Öneri Formu
Hadis Id, No:
192, M007258
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لِقُتَيْبَةَ - حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu’r-Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, onlara Hammâd b. Zeyd –lafız Kuteybe’ye aittir-, bize Hammâd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah, yeri benim için toplayıp bir araya getirdi, onun doğularını da batılarını da gördüm. Muhakkak benim ümmetimin mülkü de, yerin benim için toplanan kısımlarına kadar ulaşacaktır. Bana iki hazine, kırmızı ve beyaz da verildi, ben Rabbimden ümmetim için, onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onlara kendilerini kökten imha edecek şekilde, kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman, o asla geri çevrilemez, ben sana senin ümmetin için onları genel bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara yeryüzünün dört bir yanından üzerlerine toplansalar dahi –yahut: Yeryüzünün bütün bölgeleri arasından dedi- onlara kendilerinin dışından bir düşmanı –onların bir kısmı diğerini helak edip, bir bölümü diğerini esir almadıkça- musallat etmemeyi de verdim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7258, /1182
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
193, M007259
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى زَوَى لِىَ الأَرْضَ حَتَّى رَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَأَعْطَانِى الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ » . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا »] .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr da rivayet etti, İshak: Ahberenâ: Bize haber verdi dedi, diğerleri ise haddesenâ: Bize rivayet etti dedi, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban’ın rivayet ettiğine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah benim için yeri toplayıp bir araya getirdi, hatta onun doğularını ve batılarını da gördüm, bana kırmızı ve beyaz iki hazineyi de verdi.” Sonra hadisi Eyyub’a Ebu Kılâbe’nin rivayetine yakın olarak zikretti: [Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah yeryüzünü benim için bir araya topladı, doğularını da batılarını da gördüm ve muhakkak ümmetimin mülkü yeryüzünün bana toplanıp bir araya getirilen kısmına kadar ulaşacaktır. Bana kırmızı ve beyaz iki hazine de verildi. Ben Rabbimden ümmetim için onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onların kökünü imha edecek kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman şüphesiz ki o geri çevrilemez. Ben sana, senin ümmetin için, onları umumi bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara kendilerini kökten imha edecek kendilerinin dışından bir düşmanı üzerlerine her tarafından –yahut bütün bölgeleri arasından, dedi- toplansalar dahi biri diğerini helak eden, biri diğerini esir alan kendileri olmadıkça, kendilerinin dışındaki bir düşmanı onlara musallat etmemeyi verdim.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7259, /1183
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285983, M007258-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لِقُتَيْبَةَ - حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu’r-Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, onlara Hammâd b. Zeyd –lafız Kuteybe’ye aittir-, bize Hammâd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah, yeri benim için toplayıp bir araya getirdi, onun doğularını da batılarını da gördüm. Muhakkak benim ümmetimin mülkü de, yerin benim için toplanan kısımlarına kadar ulaşacaktır. Bana iki hazine, kırmızı ve beyaz da verildi, ben Rabbimden ümmetim için, onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onlara kendilerini kökten imha edecek şekilde, kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman, o asla geri çevrilemez, ben sana senin ümmetin için onları genel bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara yeryüzünün dört bir yanından üzerlerine toplansalar dahi –yahut: Yeryüzünün bütün bölgeleri arasından dedi- onlara kendilerinin dışından bir düşmanı –onların bir kısmı diğerini helak edip, bir bölümü diğerini esir almadıkça- musallat etmemeyi de verdim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7258, /1182
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285984, M007259-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى زَوَى لِىَ الأَرْضَ حَتَّى رَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَأَعْطَانِى الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ » . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا »] .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr da rivayet etti, İshak: Ahberenâ: Bize haber verdi dedi, diğerleri ise haddesenâ: Bize rivayet etti dedi, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban’ın rivayet ettiğine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah benim için yeri toplayıp bir araya getirdi, hatta onun doğularını ve batılarını da gördüm, bana kırmızı ve beyaz iki hazineyi de verdi.” Sonra hadisi Eyyub’a Ebu Kılâbe’nin rivayetine yakın olarak zikretti: [Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah yeryüzünü benim için bir araya topladı, doğularını da batılarını da gördüm ve muhakkak ümmetimin mülkü yeryüzünün bana toplanıp bir araya getirilen kısmına kadar ulaşacaktır. Bana kırmızı ve beyaz iki hazine de verildi. Ben Rabbimden ümmetim için onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onların kökünü imha edecek kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman şüphesiz ki o geri çevrilemez. Ben sana, senin ümmetin için, onları umumi bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara kendilerini kökten imha edecek kendilerinin dışından bir düşmanı üzerlerine her tarafından –yahut bütün bölgeleri arasından, dedi- toplansalar dahi biri diğerini helak eden, biri diğerini esir alan kendileri olmadıkça, kendilerinin dışındaki bir düşmanı onlara musallat etmemeyi verdim.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7259, /1183
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285985, M007259-3
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى زَوَى لِىَ الأَرْضَ حَتَّى رَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَأَعْطَانِى الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ » . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا »] .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr da rivayet etti, İshak: Ahberenâ: Bize haber verdi dedi, diğerleri ise haddesenâ: Bize rivayet etti dedi, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban’ın rivayet ettiğine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah benim için yeri toplayıp bir araya getirdi, hatta onun doğularını ve batılarını da gördüm, bana kırmızı ve beyaz iki hazineyi de verdi.” Sonra hadisi Eyyub’a Ebu Kılâbe’nin rivayetine yakın olarak zikretti: [Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah yeryüzünü benim için bir araya topladı, doğularını da batılarını da gördüm ve muhakkak ümmetimin mülkü yeryüzünün bana toplanıp bir araya getirilen kısmına kadar ulaşacaktır. Bana kırmızı ve beyaz iki hazine de verildi. Ben Rabbimden ümmetim için onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onların kökünü imha edecek kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman şüphesiz ki o geri çevrilemez. Ben sana, senin ümmetin için, onları umumi bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara kendilerini kökten imha edecek kendilerinin dışından bir düşmanı üzerlerine her tarafından –yahut bütün bölgeleri arasından, dedi- toplansalar dahi biri diğerini helak eden, biri diğerini esir alan kendileri olmadıkça, kendilerinin dışındaki bir düşmanı onlara musallat etmemeyi verdim.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7259, /1183
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285986, M007259-4
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى زَوَى لِىَ الأَرْضَ حَتَّى رَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَأَعْطَانِى الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ » . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ [قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا »] .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr da rivayet etti, İshak: Ahberenâ: Bize haber verdi dedi, diğerleri ise haddesenâ: Bize rivayet etti dedi, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban’ın rivayet ettiğine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah benim için yeri toplayıp bir araya getirdi, hatta onun doğularını ve batılarını da gördüm, bana kırmızı ve beyaz iki hazineyi de verdi.” Sonra hadisi Eyyub’a Ebu Kılâbe’nin rivayetine yakın olarak zikretti: [Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah yeryüzünü benim için bir araya topladı, doğularını da batılarını da gördüm ve muhakkak ümmetimin mülkü yeryüzünün bana toplanıp bir araya getirilen kısmına kadar ulaşacaktır. Bana kırmızı ve beyaz iki hazine de verildi. Ben Rabbimden ümmetim için onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onların kökünü imha edecek kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman şüphesiz ki o geri çevrilemez. Ben sana, senin ümmetin için, onları umumi bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara kendilerini kökten imha edecek kendilerinin dışından bir düşmanı üzerlerine her tarafından –yahut bütün bölgeleri arasından, dedi- toplansalar dahi biri diğerini helak eden, biri diğerini esir alan kendileri olmadıkça, kendilerinin dışındaki bir düşmanı onlara musallat etmemeyi verdim.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7259, /1183
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285982, M007258-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لِقُتَيْبَةَ - حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu’r-Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, onlara Hammâd b. Zeyd –lafız Kuteybe’ye aittir-, bize Hammâd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah, yeri benim için toplayıp bir araya getirdi, onun doğularını da batılarını da gördüm. Muhakkak benim ümmetimin mülkü de, yerin benim için toplanan kısımlarına kadar ulaşacaktır. Bana iki hazine, kırmızı ve beyaz da verildi, ben Rabbimden ümmetim için, onu umumi bir kıtlık ile helâk etmemesini ve onlara kendilerini kökten imha edecek şekilde, kendileri dışından bir düşmanı onlara musallat etmemesini diledim. Şüphesiz Rabbim de şöyle buyurdu: Ey Muhammed, ben bir hüküm verdiğim zaman, o asla geri çevrilemez, ben sana senin ümmetin için onları genel bir kıtlık ile helâk etmemeyi ve onlara yeryüzünün dört bir yanından üzerlerine toplansalar dahi –yahut: Yeryüzünün bütün bölgeleri arasından dedi- onlara kendilerinin dışından bir düşmanı –onların bir kısmı diğerini helak edip, bir bölümü diğerini esir almadıkça- musallat etmemeyi de verdim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184, M007250
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ الشَّحَّامُ قَالَ انْطَلَقْتُ أَنَا وَفَرْقَدٌ السَّبَخِىُّ إِلَى مُسْلِمِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ وَهُوَ فِى أَرْضِهِ فَدَخَلْنَا عَلَيْهِ فَقُلْنَا هَلْ سَمِعْتَ أَبَاكَ يُحَدِّثُ فِى الْفِتَنِ حَدِيثًا قَالَ نَعَمْ سَمِعْتُ أَبَا بَكْرَةَ يُحَدِّثُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّهَا سَتَكُونُ فِتَنٌ أَلاَ ثُمَّ تَكُونُ فِتْنَةٌ الْقَاعِدُ فِيهَا خَيْرٌ مِنَ الْمَاشِى فِيهَا وَالْمَاشِى فِيهَا خَيْرٌ مِنَ السَّاعِى إِلَيْهَا أَلاَ فَإِذَا نَزَلَتْ أَوْ وَقَعَتْ فَمَنْ كَانَ لَهُ إِبِلٌ فَلْيَلْحَقْ بِإِبِلِهِ وَمَنْ كَانَتْ لَهُ غَنَمٌ فَلْيَلْحَقْ بِغَنَمِهِ وَمَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَلْحَقْ بِأَرْضِهِ » . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ مَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ إِبِلٌ وَلاَ غَنَمٌ وَلاَ أَرْضٌ قَالَ « يَعْمِدُ إِلَى سَيْفِهِ فَيَدُقُّ عَلَى حَدِّهِ بِحَجَرٍ ثُمَّ لْيَنْجُ إِنِ اسْتَطَاعَ النَّجَاءَ اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ أُكْرِهْتُ حَتَّى يُنْطَلَقَ بِى إِلَى أَحَدِ الصَّفَّيْنِ أَوْ إِحْدَى الْفِئَتَيْنِ فَضَرَبَنِى رَجُلٌ بِسَيْفِهِ أَوْ يَجِىءُ سَهْمٌ فَيَقْتُلُنِى قَالَ « يَبُوءُ بِإِثْمِهِ وَإِثْمِكَ وَيَكُونُ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bana Ebu Kâmil el-Cahderî Fudayl b. Hüseyin, ona Hammad b. Zeyd, ona Osman eş-Şahhâm’ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben ve Ferkad es-Sabahî, Müslim b. Ebu Bekre’nin yanına gitmiştik, o da kendi yerinde idi. Huzuruna girdik ve: Babanı fitneler hakkında bir hadisi zikrederken dinledin mi? dedik. O: Evet, ben Ebu Bekre’yi hadis naklederken şöyle derken dinlemiştim: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Gerçek şu ki birçok fitne olacaktır, şunu bilin ki sonra öyle bir fitne olacaktır ki, onda oturan yürüyenden hayırlı olacaktır, onda yürüyen ona doğru koşandan hayırlı olacaktır. Dikkat edin! O fitne indi mi -ya da meydana geldi mi- develeri olan kimse derhal develerinin başına gitsin, koyun sahibi olan kimse hemen koyunlarının yanına gitsin, arazisi olan kimse de hemen arazisine gitsin.”
Bir adam: Ey Allah’ın Rasulü, peki devesi, koyunu, arazisi olmayan kimse hakkındaki emrin nedir deyince, Allah Rasulü şöyle buyurdu: “Derhal kılıcını alır, bir taş ile keskin tarafını vurarak köreltir, sonra da gücü yeterse kurtulmaya baksın, kurtulmaya. Allah’ım! Tebliğ ettim mi, Allah’ım! Tebliğ ettim mi, Allah’ım! Tebliğ ettim mi?”
Bir adam: Ey Allah’ın Rasulü, şayet ben, iki saftan birisi ile yahut iki gruptan birisi ile gitmek üzere zorlanacak olsam ve bir adam kılıcıyla bana vursa yahut bir ok gelip beni öldürse (durumum hakkında) ne dersin, dedi. Rasulullah (sav): “O kişi hem kendi günahını hem senin günahını yüklenir ve cehennemliklerden olur” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7250, /1181
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Müslim b. Ebu Bekre es-Sekafî (Müslim b. Nüfey' b. Haris)
3. Osman b. Meymun el-Adevî (Osman b. Abdullah)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَقْتَتِلَ فِئَتَانِ عَظِيمَتَانِ وَتَكُونُ بَيْنَهُمَا مَقْتَلَةٌ عَظِيمَةٌ وَدَعْوَاهُمَا وَاحِدَةٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
190, M007256
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَقْتَتِلَ فِئَتَانِ عَظِيمَتَانِ وَتَكُونُ بَيْنَهُمَا مَقْتَلَةٌ عَظِيمَةٌ وَدَعْوَاهُمَا وَاحِدَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi’, ona Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Hemmâm b. Münebbih’in şöyle dediğini rivayet etti: Bu(nlar) Ebu Hureyre’nin bize Rasulullah’tan (sav) diye rivayet ettiği hadislerdir. Bundan sonra aralarında şu hadisin de bulunduğu birçok hadis zikretti: Ve Rasulullah (sav): “İki büyük topluluk çarpışarak aralarında büyük bir savaş olmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Üstelik her ikisinin de davası bir olacaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7256, /1182
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
194, M007271
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ قَالَ جُنْدُبٌ جِئْتُ يَوْمَ الْجَرَعَةِ فَإِذَا رَجُلٌ جَالِسٌ فَقُلْتُ لَيُهَرَاقَنَّ الْيَوْمَ هَا هُنَا دِمَاءٌ . فَقَالَ ذَاكَ الرَّجُلُ كَلاَّ وَاللَّهِ . قُلْتُ بَلَى وَاللَّهِ . قَالَ كَلاَّ وَاللَّهِ . قُلْتُ بَلَى وَاللَّهِ . قَالَ كَلاَّ وَاللَّهِ إِنَّهُ لَحَدِيثُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنِيهِ . قُلْتُ بِئْسَ الْجَلِيسُ لِى أَنْتَ مُنْذُ الْيَوْمِ تَسْمَعُنِى أُخَالِفُكَ وَقَدْ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلاَ تَنْهَانِى ثُمَّ قُلْتُ مَا هَذَا الْغَضَبُ فَأَقْبَلْتُ عَلَيْهِ وَأَسْأَلُهُ فَإِذَا الرَّجُلُ حُذَيْفَةُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Hatim, onlara Muaz b. Muaz, ona İbn Avn, ona Muhammed’in şöyle dediğini rivayet etti: Cündüb dedi ki: el-Cere’a günü geldim, oturan bir adam görüverdim, ben: Bugün burada çok kan dökülecek, dedim. O adam: Hayır asla, vallahi, böyle bir şey olmayacak, dedi. Ben: Evet vallahi (böyle olacak), dedim. O: Hayır asla, vallahi (böyle olmayacak), dedi. Ben: Evet, vallahi (böyle olacak) dedim. O: Hayır, asla vallahi (böyle olmayacak). Çünkü Rasulullah’ın (sav) bana söylediği bir hadis bunu gösteriyor, dedi. Bu sefer ben: Şu andan itibaren sen benim için çok kötü bir meclis arkadaşısın, bunu Rasulullah’tan (sav) işittiğin halde, benim sana muhalefet ettiğimi dinliyorsun ve bundan vazgeçmemi bana söylemiyorsun, sonra da: Bu öfke nedir, dedim ve ona dönüp baktım. Meğer adam Huzeyfe imiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7271, /1184
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Hatim es-Semîn (Muhammed b. Hatim b. Meymun)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller