Giriş

Bize Muhammed b. Abdülaziz, ona Yemenli Ömer b. es-San’anî, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin izledikleri yolları karış karış, arşın arşın izleyip uyacaksınız, hatta onlar bir keler deliğine girecek olsalar bile onlara uyacaksınız." Bizler: Ey Allah’ın Rasulü, Yahudiler ve Hristiyanlar mı? dedik. O da "Başka kim olacak" buyurdu.


    Öneri Formu
29407 B007320 Buhari, İ'tisâm, 14

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün: "Ey Aişe, işte Cebrail sana selam söylüyor." dedi. Ben de "Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi onun da üzerine olsun; (Ey Allah'ın Resulü) sen bizim görmediklerimizi görüyorsun, dedim. Bu sözüyle Rasulullah'ı kastediyordu.


    Öneri Formu
34828 B003768 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 30


    Öneri Formu
275415 İM003942-2 İbn Mâce, Fiten, 5


    Öneri Formu
275733 İM004062-2 İbn Mâce, Fiten, 29


    Öneri Formu
275743 İM004065-3 İbn Mâce, Fiten, 30


    Öneri Formu
276427 İM002779-2 İbn Mâce, Cihâd, 11

Bize Affân, ona Hammâd, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Ebu Süfyân'ın (kervanı ile beraber) geliş haberi kendisine ulaştığında Hz. Peygamber (sav), ashâbıyla istişarede bulundu. Ebu Bekir fikrini söyledi ancak Hz. Peygamber (sav) onun sözüne tepki vermedi. Sonra Ömer fikrini söyledi, aynı şekilde onu da dikkate almadı. Bunun üzerine Sa'd b. Ubâde kalkıp "Ey Allah'ın Elçisi, Sen bizim (Ensâr'ın fikrini) soruyorsun herhalde! Canımı kudretinde bulunduran (Allah'a) yemin ederim ki, atlarımızı denize sürmemizi emretsen onları süreriz! Atlarımızı Berkü'l-ğimâd'a koşturmamızı emretsen, onu da yaparız!" dedi. Affan derki bana Süleym, ona Avn, ona da Amr b. Saîd el-Ğimâd şöyle dedi: Allah Rasulü (sav) insanları savaşa çağırdı ve Bedir'e varana dek yol aldılar. Karşılarına Kureyş'in sucuları çıkıverdi ve içlerinde Haccâc oğullarından kara bir oğlan vardı. Onu (esir) aldılar. Hz. Peygamber'in (sav) ashâbı, ona, Ebu Süfyân ve ashâbı hakkında soruyor, o da "Ebu Süfyân'a dair bilgim yok, ama Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Ümeyye b. Halef işte (burdalar)!" diyordu. Bunu dediğinde onu dövdüler. Dövdüklerinde "Tamam size Ebu Süfyân'ın da burada olduğunu bildiriyorum!" diyor, bırakıp sorduklarında ise "Ebu Süfyân'a dair bilgim yok, ama, işte Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Ümeyye insanların içindeler!" diyordu. Yine dövdüler. O esnada Hz. Peygamber (sav) da kalkmış namaz kılıyordu. Bu durumu görünce namazını bıraktı ve "Canımı kudretinde bulunduran (Allah'a) yemin olsun ki, size doğru söylediğinde onu dövüyor, size yalan söylediğinde de onu bırakıyorsunuz!" buyurdu. Daha sonra Nebî (sav), "Bu, falancanın yarın vurulup düşeceği yerdir!" buyurdu, bir yandan da "İşte buraya, işte şuraya" (diyerek) elini söylediği yere koydu. Onların hiç biri Hz. Peygamber'in (sav) elini koyduğu yerden öteye geçemedi (oracıkta öldüler).


    Öneri Formu
63359 HM013739 İbn Hanbel, III, 258


    Öneri Formu
15549 D002535 Ebu Davud, Cihad, 35


    Öneri Formu
28614 N003840 Nesai, Eymân ve Nuzûr, 29


    Öneri Formu
275416 İM003944-2 İbn Mâce, Fiten, 5