Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî rivayet ett; Ebû Abdullah rivayetinde “kale”, el-Kadî’nin “haddesenâ” lafzını kullandı. Onlara Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym eş-Şeybânî, ona Ahmed b. Hâzim, ona Cafer b. Avn, ona Ebû Umeys, ona Avn b. Ebî Cuhayfe, ona da babasının rivayet ettiğine göre; Rasûlullah (sav) Selman ile Ebû’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bir gün Selman Ebû’d-Derdâ’yı ziyarete gitmiş, evde karısı Ümmü’d-Derdâ’yı perişan bir vaziyette görmüştü. Kendisine;
“- Bu ne hâl, ya Ümmü’d-Derdâ?” diye sorunca da,
“- Kardeşin Ebû’d-Derdâ geceleri ibadet ediyor, gündüzleri de oruç tutuyor. Onun dünyevî ihtiyaçlarla hiç lgisi yoktur” dedi. Derken Ebû’d-Derdâ da geldi, selam verdi, sonra Selman’a yemek getirdi. Selman kendisine;
“- Hadi sen de ye” deyince, Ebû’d-Derdâ;
“- Ben oruçluyum” dedi. Selman da,
“- Sana ueminle söylüyorum, mutlaka orucunu bozmalısın. Sen yemedikçe ben de yemeyeceğim” dedi. Bunun üzerine birlikte yemeği yediler.
Sonra Selman geceyi de orada geçirdi. Geceleyin Ebû’d-Derdâ namaza kalkmak istedi, Selman ona mani oldu ve dedi ki:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Vücudunun sende hakkı vardır. Rabbinin sende hakkı vardır. Âilenin de sende hakkın vardır. Dolayısıyla bazen oruç tut, bazen tutma. Geceleri biraz namaz kıl, ama karının yanına da git. Böylece her hak sahibine hakkını ver.”
Sabahın aydınlığı yüzünü gösterince Selman,
“- Haydi şimdi istersen kalk!” dedi. Birlikte kalktılar, abdest aldılar, bir miktar namaz kıldılar, sonra da sabah namazı için evden çıktılar. Ebû’d-Derdâ, Selman’ın söylediklerini kendisine haber vermek için Rasûlullah’a (sav) yaklaştı. Olanları anlatınce, Rasûlullah (sav) şunları söyledi:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Selman’ın da sana söylediği gibi vücudunun sende hakkı vardır.”
Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Bundâr vasıtasıyla Cafer b. Avn’dan rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145170, BS008418
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِى وَقَالَ الْقَاضِى حَدَّثَنِا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ دُحَيْمٍ الشَّيْبَانِىُّ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَازِمٍ أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْن عَوْنٍ أَخْبَرَنَا أَبُو عُمَيْسٍ عَنْ عَوْنِ بْنِ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- آخَى بَيْنَ سَلْمَانَ وَبَيْنَ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ فَجَاءَهُ سَلْمَانُ يَزُورُهُ فَإِذَا أُمُّ الدَّرْدَاءِ مُتَبَذِّلَةٌ فَقَالَ : مَا شَأْنُكِ يَا أُمَّ الدَّرْدَاءِ؟ قَالَتْ : إِنَّ أَخَاكَ أَبَا الدَّرْدَاءِ يَقُومُ اللَّيْلَ وَيَصُومُ النَّهَارَ وَلَيْسَ لَهُ فِى شَىْءٍ مِنَ الدُّنْيَا حَاجَةٌ. فَجَاءَ أَبُو الدَّرْدَاءِ فَرَحَّبَ بِهِ وَقَرَّبَ إِلَيْهِ طَعَامًا فَقَالَ لَهُ سَلْمَانُ : اطْعَمْ قَالَ : إِنِّى صَائِمٌ. قَالَ : أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ لَتُفْطِرَنَّهْ قَالَ : مَا أَنَا بِآكِلٍ حَتَّى تَأْكُلَ فَأَكَلَ مَعَهُ ، ثُمَّ بَاتَ عِنْدَهُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ اللَّيْلِ أَرَادَ أَبُو الدَّرْدَاءِ أَنْ يَقُومَ فَمَنَعَهُ سَلْمَانُ وَقَالَ لَهُ : يَا أَبَا الدَّرْدَاءِ إِنْ لِجَسَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَلِرَبِّكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَلأَهْلِكَ عَلَيْكَ حَقًّا. صُمْ وَأَفْطِرْ ، وَصَلِّ وَأْتِ أَهْلَكَ ، وَأَعْطِ كُلَّ ذِى حَقٍّ حَقَّهُ. فَلَمَّا كَانَ فِى وَجْهِ الصُّبْحِ قَالَ : قُمِ الآنَ إِنْ شِئْتَ قَالَ - فَقَامَا فَتَوَضَّآ ثُمَّ رَكَعَا ثُمَّ خَرَجَا إِلَى الصَّلاَةِ فَدَنَا أَبُو الدَّرْدَاءِ لِيُخُبِرَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِالَّذِى أَمَرَهُ سَلْمَانُ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا أَبَا الدَّرْدَاءِ إِنَّ لِجَسَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا مِثْلَ مَا قَالَ لَكَ سَلْمَانُ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ بُنْدَارٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ عَوْنٍ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî rivayet ett; Ebû Abdullah rivayetinde “kale”, el-Kadî’nin “haddesenâ” lafzını kullandı. Onlara Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym eş-Şeybânî, ona Ahmed b. Hâzim, ona Cafer b. Avn, ona Ebû Umeys, ona Avn b. Ebî Cuhayfe, ona da babasının rivayet ettiğine göre; Rasûlullah (sav) Selman ile Ebû’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bir gün Selman Ebû’d-Derdâ’yı ziyarete gitmiş, evde karısı Ümmü’d-Derdâ’yı perişan bir vaziyette görmüştü. Kendisine;
“- Bu ne hâl, ya Ümmü’d-Derdâ?” diye sorunca da,
“- Kardeşin Ebû’d-Derdâ geceleri ibadet ediyor, gündüzleri de oruç tutuyor. Onun dünyevî ihtiyaçlarla hiç lgisi yoktur” dedi. Derken Ebû’d-Derdâ da geldi, selam verdi, sonra Selman’a yemek getirdi. Selman kendisine;
“- Hadi sen de ye” deyince, Ebû’d-Derdâ;
“- Ben oruçluyum” dedi. Selman da,
“- Sana ueminle söylüyorum, mutlaka orucunu bozmalısın. Sen yemedikçe ben de yemeyeceğim” dedi. Bunun üzerine birlikte yemeği yediler.
Sonra Selman geceyi de orada geçirdi. Geceleyin Ebû’d-Derdâ namaza kalkmak istedi, Selman ona mani oldu ve dedi ki:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Vücudunun sende hakkı vardır. Rabbinin sende hakkı vardır. Âilenin de sende hakkın vardır. Dolayısıyla bazen oruç tut, bazen tutma. Geceleri biraz namaz kıl, ama karının yanına da git. Böylece her hak sahibine hakkını ver.”
Sabahın aydınlığı yüzünü gösterince Selman,
“- Haydi şimdi istersen kalk!” dedi. Birlikte kalktılar, abdest aldılar, bir miktar namaz kıldılar, sonra da sabah namazı için evden çıktılar. Ebû’d-Derdâ, Selman’ın söylediklerini kendisine haber vermek için Rasûlullah’a (sav) yaklaştı. Olanları anlatınce, Rasûlullah (sav) şunları söyledi:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Selman’ın da sana söylediği gibi vücudunun sende hakkı vardır.”
Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Bundâr vasıtasıyla Cafer b. Avn’dan rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8418, 9/50
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvâi (Avn b. Vehb b. Abdullah)
3. Ebu Umeys Utbe b. Abdullah el-Mesudi el-Hüzelî (Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
5. Ahmed b. Hazim el-Ğifari (Ahmed b. Hazim b. Muhammed b. Yunus b. Kays)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Ali eş-Şeybanî (Muhammed b. Ali b. Duhaym b. Keysan)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
7. Ahmed b. Hasan el-Haraşî (Ahmed b. Hasan b. Ahmed b. Hafs b. Müslim b. Yezid b. Ali)
Konular:
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
Amel, devamlılık
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Haklar, haklara saygı
Haklar, İnsan hakları
İbadet, Gece ibadeti
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Namaz, Teheccüt namazı
Oruç, ara vermeden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14338, T000767
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ غَيْلاَنَ بْنِ جَرِيرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْبَدٍ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ قِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ بِمَنْ صَامَ الدَّهْرَ قَالَ « لاَ صَامَ وَلاَ أَفْطَرَ » . أَوْ « لَمْ يَصُمْ وَلَمْ يُفْطِرْ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَأَبِى مُوسَى . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى قَتَادَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ كَرِهَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ صِيَامَ الدَّهْرِ وَأَجَازَهُ قَوْمٌ آخَرُونَ وَقَالُوا إِنَّمَا يَكُونُ صِيَامُ الدَّهْرِ إِذَا لَمْ يُفْطِرْ يَوْمَ الْفِطْرِ وَيَوْمَ الأَضْحَى وَأَيَّامِ التَّشْرِيقِ فَمَنْ أَفْطَرَ هَذِهِ الأَيَّامَ فَقَدْ خَرَجَ مِنْ حَدِّ الْكَرَاهِيَةِ وَلاَ يَكُونُ قَدْ صَامَ الدَّهْرَ كُلَّهُ . هَكَذَا رُوِىَ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ نَحْوًا مِنْ هَذَا وَقَالاَ لاَ يَجِبُ أَنْ يُفْطِرَ أَيَّامًا غَيْرَ هَذِهِ الْخَمْسَةِ الأَيَّامِ الَّتِى نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْهَا يَوْمِ الْفِطْرِ وَيَوْمِ الأَضْحَى وَأَيَّامَ التَّشْرِيقِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe ve Ahmed b. Abde ed-Dabbî, onlara Hammâd b. Zeyd, ona Ğaylân b. Cerîr, ona Abdullah b. Ma'bed, ona da Ebu Katâde şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav), "Yâ Rasulullah! Yıl(ın tamamını) oruçlu geçirenin durumu nasıldır?" denildi de Nebî (sav), "O ne oruç tutmuş ne de tutmamıştır!" buyurdu. -Râvilerden biri şüpheye düşüp "Ne oruç tuttu ne de tutmadı" ifadesini zikretmiştir.
Bu konuda Abdullah b. Amr, Abdullah b. Şihhîr, İmrân b. Husayn ve Ebu Musa'dan da hadis nakledilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Katâde hadisi, hasen bir hadistir. Bir kısım ilim ehli, senenin tamamını oruçlu geçirmeyi kerih görmüştür. Başka bir kısım da caiz kabul edip "Sene boyu oruç tutmak, (kişinin), Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve teşrîk günlerinde oruç tuttuğunda söz konusu olur. Bu günlerde oruç tutmayan, kerahiyet dairesinden çıkmış olup senenin tamamını da oruçlu geçirmiş sayılmaz" demiştir. (Bu görüş), aynı şekilde Mâlik b. Enes'ten de nakledilmiştir ki bu, Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) de buna benzer ifadelerde bulunup "Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve teşrik günleri olmak üzere Rasulullah'ın (sav) yasakladığı bu beş gün dışında (kişinin) oruç tutmaması gerekmez" demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Savm 56, 3/138
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Abdullah b. Mabed ez-Zimmani (Abdullah b. Mabed)
3. Gaylan b. Cerir el-Muavveli (Gaylan b. Cerir)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Oruç Olgusu
Oruç, ara vermeden
Oruç, bayram günleri
Oruç, bütün yıl oruç tutmuş gibi olmak
Oruç, yasaklandığı günler
Oruç, yıl boyu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145305, BS008555
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ ابْنِ مُعَانِقٍ أَوِ أَبِى مُعَانِقٍ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْعَرِىِّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ فِى الْجَنَّةِ غُرْفَةً يُرَى ظَاهِرُهَا مَنْ بَاطِنِهَا وَبَاطِنُهَا مِنْ ظَاهِرِهَا أَعَدَّهَا اللَّهُ لِمَنْ أَلاَنَ الْكَلاَمَ وَأَطْعَمَ الطَّعَامَ وَتَابَعَ الصِّيَامَ وَصَلَّى بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8555, 9/125
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Abdullah b. Mu'anik el-Eş'ari (Abdullah b. Mu'anik)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Bekir Ahmed b. Mansur er-Ramâdî (Ahmed b. Mansur b. Seyyar b. Mübarek)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Konuşma, konuşma adabı
Namaz, Teheccüt namazı
Oruç, ara vermeden
Oruç, cennette özel mükafaatlandırılan ibadet
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
حدثنا أبو طالب الكاتب علي بن محمد بن الجهم ثنا علي بن مسلم الطوسي ح وحدثنا عبد الله بن محمد بن إسحاق ثنا أحمد بن منصور الرمادي ح و حدثنا محمد بن مخلد حدثنا شعيب بن أيوب قالوا ثنا جعفر بن عون نا أبو العميس عن عون بن أبي جحيفة عن أبيه : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم آخى بين سلمان وبين أبي الدرداء قال فجاء سلمان يزور أبا الدرداء فإذا أم الدرداء متبذلة قال ما شأنك قالت إن أخاك يقوم الليل ويصوم النهار وليس له حاجة في نساء الدنيا فجاء أبو الدرداء فرحب به سلمان وقرب إليه طعاما فقال له سلمان اطعم فقال إني صائم فقال أقسمت عليك لتفطرنه قال ما أنا بآكل حتى تأكل فأكل معه ثم بات عنده حتى إذا كان الليل أراد أبو الدرداء أن يقوم فمنعه سلمان وقال له إن لجسدك عليك حقا ولربك عليك حقا ولأهلك عليك حقا صم وأفطر وصل ونم وائت أهلك واعط كل ذي حق حقه فلما كان في وجه الصبح قال قم الآن إن شئت فقاما فتوضيا ثم ركعا ثم خرجا إلى الصلاة فدنا أبو الدرداء لخيبر رسول الله صلى الله عليه و سلم بالذي أمره سلمان فقال له رسول الله صلى الله عليه و سلم يا أبا الدرداء إن لجسدك عليك حقا مثل ما قال سلمان لفظ أبي طالب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185473, DK002235
Hadis:
حدثنا أبو طالب الكاتب علي بن محمد بن الجهم ثنا علي بن مسلم الطوسي ح وحدثنا عبد الله بن محمد بن إسحاق ثنا أحمد بن منصور الرمادي ح و حدثنا محمد بن مخلد حدثنا شعيب بن أيوب قالوا ثنا جعفر بن عون نا أبو العميس عن عون بن أبي جحيفة عن أبيه : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم آخى بين سلمان وبين أبي الدرداء قال فجاء سلمان يزور أبا الدرداء فإذا أم الدرداء متبذلة قال ما شأنك قالت إن أخاك يقوم الليل ويصوم النهار وليس له حاجة في نساء الدنيا فجاء أبو الدرداء فرحب به سلمان وقرب إليه طعاما فقال له سلمان اطعم فقال إني صائم فقال أقسمت عليك لتفطرنه قال ما أنا بآكل حتى تأكل فأكل معه ثم بات عنده حتى إذا كان الليل أراد أبو الدرداء أن يقوم فمنعه سلمان وقال له إن لجسدك عليك حقا ولربك عليك حقا ولأهلك عليك حقا صم وأفطر وصل ونم وائت أهلك واعط كل ذي حق حقه فلما كان في وجه الصبح قال قم الآن إن شئت فقاما فتوضيا ثم ركعا ثم خرجا إلى الصلاة فدنا أبو الدرداء لخيبر رسول الله صلى الله عليه و سلم بالذي أمره سلمان فقال له رسول الله صلى الله عليه و سلم يا أبا الدرداء إن لجسدك عليك حقا مثل ما قال سلمان لفظ أبي طالب
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sıyâm 2235, 3/137
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvâi (Avn b. Vehb b. Abdullah)
3. Ebu Umeys Utbe b. Abdullah el-Mesudi el-Hüzelî (Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
5. Ali b. Müslim et-Tusi (Ali b. Müslim b. Said)
5. Ebu Bekir Ahmed b. Mansur er-Ramâdî (Ahmed b. Mansur b. Seyyar b. Mübarek)
6. Ali b. Muhammed ed-Darir (Ali b. Muhammed b. Ahmed)
6. Abdullah b. Muhammed el-Mervezi (Abdullah b. Muhammed b. İshak b. Yezid)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Haklar, haklara saygı
Haklar, İnsan hakları
İbadet, amellerde devamlılık esastır
İbadet, Gece ibadeti
KTB, ADAB
Namaz, Teheccüt namazı
Oruç, ara vermeden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13353, B001942
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ حَمْزَةَ بْنَ عَمْرٍو الأَسْلَمِىَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَسْرُدُ الصَّوْمَ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Hişâm, ona babası (Urve), ona da Aişe, 'Hamza b. Amr el-Eslemî, 'yâ Rasulullah! Ben peş peşe oruç tutuyorum' şeklinde rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 33, 1/573
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Oruç, ara vermeden
Oruç, seferde
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْوِصَالِ . قَالُوا إِنَّكَ تُوَاصِلُ . قَالَ « إِنِّى لَسْتُ مِثْلَكُمْ ، إِنِّى أُطْعَمُ وَأُسْقَى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13390, B001962
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْوِصَالِ . قَالُوا إِنَّكَ تُوَاصِلُ . قَالَ « إِنِّى لَسْتُ مِثْلَكُمْ ، إِنِّى أُطْعَمُ وَأُسْقَى » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Nâfi', ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) visali (yiyip içmeden peş peşe oruç tutmak) yasakladı. (İnsanlar), 'sen peş peşe oruç tutuyorsun!' dediler. Hz. Peygamber (sav) de "ben sizler gibi değilim! Ben yedirilir ve içirilirim" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 48, 1/577
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Oruç, ara vermeden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13391, B001963
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ حَدَّثَنِى ابْنُ الْهَادِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ - رضى الله عنه - أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ تُوَاصِلُوا ، فَأَيُّكُمْ إِذَا أَرَادَ أَنْ يُوَاصِلَ فَلْيُوَاصِلْ حَتَّى السَّحَرِ » . قَالُوا فَإِنَّكَ تُوَاصِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنِّى لَسْتُ كَهَيْئَتِكُمْ ، إِنِّى أَبِيتُ لِى مُطْعِمٌ يُطْعِمُنِى وَسَاقٍ يَسْقِينِ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Said (ra), Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) "(yeyip içmeden) peş peşe oruç (visâl) tutmayın. Hanginiz peş peşe oruç tutmak isterse seher vaktine kadar yapsın!" dediler. (İnsanlar), 'yâ Rasulullah! Sen peş peşe oruç tutuyorsun!' dediler. Nebî (sav) de "ben sizler gibi değilim! Ben gecelerim de beni yediren ve içiren bir zat vardır!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Savm 48, 1/577
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdullah b. Habbab el-Ensarî (Abdullah b. Habbab)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Oruç, ara vermeden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20291, N002177
Hadis:
أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَصُومُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ إِلاَّ أَنَّهُ كَانَ يَصِلُ شَعْبَانَ بِرَمَضَانَ .
Tercemesi:
Bize Şuayb b. Yusuf ve Muhammed b. Bişr, -hadisin lafzı Muhammed'e aittir- onlara Abdurrahman, ona Süfyân, ona Mansûr, ona Sâlim, ona Ebu Seleme, ona da Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) peş peşe iki ay oruç tuttuğunu görmedim. Ne var ki o, Şaban'ı Ramazan'a eklerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 33, /2229
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Nafile Oruç, Şaban ayının yarısından Ramazan'a kadar oruç tutulmaması
Oruç, ara vermeden
Oruç, Şaban ayında
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنِ الْوِصَالِ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَإِنَّكَ تُوَاصِلُ فَقَالَ إِنِّى لَسْتُ كَهَيْئَتِكُمْ إِنِّى أُطْعَمُ وَأُسْقَى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35552, MU000672
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنِ الْوِصَالِ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَإِنَّكَ تُوَاصِلُ فَقَالَ إِنِّى لَسْتُ كَهَيْئَتِكُمْ إِنِّى أُطْعَمُ وَأُسْقَى .
Tercemesi:
Bize Nâfi', ona da Abdullah Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) visal orucunu (iftar etmeden peş peşe oruç tutmak) yasakladı. (İnsanlar), "Yâ Rasulullah! Sen visal orucu tutuyorsun" dediler. (Bunun üzerine) Nebî (sav), "Ben sizler gibi değilim! Ben yedirilir ve içirilirim" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıyâm 672, 1/105
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Oruç, ara vermeden
Temizlik, beden bakımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277491, N002177-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَصُومُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ إِلاَّ أَنَّهُ كَانَ يَصِلُ شَعْبَانَ بِرَمَضَانَ .
Tercemesi:
Bize Şuayb b. Yusuf ve Muhammed b. Bişr, -hadisin lafzı Muhammed'e aittir- onlara Abdurrahman, ona Süfyân, ona Mansûr, ona Sâlim, ona Ebu Seleme, ona da Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) peş peşe iki ay oruç tuttuğunu görmedim. Ne var ki o, Şaban'ı Ramazan'a eklerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 33, /2229
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Ebu Ömer Şuayb b. Yusuf en-Nesaî (Şuayb b. Yusuf)
Konular:
Nafile Oruç, Şaban ayının yarısından Ramazan'a kadar oruç tutulmaması
Oruç, ara vermeden
Oruç, Şaban ayında