363 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Eyyûb, ona Abdullah b. Said b. Cübeyr, ona babası (Said b. Cübeyr), ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) Medine'ye geldiğinde Yahudiler'i aşure günü oruç tutarken gördü ve 'Bu oruç da nedir?' buyurdu. Onlar 'Bu, kutlu bir gündür. Zira bu, Allah'ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı gündür. Bundan dolayı Musa, bu günde oruç tutmuştur' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Ben, Musa'ya (as) sizden daha lâyığımdır" buyurup aşure günü oruç tuttu ve o günün oruçlu geçirilmesini emretti."
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İbn Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî'nin (sav), başka günlere üstün tutarak oruçlu geçirmek için araştırıp sorduğu şu gün ve ayın dışında başka bir günü ve ayı görmedim: Aşure gününü ve ramazan ayını."
Bize Muhammed b. Hâtim, ona İshak b. Mansur, ona İsrail, ona Mansur, ona İbrahim, ona da Alkame şöyle rivayet etmiştir: "Eş'as b. Kays, aşûrâ günü İbn Mesud yemek yerken yanına girdi. Eş'as 'Ey Ebu Abdurrahman! Bugün, aşûrâ günüdür' dedi. İbn Mesud da cevaben 'Aşûrâ orucu, ramazan orucu farz olmadan önce tutulurdu. Ramazan orucu farz olunca, aşûrâ orucu terk edildi. Oruçlu değilsen gel sen de ye' dedi."