191 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona Arec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu rivayet etmiştir: "(Malı daha ucuza alarak fazlasına satmak için) Ticaret için gelen kervanları şehre girmeden yolda karşılamayınız. Birbirinizin satışı üzerine satışta bulunmayın. Deveyi ve koyunu sütlü görünsünler diye sağmayı terk edip sütünü memesinde bekletmeyin. Bu durumda olan bir hayvanı satın alan kimse, onu sağdıktan sonra şu iki durum arasında muhayyerdir: Aldığı mala mevcut haliyle razı olursa ona sahip olur, razı olmazsa hayvanı bir sa' (ölçek) hurma ile geri verir."
Bize Said b. Amir, ona Saîd [Ebu Arûbe], ona Katâde [b. Diâme], ona Salih Ebu'l-Halil, ona Abdullah b. Haris, ona da Hakim b. Hizam'ın haber verdiğine göre Rasulullah (s.a) şöyle buyurmuştur: "Satıcı ile alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları sürece (alışverişten) vazgeçme hakkına sahiptirler. Eğer doğru söyler ve (şayet bir kusur varsa bunu) açıklarlarsa bu alışverişlerinde bereket bulurlar. Şayet yalan söyler ve var olan bir ayıbı gizlerlerse alışverişlerinde bereket olmaz."
Bize Ebu'l-Velid [Hişam b. Abdülmelik], ona Şu'be [b. Haccâc], ona da Katâde [b. Diâme] şöyle nakletmiştir: "Satıcı ve alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları sürece bu alışverişten vazgeçme hakkına sahiptirler. Eğer onlar doğru söyler ve (varsa mallarının kusurunu) açıklarlarsa bu alışverişlerinde bereket bulurlar. Lakin yalan söyler ve var olan bir ayıbı gizlerlerse alışverişlerindeki bereket yok olur."
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar sırtına binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Onun sırtında ailenin yanına kadar var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayetine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayetine göre ise: "Medine'ye varıncaya kadar sırtına binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar sırtına binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'e Salim’in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Onun sırtında ailenin yanına kadar var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ'nın ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü’l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine rivayete ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) onu yirmi dinara satın almıştı. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre (Câbir'in Medine'ye kadar) binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Halid b. Mahled, ona Malik, Nafi', ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Şehir dışından mal getirenleri mallarını pazara getirmeden yolda karşılamayın. Alıcısı olmadığınız mala fiyatını yükseltmek için alıcı gibi davranarak fiyat vermeyin!"