Giriş


    Öneri Formu
32742 D004248 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 1

Bize Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyir, ona da Ubeydullah b. Adiy b. Hıyâr şöyle demiştir: Misver b. Mahrame ile Abdurrahman b. Esved b. Abduyeğûs bana gelip “dayın Osman ile, kardeşi Velid b. Ukbe hakkında konuşmaktan seni alıkoyan şey nedir? İnsanlar onun yaptıkları hakkında çok söylenmeye başladı” dediler. Übeydullah der ki: Bunun üzerine ben namaza çıkmaya hazırlanan Osman'a geldim ona “seninle bir konuda konuşmam ve tavsiyede bulunmam gerekiyor” dedim. Osman “Ey insan senden Allah'a sığınırım” dedi. Bunun üzerine ben dönüp gittim. Namazı bitirdikten sonra Misver ve İbn Abduyağûs'un yanına oturdum ve benim Osman'a, onun da bana dediği şeyleri onlara anlattım. Onlar da “sen üzerine düşen vazifeyi yerine getirdin” dediler. Onlarla otururken Osman'ın elçisi geldi. Bunun üzerine onlar bana “şüphesiz Allah seni sınamış” dediler. Ben de tekrar yürüyüp Osman'ın huzuruna vardım. Osman bana “az önce bana bahsettiğin tavsiyen nedir?” dedi. Ben de kelime-i şehadeti söyledim ve “Yüce Allah Muhammed'i (sav) hak ile gön­derdi ve O'na Kitabı indirdi. Sen de Allah'a ve Rasulü'ne uyanlardan oldun, ona iman ettin. İlk iki hicrete katıldın. Allah Elçisi'yle sohbet ve arkadaşlık yaptın, O'nun yolunu görüp bildin. İnsanlar Velîd b. Ukbe'nin durumuna çok söylenir oldular. Ona had cezası uygulaman gerekir” dedim. Osman bana “ey kardeşimin oğlu, sen Rasulullah'a yetişip (ondan ilim) aldın mı?” dedi. Ben de “hayır, ama O'nun ilminden, perde arkasındaki bakire kıza bile ulaşan ilim bana da ulaşmıştır” dedim. Übeydullah der ki: Bunun üzerine Osman kelime-i şahadeti söyledi ve “hiç şüphesiz Allah, Muhammed'i (sav) hak din ile gönderdi. Ben de Allah ve Rasulü'nün davetine uyan ve Muhammed (sav) ile gönderilen esaslara iman edenlerden oldum. Senin dediğin gibi ilk iki hicrete katıldım. Onunla sohbet etme şerefine eriştim ve kendisine biat ettim. Allah'a yemin ederim ki, Yüce Allah O'nu vefat ettirinceye kadar ben O'na asi de olmadım, O'nu aldatmadım da. O'ndan sonra Ebu Bekir geldi. Ona da asi olmadım ve onu aldatmadım da. Sonra Ömer geldi. Ona da asi olmadım ve onu aldatmadım da. Sonra ben halife seçildim. Öyle olunca benim sizin üzerinizde, onların benim üzerimdeki hakkı gibi hak­kım olmadı mı?” dedi Ben “evet oldu” dedim. Osman “öyleyse sizlerden bana ulaşan şu uydurma haberler nedir? Velîd b. Ukbe'nin durumuna dair anlattığın şeye gelince, inşallah biz ona hakettiği cezayı uygulayacağız” dedi. Übeydullah der ki: sonra Velîd'e kırk sopa cezası verdi ve sopa vurmasını da Ali'ye emretti. Sopa cezasını uygulayan Ali oldu. Yunus ve Zuhrî'nin kardeşi oğlu, Zührî'den yaptıkları rivayette “benim sizin üzerinizde, onların hakkı gibi hak­kım olmadı mı?” şeklinde aktarmışlardır.


    Öneri Formu
35001 B003872 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 37

Ebu Bekir Allah'a hamd ve sena etti ve şöyle dedi: Dikkat edin! Kim Muhammed'e tapıyorsa, bilsin ki Muham­med ölmüştür. Kim Allah'a ibadet ediyorsa, bilsin ki Allah, ölmeye­cek olan diridir. Yüce Allah "Muhakkak sen de öleceksin, onlar da elbet ölecekler" buyurmuştur. (Zümer, 30) Yine Allah "Muhammed ancak bir rasuldür. Ondan evvel de nice rasuller gelip geçmiştir. Şimdi O, ölür yahut öldürülürse ökçe­lerinizin üstünde geriye mi döneceksiniz? Kim iki ökçesi üzerinde geri dönerse, elbette Allah'a hiçbir şeyle zarar vermiş olmaz. Allah şükredenlere mükâfat verecektir" buyurmuştur. (Âl-i imrân, 144). Râvî der ki: Bunun üzerine insanlar sessizce ağlamağa başladı­lar. Bu sırada Ensâr, "bizden bir yönetici, sizden bir yönetici olsun" diyerek Sâide oğulları gölgeliğinde, Sa'd b. Ubâde'nin yanında toplanmışlardı. Bunu haber alan Ebu Bekir, Ömer b. Hattâb ve Ebu Ubeyde b. Cerrâh onların yanına gitti. Ömer konuşmaya dav­randı ancak Ebu Bekir onu susturdu. Ömer der ki: "Vallahi ben bu davranışımla, benim hoşuma giden ama Ebu Bekir'in söylemeyeceğinden korktuğum bir konuşma hazırla­mak istemiştim." Sonra Ebu Bekir konuştu, insanların sözü en tesirli kişisi olarak konuştu ve "Bizler yönetici, sizler ise yardımcılarsınız" dedi. Bunun üzerine Habbâb b. Munzir "hayır vallahi bunu yapmayız. Bizden bir yönetici, sizden bir yönetici olsun" dedi. Ebu Bekir "hayır. biz yöneticileriz sizler yardımcılarsınız. Kureyş yurt bakımından Arapların ortası, soy bakımından en hâlis Arap olanıdır. Bu sebeple Ömer'e yahut Ebu Ubeyde'ye biat ediniz" de­di. Ömer "hayır, biz sana biat ediyoruz. Çünkü sen bizim efendimiz, hayırlımız ve Rasulullah'a en sevgili olanımızsın" dedi ve ardından Ebu Bekir'in elini tutup ona biat etti, sonra da insanlar da ona biat ettiler. Bu sırada Ensâr'dan biri "siz Sa'd b. Ubâde'yi kahrettiniz" dedi. Ömer de "Onu Allah kahretsin" diye beddua etti.


    Öneri Formu
34556 B003668 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 5


    Öneri Formu
23452 N000778 Nesai, İmâmet, 1


    Öneri Formu
32897 D004287 Ebu Davud, Mehdi, 1


    Öneri Formu
32898 D004288 Ebu Davud, Mehdi, 1


    Öneri Formu
276387 İM002727-2 İbn Mâce, Ferâiz, 5


    Öneri Formu
32896 D004286 Ebu Davud, Mehdi, 1


    Öneri Formu
32214 B004240 Buhari, Megâzî, 38


    Öneri Formu
39279 HM000322 İbn Hanbel, I, 46