352 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Kesir b. Abbas, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) güneş tutulduğunda namaz kıldı. Urve'nin Aişe'den, onun da Rasulullah'tan (sav) rivayet etiği hadisteki gibi her rekâtta iki rükû olmak üzere iki rekât namaz kıldı.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) güneş tutulduğunda namaz kıldı. Bu namazda (Kuran) okudu. Sonra rükû yaptı sonra yine okudu ve yine rükû yaptı, sonra tekrar okudu ve rükû yaptı, sonra tekrar okudu ve rükûa gitti. Daha sonra da secdeye kapandı. İkinci rekâtı da böyle kıldı."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Saîd, ona Süfyân, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Tâvûs, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), küsuf namazı kılmış, üç kere tilavette bulunup ardından rükûa gitmiş, sonra tilavette bulunup akabinde rükûa gitmiş, daha sonra tilavette bulunup ardından rükûa gitmiştir. Sonra da iki secdede bulunmuştur. Diğer rekatta da aynısını yapmıştır. Bu konuda Ali, Aişe, Abdullah b. Amr, Numan b. Beşir, Muğîra b. Şu'be, Ebu Mesud, Ebu Bekre, Semüra, Ebu Musa el-Eş'arî, İbn Mesud, Esmâ bt. Ebu Bekir es-Sıddîk, İbn Ömer, Kabîsa el-Hilâlî, Câbir b. Abdullah, Abdurrahman b. Semüra ve Übey b. Kâ'b'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa der ki: İbn Abbas hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İbn Abbas vasıtasıyla Nebî'den (sav) nakledildiğine göre o, küsuf namazını dört rükû ve dört secde ile kılmıştır ki, Şafii, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk b. (Râhûye) de bu görüştedir. İlim ehli küsuf namazında kıraat hususunda ihtilaf etmiştir. Bir kısım ilim ehli, gündüz kılınan küsuf namazında gizli okumayı benimsemiştir. Bir kısmı ise, Bayram ve Cuma namazlarında olduğu gibi kıraati açıktan yapmayı benimsemiştir ki, Mâlik, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk b. (Râhûye) de bu görüştedir. Onlar, küsuf namazında açıktan okumayı benimsemişlerdir. Şafii “(imam), açıktan okumaz” demiştir. Rasulullah'tan (sav) nakledilen iki rivayet de sahih olarak gelmiştir. Kendisinden sahih olarak nakledilen bir hadiste o, dört rekat ve dört secde ile küsuf namazını kılmıştır. Aynı şekilde kendisinden sahih olarak nakledildiğine göre Hz. Peygamber (sav), altı rükû ve dört secde ile küsuf namazını kılmıştır. İlim ehli nezdinde bu, güneş tutulmasının süresine göre caizdir. Eğer güneş tutulması uzarsa, namazı altı rükû ve dört secde ile kılar ki bu, caizdir. Şayet dört rükû ve dört secde ile kılıp kıraati uzun tutarsa bu da caizdir. “Ashâbımız”, küsuf namazının cemaatle ve güneş ile ay tutulması (anında) kılınmasını benimsemiştir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. el-Mübarek, ona Ebu Haşim Muğira b. Seleme, ona Vüheyb, ona Ebu Mesud el-Cüreyri, ona Hayyan b. Umeyr, ona da Abdurrahman b. Semure (ra) şöyle demiştir: Medine'de oklarımla nişan alıp atış talimi yapıyordum. Güneş tutuldu, hemen oklarımı topladım ve güneş tutulduğunda Rasulullah (sav) ne yapar acaba diye O'na bakacağım dedim. Geldim Peygamber (sav) mescitte idi, arkasına doğru yaklaştım güneş açılıncaya kadar tesbih, tekbir ve dualar ediyordu. Sonra kalkarak iki rekât ve dört secdeli bir namaz kıldı.
Bize Amr b. Mansur, ona Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona el-Esved b. Kays, ona (Beni) Abdülkays'tan bir adam İbn Abbad, ona da Semure'den (ra) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), cemaate küsuf namazı kıldırdı, biz namazda onun sesini hiç duymadık.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) güneş tutulduğu gün namaz kılmak için kalktı ve tekbir aldı. Uzun bir kıraat yaptı. Sonra uzun bir rükû yaptı başını kaldırdı ve "Semiallahu li-men hamideh" dedi. Yine devam ederek uzun bir kıraat yaptı ancak bu ilkine göre biraz kısaydı. Yine ikinci bir uzun rüku yaptı. Bu da ilk rükua göre biraz daha kısaydı. Sonra uzunca secde etti. Son rükûu da bu şekilde yaptı. Sonra selam verdi ve selam verdiğinde güneş açılmıştı. İnsanlara hutbe irat etti. Güneş ve ay tutulması hakkında şöyle buyurdu: "Bu ikisi Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Birinin ölümü veya hayatı için tutulmazlar. O iki tutulmayı gördüğünüzde namaza sığınınız."
Açıklama: el-Kâdî'nin Sünen-i Ebu Davud nüshası bulunmaktadır.