Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona el-A'meş; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Veki', ona Süfyan, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Dört özellik kimde bir arada bulunursa, o tam bir münafıktır. Kimde de bunlardan birisi bulunursa –onu bırakıncaya kadar- kendisinde münafıklara ait bir özellik var demektir: Konuştuğunda yalan söyler, bir antlaşma yaptığında gereğini yerine getirmez, söz verirse sözünde durmaz, biriyle tartışmaya girdiğinde haddi aşar." [Süfyan'dan gelen tarikte şu farklılık vardır: "Eğer onda bu özelliklerden biri varsa kendisinde münafıklık alametlerinden biri var demektir."]


Açıklama: Hadisin farklı tariklerinde yer alan خَلَّةُ kelimesi ile خَصْلة kelimesi benzer anlamlara gelmektedir. Bununla birlikte Müslim, farklı tarikler arasındaki lafız farklılıklarına rivayetin son kısmında temas etmiştir.

    Öneri Formu
769 M000210 Müslim, İman, 106

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Numeyr, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dört özellik kimde bir arada bulunursa, o tam bir münafıktır. Kimde de bunlardan birisi bulunursa –onu bırakıncaya kadar- kendisinde münafıklara ait bir özellik var demektir: Konuşursa yalan söyler, söz verirse sözünde durmaz, ahitleştiğinde gereğini yerine getirmez, biriyle tartışmaya girdiğinde haddi aşar."


    Öneri Formu
33624 D004688 Ebu Davud, Sünne, 15

Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler.


    Öneri Formu
53017 KK2/17 Bakara, 2, 17

(O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.


    Öneri Formu
53026 KK2/20 Bakara, 2, 20


Açıklama: Muhtelif lafızların birleştirilmesi ile oluşturulup Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren metin: آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلاَثٌ إذا حدث كذب، وإذا وعد أخلف، وإذا ائتمن خان وَإِنْ صَامَ وَصَلَّى وَزَعَمَ أَنَّهُ مُسْلِمٌ

    Öneri Formu
772 M000213 Müslim, İman, 109


    Öneri Formu
770 M000211 Müslim, İman, 107


    Öneri Formu
771 M000212 Müslim, İman, 108


    Öneri Formu
34051 D004977 Ebu Davud, Edeb, 75

Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.


    Öneri Formu
53000 KK2/12 Bakara, 2, 12

(Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında "İman ettik" derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler.


    Öneri Formu
53148 KK2/76 Bakara, 2, 76