400 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Muhammed b. Seleme, ona Ebu Abdurrahman, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Yahya b. el-Husayn, ona büyük annesi Ümm el-Husayn'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Ben Rasulullah (sav) ile Veda haccını yaptım. Usame ve Bilal'i gördüm, onlardan birisi Nebi'nin (sav) devesinin yularını tutuyor, diğeri ise Akabe cemresine taş atıncaya kadar sıcağa karşı elbisesini kaldırmış, onu örtüyordu." [Müslim der ki: Ebu Abdürrahim'in adı, Halid b. Ebu Yezid'dir. O, Muhammed b. Seleme'nin dayısı olup kendisinden Veki' ve Haccac el-A'ver hadis rivayet etmişlerdir.]
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona da Muhammed b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: "Urve'ye, hacca niyet ederek Mekke dışından gelen ve Kâbe'yi tavaf eden kişinin ihramdan çıkıp çıkamayacağını sordum, şöyle dedi: Bana Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Mekke'ye geldiği vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı ilk şey, abdest almak oldu, sonra Kâbe'yi tavaf etti. Ancak bu bir umre olmadı. (Yani ihramdan çıkmadı.) Daha sonra Ebu Bekir ve Ömer de (r. anhümâ) da aynı şekilde yaptı. Daha sonra babam Zübeyir (ra) ile birlikte hac ibadetini eda ettim. Onun da ilk yaptığı şey, tavaf oldu. Ayrıca muhacir ve Ensar'ı da böyle yaparken gördüm. Annem (Esma) bana; kendisi, kız kardeşi (Hz. Âişe), Zübeyir, falan ve falanın telbiye getirip umre için ihrama girdiklerini ve dolayısıyla Hacerülesved'e el sürünce (tavafı bitirince) ihramdan çıktıklarını söyledi."
Bize Said b. Ebu Meryem, ona İbrahim b. Süveyd, ona Muttalib’in azatlısı Amr b. Ebu Amr, ona da Vâlibe’nin azatlısı Said b. Cübeyr el-Kûfî şöyle demiştir: İbn Abbas (r.anhumâ) Arefe gününde Nebi (sav) ile Arafat’tan ayrıldı. Nebi (sav) arka taraflarında develerin hızlıca sürülmek maksadı ile onlara vurulduğunu ve bağırıp çağırış seslerini işitince onlara kamçısıyla işaret ederek: "Ey insanlar! sükûnetle hareket edin. Hiç şüphesiz iyilik, süratle elde edilmez" buyurdu. "Evdaû" hızlıca sürdüler; "Hilâlekum" (Tevbe, 9/47) aranıza girmek, sızmak; "Feccarnâ hilâlehumâ" İkisinin arasında (bir ırmak) fışkırttık (Kehf, 18/33) anlamlarına gelmektedir.
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona da Muhammed b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: "Urve'ye, hacca niyet ederek Mekke dışından gelen ve Kâbe'yi tavaf eden kişinin ihramdan çıkıp çıkamayacağını sordum, şöyle dedi: Bana Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Mekke'ye geldiği vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı ilk şey, abdest almak oldu, sonra Kâbe'yi tavaf etti. Ancak bu bir umre olmadı. (Yani ihramdan çıkmadı.) Daha sonra Ebu Bekir ve Ömer de (r. anhümâ) da aynı şekilde yaptı. Daha sonra babam Zübeyir (ra) ile birlikte hac ibadetini eda ettim. Onun da ilk yaptığı şey, tavaf oldu. Ayrıca muhacir ve Ensar'ı da böyle yaparken gördüm. Annem (Esma bt. Ebu Bekir) bana; kendisinin, kız kardeşinin (Hz. Âişe), Zübeyir'in, falan ve falanın telbiye getirip umre için ihrama girdiklerini ve dolayısıyla Hacerülesved'e el sürünce (tavafı bitirince) ihramdan çıktıklarını söyledi."
Bize Ahmed b. Salih ve Yahya b. Süleyman, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi elindeki asa ile selamlayarak deve üzerinde tavaf etmiştir." Derâverdî, ona Zührî'nin kardeşinin oğlu, ona da amcası (İbn Şihâb ez-Zührî) tarikiyle rivayeti naklederek Yunus'a mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Muhammed arasında inkita vardır.
Bize Humeydî, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Mina'da kurban kesme gününün ertesi gününde şöyle buyurdu: "Bizler yarın Kinâne oğulları yurduna ineceğiz. Orada Kureyş ile Kinâne oğulları küfür üzerine yeminleşip anlaşmışlardı." ez-Zührî dedi ki: Peygamber bununla Muhassab bölgesini kastetmiştir. Bu anlaşma, Kureyş ile Kinâne oğulları arasında, Haşim oğulları ile Abdulmüttalib oğulları -veya Müttalib oğulları- aleyhine, Peygamber'i kendilerine teslim edinceye kadar onlarla kız alıp vermemek, alışveriş yapmamak üzere yapılmıştı. Selâme, Ukayl ve Yahya b. Dahhâk'tan, onlar da Evzâî'den naklettiğine göre kendisi şöyle dedi: Bana, Şihâb şöyle demiştir: Selâme ve Yahya, Hâşim oğulları ve Müttalib oğulları şeklinde rivayet ettiler. Ebu Abdullah (el-Buhârî), Müttalib oğulları tabiri daha doğrudur, dedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Nebî'ye (sav) hacc yaparken soru soruldu. Birisi, “taş atmadan önce kurban kestim” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi. Bir başkası, “kurban kesmeden önce tıraş oldum” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi.
Bize Ahmed b. Salih ve Yahya b. Süleyman, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi elindeki asa ile selamlayarak deve üzerinde tavaf etmiştir." Derâverdî, ona Zührî'nin kardeşinin oğlu, ona da amcası (İbn Şihâb ez-Zührî) tarikiyle rivayeti naklederek Yunus'a mütâbaat etmiştir.
Bize Ahmed b. Salih ve Yahya b. Süleyman, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi elindeki asa ile selamlayarak deve üzerinde tavaf etmiştir." Derâverdî, ona Zührî'nin kardeşinin oğlu, ona da amcası (İbn Şihâb ez-Zührî) tarikiyle rivayeti naklederek Yunus'a mütâbaat etmiştir.