Giriş

Bize Ebu Tahir, ona Abdul­lah b. Vehb, ona Cerîr b. Hâzim, ona Eyyûb, ona Nafi, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Ömer b. Hattâb, Rasulullah'a (sav) Taif'ten döndükten sonra Ci'râne mevkiinde iken şöyle bir soru sordu: 'Yâ Rasulallah! Cahiliye dönemindeyken Mescid-i Haram'da bir gün itikâfa girmeyi adamıştım. Bu konuda ne dersin?' Rasulullah (sav) da 'Git ve bir gün itikâfa gir" buyurdu. İbn Ömer'in ifade ettiğine göre, Rasulullah (sav), Ömer b. Hattab'a ganimetlerin devlet bütçesine ayrılan beşte bir kısmından bir cariye vermişti. Daha sonra Rasulullah (sav) insanların kölelerini azad edince, Ömer b. Hattâb, kölelerin 'Rasulullah (sav) bizi azad etti' diyen seslerini duydu ve 'Ne oluyor?' diye sordu. Yanındakiler 'Rasulullah (sav), insanların kölelerini azad etti' dediler. Bunun üzerine Ömer, oğlu Abdullah'a 'Bana ganimetten verilen cariyeye git ve onu azad et' dedi."


    Öneri Formu
1488 M004294 Müslim, Eyman, 28


    Öneri Formu
60927 HM013183 İbn Hanbel, III, 207

Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti. "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim. [Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.] [Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]


Açıklama: Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304. Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.

    Öneri Formu
34310 D005185 Ebu Davud, Edeb, 127, 128

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Said b. Ebu Hilal, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona da Hz. Ömer (ra) şöyle söylemiştir: 'Allah'ım! Bana kendi yolunda şehitlik nasip et ve benim ölümümü de Rasulün Muhammed'in beldesinde gerçekleştir!' İbn Zürey dedi ki; bize Ravh b. Kasım, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona Hafsa bnt. Ömer, ona da Hz. Ömer (ra) bu hadisin benzerini nakletmiştir. Hişâm dedi ki; ona Zeyd, ona babası, ona Hafsa, ona da Hz. Ömer söylemiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Sa'd arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
279049 B001890-3 Buhari, Fedailü'l-Medine, 12

Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes;(T) Bize Âdem, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ben kendisine anne babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça hiç biriniz (tam olarak) iman etmiş sayılmaz."


    Öneri Formu
658 B000015 Buhari, İman, 8

Bize Muaz b. Fedâle, ona Hişâm, ona da Yahya, Abdullah b. Ebu Katâde’den onun şöyle dediğini rivayet etti: "Babam Hudeybiye anlaşmasının olduğu sene (hac) yolculuğuna çıkmıştı. Arkadaşları ihrama girmiş ama o girmemişti. Peygamber'e (sav) düşmanın kendisiyle savaşacağı bilgisi iletildi. Bunun üzerine Peygamber (sav) yola çıktı. (Sonrasını babam şöyle anlattı:) Ben arkadaşlarımla beraber iken onlar birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Bir de baktım ki yaban eşeği! Ben ona doğru atılıp yaraladım ve onu sıkıştırıp hareket edemez hale getirdim. Arkadaşlarımdan yardım istedim ama onlar bana yardım etmekten kaçındılar. Sonra onun etinden yedik. Ve (düşmanın) önümüzü keseceğinden korktuk. Bu sebeple Rasulullah (sav)'ı aramaya koyuldum. Kâh atımı şahlandırıyor, kâh normal gidiyordum. Gece yarısı Gıfâr kabilesinden bir adamla karşılaştım. “Sen Peygamber’in (sav) yanından ayrıldığında o nerede idi?” diye sordum, “Ben Ta‘hin’de kendisinden ayrıldım. O Sükya’da istirahat ediyordu” diye cevap verdi. (Ben Rasulullah’a yetişip) “Ey Allah’ın Rasulu, ehlin sana selam ediyor ve Allah’ın rahmetinin senin üzerine olmasını diliyorlar. Onlar sen yokken düşman tarafından yollarının kesilmesinden korkmuşlar. Onları bekleyiniz” dedim. Ben bir de ona “Yâ Rasulallah, ben bir yaban eşeği avladım. Yanımda ondan artan bir miktar (et) var” dedim. O da yanındaki kafile ihramlı oldukları halde onlara “Yiyin” buyurdu."


    Öneri Formu
13037 B001821 Buhari, Cezau's-Sayd, 2

Bize Ravh (b. Ubade), ona Şu'be (b. Haccac), ona Katade (b. Diame), ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Sizden biriniz Allah ve Rasulü kendisine o ikisinin dışındaki şeylerden daha sevimli gelmedikçe, Allah onu ateşten kurtardığı halde ateşe atılmak kendisine küfre dönmekten daha sevimli gelmedikçe, yine sizden birinize ben çocuğundan, babasından ve bütün insanlardan daha sevimli gelmedikçe hakiki mümin olamaz."


    Öneri Formu
61899 HM014004 İbn Hanbel, III, 279

Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes; (T) Bize Âdem, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes Rasulullah’dan (sav) şöyle rivayet etti. "Ben kendisine anne babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça hiç biriniz (tam olarak) iman etmiş sayılmaz."


    Öneri Formu
278012 B000015-2 Buhari, İman, 8


Açıklama: İbn Hacer'e göre rivayet muallaktır; Buhari ile Ömer b. Hamza arasında inkita vardır (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 497).

    Öneri Formu
7183 B001009 Buhari, İstiska, 3


    Öneri Formu
5929 B000923 Buhari, Cuma, 29