38 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Yahya b. Said, ona da Ebu Seleme, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Üzerimde ramazan ayından kalan oruç borcu olurdu da (ertesi senenin) şaban ayı gelene dek onu kaza edemezdim."
Açıklama: Hz. Âişe başka rivayetlerde, bunun sebebinin Hz. Peygamber'le meşgul olmaktan kaynaklandığını bildirmiştir.
Bize Hasan b. Amr, ona Süfyan b. Abdülmelik, ona İbn Mübarek, ona Mamer, ona Eyyüb, ona da Muaze el-Adeviyye, Hz. Aişe'den önceki hadisi nakletmiştir. [Ebu Davud bu rivayette şu ziyadenin olduğunu söylemiştir: Hz. Aişe, "Biz orucu kaza etmekle emrolunur, namazı kaza etmekle emrolunmazdık" demiştir.]
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeyde, ona İbrahim, ona da Esved, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî'nin (sav) yanında hayız görürdük, da o bize ramazan orucunu kaza etmeyi emrederdi."
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Ubeyde, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bizler, Hz. Peygamber (sav) döneminde hayız görür, ardından temizlenirdik. Rasulullah (sav) bize, hayızdan dolayı (tutamadığımız) oruçları kazâ etmemizi emreder, (kılamadığımız) namazları kazâ etmeyi ise emretmezdi." [Ebu İsa bu hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Bu, hasen bir hadistir. Aynı şekilde Muâze vasıtasıyla Aişe'den de nakledilmiştir. İlim ehli nezdinde amel, bu hadise göredir. Onlar arasında, hayız gören kadının orucu kazâ edip namazı kazâ etmeyeceğine dair bir ihtilaf bilmiyoruz. (Senetteki) Ubeyde, İbn Muattib ed-Dabbî el-Kûfî olup, künyesi Ebu Abdülkerîm'dir.]
Bize Ahmed b. Sa'd b. Hakem, ona amcası (Said b. Ebu Meryem), ona Nâfi b. Yezid, ona İbn Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizden biri ramazan ayında orucunu tutamadığında, (ertesi yılın) şaban ayı girene kadar kaza etmeye güç yetiremezdi. Rasulullah (sav) şaban ayında tuttuğu kadar başka hiçbir ayda oruç tutmamıştır. Bazen şabanın tamamına yakınını, hatta tamamını oruçlu geçirdiği olurdu."
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Said, ona Katâde, ona da Muâze el-Adeviyye şöyle rivayet etmiştir: "Bir kadın Âişe'ye gelip 'Hayızlı kadın, temizlendiğinde namazları kaza eder mi?' diye sordu. Âişe ona 'Sen Harûrî (Hâricî) misin?' deyip şöyle ekledi: 'Bizler Rasulullah (sav) döneminde hayız olup temizlenince, Hz. Peygamber (sav) bize oruçları kaza etmemizi emreder, namazları ise kaza etmemizi emretmezdi'."
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Hâd, ona Abdullah b. Dinar, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Ey kadınlar topluluğu! Sadaka verin ve çokça istiğfarda bulunun. Şüphesiz ben; siz kadınların, cehennem ahalisinin çoğunluğunu teşkil ettiğinizi gördüm' buyurdu. Buna üzerine kadınlardan akıllı ve hitabeti güçlü olan biri 'Bizim durumumuz ne ola ki ya Rasulallah! Cehennem ahalisinin çoğunluğunu oluşturuyoruz?' Rasulullah (sav) 'Siz kadınlar, çokça lanet eder ve kocalarınıza nankörlük yaparsınız. Aklı ve dini eksik olan kişilerden olup da akıllı bir erkeğe galip gelen sizden başka birini görmedim' buyurdu. Kadın 'Ya Rasulallah! Aklın ve dinin noksanlığı nedir?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Aklın noksanlığı, iki kadının şahitliğinin, bir erkeğin şahitliğine denk olmasıdır. İşte bu, aklın noksanlığıdır. Kadın (hayız olduğunda), namaz kılmadan ve Ramazan'da oruç tutmadan günler ve geceler geçirir. İşte bu da dinin noksanlığıdır' buyurdu."
Açıklama: Hadisin açıklanmaya muhtaç olduğu izahtan varestedir.