Giriş

Bana Muhammed b. Râfi', ona ez-Zübeyrî -Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr-, ona da Şeyban, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizden önceki ümmetlerden bir adamda yara çıkmış. Yara ken­disini rahatsız etmeye başlayınca ok kabından bir ok çıkararak onu yar­mış ve kan dinmemiş. Nihayet adam ölmüş. Rabbiniz; ben ona cenneti haram kıldım" buyurdu. [Bundan sonra Hasan elini mescide doğru uzatarak: Vallahi bu hadisi bana Cündüb şu mescitte Rasulullah'tan (sav) rivayet etti dedi.]


Açıklama: Müslim'in tamamını naklettiği Cündüb'ten gelen bu rivayete göre önceki ümmetlerden birinde adam yaralanmış; oku ile yarasını deşmiş ve kan dinmediği için de ölmüştür. İntihar olarak görülen bu teşebbüs nedeniyle Yüce Mevla, "ben ona cenneti haram kıldım" buyurmuştur.

    Öneri Formu
866 M000307 Müslim, İman, 180

Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Vehb b. Cerîr, ona babası Cerir'in rivayet ettiğine göre Hasan şöyle dedi: Bize Cündeb b. Abdullah el-Becelî şu mescidde rivayet etti. Bir daha da unutmadık. Cündeb'in Rasulullah (sav) hakkında yalan söylemiş olacağını düşünmüyoruz. Cündeb dedi ki: Rasulullah (sav); "sizden önceki ümmetlerden bir adamda bir çıban çıkmış..." buyurdu­. Arkasından, hadisi yukarıda geçen hadis gibi rivayet etti.


Açıklama: Müslim'in sahihine almayı uygun gördüğü bu rivayet, M000307 numaralı diğer rivayetinden farklı olarak çıban vurgusuyla nakledilmektedir.

    Öneri Formu
867 M000308 Müslim, İman, 181

Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Ebu Hâzim), ona Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler, gazvelerinden birinde savaşa tutuştular. Nihayet her kavim kendi karargâhına dönmüştü. Müslümanların içinde bir adam vardı ki, müşriklerden ayrı düşen her askeri takip ediyor ve kılıcıyla onu öldürüyordu. Hz. Peygamber’e: Ya Resulallah! Sahabîlerin hiçbirisi falan kişi kadar yararlı olamadı, denildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurdu. Ashâb, 'Böyle çarpışan biri cehennemlik ise hangimiz cennetlik olabiliriz ki!' demeye başladılar. Bunun üzerine bir sahabî, kendi kendine 'onu takip edeceğim' dedi. İşte o şahıs anlatıyor: ‘Hızlandığında da, yavaşladığında da yanından ayrılmadım. Adam sonunda yaralandı ve hemen ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, keskin ucunu da göğsünün ortasına koydu ve kılıcın üzerine yüklendi. Böylece kendini öldürdü. Onu takip eden sahabî ‘Senin Allah'ın Resulü olduğuna şehadet ediyorum’ diyerek Hz. Peygamber'e geldi. Hz. Peygamber: “Ne oldu?", diye sorunca, sahabî adamın durumunu anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Öyle kişi vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; ama o cehennemliktir. Yine öyle insanlar da vardı ki, insanlara göre cehennem ehlinin amelini yapar; oysa ki o, cennet ehlindendir."


Açıklama: Sehl b. Sa'd'ın rivayet ettiği bu hadise göre Hz. Peygamber, akibeti belirleyenin iman, ameli ise anlamlı kılan şeyin niyet olduğuna dikkatleri çekmiştir. Zira adamın münafıklardan olduğu bilgisine sahiptir. Aynı zamanda niyetini bilmediği için işin hakikatine vakıf olma imkanı olmayan insanoğlunun, riya, hile ve aldatma aracı olabilecek eylemler üzerinden başkası hakkındaki değerlendirmelerinde ihtiyatlı olması gerektiğine vurgu yapmıştır.

    Öneri Formu
32162 B004207 Buhari, Megâzî, 38

Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub -İbn Abdurrahman el-Kârî- (Kâr bir Arap boyudur), ona Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd es-Sâidi (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) müşrik­lerle karşılaşmış ve çarpışmışlardı. Rasulullah (sav) kendi karargahına, ötekiler de kendi karargâhlarına döndükleri vakit Rasulullah'ın (sav) ashabından bir kişi, düşman ordusundan geride kalmış birilerini gördüğü vakit onların peşine düşüp boyunlarını vuruyordu. Bunun üzerine ashab; bugün hiçbirimiz filan kişi kadar yarar gösteremedi dediler. Rasulullah (sav); "dikkat edin, o adam muhakkak cehennemliktir" buyurdu. Bunun üzerine oradakilerden biri; ben onun yanından ayrılmayacağım dedi. O durduğunda diğeri de duruyor; o hızlandığında diğeri de onunla bera­ber hızlanıyordu. Derken adam ağır şekilde yaralandı ve bir an önce ölmek istediği için kılıcının kabzasını yere, sivri ucunu da göğsünün ortasına dayadı. Sonra kılıcının üzerine yüklenerek kendini öldürdü. Bera­berinde giden adam, Rasulullah'ın (sav) huzuruna çıkarak; şehâdet ederim ki sen Allah'ın Rasulusün dedi. Peygamber (sav); "ne oldu?" deyince, sen adamın Cehennemlik olduğunu söylediğinde bu insanlara ağır geldi. Ben de onu bana bırakın deyip adamın peşine takıldım. Adam ağır bir şekilde yaralandı ve ça­buk ölmek isteyerek kılıcının kabzasını yere, sivri ucunu da göğsünün ortasına dayadı. Sonra da üzerine yüklenerek kendini öldürdü dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bazı insanlar vardır ki insanların nazarında cennetliklerin amelini işler, ancak o cehennemliktir. Bazı insanlar da insanların nazarında cehennemliklerin amelini işler, ancak o cennetliktir."


    Öneri Formu
865 M000306 Müslim, İman, 179

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Süleyman (Ebu Bekir onun Süleyman b. Harb olduğunu söyledi), ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvaf, ona Ebu Zübeyir, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Tufeyl b. Amr ed-Devsî Peygamber'e (sav) gelerek: Ya Rasulullah! Korunaklı bir kaleye ve muhafızların yanına gitmek ister misin? dedi. Cabir, cahiliye devrinde Devs'e ait bir kale vardı dedi. Peygamber (sav) buna razı olmadı. Çünkü Allah muhafızlığı ensara ayırmıştı. Peygamber (sav) Medine'ye hicret edince Tufeyl b. Amr da onun yanına hicret et­ti. Onunla kavminden bir kişi de hicret etti. Fakat Medine'de sıkılmışlardı. O zât hastalandı ve sabırsızlık ederek oklarını aldı ve onlar­la parmak eklemlerini kesti. Ellerinden akan kan kesilmeyince öl­dü. Daha sonra Tufeyl b. Amr onu rüyasında gördü. Kılık kıyafeti güzel ama elleri sarılı bir haldeydi. Tufeyl ona; Rabbin sana ne yaptı? diye sordu. O da Peygamber'in (sav) yanına hicret ettiğim için beni affetti, diye cevap verdi. Tufeyl; neden ellerini sarılmış görüyorum? deyince; bana senin bozduğun bir şeyi düzeltecek değiliz dediler, cevabını verdi. Tufeyl bu rüyayı Rasulullah'a (sav) anlattı. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "Allah'ım onun ellerini de affet!" diye dua etti.


    Öneri Formu
870 M000311 Müslim, İman, 184

Bize Ebu Bekir İbn Fûrek, ona Abdullah İbn Ca’fer, ona Yunus İbn Habîb, ona Ebu Davud, ona Hişam, ona Yahya b. Ebû Kesir, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk el-Ensarî (ra) Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Müslüman sahip olmadığı bir şeyde adak adayamaz. Müslümana lanet etmek onu öldürmek gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yalan yemin ederse, o kimse dediği gibidir." [Müslim Sahih’inde Hişâm ed-Destevâî’nin hadisine yer vermiş; Buhari ve Müslim aynı zamanda Yahya İbn Ebi Kesîr’den başka bir tarikle de rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
157145 BS019863 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,54

Bize Ebû Muhammed Sa'dân b. Yezîd, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak (T) Bize Ebü'l-Ezher, ona Abdüssamed b. Abdülvâris (T) Bize Ali b. Harb, ona Vehb b. Cerîr (T) Bize Yunus b. Habîb, ona Ebû Dâvûd rivayet etti. Hepsi şöyle dediler: Bize Hişam ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. ed-Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her kim dünyada bir şeyle canına kıyarsa, kıyamet günü o şeyle ona azap edilir. Her kim bir mümini küfürle itham (tekfir) ederse onu öldürmüş gibidir. Mümine lanet etmek de onu öldürmek gibidir. Kişinin sahip olmadığı şeyde adağı olamaz. Her kim yalan yere 'böyle değilse müslüman olmayayım!' diyerek yemin ederse dediği gibidir." [Bu Vehb'in lafzıdır. Abdussamed'in hadisi de bu anlamdadır. Ancak ve Ebu Davud o şöyle demiştir: "Her kim yalan yere islam'dan başka bir dinden olduğuna dair yemin ederse söylediği gibidir."] [ Ebu Davud hadisin tamamını zikretmemiştir. Abdussamed şu ifadeyi ilave etmiştir: "Kim bir müminin kafir olduğunu söylerse onu öldürmüş gibidir."]


    Öneri Formu

Bize Ebû Muhammed Sa'dân b. Yezîd, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak (T) Bize Ebü'l-Ezher, ona Abdüssamed b. Abdülvâris (T) Bize Ali b. Harb, ona Vehb b. Cerîr (T) Bize Yunus b. Habîb, ona Ebû Dâvûd rivayet etti. Hepsi şöyle dediler: Bize Hişam ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. ed-Dahhâk'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her kim dünyada bir şeyle canına kıyarsa kıyamet günü o şeyle ona azap edilir. Her kim bir mümini tekfir ederse onu öldürmüş gibidir. Mümine lanet etmek de onu öldürmek gibidir. Kişinin sahip olmadığı şeyde adağı olamaz. Her kim yalan yere müslüman olmadığına dair yemin ederse dediği gibidir." [ Bu Vehb'in lafzıdır. Abdussamed'in hadisi de bu anlamdadır. Ancak Ebu Davud ve o şöyle demiştir: "Her kim yalan yere islam olmadığına dair yemin ederse söylediği gibidir." Ebu Davud hadisin tamamını zikretmemiştir. Abdussamed şu ifadeyi ilave etmiştir: "Kim bir müminin kafir olduğunu söylerse onu öldürmüş gibidir."]


    Öneri Formu

Bize Ebû Muhammed Sa'dân b. Yezîd, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak (T) Bize Ebü'l-Ezher, ona Abdüssamed b. Abdülvâris (T) Bize Ali b. Harb, ona Vehb b. Cerîr (T) Bize Yunus b. Habîb, ona Ebû Dâvûd rivayet etti. Hepsi şöyle dediler: Bize Hişam ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Ebû Kılâbe, ona da Sâbit b. ed-Dahhâk'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her kim dünyada bir şeyle canına kıyarsa, kıyamet günü o şeyle ona azap edilir. Her kim bir mümini tekfir ederse onu öldürmüş gibidir. Mümine lanet etmek de onu öldürmek gibidir. Kişinin sahip olmadığı şeyde adağı olamaz. Her kim yalan yere müslüman olmadığına dair yemin ederse, dediği gibidir." [Bu Vehb'in lafzıdır. Abdussamed'in hadisi de bu anlamdadır. Ancak ve Ebu Davud o şöyle demiştir: "Her kim yalan yere islam'dan başka bir dinden olayım diye yemin ederse söylediği gibidir." Ebu Davud hadisin tamamını zikretmemiştir. Abdussamed şu ifadeyi ilave etmiştir: "Kim bir müminin kafir olduğunu söylerse onu öldürmüş gibidir."]


    Öneri Formu

Bize Ârim, ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvâf, ona Ebu'z-Zübeyr ona da Cabir b. Abdullah rivâyet etmiştir: Tufeyl b. Amr Hz. Peygamber’e “Devs kabilesi gibi bir kalen ve kuvvetin olmasını ister misin? diye sordu. Hz. Peygamber, Alah bu şerefi Ensara saklandığı için kabul etmedi. Bunun üzerine Tufeyl hicret etti. Onunla birlikte kavminden biri daha hicret etti. Adam hastalandı ve dayanamadı -ya da buna benzer bir şey söyledi-. Adam ok torbasına doğru gitti ve ucu keskin bir ok alarak bileklerini kesti, sonra da öldü. Tufeyl onu rüyasında gördü ve 'Sana nasıl muamele edildi?' diye sordu. Rabbim beni Hz. Peygamber'e (sav) hicretim nedeniyle bağışladı. "Elinin hali ne?" diye sordum. Adam: “Bana elinin halini düzeltmeyeceğiz denildi.” dedi. Tufeyl bu rüyayı Hz. Peygamber'e anlatınca, Hz. Peygamber (sav) ellerini kaldırarak onun için "Ey Rabbim! Ellerini de bağışla!" diye dua etti.


    Öneri Formu
164887 EM000614 Buhari, Edebü'l-Müfred, 276