Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübarek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Kılâbe, ona Ashabı Şecere’den olan Sâbit b. Dahhâk’ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslâm 'dan başka bir millete mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Âdem oğlu sahip olmadığı mala ilişkin adakta bulunamaz. Her kim dünyada bir şeyle kendini öldürürse, kıyamet gününde intihar ettiği o şeyle kendisine azap olunur. Her kim bir mümine lanet ederse, onu öldürmüş gibidir. Her kim bir mümine küfür isnat ederse onu öldürmüş gibidir."


Açıklama: Ashab-ı Şecere, Ashabı Semure, Rıdvan biatı: Hicretin 7. yılında Umre niyetiyle yola çıkan Hz. Peygamber, Mekkelilerin kendilerini engellemek için hazırlık yaptıklarını öğrenince Hudeybiye’de ashabıyla birlikte konakladı. Savaş istemediklerini, sadece umre yapacaklarını bildirmek üzere elçi olarak Mekke’ye gönderilen Hz. Osman, Mekke’de alıkonuldu. Ancak bu haber öldürüldüğü şeklinde Hz. Peygamber’e ulaştı. Arzu etmemesine rağmen savaşın kaçınılmaz olduğunu gören Hz. Peygamber ashabına biat çağrısı yaptı. Ashap biat için yarışmaya başladı. Hz. Peygamber küçük bir ağacın altında oturmuş bekliyordu. Ashaptan ilk gelen Sinan b. Sinan oldu. Gergin bekleyişin etkisi ile elini uzattı ve “Ey Allah’ın Rasulü sana biat ediyorum” dedi. Henüz ne üzerine biat edileceğini açıklamamış olan Hz. Peygamber, “ne üzerine?” diye sordu. Sinan “gönlünden ne geçiyorsa, bizden ne üzerine biat alıyorsan onun üzerine” diye cevap verdi. Hz. Peygamber tekrar, “benim gönlümden geçen nedir ? diye sordu. Rasulullah’a şartsız itaat bilinciyle Sinan cevap verdi: “Fetih ya da şahadet” dedi sonra da sözüne açıklık getirdi: “Ey Allah’ın Rasulü! Allah sana zafer bahşedinceye kadar senin önünde kılıç sallamaya veya bu uğurda ölmeye biat ediyorum” dedi ve biat etti. Ardından da müminler sırayla o küçük ağacın altında biat ettiler. Semure ya da sidr ağacının altında biat eden ashap için ashab-ı şecere, semure ashabı, biat için de Rıdvan biatı ifadeleri kullanılmaktadır. Bu biat, Fetih suresinde, 48.18 - (18-19) Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” İfadeleriyle dile getirilmiştir. Müslümanların yarışırcasına zafer ya da şahadet üzerine biat etmeleri Hz. Peygamber’i duygulandırmıştır. Ashabın itaat ve teslimiyette yarışını gören Hz. Peygamber “Sizler yeryüzündekilerin en hayırlılarısınız” (Buhari, Meğazi, 35, Müslim, İmare, 71 bakılacak) ifadesiyle onları model olarak göstermiştir. Sâbit İbn Dahhâk da burada biat eden seçkin sahabîlerden birisidir.

    Öneri Formu
20558 B006047 Buhari, Edeb, 44

Bize Şebîb, ona Yûnus b. Yezîd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ile Abdurrahmân b. Abdullah b. Ka'b, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hayber'de Hz. Peygamber'in beraberinde hazır bulunduk." Abdullah b. Mübarek, Yunus'tan, o ez-Zührî'den, o Said'den o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Salih bu senede tabi olarak ez-Zührî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Zubeydî (Muhammed b. Velîd) şöyle dedi: Bana Zührî haber verdi; ona da Abdurrahmân b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Ubeydullah b. Ka'b şöyle demiştir: Bana Hayber'de Peygamber'le beraber hazır bulunan kişi haber verdi. Ve yine ez-Zührî şöyle demiştir: Ba­na, Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer ile Saîd b. Müseyyeb, Hz. Pey­gamber'den (sav) rivayet ettiler.


Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Abdullah b. Mübarek arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
32154 B004205 Buhari, Megâzî, 38

Bize Muallâ b. Esed, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim bir şeyle intihar ederse Cehennem ateşi içinde kendisine onunla azap edilir. Kim bir Müslümana küfür isnat ederse sanki onu öldürmüş gibidir."


Açıklama: Zorlama olmaksızın bir kişinin başka bir dine mensup olduğuna dair yemin etmesi, onun bir din olarak İslamı içselleştirmediğini göstermektedir. Diğer bir ifade ile çıkar, menfaat, korku vb. bir nedenle farklı bir kimlikle davranmak anlamına gelen münafıklık olduğunu beyan etmektedir.

    Öneri Formu
24447 B006652 Buhari, Eymân ve'n-Nuzûr, 7

Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber’den (sav) şöyle nakletmiştir: "Her kim İslam 'dan başka bir millete müntesip olduğuna dair yalan yere yemin ederse o dediği gibidir. Her kim dünyada kendisini herhangi bir şeyle öldürürse, cehennemde de kendisini onunla azap olunur. Mümine lanet etmek, onu öldürmek gibidir. Kim bir mümine küfür isnat ederse, bu da onu öldürmek gibidir."


    Öneri Formu
20696 B006105 Buhari, Edeb, 73

Bize Ebu Tevbe er-Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e ağacın altında biat ettiğini haber veren Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmişti: "Kim yalan yere başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kişi sahip olmadığı şey üzerine adakta bulunamaz."


    Öneri Formu
20991 D003257 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 7.

Bize Ali b. Ayyâş, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) müşriklerle savaşan ve Müslümanlara büyük yararlılıklar sağlayan kişilerden birine bakıp: "Her kim cehennem ehlinden bir adama bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Hz. Peygamber'in bu sözü üzerine sahâbîlerden biri o adamı takip etti. O esnada adam yaralandı ve hemen ölmek isteyerek kılıcının sivri ucunu göğsünün arasına koydu. Sonra üzerine abandı; kılıç iki küreği arasından dı­şarı çıktı. Bu haber kendisine ulaşınca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kul, insanların nazarında cennete gideceklerin amelini yapar, hâl­buki o cehennemliktir. Yine kul insanların görüşünde ateş ehlinin amelini yapar, halbuki o, cennet ehlindendir. Ameller an­cak sonlarına göre değerlendirilir."


    Öneri Formu
24240 B006493 Buhari, Rikâk, 33

Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) de bulunduğu bir gazvede, Müslümanlar için çok yararlılıklar gösteren bir adam vardı. Peygamber ona doğru baktı ve "Her kim cehennem ehlinden bir kimseye bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Bu söz üzerine oradaki topluluktan bir kimse, o adamın arka­sından gitti. Adam hâlâ müşriklere en ağır darbeleri indirmekteydi. Nihayet yaralandı ve ölümünü hızlandırmak istedi. Hemen kılıcının sivri tarafını göğsünün ortasına koydu ve üzerine yüklendi. Kılıcın ucu iki omzunun arasından dışarı çıktı. Onu takip edip gözetleyen adam süratle Hz. Peygamber'in (sav) yanı­na döndü ve "Şehâdet ederim ki, Sen Allah'ın resulüsün!" dedi. Rasûlullah: "Bu şehâdetin sebebi nedir?" diye sordu. Adam: Filan kimse için "Cehennem ehlinden olan bir kimseye bak­mak isteyen, şu adama baksın" demiştiniz. Halbuki o kişi, aramızda bu savaşta müslümânlara en fazla fayda verenlerden biriydi. Bu sözünüzden, ben onun bu hal üzere (savaşıp cihad ederken) ölmeyeceğini anladım ve onu takip ettim. Yaralanınca ölümünü hızlandırmak istedi ve intihar etti' dedi. Hz. Peygamber (sav): "Şübhesiz bir kul, cehennem ehlinin amelini işler halbuki o cennet ehlindendir. Yine bir kul da cennet ehlinin amelini işler ama cehennemlik olur. Ameller ancak sonuçları ile değerlendirilir" buyurdu.


    Öneri Formu
24345 B006607 Buhari, Kader, 5

Bize Hibbân b. Musa, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle dedi: Rasûlullah ile beraber Hayber gazvesine katıldık. Rasûlullah beraberinde bulunup müslüman olduğunu iddia eden biri için: "Bu, cehennem ehlindendir" buyurdu. Savaş zamanı gelince, bu adam çok güzel bir şekilde savaştı ve birçok yerinden yaralandı. Daha sonra yaraları arttı ve onu hareket edemez halde getirdi. Akabinde bir sahabi geldi ve: Yâ Rasûlallah! Senin cehennem ehlinden olduğunu söylediğin o adam hakkında düşüncen nedir? O kişi Allah yolunda çok güzel bir şekilde savaştı ve çok yara aldı! dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Dikkat et! O cehennem ehlindendir" buyurdu. Bu söz üzerine bazı müslümanlar tereddüde düşer gibi oldular. Durum böyleyken, o adamın yaralarının şiddeti arttı. Adam elini ok kuburuna uzattı ve oradan bir ok çıkararak onunla intihar etti. Bunu gören müslümânlardan biri hemen Rasülullah'ın yanına gidip "Yâ Rasûlallah! Allah Sen'in sözünü doğru çıkardı, o adam intihar edip kendini öldürmüş!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bilâl! Kalk ilân et: Cennete mü'min olandan başkası girmeyecek ve muhakkak ki Allah (isterse) bu İslâmı günahkar kişi ile bile destekleyebilir."


Açıklama: Hz. Peygamber tarafından cehennemlik olduğu bildirilen şahıs, özel nedenlerle savaş meydanına çıkmış münafıklardan biri idi. Savaş meydanında gösterdiği mücadele de kahramanlığını gösterme çabası olarak görülmektedir. Cihad gibi özel ve ağır bir imtihanda gösterdiği yararlılık nedeniyle Müslümanlar, cehennemlik olduğu beyanı karşısında şaşkınlık yaşamışlardır. Yaralandıktan sonra sabretmeden intihar ederek kendi ölümüne neden olması, Hz. Peygamber'in şahıs hakkındaki sözüyle birleştirildiğinde kesin münafık olduğuna hükmedildiği için 'Allah senin sözünü doğruladı' ifadeleriyle ashabın ikrarı ortaya çıkmıştır. Hz. Peygamber, Bilal'e ilan ettirerek insanların kalbinde oluşan tereddüdü tamamen ortadan kaldırmıştır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِنَّ اللَّهَ لَيُؤَيِّدُ هَذَا الدِّينَ بِالرَّجُلِ الْفَاجِرِ

    Öneri Formu
24343 B006606 Buhari, Kader, 5

Bize Ebu Yemân, ona Şu'ayb, ona ez-Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Biz Hayber Gazvesi'nde hazır bulunduk. Rasulullah (sav), beraberinde bulunan ve müsülüman olduğunu iddia eden bir adam için: "Bu, cehennem ehlindendir" buyurdu. Çarpışma zamanı gelince o kişi çok güzel bir şekilde savaştı ve çok yara aldı. Bazı sahabiler Rasûlullah'ın sözü hakkında şüpheye düş­tüler. O kişi, yaralarının acısı şiddetlenince elini ok kuburuna uzatıp birkaç ok çıkardı ve onlarla kendisini öldürdü. Bunun üzerine müslümanlardan bazıları süratle gittiler ve Hz. Peygamber'e şöyle dediler: Yâ Rasûlallah! Allah Senin sözünü doğruladı: O kişi intihar etti ve öldü, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah: "Kalk ya Fulân! Cennete mü'min olandan başkası girmez; muhakkak ki Allah, bu dîni (dilerse) fâcir kişi ile de teyit edip kuv­vetlendirir." buyurdu. ez-Zuhrî'den rivayetinde Ma'mer b. Râşid, Şuayb'e mutâbaat etti.


Açıklama: Buhari'nin B004203 nolu rivayetinde mekanı ve zamanı belirtilmeyen olayın bu rivayette Hayber'de yaşandığı ifade edilmektedir. B004204 nolu rivayete göre müslümanların içinde ifadesiyle muallakta bırakılan şahsın, bu rivayette müslüman olduğunu iddia eden, diğer bir ifadeyle en azından Hz. Peygamber tarafından münafık olduğu bilinen bir şahıs hakkında Hz. Peygamber (sav) bu cehennemliktir, buyurmuştur. Cihada çıkan ve kaçmadan cesaretle savaş meydanında mücadele eden bu şahıs hakkındaki 'cehennemliktir' sözü müslümanlar arasında şaşkınlık yaratmıştır. Daha sonra yaralarının verdiği acının şiddetine dayanamayan adam, kendi okuyla intihar etmiştir. İntihar etmenin cehenneme gitmek anlamına geldiğini bilen müslümanlar Hz. Peygamber'e gelerek "Allah senin sözünü doğruladı. O kişi intihar etti ve öldü" dediler. Ancak rivayetin başındaki "İslam olduğunu iddia eden kişi", şahsın münafık olduğunu ortaya koymaktadır. Sonundaki "Cennete mümin olandan başkası giremez. Allah dilerse bu dini facir ile de teyit edip kuvvetlendirir" ifadesi de adamın inancı ile ilgili özel durumu ortaya koymaktadır. Yaralanan şahsın sabretmeyip canına kıyması da iman ve tevekkül konusundaki özel durumuna işaret etmektedir. Dolayısıyla bu rivayette intihar etmek ile cehennemlik olmak arasındaki ilişkinin ortaya konulması hedeflenilmemektedir.

    Öneri Formu
32152 B004204 Buhari, Megâzî, 38

Bize Ebu Yemân, ona Şu'ayb, ona ez-Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Biz Hayber Gazvesi'nde hazır bulunduk. Rasulullah (sav), beraberinde bulunan ve müsülüman olduğunu iddia eden bir adam için: "Bu, cehennem ehlindendir" buyurdu. Çarpışma zamanı gelince o kişi çok güzel bir şekilde savaştı ve çok yara aldı. Bazı sahabiler Rasûlullah'ın sözü hakkında şüpheye düş­tüler. O kişi, yaralarının acısı şiddetlenince elini ok kuburuna uzatıp birkaç ok çıkardı ve onlarla kendisini öldürdü. Bunun üzerine müslümanlardan bazıları süratle gittiler ve Hz. Peygamber'e şöyle dediler: Yâ Rasûlallah! Allah Senin sözünü doğruladı: O kişi intihar etti ve öldü, dediler. Bunun üzerine Rasûlullah: "Kalk ya Fulân! Cennete mü'min olandan başkası girmez; muhakkak ki Allah, bu dîni (dilerse) fâcir kişi ile de teyit edip kuv­vetlendirir." buyurdu. ez-Zuhrî'den rivayetinde Ma'mer b. Râşid, Şuayb'e mutâbaat etti.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhârî ile Ma'mer b. Raşid arasında inkıta vardır. Buhârî'nin B004203 nolu rivayetinde mekanı ve zamanı belirtilmeyen olayın bu rivayette Hayber'de yaşandığı ifade edilmektedir. B004204 nolu rivayete göre müslümanların içinde ifadesiyle muallakta bırakılan şahsın, bu rivayette müslüman olduğunu iddia eden, diğer bir ifadeyle en azından Hz. Peygamber tarafından münafık olduğu bilinen bir şahıs hakkında Hz. Peygamber (sav) "Bu cehennemliktir" buyurmuştur. Cihada çıkan ve kaçmadan cesaretle savaş meydanında mücadele eden bu şahıs hakkındaki "cehennemliktir" sözü müslümanlar arasında şaşkınlık yaratmıştır. Daha sonra yaralarının verdiği acının şiddetine dayanamayan adam, kendi okuyla intihar etmiştir. İntihar etmenin cehenneme gitmek anlamına geldiğini bilen müslümanlar Hz. Peygamber'e gelerek "Allah senin sözünü doğruladı. O kişi intihar etti ve öldü" dediler. Ancak rivayetin başındaki "İslam olduğunu iddia eden kişi" ifadesi, şahsın münafık olduğunu ortaya koymaktadır. Sonundaki "Cennete mümin olandan başkası giremez. Allah bu dini [dilerse] facir kişi ile de teyit edip kuvvetlendirir" ifadesi de adamın inancı ile ilgili özel durumu ortaya koymaktadır. Yaralanan şahsın sabretmeyip canına kıyması da iman ve tevekkül konusundaki özel durumuna işaret etmektedir. Dolayısıyla bu rivayette intihar etmek ile cehennemlik olmak arasındaki ilişkinin ortaya konulması hedeflenilmemektedir.

    Öneri Formu
282096 B004204-2 Buhari, Megâzî, 38