24 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl şöyle rivayet etmiştir: "Bizim aramızda bir kadın vardı. Su arklarının yanı başındaki tarlasında pancar yetiştirirdi. Cuma günü geldiğinde pancarların köklerini söker ve bir tencereye koyardı. Üstüne de öğüttüğü arpadan bir avuç katardı. Pazı kökleri iyice pişmiş et yemeği gibi olurdu. Cuma namazından dönünce ona selam verirdik. Kadın da yaptığı yemeği önümüze koyar biz de onun sıyırır yerdik. Kadının bu yemeği için Cuma günü çabuk gelsin diye beklerdik."
Bize Kuteybe, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Abdullah b. Müslim, ona babası, ona İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç şey ikram edildiğinde reddedilmez, (oturmak ve dayanmak için) minderler, koku ve süt." Hadiste geçen 'dühn' kelimesi güzel koku demektir. Tirmizî, bu hadisin garib olduğunu ve senedde ismi geçen Abdullah'ın; İbn Müslim İbn Cündeb olup, Medîneli olduğunu söylemiştir.
Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Yezîd b. Humeyr eş-Şâmî, ona da Abdullah b. Büsr şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), babama misafir olmuştu, Ona (sav) yemek sunduk. [Rasulullah (sav)], yemekten yedi. Sonra kuru hurma getirildi. Hurmayı yiyor ve şehadet parmağıyla orta parmağını birleştirip iki parmağıyla çekirdeğini atıyordu. Şu'be şöyle dedi: Zannediyorum ki çekirdeği iki parmağının arasına alıp atmıştır. Sonra içecek getirildi. İçecekten biraz içti, sonra kabı yanındaki kişiye verdi. Babam, Rasulullah'ın (sav) devesinin yularını tutarak "Bizim için dua ediniz" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allahım onların rızkına bereket ver, onları bağışla ve onlara merhamet et" diye dua etti. Tirmizî şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. [Bu hadis], bu vecih [isnad] dışında Abdullah b. Büsr'den de rivayet edilmiştir.
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona Yezîd b. Ebu Habîb, ona Ebu'l-Hayr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) "Siz bizi bazı topluluklara gönderiyorsunuz. Onlara konuk oluyoruz ama bize ikramda bulunmuyorlar. Bu konuda ne dersiniz?" diye sorduk. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Eğer bir topluluğa konuk olur da onlar size gerektiği gibi misafirperverlik gösterir ve ikramda bulunurlarsa bunu kabul edin. Eğer bunu yapmazlarsa onların üzerindeki misafirlik hakkınızı alın."
Bize el-Abbâs b. el-Velîd ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Sâlih, ona Süleyman b. Atâ el-Cezerî, ona Mesleme b. Abdullah el-Cühenî, ona amcası Ebu Meşce'a, ona Ebu'd-Derdâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) et yemeğine davet edildiğinde mutlaka icabet etmiştir. Kendisine et ikram edildiğinde mutlaka kabul etmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî, ona Süfyân, ona İbn Ebu Hüseyin, ona Şehr b. Havşeb, ona Esma b. Yezîd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) yemek getirildi, sonra bize de takdim edildi. Biz "Canımız istemiyor" dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Açlıkla yalanı bir araya toplamayınız" buyurdu.
Açıklama: Hadis hasen olup isnad, Müslim b. Hâlid ez-Zencî'nin zayıf olmasından dolayı zayıftır.