemin olsun ki sen Hz. Peygamber'in (sav) bize anlattığı deccalsin!” der. Deccal (etrafındakilere) “ne dersiniz, ben bu adamı öldürsem ve sonra diriltsem, benim tanrı olduğum konusunda şüpheniz kalır mı?” der. Onlar da “hayır” derler. Sonra onu öldürür ve diriltir. Dirilir dirilmez o kişi hemen “Allah'a yemin olsun ki senin deccal olduğuna dair kanaatim şu gün daha da kuvvetlendi” der. Deccal de “onu öldürün! Yoksa daha sonra ona musallat olamam” der."