Giriş

Bize Müslim b. Hâtim el-Ensârî el-Basrî, ona Muhammed b. Abdullah el-Ensârî, ona babası (Abdullah b. Müsennâ), ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bana 'ey oğulcağızım! Eğer, kalbinde herhangi bir kimse için kin beslemeden sabahlayıp akşamlayabiliyorsan bunu yap' buyurdu. Ardından bana 'ey oğulcağızım, işte bu benim sünnetimdir. Sünnetimi ihya eden beni sevmiş olur. Beni seven de cennette benimle olur' buyurdu." [Hadiste uzun bir kıssa anlatılmaktadır.] [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten hasen-garîb bir hadistir. Muhammed b. Abdullah el-Ensârî, güvenilir (sika), babası, güvenilir (sika), Ali b. Zeyd de sadûktur. Ancak o, zaman zaman başkalarının mevkuf olarak rivayet ettiği hadisi merfu olarak rivayet etmiştir.] [Ebu İsa şöyle demiştir: Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Velîd, ona da Şu'be “Ali b. Zeyd bize hadis rivayet ederdi. Kendisi çokça ref ederdi. (Mevkuf hadisleri merfu olarak rivayet ederdi.)” demiştir. Uzunca zikredilen şekliyle bu hadis dışında, Said b. Müseyyeb'in, Enes'ten rivayet ettiği başka bir hadis bilmiyoruz. Bu hadisi Abbâd b. Meysere el-Minkarî, Ali b. Zeyd'den, o da Enes'ten rivayet etmiş ama senette Said b. Müseyyeb'i zikretmemiştir. Ebu İsa der ki: Bu meseleyi Muhammed b. İsmail (el-Buhârî) ile müzakere ettim ancak o, bu hadisi tanımadı. Said b. Müseyyeb'in, Enes’ten ne bu hadisi, ne de başka bir hadisi rivayet ettiği bilinmemektedir. Enes b. Malik, 93/712 senesinde, Said b. Müseyyeb ise ondan iki sene sonra; 95/714 senesinde vefat etmiştir.]


Açıklama: Tirmizi'nin değerlendirmelerinden "قَالَ أَبُو عِيسَى وَذَاكَرْتُ بِهِ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ فَلَمْ يَعْرِفْهُ" kısmı tam olarak anlaşılamamış; tercümeye ''..ancak o, bilgisinin olmadığını ifade etti.'' şeklinde yansıtılmıştır.

    Öneri Formu
15830 T002678 Tirmizi, İlim, 16

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona el-A’rac, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Nefsim (kudret) elinde olan Allah’a yemin ederim ki hiçbiriniz, ben kendisine babasından da, evladından da daha sevgili olmadıkça (tam olarak) iman etmiş olmaz."


    Öneri Formu
657 B000014 Buhari,İman,8

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Necid kabilesine bir süvari birliği gönderdi. Bu birlik Hanîfe oğulları kabilesinden Yemâmelilerin reisi Sümame b. Üsal denilen kişiyi alıp getirdiler ve onu mescidin direklerinden birine bağladılar. Arkasından Hz. Peygamber (sav) oraya geldi ve "gönlünden ne geçiyor, ne umuyorsun ey Sümâme?" diye sordu. Sümâme "Ben hayır umuyorum ey Muhammed, Şayet beni öldürecek olursan, kanlı birini öldürmüş olursun; ama eğer lütfedecek olursan, şükreden birine lütfetmiş olursun. Eğer mal isteyecek olursan, arzu ettiğin kadar iste" dedi. Ertesi gün Rasulullah (sav) ertesi gün yine "gönlünden ne geçiyor, ne umuyorsun ey Sümâme?" diye sordu. Sümâme de "sana söylediğim gibi, ğer lütfedecek olursan şükreden birine lütfetmiş olursun" diye cevap verdi. Hz. Peygamber (sav) onu yine kendi hâline bıraktı. Ertesi gün yine "gönlünden ne geçiyor, ne umuyorsun ey Sümâme?" diye sordu. Sümâme de "sana söylediğim gibi" dedi. O zaman Rasulullah (sav) yanındakilere "Sümâme’yi serbest bırakın" buyurdu. Bunun üzerine onu serbest bıraktılar. Sümâme, hemen mescidin yakınındaki bir hurmalığa gitti, yıkandı, sonra dönüp mescide geldi ve "Şehâdet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Rasulüdür. Ey Muhammed! Vallahi dünyada senin simandan daha çok nefret ettiğim başka bir sima yoktu. Şimdi ise senin yüzün, bana bütün yüzlerin en sevgilisi hâline geldi. Vallahi senin dininden daha çok nefret ettiğim bir din yoktu. Şimdi ise senin dinin benim gözümde bütün dinlerin en sevgilisi oldu. Vallahi senin memleketinden daha çok nefret ettiğim hiçbir belde yoktu; şimdi ise senin memleketin, benim gözümde bütün beldelerin en sevgilisi hâline geldi. Süvarilerin beni yakaladığında, ben umre yapmak istiyordum, şimdi ne yapmamı emredersiniz?" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kendisini müjdeledi ve umre yapmasını emretti. Mekke’ye gittiğinde, kendisine "sen de dinini terk ettin mi?" diye soruldu. O da "hayır! Ama ben, Allah’ın Rasulü Muhammed’le (sav) birlikte Müslüman oldum. Hayır! Vallahi Rasulullah (sav) izin vermediği müddetçe, size Yemâme’den bir buğday tanesi bile gelmeyecek" dedi.


    Öneri Formu
34499 B004372 Buhari, Megâzî, 70

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) Temîm oğulları hakkında söylediği üç şeyi duyduktan sonra onlara olan sevgim daim oldu. Rasulullah onlar hakkında "ümmetimin Deccâl'a karşı en güçlü direniş gösterenleridir" buyurdu. Âişe'nin elinde Temîm oğullarından esir bir cariye vardı. Rasulullah (sav), Âişe'ye: "Bu kadını azat et, çünkü o İsmail'in neslindendir" buyurdu. Yine onların zekat malları geldiğinde Hz. Peygamber (sav) "bu mallar bizim kavmin ya da kavmimin sadakalarıdır" buyurdu.


    Öneri Formu
34493 B004366 Buhari, Megâzî, 68


    Öneri Formu
7404 M006289 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 82


    Öneri Formu
7461 M006316 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 101


    Öneri Formu
174166 MK14329 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XV - XVII, 86