67 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona Süleyman –yani İbn Bilal- ona Yahyâ –ki o, İbn Saîd'dir-, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Eğer Rasulullah (sav) kadınların sebep oldukları şu durumları görseydi, İsrâiloğulları'nın kadınlarına yasaklandığı gibi onların mescide gitmelerini yasaklardı. " [(Yahya) dedi ki: Ben Amra'ya şöyle sordum: İsrâiloğulları'nın kadınlarına mescide gitmeleri mi yasaklandı? dedim. O, evet cevabını verdi.]
Açıklama: Kadınların mescitlere giderken koku sürünmemeleri, ziynetlerini takmamaları ve kıyafetlerine dikkat etmeleri konusunda daha önce Rasulullah'ın (sav) uyarılarını hatırlatan ve bunların ihmal edildiği durumu ifade eden bir hadistir.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğıyas, ona babası (Hafs b. Ğıyas), ona A’meş, ona İbrahim, ona da Esved şöyle rivayet etmiştir: Biz bir gün Aişe'nin (r.anha) yanındaydık. Namaza devamlı olmak ve onu tazim etmek üzerine konuştuk. Aişe şöyle dedi: Rasulullah (sav), vefat ettiği hastalığa yakalandığında (bir defa) namaz vakti gelmiş, ezan da okunmuştu. Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namazı kıldırsın" buyurdu. Kendisine “Ebu Bekir pek yufka yüreklidir, senin makamında durup da halka namaz kıldıramaz” denildi. Rasulullah (sav) emrini tekrar etti. Yanındakiler de kendi söylediklerini tekrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah üçüncü defa yine emretti ve "Şüphesiz ki sizler Yusuf Peygamber'in yanındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e emrimi iletin, insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir çıkıp namazı kıldırdı. Hz. Peygamber (sav), kendisinde bir hafiflik hissetti ve iki kişiye dayanarak namaza çıktı. Halsizliği sebebiyle yürürken ayaklarını yerlerde sürüdüğü hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir geriye çekilmek istedi. Peygamber (sav) ona, "yerinde dur" diye işaret etti. Sonra ileriye götürüldü de nihayet Ebu Bekir'in yanına oturdu. A'meş'e “namazı Peygamber (sav) kıldırıyordu da, Ebu Bekir O'nun namazına, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyarak mı namaz kılıyorlardı?” diye soruldu. A'meş, başı ile “evet” dedi. Bu hadisin bir kısmını Ebu Davud, Şu'be'den, o da A'meş'ten rivayet etmiştir. Ebu Muâviye, A'meş'ten yaptığı rivayetinde “Rasulullah, Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir de ayakta olarak namaz kılıyordu” ifadesini eklemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Davud et-Tayalisî arasında inkita vardır.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğıyas, ona babası (Hafs b. Ğıyas), ona A’meş, ona İbrahim, ona da Esved şöyle rivayet etmiştir: Biz bir gün Aişe'nin (r.anha) yanındaydık. Namaza devamlı olmak ve onu tazim etmek üzerine konuştuk. Aişe şöyle dedi: Rasulullah (sav), vefat ettiği hastalığa yakalandığında (bir defa) namaz vakti gelmiş, ezan da okunmuştu. Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namazı kıldırsın" buyurdu. Kendisine “Ebu Bekir pek yufka yüreklidir, senin makamında durup da halka namaz kıldıramaz” denildi. Rasulullah (sav) emrini tekrar etti. Yanındakiler de kendi söylediklerini tekrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah üçüncü defa yine emretti ve "Şüphesiz ki sizler Yusuf Peygamber'in yanındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e emrimi iletin, insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir çıkıp namazı kıldırdı. Hz. Peygamber (sav), kendisinde bir hafiflik hissetti ve iki kişiye dayanarak namaza çıktı. Halsizliği sebebiyle yürürken ayaklarını yerlerde sürüdüğü hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir geriye çekilmek istedi. Peygamber (sav) ona, "yerinde dur" diye işaret etti. Sonra ileriye götürüldü de nihayet Ebu Bekir'in yanına oturdu. A'meş'e “namazı Peygamber (sav) kıldırıyordu da, Ebu Bekir O'nun namazına, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyarak mı namaz kılıyorlardı?” diye soruldu. A'meş, başı ile “evet” dedi. Bu hadisin bir kısmını Ebu Davud, Şu'be'den, o da A'meş'ten rivayet etmiştir. Ebu Muâviye, A'meş'ten yaptığı rivayetinde “Rasulullah, Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir de ayakta olarak namaz kılıyordu” ifadesini eklemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Hâzim arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Hamza b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı şiddetlendiği zaman kendisine namaz işi hususunda bir şeyler söylendi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e emredin de insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Aişe: “Ebu Bekir yumuşak kalpli bir erkektir, okuduğu zaman ağlaması ona galip gelir” dedi. Rasullullah (sav) "Ona emrimi iletin o kıldırsın" buyurdu. Aişe ve diğer hanımlar sözü tekrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ona emredin, o kıldıracak. Şübhesiz sizler Yusuf'un etrafındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu. Bu hadisi Zuhrî'den rivayetinde Zubeydî, Zuhrî'nin kardeşinin oğlu ve bir de İshâk b. Yahya el-Kelbî, (Yûnus b. Yezîd'e) mutâbaat etmişlerdir. Ukayl ile Ma'mer, Zuhrî'den, o Hamza'dan, o da Peygamber'den (sav) bu hadisi nakletmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ukayl b. Halid arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Hamza b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı şiddetlendiği zaman kendisine namaz işi hususunda bir şeyler söylendi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e emredin de insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Aişe: “Ebu Bekir yumuşak kalpli bir erkektir, okuduğu zaman ağlaması ona galip gelir” dedi. Rasullullah (sav) "Ona emrimi iletin o kıldırsın" buyurdu. Aişe ve diğer hanımlar sözü tekrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ona emredin, o kıldıracak. Şübhesiz sizler Yusuf'un etrafındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu. Bu hadisi Zuhrî'den rivayetinde Zubeydî, Zuhrî'nin kardeşinin oğlu ve bir de İshâk b. Yahya el-Kelbî, (Yûnus b. Yezîd'e) mutâbaat etmişlerdir. Ukayl ile Ma'mer, Zuhrî'den, o Hamza'dan, o da Peygamber'den (sav) bu hadisi nakletmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mamer b. Raşid arasında inkita vardır.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğıyas, ona babası (Hafs b. Ğıyas), ona A’meş, ona İbrahim, ona da Esved şöyle rivayet etmiştir: Biz bir gün Aişe'nin (r.anha) yanındaydık. Namaza devamlı olmak ve onu tazim etmek üzerine konuştuk. Aişe şöyle dedi: Rasulullah, vefat ettiği hastalığa yakalandığında (bir defa) namaz vakti gelmiş, ezan da okunmuştu. Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namazı kıldırsın" buyurdu. Kendisine “Ebu Bekir pek yufka yüreklidir, senin makamında durup da halka namaz kıldıramaz” denildi. Rasulullah (sav) emrini tekrar etti. Yanındakiler de kendi söylediklerini tekrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) üçüncü defa yine emretti ve: "Şüphesiz ki sizler Yusuf Peygamber'in yanındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e emredin, insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir çıkıp namazı kıldırdı. Hz. Peygamber (sav), kendisinde bir hafiflik hissetti ve iki kişiye dayanarak namaza çıktı. Halsizliği sebebiyle yürürken ayaklarını yerlerde sürüdüğü hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir geriye çekilmek istedi. Peygamber (sav) ona "yerinde dur" diye işaret etti. Sonra ileriye götürüldü de nihayet Ebu Bekir'in yanına oturdu. A'meş'e: “Namazı Peygamber kıldırıyordu da, Ebu Bekir O'nun namazına, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyarak mı namaz kılıyorlardı?” denildi. A'meş, başı ile “evet”, dedi. Bu hadisin bir kısmını Ebu Davud, Şu'be'den; o da A'meş'ten rivayet etmiştir. Ebu Muâviye A'meş'ten yaptığı rivayetinde “Rasulullah, Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir de ayakta olarak namaz kılıyordu” ifadesini eklemiştir.
Bize İshak b. Nasr, ona Hüseyin, ona Zâide, ona Abdülmelik b. Ümeyr, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) hastalandı ve hastalığı da şiddetlendi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namaz kıldırsın " buyurdu. Bunun üzerine Aişe “Ebu Bekir ince yürekli bir kimsedir. O senin makamında insanlara namaz kıldırmaya güç yetiremez” dedi. Peygamber "Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe yine aynı şeyleri söyleyince, Peygamber: "Ebu Bekir'e söyle de insanlara namazı kıldırsın. Şüphesiz siz kadınlar, Yusuf Peygamber’in yanındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu. Ardından Ebu Bekir'e haberci geldi ve Peygamber, hayattayken insanlara o namaz kıldırdı.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da müminlerin annesi Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) hastalığında "Ebu Bekir'e emredin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben “Ebu Bekir senin makammda ağlamaktan (kıraati) insanlara duyuramaz. Ömer'e emret de insanlara namazı o kıldırsın” dedim. Aişe şer ki: Ben Hafsa'ya da aynı şekilde Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir senin makamında durduğunda ağlamaktan (kıraati) insanlara duyuramaz. Ömer'e emret de insanlara namazı o kıldırsın” demesini söyledim. Hafsa dediğimi yaptı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Yeter (sus)! Şüphesiz sizler Yusuf Peygamber'in yanındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e emredin, insanlar için namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Hafsa, Aişe'ye hitaben “Zaten ben senden bir hayır gelmez ki” dedi.
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Hamza b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı şiddetlendiği zaman kendisine namaz işi hususunda bir şeyler söylendi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e emredin de insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Aişe “Ebu Bekir yumuşak kalpli bir erkektir, okuduğu zaman ağlaması ona galip gelir” dedi. Rasullullah "Ona emredin, o kıldırır" buyurdu. Aişe (veya yanındaki kadınlar o) sözü tekrar etti. Rasulullah: "Ona emredin, o kıldıracak. Şüphesiz sizler Yusuf'un etrafındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu. Bu hadîsi Zuhrî'den rivayet etmede, Zubeydî, Zuhrî'nin kardeşinin oğlu ve bir de İshâk b. Yahya el-Kelbî (Yunus b. Yezîd'e) mutâbaat etmişlerdir. Yine Ukayl ile Ma'mer, Zuhrî'den, o Hamza'dan, o da Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etmişlerdir.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), vefat ettiği hastalığa yakalandığında, Bilâl O'na gelir, namaz vaktini bildirirdi. Peygamber: "Ebu Bekir'e emredin de namazı kıldırsın" buyurdu. Ben “Ebu Bekir ince kalpli bir insandır. Eğer senin makamına geçerse ağlar ve okuyamaz” dedim. Peygamber(sav) yine "Ebu Bekir'e emredin, namazı kıldırsın" buyurdu. Ben de söylediklerime benzer şeyler söyledim. Peygamber (sav) üçüncü veya dördüncü defasında: "Sizler Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlardansınız. Ebu Bekir'e emredin de namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir namazı kıldırmaya başladı. Peygamber de iki kişiye dayanarak çıktı. Peygamber'in ayakları ile yerde çizgi çizerek gelmesi hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir, Peygamber'i görünce geri çekilmeye çalıştı. Peygamber "namazı kıldır" diye işaret etti. Fakat Ebu Bekir imamlık makamından geriye çekildi. Peygamber Ebu Bekir'in yanı başına oturdu. Ebu Bekir, tekbirleri insanlara duyuruyordu. Bu hadisi A'meş b. Süleyman'dan rivayet etmede Muhâdır, Abdullah b. Davud'a mutâbaat etmiştir.