Giriş

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Saîd [el-Kattan] ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyan [es-Sevrî], on da Amr b. Âmir el-Ensarî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "'Rasulullah (sav) her namaz için abdest alırdı.' [Amr b. Âmir el-Ensârî der ki ben de Enes b. Malik'e] 'Peki siz ne yapardınız?' diye sordum. Enes: 'Biz bozmadığımız sürece tek bir abdest ile bütün namazları kılardık' şeklinde cevap verdi." Ebu isa [Tirmizî] der ki: 'Bu hadis hasen -sahihtir'.


Açıklama: Hadisin açıklamasında geçen hasen-sahih terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132). Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)

    Öneri Formu
9543 T000060 Tirmizi, Tahare, 44

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Saîd [el-Kattan] ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyan b. Said [es-Sevrî], on da Amr b. Âmir el-Ensarî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "'Rasulullah (sav) her namaz için abdest alırdı.' [Amr b. Âmir el-Ensârî der ki ben de Enes b. Malik'e] 'Peki siz ne yapardınız?' diye sordum. Enes: 'Biz bozmadığımız sürece tek bir abdest ile bütün namazları kılardık' şeklinde cevap verdi." Ebu isa [Tirmizî] der ki: 'Bu hadis hasen -sahihtir. Humeyd'in Enes'ten rivayet ettiği hadis ise ceyyid-garib-hasendir.'


Açıklama: Hadisin açıkalamasında geçen "hasen-sahih" ve "ceyyid-garib-hasen" terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132). Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)

    Öneri Formu
277009 T000060-2 Tirmizi, Tahare, 44

Bize İsmail b. Tevbe, ona Ziyâd b. Abdullah, ona da Fazl b. Mübeşşir şöyle demiştir: "Cabir b. Abdullah'ın namazları tek bir abdestle kıldığını gördüm ve 'Niçin böyle yapıyorsun?' diye sordum. O da 'Rasulullah'ı (sav) böyle yaparken gördüm. Ben de Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yapıyorum.' dedi."


    Öneri Formu
9877 İM000511 İbn Mâce, Tahâret, 72

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Saîd, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Malik şöyle rivâyet etti: "Rasûlullah'ın (sav) ashabı uyuyor, sonra uyandıklarında abdest almadan namaz kılarlardı." Ebû İsa, bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Yine Ebu İsa der ki: Ben, Salih b. Abdullah'ın şöyle dediğini işittim: Abdullah b. el-Mübarek'e, "- Bir yere yaslanarak otururken uyuyan bir kimsenin abdest alması gerekir mi?" diye sordum, Abdullah b. el-Mübarek de, "- Onun abdest alması gerekmez" dedi. Yine Ebû İsa şöyle dedi: İbn Abbas'ın hadisini, Saîd b. Ebî Arûbe Katâde'den, o da İbn Abbas'tan rivayet etmiş, ancak Saîd b. Ebî Arûbe, hadisin senedinde Ebû'l-Âliye'yi zikretmemiştir. Dolayısıyla hadisi merfu olarak rivayet etmemiştir. Alimler uyumaktan dolayı abdest almanın gerekli olup olmadığı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Çoğunluk, uzanıp yatmadığı sürece ister oturarak isterse ayakta uyusun böyle bir kimseye abdest almanın gerekmediği görüşünü benimsemiştir. Sevrî, İbnu'l-Mübarek ve Ahmed de aynı görüştedir. Tirmizî bazı alimlerin, aklına hakim olacak derecede uykuya dalan bir kimsenin abdest alması gerekir dediğini söylemiş ve İshak'ın da bu görüşü benimsediğini belirtmiştir. Şafiî şöyle demiştir: "Kim oturarak uyur, rüya görür veya uykunun etkisiyle makatı gevşerse, onun abdest alması gerekir."


    Öneri Formu
9996 T000078 Tirmizi, Tahare, 57

Bize Muhammed b. Abdula'lâ, ona Halid [b. Hâris], ona Şu'be [b. Haccâc], ona Amr b. Âmir, ona da Enes [b. Malik] şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) küçük bir kap su getirilmiş ve onunla abdest almıştı. Amr b. Âmir, Enes'e: 'Rasulullah (sav) her namaz için abdest alır mıydı?' diye sormuş, Enes de: 'evet' demiştir. Amr b. Âmir: 'Peki siz ne yapardınız?' diye sormuş, Enes 'bozmadığımız sürece bir abdestle pek çok namaz kılardık' şeklinde cevap vermiştir. Bunun üzerine Amr b. Âmir: 'Biz de bir abdestle pek çok namaz kılardık' demiştir."


    Öneri Formu
19353 N000131 Nesai, Taharet, 101

Bize Muhammed b. Bişr, ona Ebû Hayyân, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bir sabah namazı esnasında Bilâl'e şöyle dedi: "- Ya Bilâl! İslâm'da fayda göreceğini en çok ümit ettiğin amelini söyle bana, çünkü ben cennette bu gece önümde senin ayak seslerini işittim." Bilâl; "- Ey Allah'ın rasûlü! İslâm'da fayda göreceğimi en çok ümit ettiğim amelim şudur: Ben gecde ve gündüz her saatte tam olarak temizlendikten (abdest aldıktan) sonra, mutlaka bu abdestle rabbimin bana takdir buyurduğu kadar namaz kılarım" dedi.


    Öneri Formu
45125 HM008384 İbn Hanbel, II, 334

Bize Yahya b. Saîd, ona Mes'ûd b. Ali, ona İkrime, ona da Sa'd şöyle dedi: "Abdest aldığın zaman, abdestini bozmadığın müddetçe onunla (dilediğin kadar) namaz kıl!" Hz. Ali (ra) ise şöyle dedi: "Namaza kalktığınız zaman yüzünüzü ve ellerinizi yıkayın!"


    Öneri Formu
96117 MŞ000303 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 30

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Veki [b. Cerrah], ona Süfyan [es-Sevrî], ona Muharib b. Disar, ona Süleyman b. Büreyde ona da babası [Büreyde b. Husayb] şöyle demiştir: "Hz. peygamber (sav) her namaz için abdest alırdı. Mekke'nin fethedildiği gün bütün namazları tek bir abdestle kıldı."


    Öneri Formu
271032 İM000510-2 İbn Mâce, Tahâret, 72


    Öneri Formu
63408 HM013770 İbn Hanbel, III, 258

Bize Muhammed b. Seleme ve Haris b. Miskin, - hadisin lafzı Haris'e aittir.- onlara [Abdurrahman] b. Kasım, ona Malik b. Enes, ona Yahya b. Said, ona Hâriseoğullarının azatlısı Büşeyr b. Yesar, ona da Süveyd b. Nu'man'ın rivayet ettiğine göre "Süveyd Hayber fethinin gerçekleştiği yıl Rasulullah'la (sav) birlikte sefere çıkmıştı. Hayber'in aşağı kısmında bulunan Sahbâ'ya geldiklerinde Rasulullah (sav) ikindi namazını kıldırdı. Sonra yemeklerin getirilmesini istedi. Ancak kavut [kavrulmuş un] dışında bir şey getirilmedi. Rasulullah (sav) emretti, kavut ıslatılarak bulamaç yapıldı. Rasulullah (sav) bulamaçtan yedi biz de yedik. Sonra akşam namazına kalktı. Ağzını çalkaladı, biz de çalkaladık. Ardından abdestini tazelemeden namaz kıldırdı."


    Öneri Formu
276606 N000186-2 Nesai, Taharet, 124