77 Kayıt Bulundu.
Bize Süfyân b. Vekî, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Yaîş b. el-Velîd, ona Zübeyr'in azatlısı, Zübeyr b. Avvâm'dan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizde geçmiş toplumların hastalığı olan haset ve kin besleme illeti gizlice içinize girdi. Bu (buğzetmek) tıraşlayıp kazıyan bir illettir. Saçı tıraş edip kazır demiyorum, dini tıraşlayıp yok eder. Nefsim kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmeden de hakiki manada iman etmiş sayılmazsınız. Size birbirinizi sevmenizi daim kılacak şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız." Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu Yahya b. Ebû Kesîr'den rivayetinde ihtilaf ettikleri bir hadistir. Bazıları Yahya b. Ebû Kesîr - Yaîş b. Velîd - Zübeyr'in azatlısı ve Hz. Peygamber tarikiyle rivayet etmişler ve Zübeyr'i zikretmemişlerdir.
Açıklama: Zübeyr Ailesinin mevlasının kimliği belli değildir. Tirmizî'nin de belirttiği gibi hadisin mürsel olup olmamasında ihtilaf edilmiştir.
Bize Süfyân b. Vekî, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Yaîş b. el-Velîd, ona Zübeyr'in azatlısı, Zübeyr b. Avvâm'dan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Geçmiş toplumların hastalığı olan haset ve kin besleme illeti gizlice içinize girdi. Bu (buğzetmek) tıraşlayıp kazıyan bir illettir. Saçı tıraş edip kazır demiyorum, dini tıraşlayıp yok eder. Nefsim kudretinde olan Allah'a yemin olsun ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmeden de hakiki manada iman etmiş sayılmazsınız. Size birbirinizi sevmenizi daim kılacak şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız." [Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu Yahya b. Ebû Kesîr'den rivayetinde ihtilaf ettikleri bir hadistir. Bazıları Yahya b. Ebû Kesîr - Yaîş b. Velîd - Zübeyr'in azatlısı ve Hz. Peygamber tarikiyle rivayet etmişler ve Zübeyr'i zikretmemişlerdir.]
Bedevîler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Bize İbrahim b. Ebu Abbas, ona Bakıyye, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona Ebu Zerr'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalbindeki imanı samimi olan, kalbini her türlü kötü duygulardan koruyan, diliyle sadece doğruyu söyleyen, Allah'ın takdirine rıza gösteren, istikamet üzere yaşayan, kulağıyla hakkı ve hakikati dinleyen, gözleriyle Allah'ın yarattıklarındaki mükemmelliği gören kişi kurtuluşa ermiştir. Kulak kalbe imanı, bilgiyi aktarmakta, göz ise kalpteki imanı bilgiyi sabit tutmaktadır. Kalbini imanla ve salih amel ile dolduran kurtuluşa ermiştir."
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "İman, altmış ya da yetmiş küsür kısımdır. En üstünü 'lâ ilahe illallah' diyerek şahadet getirmek, en küçük olanı ise geçenlere rahatsızlık veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir."