57 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Sahih hadistir. Bu isnadı ise Müslim'in şartlarına göre sağlamdır.
Bize Ebu Velid, ona Şu‘be, ona Adiy b. Sabit, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas Nebi’den (sav) hadisi buna yakın olarak zikretmiştir.
Açıklama: Hadisin metni için DM001651 numaralı hadise bakınız.
Bize Ahmed b. Meni', ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Ebu Reca el-Utâridî (İmran b. Milhân), ona da (Abdullah) b. Abbas (r.anhüma), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Cennete baktım Cennettekilerin çoğunluğunun fakirler olduğunu gördüm; Cehenneme baktım cehennemdekilerin çoğunluğunun kadınlar olduğunu gördüm."
Bize Ebu Velid, ona Selm b. Zerîr, ona Ebu Recâ, ona da İmran b. Husayn (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi, cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı." [Eyyûb ve Avf bu hadisin rivayetinde Ebu Recâ'ya mutabaat etmiştir.] [Yine Sahr ve Hammâd b. Necîh, bu hadisi Ebu Recâ'dan, o da İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Velid, ona Selm b. Zerîr, ona Ebu Recâ, ona da İmran b. Husayn Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi, cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı."
Bana Abdurrahman, ona Malik; (T) Bize İshak b. İsa, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. [-Ravi Abdullah der ki: Babam (Ahmed b. Hanbel) 'hadisin devamını hocam Abdurrahman'a arz ettim' demiştir.-] Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde [Ahmed b. Hanbel bundan sonra İshak'ın rivayetinden devam etti.] güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Hâd, ona Abdullah b. Dinar, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Ey kadınlar topluluğu! Sadaka verin ve çokça istiğfarda bulunun. Şüphesiz ben; siz kadınların, cehennem ahalisinin çoğunluğunu teşkil ettiğinizi gördüm' buyurdu. Buna üzerine kadınlardan akıllı ve hitabeti güçlü olan biri 'Bizim durumumuz ne ola ki ya Rasulallah! Cehennem ahalisinin çoğunluğunu oluşturuyoruz?' Rasulullah (sav) 'Siz kadınlar, çokça lanet eder ve kocalarınıza nankörlük yaparsınız. Aklı ve dini eksik olan kişilerden olup da akıllı bir erkeğe galip gelen sizden başka birini görmedim' buyurdu. Kadın 'Ya Rasulallah! Aklın ve dinin noksanlığı nedir?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Aklın noksanlığı, iki kadının şahitliğinin, bir erkeğin şahitliğine denk olmasıdır. İşte bu, aklın noksanlığıdır. Kadın (hayız olduğunda), namaz kılmadan ve Ramazan'da oruç tutmadan günler ve geceler geçirir. İşte bu da dinin noksanlığıdır' buyurdu."
Bana Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."
Bize Ya‘lâ b. Ubeyd, ona Abdülmelik, ona Ata, ona da Cabir’in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) ile birlikte bir bayram gününde hazır bulundum. Hutbeden önce namazı kılmakla başladı. Sonra Bilal’e dayanmış olarak kalktı, hanımların bulunduğu yere kadar gitti. Onlara vaaz etti, öğüt verdi, Allah’a karşı takvalı olmalarını emrederek 'Sadaka verin' buyurdu. Ve cehennemin durumuna dair bir şeylerden söz etti. Yanakları esmerce, sıradan sayılan bir kadın ayağa kalkarak 'Neden? Ey Allah’ın Rasulü' deyince, Hz. Peygamber (sav) 'Çünkü sizler çokça şikâyet eder, çokça lanet okur ve kocaya karşı da nankörlük ediyorsunuz' buyurdu. Bunun üzerine kadınlar, süs eşyalarının, küpelerinin yüzüklerinin bir kısmını, sadaka olmak üzere Bilal’in eteğine atmaya koyuldular."