506 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer ve Müslim b. İbrahim, onlara Şube (T) Bize Müsedded, ona Ebu Avane -hadisin lafzı Hafs'a aittir- Şu'be ve Ebu Avane'ye Süleyman, ona Ebu Vâil, ona da Huzeyfe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber bir kavmin çöplüğüne geldi, ayakta küçük abdest bozdu ve su istedi. Bu suyla mestlerinin üzerine sildi." [Ebu Davud, Müsedded'den Huzeyfe'nin şöyle dediğini nakletmiştir: 'Hz. Peygamberin abdest bozarken yalnız kalmak isteyeceğini düşünerek oradan uzaklaşmak istedim. Rasulullah beni çağırdı. Ben de hemen arkasında durdum.']
Açıklama: Ayaktaki meshin üstünün meshedilmesi, abdest söz konusu olmadığı için, muhtemel idrar serpintisinin giderilmesine yönelik olmalıdır.
Bize Züheyr b. Harb ve Hennâd b. Seriy, onlara Vekî, ona A'meş, ona Mücâhid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bu ikisi azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir günah değildir. Şu kişi hacet giderirken idrarından sakınmazdı. Şu ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya ayırdı. İki parçayı ayrı ayrı mezarlara dikip şöyle buyurdu: "Bunlar kurumadığı sürece umarım ki onların azabı hafifler." [Hennâd rivayetteki 'yestenzihü/sakınmazdı' ifadesi yerine, aynı anlama gelen 'yestetirü' kelimesini kullanmıştır.]
Açıklama: İnsanlar arasında laf taşımanın çirkinliği ve idrar serpintisinden korunmanın gerekliliği konusunda hassasiyet oluşturmak isteyen Hz. Peygamber, kabirdekilerden birinin koğuculuk, diğerinin ise idrar serpintisine dikkat etmemesi nedeniyle azaba uğratıldıklarına işaret etmektedir. Diktiği yaş dalın ise kabirdekiler için azabın hafifletilmesine neden olacağı vurgusuyla, kabristanlıkların ağaçlandırılmasının önemine dikkat çekmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ata b. Ebu Meymune, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) tuvalete girerdi de ben bir çocukla beraber bir su kabı ve bir âsâ taşırdım. Rasulullah (sav) su ile istincâ edip temizlenirdi." Bu hadisi Şube'den rivayet etmekte Muhammed b. Cafer'e Nadr ile Şâzân mutâbaat etmişlerdir. 'el-Anaze' aşağı tarafında demir bulunan değnektir.
Açıklama: Nadr ve Şâzân'ın bu hadisi Şu'be'den rivayette mütâbaat etmesi, rivâyetlerin birbirini desteklemesidir. Hadis ıstılahı olarak mütâbaât; bir hadisin lafız veya manasını destekleyen başka bir hadisin farklı bir ravi tarafından tamamen veya kısmen benzer bir senedle rivayet edilmesidir. (Bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, s. 228, İstanbul, 2011)
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Safvan b. İsa, ona Hasan b. Zekvan, ona da Mervân el-Asfar şöyle demiştir: "İbn Ömer'i, hayvanını kıbleye doğru çöktürmüş bir halde gördüm. Sonra da kıbleye doğru küçük abdest bozmaya başladı. 'Ya Ebu Abdurrahman! bu (kıbleye karşı abdest bozmak) yasaklanmadı mı?' dedim. İbn Ömer, Evet, yasaklandı; ancak yasak, boş alanlarla ilgilidir. Kıbleyle aranda bir engel bulunuyorsa sakınca yoktur, cevabını verdi."
Bize Züheyr b. Harb, ona Veki, ona Ameş, ona bir râvi (racül), ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) abdest bozmak istediğinde yere yaklaşmadan (çömelmeden) elbisesini toplamazdı." [Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Abdüsselam b. Harb, Ameş'den, o da Enes b. Malik'ten rivayet etmiştir. Fakat rivayet zayıftır. Ebu İsa er-Rumeylî de şöyle demiştir: Bize Ahmed b. Velid, ona Amr b. Avn, ona da Abdüsselam bu hadisi rivayet etmiştir.]
Bize Züheyr b. Harb, ona Veki, ona Ameş, ona bir râvi (racül), ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) abdest bozmak istediğinde yere yaklaşmadan (çömelmeden) elbisesini toplamazdı." [Ebu Davud şöyle dedi: Bu hadisi Abdüsselam b. Harb, Ameş'den, o da Enes. b. Malik'ten rivayet etmiştir. Fakat o (rivayet) zayıftır. Ebu İsa er-Rumeylî şöyle demiştir: "Bize Ahmed b. Velid, ona Amr b. Avn, ona da Abdüsselam bu hadisi rivayet etmiştir.]
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Davud b. Abdullah, ona Humeyd el-Himyerî -o İbn Abdurrahman'dır- şöyle demiştir: Ben, Ebû Hureyre gibi Rasulullah (sav) ile sohbette bulunmuş bir sahabiye rastladım. O zat şöyle dedi: "Resulullah (sav) bizim hergün taranmamızı ve yıkandığımız yere küçük abdest bozmamızı yasakladı."
Bize Müsedded, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona A'meş, ona Zeyd b. Vüheyb, ona da Abdurrahman b. Hasene şöyle demiştir: 'Bir gün Amr b. Âs ile birlikte Rasulullah'ı (sav) ziyarete gitmiştik. Peygamberimiz, deriden yapılmış bir kalkanla çıktı. Sonra onunla gizlenerek küçük abdestini bozdu. Biz 'bakın, Hz. Peygamber, kadınlar gibi oturarak ihtiyacını gideriyor' dedik. Hz. Peygamber (sav) bunu işitti ve şöyle buyurdu: "İsrailoğullarının başına gelenleri bilmiyor musunuz? Onlar (elbiselerine) bulaşan idrarın, isabet ettiği kısmı keserlerdi. İsrailoğullarından biri onları (idrarın değdiği yeri kesmekten) nehyetti. Bu kişi ise kabir azabına uğratıldı." [Ebû Davud şöyle dedi: 'Mansur Ebu Vâil'den, o da Ebû Musa el-Eşarî'den bu hadisi rivayet ederken "derilerine idrar bulaştığında" ifadesini kullanmıştır.' Asım Ebû Vâil'den, o Ebû Musa'dan, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ederken "onlardan birisinin bedenine" ifadesini kullandığını rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Amr Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: “Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâisi (Allah'ım pis olan şeylerden ve kötülüklerden Sana sığınırım)" derdi.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ata b. Ebu Meymune, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) tuvalete girerdi de ben bir çocukla beraber bir su kabı ve bir âsâ taşırdım. Rasulullah (sav) su ile istincâ edip temizlenirdi." Bu hadisi Şube'den rivayet etmekte Muhammed b. Cafer'e Nadr ile Şâzân mutâbaat etmişlerdir. 'el-Anaze' aşağı tarafında demir bulunan değnektir.