63 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona da Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet demiştir: "Hz. Peygamber (sav), Uhud şehitlerinden iki kişiyi, bir örtünün içine sarıyor, ardından 'Hangisi Kur'an'ı daha çok biliyordu?' diye soruyordu. O iki şehitten biri kendisine gösterilince, mezara önce onu yerleştiriyor ve 'Ben, bu şehitler için kıyamet günü şahitlik yapacağım' diyordu. Hz. Peygamber (sav), şehitlerin kanlarıyla beraber, yıkanmadan ve cenaze namazları da kılınmadan defnedilmelerini istemiştir."
Açıklama: Ölen bir müslüman için kılınan cenaze namazı, onun müslüman olup hayırlı bir insan olduğuna namazını kılan müslüman cemaat tarafından bir şahitliktir. Hz. Peygamber'in (sav) 'Onlar için kıyamet günü ben şahit olacağım' buyurması, muhtemelen şehitlerin cenaze namazlarının kılınmadan defnedilmeleri sebebiyledir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona İbn Şihâb, ona da Abdurrahman b. Ka'b b. Malik, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Uhut şehitlerinden iki kişiyi, bir örtüyle defnediyordu. Kabre koyarken 'Hangisi Kur'an'ı daha çok biliyordu?' diye soruyor, kendisine bu iki şehitten biri işaret edilince, kabre önce onu yerleştiriyor ve 'Kıyamet Günü bu şehitlere ben şahitlik edeceğim' diyordu. Hz. Peygamber (sav) şehitlerin kanlarıyla defnedilmelerini istedi ve onların cenaze namazını kılmadı. O şehitler yıkanmadılar da."
Bize Hişam b. Halid ed-Dımaşkî, ona Velid (b. Müslim), ona Muaviye b. Ebu Sellâm, ona babası (Sellâm), ona da dedesi (Ebû Sellâm Mamtûr el-Habeşî), Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir kişiden şöyle rivayet etmiştir: "Cuheyne kabilesinden bir mahalleye baskın düzenlemiştik. Müslümanlardan bir kişi, onlardan bir kişiyle çarpıştı. Kılıcıyla ona hamle yaptı ama kılıç düşmanını ıskalayıp kendisine isabet etti. Rasulullah (sav) 'Ey Müslümanlar! O, sizin kardeşinizdir (yardım etsenize)' buyurdu. Orada bulunanlar hemen yanına koştular ancak onun öldüğünü gördüler. Rasulullah (sav), onu kanlı elbiseleriyle birlikte sardı, cenaze namazını kıldı ve defnetti. İnsanlar 'Ya Rasulallah! O, şehit midir?' diye sorduklarında, 'Evet, ben de ona şahidim' buyurdu." [Ebu Davud 'Bu rivayeti Muâviye kardeşinden, kardeşi de dedesinden nakletmiştir. Râvinin tam adı, Muaviye b. Sellâm b. Ebu Sellâm'dır' açıklamasında bulunmuştur.]